:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İsmet İnönü Atatürkçü müydü?
Shrewish
#1
BFBA8FA100C65F439369B7D9p.jpg

Sabah Gazetesi Yazarı sayın murat bardakçı'nın 27 Ocak 2007 tarihLi yazısı
YanLış anLamanın önüne geçebiLmek adına yorumsuz yayınLıyorum...


İnönü Köşk'e çıktı Ata heykeli indi 1684.gif1684.gif
Ata'nın Dolmabahçe Sarayı'ndaki heykeli ölümünden sekiz gün sonra devlet tarafından söktürüldü.

İNÖNÜ REİSİCUMHUR OLDU VE...
Dolmabahçe Sarayı arşivinde yeni bulunan belgelere göre, Atatürk'ün cenazesi saraydaki katafalktayken, 18 Kasım 1938'de bir karar alındı. "Saray mimarı F. Akyal" imzalı belgede, heykelin palangalarla söktürülüp hamallarla bilinmeyen bir yere taşınması için izin isteniyor. Devlet işlem için 25 lira 80 kuruş ödedi.


yildizlar2.gif
Atatürk'ün cenazesinden önce heykelini kaldırmışlardı

Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge, Atatürk'ün saraydaki bir heykelinin devlet tarafından 1938'in 18 Kasım günü 25 lira 80 kuruş harcanarak palangalarla söktürüldüğünü ve hamallara taşıtılarak bilinmeyen bir yere gönderildiğini ortaya çıkardı. İşin tuhaf ve acı olan tarafı ise, bu işin İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ama Atatürk'ün cenazesi daha kaldırılmadan, sarayın muayede salonunda katafalkta durduğu ve yüz binlerce vatandaş tarafından gözyaşlarıyla ziyaret edildiği sırada yapılmış olmasıydı..

Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de geçmişte de hep sıkıntılı olmuş ve seçim öncesinde ortam hep gerilmişti. Ama, Çankaya'nın yeni sahibinin belli olmasından sonra bazı kişiler ve çevreler "kral öldü, yaşasın kral" havasıyla yeni cumhurbaşkanının etrafında pervane gibi dönmeye ve eski devrin hatıralarını silmek için birbirleriyle yarış etmeye başlamışlardı. Bu yarış, ikinci cumhurbaşkanının seçiminden hemen sonra, yani Atatürk'ün Çankaya'sına İsmet İnönü'nün yerleşmesinden sonra da yaşanmış ve iş Atatürk'ün cenazesinin defnedilmesi bile beklenmeden, Dolmabahçe Sarayı'ndaki bir heykelinin söktürülüp hammallara taşıtılarak ortadan kaldırılmasına kadar varmıştı. Atatürk'ün saraydaki heykelinin yokolması konusu, Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge sayesinde ortaya çıktı. 10 Kasım 1938'de vefat eden Atatürk'ün cenazesi Dolmabahçe'nin muayede salonunda katafalkta durduğu sırada, belgeye göre yine aynı salonda bulunan bir heykelinin söktürülmesi konusunda bazı resmi yazışmalar yapıldı ve devlet 25 lira 80 kuruş harcayarak heykeli ortadan kaldırdı.

HAMAL
[/url] adlog.ads?YmFubmVyaWQ9MTc0OSZjbGllbnRpZD...Y4MQ%3D%3D
[url=http://ads.sabah.com.tr/adserver/click.ads?n=af2df443]view.ads?d2hhdD16b25lOjE5NyZhbXA7bj1hZjJkZjQ0Mw%3D%3D

