Delikanlı yatağına uzanmış kalbinin sesini dinliyordu. Yüreğindeki küçücük bir cesaret yarını, yarınlarını değiştirebilecekti. Bu gece de ya her zamanki gibi hoşlandığı kız Derya'nın hayalini kurup uyuyacaktı ve dalacaktı rüyalar alemine ya da içindeki korkuyu yenip yarın için bazı kararlar alacaktı. Evde herkesin uyuduğundan emin olduğunda yatağından kalktı ve odasındaki aynanın karşısına geçti. Yapamıyacaksam istediklerimi özgürce, aşkımı haykıramıyacaksam ona, neden yaşıyorum başkalarını mutlu etmek adına, neden saçlarımı tarıyorum özenle her sabah kalktığımda ya da ayakkabılarımı boyamadan okula gitmiyorum bir sabahta olsun diyordu aynaya tekrar baktığında ilk kez bu kadar umutsuzca... Ayna ile konuşmasından sonra emin adımlarla dönüyordu hayaller kurup ta uyuduğu yatağına ama bu kez son defa hayal kurmaya. Yarın Derya ile konuşacağına söz verip, yavaşça yorganı üzerine çekti. Her zamanki gibi rüyasında sırma saçlı, zeytin gözlü yari vardı. Sınıftan içeri girdiğinde delikanlı doğruca Derya'nın yanına gitti. Onu sevdiğini haykırdı, ellerinden tuttu sonra öyle bir sarıldı ki Derya'ya, delikanlı gözyaşlarını tutamıyordu ... Derya şaşkın mutlu gözlerle delikanlıya bakıyordu. Seni seviyorum Derya, her gece rüyalarımda sen varsın nereye baksam seni görüyorum sabah kahvaltısını beraber yapıyoruz , beraber geliyoruz okula otobüsle , gece yatmadan önce iyi geceler öpücüğü verip gidiyorsun , sabah olunca yine yanımdasın, senin için şiir yazarken sen geliyorsun ilham perileriyle. İşte bu yüzden sen uğrunda ölümü göze aldığım ilk aşkımsın diyordu delikanlı kızın parıldayan gözlerine bakarken... Delikanlı elinden tutarak sevdiğini okuldan çıkardı ve yürümeye başladılar kuşların cıvıl cıvıl öttüğü, çiçeklerin baharın gelmesiyle yeni açtığı denizin kuzularıyla selam gönderdiği martıların kendilerine meskan tuttuğu köyde. İşte bu köyde kırların, çiçeklerin arasında delikanlı ve kız hayatlarının en güzel anlarını yaşıyorlardı. Delikanlının gördüğü en güzel rüyalardan biriydi bu ve bunun son olmasını bundan sonra rüyalarını gerçeğe dönüşmesini istiyordu delikanlı. Sabah erken uyandı, kahvaltısını yaptı, saçlarını taradı ve erkenden evden çıktı. güneş göründü. Delikanlı dün gece aynada yaptığı konuşmayı anımsadı ve kendini güçlü hissetti bir anda olsa. Delikanlının otobüse binmek için gittiği durakta kimse yoktu ve banka oturduğunda delikanlı hiç aklından çıkmayan yarini yine hayal ediyordu. Birinin omzundan sarstığını hissetti, toparlandı, kendine geldi ve otobüse bindi. Delikanlı otobüste giderken camdan özgürce uçan kuşlara bakıyordu ve onlar gibi mutlu olacağını düşünüyordu. Nihayet delikanlı kısa otobüs yolculuğundan sonra okula geldi. Sınıfa girdiğinde kimse yoktu. Derya'ya yakın olabileceği bir sıraya defterlerini bıraktı ve okulun kantinine inerek bir bardak sıcak çayla içini ısıttı. Delikanlı çayını bitirdiği anda okulun kapısından Derya girdi. Delikanlının kalbi hızlı hızlı çarpıyordu, diz kapakları titriyordu. Derya delikanlının yanına geldi ve onun yanına oturdu. Günaydın Derya, günaydın sana ve evrenin tüm güzelliklerine. Uzun zamandır sana söylemek istediğim bazı şeyler var ama cesaret edip seninle konuşamıyordum. Fakat bu sabah farklı bir sabah bugün farklı bir gün olacak , yeniden doğuyorum bugün yeniden merhaba diyorum hayata ve sana çünkü ben seni ölesiye seviyorum diyordu delikanlı Derya'nın elini tutarak. Sen dünyanın en şaşkın aşığısın, benimle uçabileceksen bulutların üstünde, dans edebileceksen çıplak ayakla ateşin etrafında ay ışığında, tut ellerimi sakın bırakma diyordu genç kız... Yüreğim acı çekmekten korkuyor, ama düşlerimin peşinde oldukça yüreğim kesinlikle acı çekmez. Korkuyorsan neden beni seviyorsun diye soracaksın bana biliyorum. İnsan sever çünkü hayat sadece yemek içmek, okumak uyumak değildir. Aslında aşkın hiçbir gerekçesi yoktur. Ama madem bu kadar merak ediyorsan seni neden sevdiğimi söylüyorum nedenini... Seni seviyorum çünkü ben her gece senin düşünü görüyorum, seni seviyorum çünkü bunu yüreğim söylüyor. İnsan bir yerde kendini bırakmalı kendini yüreğinin sesine kulak vermeli bende öyle yapıyorum. Güzel kız şaşkındı delikanlının sözlerinden oldukça etkilenmişti. Kız gözlüğünü çıkardı ve delikanlıya sarıldı ,ilk kez vücutları birbirine temas ediyordu bu kadar yakından. Delikanlı alışıktı rüyalarında ona sarılmaya ama kız bu kadar çok sevildiğini anlayınca göz yaşlarını tutamıyordu. Kızın ayakları yerden kesildiği anda okulun ders zili çalmıştı. Yüzlerce öğrenci için her zamankinden farklı bir anlam ifade etmeyen zilin çalması delikanlı ve kız için yeni bir hayatın başlangıcıydı..........................
Düşlerinin Sonunda ki Gerçek Aşk
|
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konu ile Alakalı Benzer Konular | |||||
Konular | Yazar | Yorumlar | Okunma | Son Yorum | |
gerçek bir hikayedir:(( | EyLuLce | 13 | 1,371 |
04-12-2022, Saat: 09:54 AM Son Yorum: wildfang |
|
Aklımdasın! (uzun ama sürükleyici-gerçek aşk hikayesi... ) | PaPaTYa_PReNSeS | 19 | 1,805 |
04-08-2022, Saat: 12:38 AM Son Yorum: wildfang |
|
Bu gerçek aşktı. | Hasretiim | 5 | 883 |
06-17-2011, Saat: 09:35 AM Son Yorum: ZencefiL |
|
Hayaller Gerçek Olursa... | icimdekises | 1 | 669 |
07-19-2010, Saat: 12:36 PM Son Yorum: Leader |
|
Sevdiğinizin Selasını Duymak (Yaşanmış Gerçek) | acemhe | 20 | 1,835 |
10-05-2009, Saat: 04:38 PM Son Yorum: DELİKANLI KIZ_vbulletin3_import15045 |
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi