Arada dağlar kadar fark olması gerekir, öyle değil mi? Ama değilmiş meğer. İlk 45 dakikada iyi futbolunu attığı golle süsleyen Fenerbahçe'nin maçı çok rahat ***üreceğini zannettik ama yanıldık. 2. devre sahanın tek hakimi Sakaryaspor'du. Bir takım oyundan bu kadar düşebilir mi? Tamam anlarım hafta arası çok önemli bir Avrupa kupası maçında 3-1 mağlubiyetten 3-3 beraberliğe gelene kadar göbeğin çatladı. Yorgunluk olur, olur olmasına ama bu kadar da olmaz ki birader.
Önder ve Lugano aylar sonra ilk defa forma giydiler. Kolay değil. Önder maça çok iyi başladı. Sağ kanadı bayağı da güzel kullandı. Ama 2. devre ona da bir haller oldu. Alex tamam dedik, maça damgasını vuracak adam gibi oynuyor dedik. Çünkü çok güzel işler yapıyordu. Ama o da 2. yarı yok oldu. Tümer takımı ipten alan golün sahibiydi. Bu bakımdan kendisini alkışlıyorum. Ama 2 . devre o da yoklar kervanına katılanlar arasında oldu. Zico orta sahanın çöktüğü anlarda Semih-Deivid ikilisini değiştirme yoluna gitti. Bence oraya santrfor değişikliği değil orta sahada Serkan gibi koşan bir adam değişikliği gerekiyordu. Semih ilk 11'in değil 2. devre girip takımı kurtaran bir futbolcu modeli olduğunu dün bizlere gösterdi.
Hakem için bir şey söylemeyeceğim. Çünkü Sakaryaspor kalecisinin (Kalecisinin diyorum adını söylemiyorum, adını anmaya gerek yok) Semih'in karnına attığı tekme hakemin sorgulayacağı bir durum değil. Bu dava ancak 3. Ağır Ceza'da cinayete kasten teşebbüsten yargılanacak bir dava.
Yahu kardeşim hadi orta hakem görmedi, peki yan hakem sen ne iş yaparsın? (Hakemlerin de adını söylemiyorum dikkat ederseniz) Şimdi Mustafa Çulcu sana soruyorum. Türkiye'nin en fazla gol atan takımının her hafta yüzde 100 penaltıları çatır çutur yeniliyor. Sezon başında hakemlerinize, "Eğer penaltı verirseniz sizi yakarım" diye birşey söylediniz mi? Sadece merak ettiğim konu bu.
Öyle ya Türkiye Ligi'nde tek penaltı atmayan ve özellikle attırılmayan takım Fenerbahçe. Sonra diyorlar ki Kadıköy'de neden "Ulusoy istifa" diye bağırılıyor. Hadi canım sizde.