BİLE TUTMUŞLAR
Bugüne kadar bilinmeyen bu heykel hadisesinin ayrıntıları, sarayın arşivinde yeni bulunan belgelere göre şöyleydi: Türkiye Cumhuriyeti Reisicumhuru Mustafa Kemal Atatürk, 1938'in 10 Kasım sabahı saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı'nda son nefesini verdi ve Ankara'da hemen ertesi gün toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, cumhurbaşkanlığına İsmet İnönü'yü seçti. Ankara'da seçim yapıldığı sırada, Atatürk'ün tahnit edilen naaşı da Dolmabahçe Sarayı'nın muayede salonunda, yani sarayın Osmanlı padişahlarının katıldığı törenlerin yapıldığı en büyük salonunda katafalka kondu ve halk, Atatürk'ü bir hafta boyunca gözyaşları içerisinde ziyaret etti. Cenaze 19 Kasım sabahı Dolmabahçe'den alınarak Sarayburnu'na götürüldü, Zafer torpidosuna konarak açıkta bekleyen Yavuz zırhlısına nakledildi ve zırhlının İzmit'e taşıdığı cenaze, oradan trenle Ankara'ya götürüldü. Atatürk'ün tabutu 20 Kasım günü Meclis'in önünde katafalka kondu ve ertesi gün yabancı temsilcilerin de katıldığı çok büyük bir törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine yerleştirildi. Ama, cenaze daha Dolmabahçe Sarayı'nda katafalkta bulunduğu sırada, 18 Kasım günü bir başka iş daha yapılmış ve muayede salonuna bir sene önce önceden yerleştirilmiş olan Atatürk heykelinin, dışarıdan hamal getirtilerek kaldırılmasına karar verilmişti.

YEDİ KURUŞLUK FATURA
İstanbul'da Topkapı Sarayı dışında kalan saraylar, Osmanlı Hanedanı'nın mensuplarının 1924'ün 3 Mart'ında Türkiye'den sınırdışı edilmesinden sonra Millet Meclisi'ne bağlanmıştı. Dolmabahçe Sarayı da bu karardan sonra teşkil edilen "Milli Saraylar Müdürlüğü" nün idaresindeydi. Milli Saraylar'ın tam adını bilmediğimiz ve sadece "F. Akyal" ismini ancak imzasından okuyabildiğimiz mimarı, 18 Kasım günü, Atatürk'ün cenazesi henüz katafalkta bulunduğu sırada Milli Saraylar Müdürlüğü'ne bir yazı yazdı ve muayede salonunda bulunan heykelin cerr-i eskal ile, yani bir tür vinç olan palangalarla kaldırılmasına izin verilmesini istedi. F. Akyal'ın yazısında, kaldırma maliyetinin 25 lira 80 kuruş olduğu ifade ediliyordu. Dolmabahçe Sarayı'nın arşivlerinde bulunan konuyla ilgili ikinci belge 22 Kasım 1938 tarihini taşıyor. Belge, Galata'da, kalafat yeri 52 numarada faaliyet gösteren ve pik, hurda demir ve maden ticareti yapan Sait Sapmaz tarafından çıkartılmış bir fatura... Sait Sapmaz, Milli Saraylar Direktörlüğü'ne gönderdiği faturada heykeli kaldırmak için yaptığı masrafları sıralıyor ve takım kirasına 10 lira harcadığını, "ameleye" yani işçilere 12 ve nakliyede kullanılan kamyona 3 lira verdiğini, işçileri getiren vasıtaya da 80 kuruş ödediğini yazıyor, Atatürk'ün heykelinin kaldırılması işinin 25 lira 80 kuruşa malolduğunu ifade ediyor. Beş ve iki kuruşluk pulların da yapıştırılmış olduğu faturanın altında "Mustafa Alcan Ticarethanesi" nin kaşesi ile mimar "F. Akyal"ın masrafı tasdik için attığı imza da bulunuyor. Büyük Millet Meclisi'ne bağlı Milli Saraylar Müdürlüğü, Atatürk'ün saraydaki heykelini naaş henüz defnedilmeden, üstelik katafalkta bulunduğu ve yüzbinlerce vatandaş tarafından gözyaşlarıyla ziyaret edildiği sırada ve işte bu şekilde ortadan kaldırmıştı.

Bu fotoda İnönü'nün Türk Lirasından Atatürk'ün fotoğrafını kaLdırdığının kanıtı oLsun.

20zaman07.jpg


20zaman05.jpg


Yorumlarınızı bekLiyorum......
Ara
Cevapla
history
#2
27 ocak 2007 tarihli Murat Bardakçı yazısı ile ilgili linki verirseniz sevinirim,
27 ocak 2007 tarihli Murat Bardakçı yazısını ne sabah nede hürriyette bulamadım.
Not: üsteki belgelere Rahmetli İnönü'nün heykeli kaldırması ile ilgili emir verdiği yazıyıda eklerseniz daha gerçekçi olacaktır.En azından yazı metni ve imzayı görebiliriz.
Daha sonra zevkle yorum yapacağım, teşekkürler.

SABAH - 27/01/2007 - Ana SayfaTürkiye'nin en iyi gazetesi. ... yazısı yoktur. "Tüm yazarlar" listesi ad ve soyada göre sıralıdır. ... 28 Ocak 2007 Pazar ...
arsiv.sabah.com.tr/2007/01/27/index.html - 139k - Önbellek - Benzer sayfalar
Ara
Cevapla
Shrewish
#3
http://arsiv.sabah.com.tr/2007/01/28/gnd101.html
Ara
Cevapla
CaNaT
#4
Tekrar hatırlatıyorum burası siyaset arenası değildir. Kimse burada siyaset yapmaya kalkıp tartışma
ortamı oluşturacak cümleler sarfedip forum kurallarına aykırı hareket etmesin... Aksi yapıldığı taktirde
konu kilitlenecek ve tartışma içerisinde bulunan kişilere ceza uygulanacaktır.
Saygılarımla
İyi paylaşımlar ....
Ara
Cevapla
history
#5
Tahmin ettiğim gibi, Murat BARDAKÇI denilen zatın günün siyasi akımından rantlanabilme çabalarının bir örneği.Bu son dönemde Medyaya yapılan baskı sonucu, Murat bardakçı gibi kişilerin piyon olarak kullanılmasıdır. Emin Çölaşan gibi yazarlar cezalandırılken, diğerleri ideolojilerininden tavizle ödüllendiriliyor.
Devlet dairelerinde belgesiz bir iş yapılabilirmi? ama bu işin önceside olmalı, yani rahmetli İnönü bir yazı ile heykelin kaldırılmasını istemesi gerekir, işte bu veya buna benzer bir emir yazısının ortada olmaması garip bir oyunun işaretidir.
Siyasete girmeden nasıl örneklendirebilirim bu konuyu.

Mod.arkadaşlarımdan ricam

Görevlilerden ricam ya böyle bir konunun açılmasına izin vermiyecekler, eğer böyle bir konu açıldıysada ahlak kuralları içinde siyasetinde içinde olduğu şekilde yanıt verme özgürlüğünü vermelidirler.
Tarihe yapılan suçlamaları sineye çekmek, yurdunu milletini seven her kişi için zulumdür.
saygıla
Ara
Cevapla
riukeen
#6
Hepsi boş iş
Ara
Cevapla
son
#7
Mod.arkadaşlarımdan ricam

Görevlilerden ricam ya böyle bir konunun açılmasına izin vermiyecekler, eğer böyle bir konu açıldıysada ahlak kuralları içinde siyasetinde içinde olduğu şekilde yanıt verme özgürlüğünü vermelidirler.
Tarihe yapılan suçlamaları sineye çekmek, yurdunu milletini seven her kişi için zulumdür.
saygıla


Teşekkürler History; sonuçta düne - tarihe dair yapılan suçlamaları hiçbirimiz kabul edemiyoruz ve yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Ama ister istemez sataşmalara maruz kalınca kimse kendisine hakim olamıyor ve haklıyken haksız konuma geçebiliyor. Çünkü konular öyle bir boyuta ulaşıyor ki; bu tamamen kişisel haklara saldırıya geçiyor. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir , kimse kimsenin düşüncelerine onay vermek zorunda değildir ama herkes birbirine saygı göstermelidir diye düşünüyorum. Sonuçta böylesi güzel bir forumda duygu ve düşüncelerimizi ifade etmek , paylaşmak için bulunuyoruz. Olayın çok hassas olduğu konular için şuan aklıma gelmiyor ama farklı tedbirler alınabilir. Saygılarımla
Ara
Cevapla
CaNaT
#8
history Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
Mod.arkadaşlarımdan ricam

