Değerli din kardeşlerim. Bizler eğer yaşadığımız din adına, yaptığımız büyük yanlışların bugün farkında olsaydık, sanırım vicdanımızın acısıyla, ne yapacağını bilemez bir durumun içinde bulurduk kendimizi. Sizlere bir örnek vermek istiyorum. Bakın Allah bizlere, rehber olsun diye gönderdim dediği Kur’an da ne söylüyor.
Araf 170: Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.
Allah kitaba sımsıkı sarılanlar derken, acaba hangi kitaptan bahsediyor? İçinizden bazıları bu satırları okurken, böyle sorumu olur, elbette Kur’an dan bahsediyor diyenler çıkacaktır. Elbette Kur’an dan bahsediyor. Allah Kur’an a sarılmamızı özellikle isterken, peki bizler Kur’an a mı sarılıyoruz? Ne yazık ki sarıldığımızı zannediyoruz. Birileri öyle sanmamızı istiyor. Bizlerde onların hazırladıkları tuzaklara ne yazık ki düşüyoruz.
Allah Kur’an ayetlerinde birçok kez akla, düşünmeye yönlendirir bizleri ve derki, düşünmeyenleri pislik içinde bırakırım. Sanırım bizler bu üzücü durumun içinde olduğumuzun, farkında bile değiliz. Çünkü bizlerin düşünme hakkımızı, gücümüzü elimizden almışlarda ondan. Siz Kur’an dan anlayamazsınız diyenlerin, bizlerden sakladıkları çok şeyler olduğunu unutmayalım.
Allah sarılmamız gereken rehberin, Kur’an olduğunu yüzlerce kez söyledikten sonra, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye de çok açık belirtmiştir. Peki, bizler bugün İslam ı yaşarken, Kur’an a yaptığımız saygısızlığın farkında mıyız?
Allah bizlere gönderdiği Kur’an ın, muhkem ayetlerini bizlerin anlaması adına, yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyor. Bizlerin sorumlu olduğu, her konudan örnekleri, değişik ifadelerle verdiğini de belirtiyor. Hüküm yalnız Allah ın diyerek de, yanlış yollara, hurafelere, bilgilere inanç kapısını da bu şekilde kapatıyor. Peki, bizler beşerin yazdığı kitaplara dahi yapmadığımız bu saygısızlığı yaparak, Allah ın kitabı Kur’an a neler söylüyoruz? Bu ve buna benzer birçok ayet var Kur’an da. Birçok kez aynı konuyu yazmış ve din kardeşlerime hatırlatmışımdır. Çok önem arz eden bu yaptığımız yanlışı, yüzlerce kez gündemde tutsak azdır. Çünkü hala yaptığımız yanlışın, zerre kadar farkında bile değiliz. İsterseniz Kur’an a yaptığımız saygısızlığı, tekrar hatırlayalım üzerinde düşünelim.
— İslam ı doğru ve tam anlamak istiyorsak, Kur’an tek başına yeterli değildir.
— Dinimizi öğrenmemiz için, fıkıh kitaplarına müracaat etmeliyiz.
— Kur’an özet bilgiler içerir, her şey Kur’an da yazmaz.
— Kur’an ı herkes anlayamaz.
— Kur’an ı veli insanlar doğru anlar, bizlerde onlardan öğrenmeliyiz.
İşte Kur’an ın devre dışı bırakılarak, toplumun bir meçhule doğru gidişinin acıklı sözleridir bunlar. Siz eğer Kur’an ın muhkem ayetlerini, okuduğunuzda anlayamayacağınıza inandırılmışsanız, onu elinize alıp anlayarak okumaya çalışır mısınız? Anlamını bilmesen de oku, Allah sana sevap yazar zihniyeti, Kur’an ın ilk emri OKU ayetine uyan bir düşünce olabilir mi? Anlamını bilmeden okumak, Allah ın yüzlerce ayetinde bizlere önerdiği düşün, aklını kullan emirleri ile hiç bağdaşıyor mu? Bu Dünyada, beşeri bir yazarın kitabına bile yakıştıramayacağımız sözleri, ne yazık ki bizler Allah ın kitabına yakıştırabiliyoruz. Tabi cezamızı da çekiyoruz, ama farkında bile değiliz. Rabbim bizleri affetsin.
Araf 170. ayetin sonunda, kitaba sarılanları, yani Kur’an a sarılanların Allah, çabalarını boşa çıkarmayacağından bahsediyor. Peki, Kur’an a bu dendi yakışıksız sözleri söyleyenlerin ve bunlara inananların çabaları, sizce karşılık bulur mu Allah katında? İşte bu konuda, yorum yapmak bile istemiyorum. Bizlere düşen beşerin ipine değil, Allah ın ipine sarılmak olmalıdır.
Mahşer günü Rabbin huzurunda, peygamberimizin şahitliğinde, bu Dünyada yaptıklarından pişman olmak istemeyen, aklını başına toplayarak, Rahmanın imtihan olduğumuzu söylediği FURKAN a sıkı sıkı sarılarak, ona gereken saygıyı göstermelidir. Allah ın sözlerine inanan, kurtuluşa erecektir. Beşerin Kur’an a uymayan rivayetlerine aldanan ise, hüsrana uğrayacaktır.
Şunu asla unutmayalım. Allah kullarını imtihan edeceği kitabı, zor anlaşılır olarak gönderip, kullarını zora sokarak, daha sonrada bu kitaptan hesap sormaz. Allah Kur’an da birçok kez yemin ederek, bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyorsa, bunun tersini söylemek, Allah ın adaletine saygısızlıktır, lütfen bunu da unutmayalım.
