Öfke nedir?
Engellenme, haksızlığa uğrama, kendini ifade edememe,empati yoksunluğu, yoğun sorumluluk ve stres,beklentileri doyuramama gibi durumlar sonucunda, kişinin kendisine ve karşıdakine karşı oluşturduğu duygular ve düşüncelerdir. Öfke normal ve sağlıklı bir duygudur. Esas olan bunun nasıl yansıtıldığıdır. Öfke kontrolünde amaç, kendisine ve karşıdakine zarar vermeden ifade etmektir.
-Neden öfkeleniriz?
Beklentimiz gerçekleşmediğinde, karşıdaki bizi ısrarla anlamadığında,engellendiğimizde, kendimizi değersiz edecek sözler ve davranışlara maruz kaldığımızda,kendimizi ifade edemediğimizde, her şeyi elde eden, sınır koyulmayan bir yetişme tarzımız var ise, aç ve yorgun isek de dahil olmak üzere bunları öfke nedeni olarak sayabiliriz.
-Öfke öğrenilir mi? Nasıl?
Öfke kalıtımsal değildir. Model alma yoluyla yada farkında olmadan öğrenme yoluyla öğrenilir. Anne-baba arasındaki ilişki, ifade tarzları, öğretmen arkadaş tarzları birer örnek olabilmektedir.
Öfkeli insanların güçlü bir imajı olduğu düşüncesi de öfkeli olmayı çekici kılar. Sanki güçlü kişiler öfkelenir gibi bakış açıları öfkeli tepkileri atrttırır.
Ayrıca öfke ile bireyin sonuç alması bunu bir çözüm yöntemi olarak kullanması da öfkeli davranışlarda pekiştireç etkisi yaratır. Zamanla tüm sorunları böyle çözmek ister. Çünkü bir kere işe yaramıştır. İşte devlet dairesinde öfkeliyseniz işiniz görüldüğünde bunu hep yapmak gibi.
-Kimler öfkeye ve şiddete yatkındır?
Stresli işlerde çalışanlar, depresyondakiler, kaygılı kişilikler, çekingenler,kendini doğru ifade edemeyenler,sabırlı olduğunu zannedip taviz verenler,değişir ve düzelir diye bekleyip umudun işkenceyi uzatması.kronikleşen çözümsüz tartışmalar.
-Günümüzde ve kent yaşamındaki stres öfkeyi besliyor mu?
Yoğun çalışma temposu, yorgunluk, duygusal doyumun yetersiz olması,yabancılaşma, hayatın anlamsızlaşması gibi unsurları yaratan büyük şehirler stresi arttırıp öfkeyi tetikliyor.
-Çalışan çocuklu kadınlar çok fazla yük aldıkları için eskiye oranla daha gerginler sanki. Ne diyorsunuz?
Hem kadının iş yükünü ve sorumluluğunun artması hem de artık öfkelenmenin sadece erkeğe özgü olma gerçeğinin kırılması da kadının da öfkelenmesini arttırmıştır. Aynı zamanda kadının, kendi beklentilerinin de ikinci plana atılması değersizlik duygusu yaratıp öfke ve cinneti artırmaktadır.
-Erkeklerin öfkesini göstermesi yine eski değerlerle bağlantılı gibi. Hani “Sen erkeksin, icabında masaya yumruğu vurabilmelisin” ana fikri bugün de geçerli mi?
Çok doğru. Erkeklere bu hak verilmiş. Güçlü olmak, yumruğunu masaya vurmaktır. Toplumumuzda halen kişisel olarak banttan geçmemiş erkek tipleri mevcut. Bunlar, aileleri tarafından öfkelenmesi için pekiştirilmiştir.
-Başka toplumlarda öfke nasıl yaşanıyor?
Öfkelenme az görülse de lokal olarak,kendini ifade edemeyen, dışlananların işledikleri sıra dışı cinayetler,cinnet getirmelere bakıldığında dünyada öfkelenmede bir artış söz konusu.
-Öfke ve şiddetin eğitim seviyesi ile bir bağlantısı var mı?
