Bir hayalin peşinde koşabilmektir aşk. Üstelik harcanan yılların sonunda o hayali hiç gerçekleştirememe olasılığına rağmen... Günleri geceleri bir odaya kapanarak geçirirken bir telefon çığlığına bir kapı ziline ömrün yarısını verebilmeyi düşünmektir aşk yada duyulacak bir sesle ömrün üzerine bir ömür daha ekleneceğini hissetmektir aşk. Birine hayatını bağışlamışken onsuz yapamayacağını düşünürken bir gün yapa yalnız kalma korkusunun bütün vücudunu titretmesidir aşk.
İhanet dediğimiz iki yanı keskin bıçağın üzerinde yürüme riskini göze almaktır aşk. Bu bıçak ki saplanabilir yüreğine.Bıçağın verdiği acıyı bütün hücrelerinde hissetmene rağmen onu iyi edecek hiçbir ilacı bulamamanın verdiği çaresizliği yaşamaktır aşk. Herşey çok iyi giderken mutluluk ormanına her gün yepyeni fidanlar ekerken, insanların sana ve ona bakıpta ileri baktığını düşünürken bir sabah uyandığında onu yanında bulamama fikrinin seni deli etmesidir aşk. Terkedildiğinde hayata küseceğini, suçlayacak yüzlerce insan bulacağını, kin tutacağını, intikam yeminleri edeceğini bilmektir aşk. Bir özlem şarkısının içini eriten ezgilerinin kulağından girip yüreğine doğru akmasını sonrada gözlerinden damla damla dışarıya taşmasını hissetmektir aşk. Hiç görmediğin, hiç dokunmadığın, sesini bile duymadığın birine tutkuyla bağlanmaktır aşk. Belkide göreceğin ilk anda bitecektir bu tutku. Buna rağmen delicesine özlemektir aşk.
Tutkun yüzünden aptallıkla suçlanmayı da göze almaktır aşk. Sana aptal diyenlere söyleyecek hiçbir kelime bulamazken yüreğinin onu seviyorum diye haykırmasıdır aşk. Plansız, hesapsız, ölçmeden, biçmeden, kaygısızca ama hep olumsuzluğunda göze alarak kendini bırakmaktır aşk.Güçtür aşk. Yenilgi sadece zayıflara mahsuzdur ve aşkın zayıflığa tahammülü yoktur. Bu yüzden her türlü pisliğe vurdumduymazlığa, kalleşliğe, iki yüzlülüğe karşı kazanılmış bir zaferdir aşk. Yarını düşünmeden sadece içinde bulunduğun anın hazını bütün benliğinde hissetmektir aşk. Sayılarla, harflerle belirlenmiş herşeye meydan okuyan bir belirsizliktir aşk. O belirsizliğin içinde savrulurken bir sonraki günü dakikası dakikasına planlamanın ne kadar saçma olduğunu görebilmektir aşk. Ve aslında hiçbir benzetmenin hiçbir tarifin aşkı tanımaya yetmeyeceğini bile bile bu konu üzerinde yazma cesaretini gösterebilmektir aşk...