Ansızın sana kayar düşlerim…
Zaman, mekân ayırmadan alır başını gider bu deli gönlüm. Kimi zaman uyutur beni sessizce, o çok sevdiğin aşk şarkıları tadında. Sana koşar; nerde, nasıl olduğunu bilmeden sana kayar düşlerim. Bir bir söyletir bana, yokluğunda ezberlediğim hüzzam şarkıları. Gözlerim çoktan teslim olmuş bir ürkek, akıtır yalnızlığın acı şarabını damla damla kum tanelerine. Çok sevdiğin deniz isyanlarda bu gece… Ürkütüyor böylesine sensizlik gecenin bu siyahında. Söylesene nerdesin…
Alıp başımı gitsem diyorum…
Birden hatırlıyorum buraya neden geldiğimi. Gemisi yara almış bir kaptanım, küreklerim kayıp; battıkça batıyorum sensiz bu sevda denizinde. Bilirsin ben gemi yüzdürmesini de bilmem ki! Kırık dökük ne varsa senden kalan, onlara sarılıyorum. Kokunu dileniyorum bu deli poyrazdan. Ahh bir alıp getirse, getirse de içime işlese diyorum…
Göçebe hayallerim oradan oraya sürüklerken beni;
Birden kendimi o tek kişilik divanda buluyorum. Hatırladın mı?…Nasıl da sarardın beni. Ardından bir kadeh daha boşalıyor kurumuş dudaklarımda. Dilim de şu çok sevdiğimiz şarkı “Sen gittin gideli ellerim hep titriyor, kalbim bu acıyı saklıyor…” Bir iç çekişle beraber.
Gündüzlerim çok acımasız…
Geceye saklanıyorum, yani sana! Bazen dayanılmaz oluyor sancılarım… Gözlerim kararıp da düştüğüm zamanlarda, sen oluveriyorsun yanı başımda. Parçalarımı topluyorsun yerlerden… Onun için olsa gerek önemsemiyorum bu sancılarımı da! Mutlu ediyor gözlerimdeki hayalin, resimlerdeki gülüşün…
Alışıyorum sandığım ilk anda;
Herkes bir ağızdan seni soruyor bana. İşte o an kırılıveriyor kanadım, uçup gelemiyorum sana… Sözlerime yalanlar girse de gözlerim ele veriyor seni! Anlatamam ki…Seni her gece böylesine içten içe yaşadığımı. Her gece kollarında yıldızları kıskandırdığımı… Söylesene kaç zaman oldu gideli?
Biliyorum…
Geceleri benimsin her sarhoşluğumda YA SONRASI?
Zaman, mekân ayırmadan alır başını gider bu deli gönlüm. Kimi zaman uyutur beni sessizce, o çok sevdiğin aşk şarkıları tadında. Sana koşar; nerde, nasıl olduğunu bilmeden sana kayar düşlerim. Bir bir söyletir bana, yokluğunda ezberlediğim hüzzam şarkıları. Gözlerim çoktan teslim olmuş bir ürkek, akıtır yalnızlığın acı şarabını damla damla kum tanelerine. Çok sevdiğin deniz isyanlarda bu gece… Ürkütüyor böylesine sensizlik gecenin bu siyahında. Söylesene nerdesin…
Alıp başımı gitsem diyorum…
Birden hatırlıyorum buraya neden geldiğimi. Gemisi yara almış bir kaptanım, küreklerim kayıp; battıkça batıyorum sensiz bu sevda denizinde. Bilirsin ben gemi yüzdürmesini de bilmem ki! Kırık dökük ne varsa senden kalan, onlara sarılıyorum. Kokunu dileniyorum bu deli poyrazdan. Ahh bir alıp getirse, getirse de içime işlese diyorum…
Göçebe hayallerim oradan oraya sürüklerken beni;
Birden kendimi o tek kişilik divanda buluyorum. Hatırladın mı?…Nasıl da sarardın beni. Ardından bir kadeh daha boşalıyor kurumuş dudaklarımda. Dilim de şu çok sevdiğimiz şarkı “Sen gittin gideli ellerim hep titriyor, kalbim bu acıyı saklıyor…” Bir iç çekişle beraber.
Gündüzlerim çok acımasız…
Geceye saklanıyorum, yani sana! Bazen dayanılmaz oluyor sancılarım… Gözlerim kararıp da düştüğüm zamanlarda, sen oluveriyorsun yanı başımda. Parçalarımı topluyorsun yerlerden… Onun için olsa gerek önemsemiyorum bu sancılarımı da! Mutlu ediyor gözlerimdeki hayalin, resimlerdeki gülüşün…
Alışıyorum sandığım ilk anda;
Herkes bir ağızdan seni soruyor bana. İşte o an kırılıveriyor kanadım, uçup gelemiyorum sana… Sözlerime yalanlar girse de gözlerim ele veriyor seni! Anlatamam ki…Seni her gece böylesine içten içe yaşadığımı. Her gece kollarında yıldızları kıskandırdığımı… Söylesene kaç zaman oldu gideli?
Biliyorum…
Geceleri benimsin her sarhoşluğumda YA SONRASI?