Düşsüz bir sabah,
Kalpsiz bir geceden sonra…
Vurdumduymaz bir mevsim,
Her şeyi yoluna koymak isteyen bir masa,
Her kanalda seni hatırlatan bir televizyon,
Her tarafı sen kokan bir ev,
Birde darmadağın olmuş bir ben…
Ben işte,
Her ne kadar senden sonra bir ben kalmışsa…
Her adımda kırgınlık tohumları diken,
Sessiz ağıtları olan biri işte…
Biliyorsun dünyamdan gittiğinden beri,
Yıldızlarım düştü gökyüzümden…
Bende geceyi sen ile yamaladım.
Ama bir süre sonra
Yok, oluyordu umutsuz avuçlarımda sen ile…
Yalancı bir hayal ne kadar direnebilirdi ki
Asi geceye…
Gecem ki masumdu,
Gecem tutsak,
Bir dokunuşta yakardın gecemi bütün varlığınla…
Bir dokunuş değil,
Bir gidiş kondurdun geceme.
Gecem yamalandı,
Yıldızlarım düştü,
Ben dağıldım,
Bir ömür eskici vitrinlerine kaldırıldı
Satlık ve vurdumduymaz bir mevsimde…
Şimdi,
Her şeyi yoluna koymak isteyen bir masa
Vurdumduymaz bir mevsim,
Ve kırgınlıklarımı doldurduğum kahvem ile
Yıldızsız geceme yama yapıyorum
Bir nefeslik…