"Bu sene hedefimiz F.Bahçe'yi şampiyon yapmamak, çünkü 100. yılda tek şampiyon biz olmak istiyoruz" dediler, başaramadılar. F.Bahçe hâlâ rüyalarında göremeyecekleri kutlamaları yapmakla meşgul. "Roberto Carlos gelirken bastonunu unutmasın" dediler, sözde, Carlos'u alaya aldılar. İki gün sonra aynı yaştaki kaleci Rüştü'ye üç yıllık imza attırdılar. "Emek hırsızı, etik değerden yoksun, bir an önce ülkesine gönderilmeli ki Türk futbolu kurtulsun" diye suçladıkları Nobre için "Temiz lig istiyoruz" pankartını açtılar. Şimdi de Ali Bilgin'e aynı hakaretleri ediyorlar ama renklerine bağladıkları ve öve öve bitiremedikleri o Nobre'yi unutarak. Tümer, Beşiktaş'tan F.Bahçe'ye transfer olunca ihanetle suçlayıp "hain" dediler. Rüştü'yü alırken de "Gayet normaaal" diyerek bu transfere profesyonelik yaftasını yapıştırdılar.

Kavga-dövüş yerine mizah

Sonra Mahmut Uslu çıkıp "Bir gün herkes F.Bahçeli olacak, Beşiktaşlılar bunu başarmaya çalışıyorlar" deyince dünyayı ayağa kaldırdılar. İstiyorlar ki hep bana hep bana. Onlar dilediklerini yapacak ama onlara karşı kimse bir şey yapmayacak. Aslında Mahmut Uslu'nun söylediklerinin mizahi yönünü düşünmek gerek. Bakın, şu sıralar cep telefonu mesajlarında moda olan bir konu var. Gerçi mutlaka sizlere de gelmiştir ama ben gelmeyenler için kısaca bir tekrar yapayım: "TFF son toplantıda Beşiktaş'ın beşten fazla F.Bahçeli oynatamaması kararını aldı. Beşiktaş ise buna, hiç olmazsa 5+1 olsun diye itiraz etti." Şimdi bunda ne var? Keşke herkes birbirini bu şekilde kızdırabilse ve kavga-dövüş olmasa...


Şu ülkeye hangi futbolcu gelirse gelsin ne hikmetse hemen Alex'le kıyaslanır. Beyzadeler hem Alex'i beğenmezler, "koşmaz" derler, "yarım adam" derler ama ilk fırsatta Alex'i ortaya atarlar. Geçen sene Ricardinho ile Alex kıyaslaması vardı. Beşiktaş medyası daha sezon başında "Ricardinho çok daha iyi" damgası vurmuştu. Bana sorduklarında ise "Her ikisi de çok iyi futbolcu. Böyle ayırımlara hiç gerek yok. Bırakın bu kalitelerin tadın çıkaralım. Sezon sonunda ise kim iyi, kim kötü ortaya çıkar" demiştim. Evet, istatistiklere baktığımızda Alex, Rico Paşa'yı ezmiş geçmiş. Şimdi de Lincoln ile Alex'in mukayesesi başladı. Ben gene aynı fikirdeyim. İkisi de iyi futbolcu. Sezon sonunda karneye bakıp kararımızı veririz. İşte ben de o zaman konuşurum. Malum ya, erken öten horozların kafaları uçuveriyor.