Dilerim Rabbimden aklını kullanan, Kur’an ı rehber alan, gönlünü Kur’an ışığıyla aydınlatan kullarından oluruz. Onun nuruyla aydınlanan, gönül gözlerine ne mutlu.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Araf 170: Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.
Allah kitaba sımsıkı sarılanlar derken, acaba hangi kitaptan bahsediyor? İçinizden bazıları bu satırları okurken, böyle sorumu olur, elbette Kur’an dan bahsediyor diyenler çıkacaktır. Elbette Kur’an dan bahsediyor. Allah Kur’an a sarılmamızı özellikle isterken, peki bizler Kur’an a mı sarılıyoruz? Ne yazık ki sarıldığımızı zannediyoruz. Birileri öyle sanmamızı istiyor. Bizlerde onların hazırladıkları tuzaklara ne yazık ki düşüyoruz.
Allah Kur’an ayetlerinde birçok kez akla, düşünmeye yönlendirir bizleri ve derki, düşünmeyenleri pislik içinde bırakırım. Sanırım bizler bu üzücü durumun içinde olduğumuzun, farkında bile değiliz. Çünkü bizlerin düşünme hakkımızı, gücümüzü elimizden almışlarda ondan. Siz Kur’an dan anlayamazsınız diyenlerin, bizlerden sakladıkları çok şeyler olduğunu unutmayalım.
Allah sarılmamız gereken rehberin, Kur’an olduğunu yüzlerce kez söyledikten sonra, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye de çok açık belirtmiştir. Peki, bizler bugün İslam ı yaşarken, Kur’an a yaptığımız saygısızlığın farkında mıyız?
Allah bizlere gönderdiği Kur’an ın, muhkem ayetlerini bizlerin anlaması adına, yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyor. Bizlerin sorumlu olduğu, her konudan örnekleri, değişik ifadelerle verdiğini de belirtiyor. Hüküm yalnız Allah ın diyerek de, yanlış yollara, hurafelere, bilgilere inanç kapısını da bu şekilde kapatıyor. Peki, bizler beşerin yazdığı kitaplara dahi yapmadığımız bu saygısızlığı yaparak, Allah ın kitabı Kur’an a neler söylüyoruz? Bu ve buna benzer birçok ayet var Kur’an da. Birçok kez aynı konuyu yazmış ve din kardeşlerime hatırlatmışımdır. Çok önem arz eden bu yaptığımız yanlışı, yüzlerce kez gündemde tutsak azdır. Çünkü hala yaptığımız yanlışın, zerre kadar farkında bile değiliz. İsterseniz Kur’an a yaptığımız saygısızlığı, tekrar hatırlayalım üzerinde düşünelim.
— İslam ı doğru ve tam anlamak istiyorsak, Kur’an tek başına yeterli değildir.
— Dinimizi öğrenmemiz için, fıkıh kitaplarına müracaat etmeliyiz.
— Kur’an özet bilgiler içerir, her şey Kur’an da yazmaz.
— Kur’an ı herkes anlayamaz.
— Kur’an ı veli insanlar doğru anlar, bizlerde onlardan öğrenmeliyiz.
İşte Kur’an ın devre dışı bırakılarak, toplumun bir meçhule doğru gidişinin acıklı sözleridir bunlar. Siz eğer Kur’an ın muhkem ayetlerini, okuduğunuzda anlayamayacağınıza inandırılmışsanız, onu elinize alıp anlayarak okumaya çalışır mısınız? Anlamını bilmesen de oku, Allah sana sevap yazar zihniyeti, Kur’an ın ilk emri OKU ayetine uyan bir düşünce olabilir mi? Anlamını bilmeden okumak, Allah ın yüzlerce ayetinde bizlere önerdiği düşün, aklını kullan emirleri ile hiç bağdaşıyor mu? Bu Dünyada, beşeri bir yazarın kitabına bile yakıştıramayacağımız sözleri, ne yazık ki bizler Allah ın kitabına yakıştırabiliyoruz. Tabi cezamızı da çekiyoruz, ama farkında bile değiliz. Rabbim bizleri affetsin.
Araf 170. ayetin sonunda, kitaba sarılanları, yani Kur’an a sarılanların Allah, çabalarını boşa çıkarmayacağından bahsediyor. Peki, Kur’an a bu dendi yakışıksız sözleri söyleyenlerin ve bunlara inananların çabaları, sizce karşılık bulur mu Allah katında? İşte bu konuda, yorum yapmak bile istemiyorum. Bizlere düşen beşerin ipine değil, Allah ın ipine sarılmak olmalıdır.
Mahşer günü Rabbin huzurunda, peygamberimizin şahitliğinde, bu Dünyada yaptıklarından pişman olmak istemeyen, aklını başına toplayarak, Rahmanın imtihan olduğumuzu söylediği FURKAN a sıkı sıkı sarılarak, ona gereken saygıyı göstermelidir. Allah ın sözlerine inanan, kurtuluşa erecektir. Beşerin Kur’an a uymayan rivayetlerine aldanan ise, hüsrana uğrayacaktır.
Şunu asla unutmayalım. Allah kullarını imtihan edeceği kitabı, zor anlaşılır olarak gönderip, kullarını zora sokarak, daha sonrada bu kitaptan hesap sormaz. Allah Kur’an da birçok kez yemin ederek, bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyorsa, bunun tersini söylemek, Allah ın adaletine saygısızlıktır, lütfen bunu da unutmayalım.
Dilerim Rabbimden aklını kullanan, Kur’an ı rehber alan, gönlünü Kur’an ışığıyla aydınlatan kullarından oluruz. Onun nuruyla aydınlanan, gönül gözlerine ne mutlu.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK