Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Bölümü’nden Op.Dr. İbrahim Sözen kadınlarda adet dönemlerinde şiddetli sancılara neden olan Endometriosis hastalığı hakkında bilgi verdi.
Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen dokunun rahim dışındaki bölgelerde bulunmasına endometriozis adı verildiğini anlatan Op. Dr. Sözen rahim dışında yerleşmiş endometrium dokusunun aynen rahim içindeki doku gibi kadının sıklık hormonal değişimlerine yanıt vererek her ay kanamaya neden olduğunu söyledi. Bu durumunsa endometriozis odağının bulunduğu yere bağlı olarak hastada özellikle adet dönemlerinde ağrıya yol açtığını kaydeden Op. Dr. Sözen hastalığın daha çok üreme çağındaki kadınlarda sık görüldüğünü ifade etti.
Kasık bel ağrıları en yaygın belirtileri
Op. Dr. Sözen endometriozisin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte oluşumunun açıklanmasında bazı teorilerin var olduğunu açıklayarak "Bunlar içinde en çok destek gören kurama göre endometrium hücreleri adet kanaması esnasında tüpler vasıtası ile geriye doğru akarak karın boşluğuna ulaşıyor ve sıklıkla yumurtalıklar tüpler rahimi yerinde tutan bağlar rahim arkasında yer alan boşluk vajen ile kalın barsak arasındaki bölme mesane karın boşluğunu döşeyen zar (periton) ve barsak yüzeyleri üzerine yerleşiyor. Hastanın şikayetleri endometriozisin yaygınlığı ile orantılı değildir. Çok ufak bir endometriozis odağı olan bir kadının çok şiddetli ağrıları olabilmektedir. Adet öncesinde başlayıp adet süresince devam eden şiddetli kasık ağrısı bel ağrısı düzensiz veya fazla kanama cinsel ilişki esnasına ağrı ve kısırlık sık rastlanan belirtilerdendir. Infertilite sorunu olan hastaların %40’ında endometriozis mevcuttur" dedi.
Laporaskopi ile kesin tanı konuluyor
Endometriozisin kesin tanısının laparoskopi yapılarak endometriozis odaklarının görülmesi ve gereğinde biyopsi ile teyit edilerek konulduğunu vurgulayan Op. Dr. Sözen "Ancak kadın hastalıkları uzmanı endometriozis lehine semptomları olan hastanın muayenesinde bazen endometriozis odaklarını yumurtalıklarda endometriozise bağlı oluşan çikolata kistlerini ve bazen hastalığın neden olduğu yapışıklıklara bağlı üreme organlarının serbest haerketlerinin kısıtlandığını hisederek endometriozis varlığını düşünebilir" diye konuştu.
Farklı tedavi yöntemleri bulunuyor
Op. Dr. Sözen endometriozisin kesin bir tedavisinin olmadığını ancak değişik tedavi yöntemleri kullanıldığını ifade ederek "Medikal tedavide ağrının kontrolü için ağrı kesiciler denenebilir. Doğum kontrol hapları progesteron (gebelik hormonu) içeren ilaçlar testosteron (erkeklik hormonu) türevleri ve gonadotropin salgılanmasını sağlayan hormon etkisine sahip ilaçlar yumurtlamayı adet kanamalarını ve böylece ağrıyı durdurmak için kullanılan maddelerdir. Hormonal tedavi yaklaşık 9 ay sürdürülür. Bu süre içinde hastaya menepoz belirtilerini hafifletmek amacıyla düşük doz doğum kontrol hapı verilmektedir. Gebeliğin hastalık üzerine olumlu etkileri olduğu için çocuk sahibi olma arzusu olan hastalara gebe kalmaları önerilmektedir. Hastalığın cerrahi tedavisinde laparoskopi ile endometriozis odakları çıkarılır veya yakılarak yok edilir. Bu şekilde hem hastanın ağrısı azaltılmış hem de hamile kalma olanağı arttırılmış olur. Hasta buna rağmen gebe kalamıyorsa infertilite tedavisinde yumurtlamayı tetikleyici ilaçlar rahim içi aşılama ve tüp bebek yöntemleri uygulanmaktadır. Bazı çok ileri ve diğer tedavi şekillerine cevap vermemiş çocuk sahibi olma arzusu olmayan kronik vakalarda radikal cerrahi ile rahim tüpler ve yumurtalıkların alınması gerekebilmektedir" diye bilgi verdi
Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen dokunun rahim dışındaki bölgelerde bulunmasına endometriozis adı verildiğini anlatan Op. Dr. Sözen rahim dışında yerleşmiş endometrium dokusunun aynen rahim içindeki doku gibi kadının sıklık hormonal değişimlerine yanıt vererek her ay kanamaya neden olduğunu söyledi. Bu durumunsa endometriozis odağının bulunduğu yere bağlı olarak hastada özellikle adet dönemlerinde ağrıya yol açtığını kaydeden Op. Dr. Sözen hastalığın daha çok üreme çağındaki kadınlarda sık görüldüğünü ifade etti.
Kasık bel ağrıları en yaygın belirtileri
Op. Dr. Sözen endometriozisin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte oluşumunun açıklanmasında bazı teorilerin var olduğunu açıklayarak "Bunlar içinde en çok destek gören kurama göre endometrium hücreleri adet kanaması esnasında tüpler vasıtası ile geriye doğru akarak karın boşluğuna ulaşıyor ve sıklıkla yumurtalıklar tüpler rahimi yerinde tutan bağlar rahim arkasında yer alan boşluk vajen ile kalın barsak arasındaki bölme mesane karın boşluğunu döşeyen zar (periton) ve barsak yüzeyleri üzerine yerleşiyor. Hastanın şikayetleri endometriozisin yaygınlığı ile orantılı değildir. Çok ufak bir endometriozis odağı olan bir kadının çok şiddetli ağrıları olabilmektedir. Adet öncesinde başlayıp adet süresince devam eden şiddetli kasık ağrısı bel ağrısı düzensiz veya fazla kanama cinsel ilişki esnasına ağrı ve kısırlık sık rastlanan belirtilerdendir. Infertilite sorunu olan hastaların %40’ında endometriozis mevcuttur" dedi.
Laporaskopi ile kesin tanı konuluyor
Endometriozisin kesin tanısının laparoskopi yapılarak endometriozis odaklarının görülmesi ve gereğinde biyopsi ile teyit edilerek konulduğunu vurgulayan Op. Dr. Sözen "Ancak kadın hastalıkları uzmanı endometriozis lehine semptomları olan hastanın muayenesinde bazen endometriozis odaklarını yumurtalıklarda endometriozise bağlı oluşan çikolata kistlerini ve bazen hastalığın neden olduğu yapışıklıklara bağlı üreme organlarının serbest haerketlerinin kısıtlandığını hisederek endometriozis varlığını düşünebilir" diye konuştu.
Farklı tedavi yöntemleri bulunuyor
Op. Dr. Sözen endometriozisin kesin bir tedavisinin olmadığını ancak değişik tedavi yöntemleri kullanıldığını ifade ederek "Medikal tedavide ağrının kontrolü için ağrı kesiciler denenebilir. Doğum kontrol hapları progesteron (gebelik hormonu) içeren ilaçlar testosteron (erkeklik hormonu) türevleri ve gonadotropin salgılanmasını sağlayan hormon etkisine sahip ilaçlar yumurtlamayı adet kanamalarını ve böylece ağrıyı durdurmak için kullanılan maddelerdir. Hormonal tedavi yaklaşık 9 ay sürdürülür. Bu süre içinde hastaya menepoz belirtilerini hafifletmek amacıyla düşük doz doğum kontrol hapı verilmektedir. Gebeliğin hastalık üzerine olumlu etkileri olduğu için çocuk sahibi olma arzusu olan hastalara gebe kalmaları önerilmektedir. Hastalığın cerrahi tedavisinde laparoskopi ile endometriozis odakları çıkarılır veya yakılarak yok edilir. Bu şekilde hem hastanın ağrısı azaltılmış hem de hamile kalma olanağı arttırılmış olur. Hasta buna rağmen gebe kalamıyorsa infertilite tedavisinde yumurtlamayı tetikleyici ilaçlar rahim içi aşılama ve tüp bebek yöntemleri uygulanmaktadır. Bazı çok ileri ve diğer tedavi şekillerine cevap vermemiş çocuk sahibi olma arzusu olmayan kronik vakalarda radikal cerrahi ile rahim tüpler ve yumurtalıkların alınması gerekebilmektedir" diye bilgi verdi