[INDENT]Odun karıncaları yeraltındaki yuvalarının üzerine çam iğnesi ve ince dallarla inşa ettikleri tepeciklerle ünlüdürler. Yuva genellikle bir ağaç kütüğü etrafında kurulur. Yuvanın yerin üstündeki bölümü küçük ve ince dallardan yaprak saplarından ya da çam iğnelerinden yapılmıştır ve bu kısım yuvanın çatısıdır. Bu çatı 2 m. yüksekliğe kadar ulaşabilir. Çatı aynı zamanda yağmurun içeri girmesini önler ve çok sıcak ya da soğuk havada yuvanın ısısının düzenini sağlar.32
Odun karıncaları da diğerleri gibi çok çalışkandırlar sürekli olarak yuvalarında değişiklik yaparlar. Orjinal yüzey katmanını aşama aşama alt katmanlara aktarırlar üst yüzeyin yerine de alt katmanlardan malzeme getirirler. Karıncaların yuvada yaptıkları değişikliklerle ilgili şöyle bir gözlem yapılmıştır: Karınca yuvasının tepeciğine mavi sprey sıkılmış dört gün sonra tepeciğin yeniden kahverengi olduğu görülmüştür. Mavi parçacıklar ise yüzeyden 8-10 cm. aşağıda bulunmuştur. 1 aylık sürede ise bu parçacıklar 40 cm. derinliğe kadar inmişlerdir. Daha sonra da bu mavi parçacıklar yeniden yüzeye çıkmışlardır.
Peki acaba karıncalar sürekli taşıma işlemini boş yere "iş olsun" diye mi yapmaktadırlar? Hayır... Araştırmacılar odun karıncalarının neden böyle daimi bir hareket halinde bulunduklarını şu şekilde açıklamaktadırlar: Sürekli olan devr-i daim içteki nemli maddeleri yüzeyde düzenli olarak kurutmakta ve mantar oluşumunu engellemektedir. Aksi takdirde karıncalar zararlı mantarlar tarafından işgal edilmiş bir yuvaya sahip olacaklardır.
Böyle bir durumda iki ihtimal söz konusudur. Birinci ihtimal insanların uzun süren bilimsel araştırmalar neticesinde keşfettikleri mantarın nemli ortamlarda oluştuğu sonucunu karıncaların kendi araştırmaları neticesinde çok daha önce keşfedip bu sorunu gidermek için olabilecek en akılcı metodu geliştirmiş olmalarıdır! İkinci ihtimal ise bu mükemmel işlemi yürütebilmenin ancak üstün bir aklın ilhamı ile mümkün olabileceğidir. Birinci ihtimalin imkansızlığı ortadadır. Karıncalara zararlı mantarlardan korunmaları gerektiğini ve ne şekilde korunabileceklerini ilham eden elbette sonsuz kudret sahibi Allah'tır.[/INDENT]
Odun karıncaları da diğerleri gibi çok çalışkandırlar sürekli olarak yuvalarında değişiklik yaparlar. Orjinal yüzey katmanını aşama aşama alt katmanlara aktarırlar üst yüzeyin yerine de alt katmanlardan malzeme getirirler. Karıncaların yuvada yaptıkları değişikliklerle ilgili şöyle bir gözlem yapılmıştır: Karınca yuvasının tepeciğine mavi sprey sıkılmış dört gün sonra tepeciğin yeniden kahverengi olduğu görülmüştür. Mavi parçacıklar ise yüzeyden 8-10 cm. aşağıda bulunmuştur. 1 aylık sürede ise bu parçacıklar 40 cm. derinliğe kadar inmişlerdir. Daha sonra da bu mavi parçacıklar yeniden yüzeye çıkmışlardır.
Peki acaba karıncalar sürekli taşıma işlemini boş yere "iş olsun" diye mi yapmaktadırlar? Hayır... Araştırmacılar odun karıncalarının neden böyle daimi bir hareket halinde bulunduklarını şu şekilde açıklamaktadırlar: Sürekli olan devr-i daim içteki nemli maddeleri yüzeyde düzenli olarak kurutmakta ve mantar oluşumunu engellemektedir. Aksi takdirde karıncalar zararlı mantarlar tarafından işgal edilmiş bir yuvaya sahip olacaklardır.
Böyle bir durumda iki ihtimal söz konusudur. Birinci ihtimal insanların uzun süren bilimsel araştırmalar neticesinde keşfettikleri mantarın nemli ortamlarda oluştuğu sonucunu karıncaların kendi araştırmaları neticesinde çok daha önce keşfedip bu sorunu gidermek için olabilecek en akılcı metodu geliştirmiş olmalarıdır! İkinci ihtimal ise bu mükemmel işlemi yürütebilmenin ancak üstün bir aklın ilhamı ile mümkün olabileceğidir. Birinci ihtimalin imkansızlığı ortadadır. Karıncalara zararlı mantarlardan korunmaları gerektiğini ve ne şekilde korunabileceklerini ilham eden elbette sonsuz kudret sahibi Allah'tır.[/INDENT]