Görevlilerden ricam ya böyle bir konunun açılmasına izin vermiyecekler, eğer böyle bir konu açıldıysada ahlak kuralları içinde siyasetinde içinde olduğu şekilde yanıt verme özgürlüğünü vermelidirler.
Tarihe yapılan suçlamaları sineye çekmek, yurdunu milletini seven her kişi için zulumdür.
saygıla


Sizleri çocuklara yapıldığı gibi şunu yapmayın bunu yapmayın diye uyaralım mı yani ?
Tartışalım tabiki ama sizde farkındasınız ki saygıdan fazlasıyla uzaklaşılıyor tartışmalarda
Biz buna izin vermemeye çalışıyoruz konuların açılıp açılmamasına değil
Onun için siz yinede konulara cevap verirken kimseyi incitip kıracak tartışma
ortamı oluşturacak kelimeler kullanmaktan sakınınız.
Ara
Cevapla
history
#9
canat Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Sizleri çocuklara yapıldığı gibi şunu yapmayın bunu yapmayın diye uyaralım mı yani ?
Tartışalım tabiki ama sizde farkındasınız ki saygıdan fazlasıyla uzaklaşılıyor tartışmalarda
Biz buna izin vermemeye çalışıyoruz konuların açılıp açılmamasına değil
Onun için siz yinede konulara cevap verirken kimseyi incitip kıracak tartışma
ortamı oluşturacak kelimeler kullanmaktan sakınınız.

Teşekkür ediyorum arkadaşım, bir espiriyle yanıtlıyayım.;
Sizler kuralları belirlemişiniz, biz üyeler, foruma katılırken bunları kabul etmişiz,
Forum; Ülkemiz
Kurallar; Anayasa ve ülke rejmi
Üyeler ; halk......

Ülkelerde böyle yönetiliyor, forum kurallarına aykırılkta üyeler nasıl BAN lanıyorsa, halkın ülke kurallarına uyma zorunluluğu kaçınılmaz....yoksa BANlanırlar.....şaka tabi, hoşgörünüze sığınarak.....

Kendi şahsım adına ,en muhalif yazılarımda dahi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, çünkü biz değil fikirler mücadele etmelidir....Saygıyla
Ara
Cevapla
history
#10
Zorunlu bir ayrılıktan sonra kaldığımız yerden devam;

İsmet İNÖNÜ, Kazım KARABEKİR, Fevzi ÇAKMAK ve daha niceleri,
Bu sagıdeğer vatanperverlerin Atatürkçü olmak veya olmamak kaygılarını tartışmak abesle iştigaldir.
Kurtuluş savaşı kahramanlarının ülkeye armağanıdır ATATÜRKÇÜLÜK, o kahramanların yeni bir ülkeye, yeni bir bayrağa verdikleri isimdir ATATÜRKÇÜLÜK,
Murat Bardakçı ve onun gibi düşünenler Siyasetin rüzgarının estiği tarafa yaslanıp, rant elde etme uğruna, bu vatanı var edenlere çamur atmalarını, Cumhuriyet kazanımlarının ışığında aydınlanan Cumhuriyet gençliğini yanlızca tek yürek yapar.
Söylenenler gibi, Atatürkün heykelini yıkmış olsunlar, para üzerinden resmini atmış olsunlar, ATATÜRK ideolojisinin hangi parağrafını yok etmişler....Ya bugünlere bir bakalım; Atatürk heykelleri çoğaldıkça çoğalıyor, paramızın üzerinde hala Atamızın resimleri var.....varda...Atatürk ideolojisinin altı dinamitleniyor...bu mu doğrusu...
Atatürkçülükten ne anladığınız önemli, İsmet İNÖNÜ ne yazılırsa yazılsın, ne anlatılırsa anlatılsın ATATÜRKÇÜ'lüğü günümüze taşıyan büyük bir insan mümtaz bir şahsiyet, büyük bir vatansever.....ve tartışılmayacak bir ATATÜRKÇÜDÜR.....
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi
  Tarih: 11-24-2024, 07:58 AM