Eğitim arttıkça, kişinin olayları doğru yorumlaması, analiz etmesi kişiselleştirmemesi artacağından öfkelenmesi azalır. Yani muhakeme ve içgüdüsel tepkileri azalır. Ama bir yandan da eğitim artıkça maalesef bencillikte artmakta. Çünkü akademik eğitim verilirken ahlaki ve insani eğitim yetersiz kalmaktadır.
-Çocuklardaki öfke nasıl ve neden oluyor?
Bencil olması, istediğini elde etme isteği,bunu bir yöntem haline getirme isteği.yani çocuktaki öfke daha çok araçtır.
İstediği alınmadığında mağazada çığlık atan bir çocuk gibi.
[b]-[/b]Gelelim öfke ile başa çıkma yöntemlerine… Bu sorunu nasıl çözebiliriz?
1.Olayları içselleştirmek
Bunu bir örnekle netleştirelim:
• Ben sağlık memuru Ahmet.Hasta yakını bana bağırdı, ben de ona bağırdım.
• Bu tavır şahsıma mı hastane personeli Ahmet e mi*
• Benim yerimde Mehmet olsaydı da bu durum oluşur muydu?
• Neden böyle davrandı (onu anlayabiliyor muyum)?
• Sizi anlıyorum ……den dolayı böyle öfkelisiniz. .. (Dedim mi?)
• Biliyorum ki, ben öfkelenirsem o beni yönlendirmiş olacak.
• O nasıl davranırsa onun gibi değil, ben onu kendime uydurmalıyım..
• Öfkemi kontrol altına alıp,öncelikle onu anlamaya çalışmalıyım. Ben sakin olursam o insanı da kendime uyduracağım gibi bir içsel konuşma ile öfkemizi kontrol edebiliriz.
2. Kışkırtmanın tanımlanması:Sizi kışkırtan durumlarla yüzleşme ve bunlardan kaçınma verisi sağlar.
3.Öfkenin çarpıtmalarıyla savaşma: Öfkenizi, düşünme biçiminizi yeniden gözden geçirmek için bir uyarı olarak kullanabilirsiniz.
4.Öfke kontrol yönergeleri :Öfkelendiğinizde, öfkenizi kendinize ait yönerge cümleleriyle kontrol etmeye çalışabilirsiniz (“öfkenin seni ele geçirmesine izin verme”, “derin bir nefes al” gibi)
5.Beklentilerin netleştirilmesi:Karşılaşabileceğiniz olayları önceden tahmin edip ona göre davranabilirsiniz.
Öfkemizin ne kadar üzerine gidersek o kadar onu kontrol altına alabiliriz.ayrıca sonuç alınamayacak tartışmalardan kaçınmalıyız.
Aynı şeyi yaparak, [b]farklı sonuçlar[/b] beklemeyi “[b]delilik[/b]”, olarak tanımlamış Einstein
-Her yaşta öğrenilir mi bu yöntemler?
Evet kesinlikle. Öfke eğitimin yaşı yoktur. Sadece bahanesi vardır. 7 sinde ne ise 70 inde odur demek bir savunmadır.
- Sizin önerileriniz…
• Öfkelenmenizden kendi kişisel kuruntularınız sorumlu olabileceği gibi, daha önceden başınızdan geçmiş ve sizi öfkelendirmiş bazı olayların anıları da sorumlu olabilir.
Öfke bir noktada, kişinin öğrenme yoluyla dışa vurum yaptığı bir davranış şeklidir.Birey, nasıl öfke boşaltacağını ve yansıtacağını,çevreden öğrenir.Anne veya Babası öfkelendiğinde,,eğer bağırır çevreye zarar verirse çocuğun bunu yansıtma ihtimali yüksektir.
Aynı zamanda öfkenin bir diğer özelliği ise; ZAMANLA ALIŞKANLIK yapmasıdır. Öfkemizi yansıtma şeklimiz, zamanla kalıp davranış şeklini alabiliyor.. Eleştirilmesi ve kritiği yapılacak kısım öfkenin yansıtılma şeklidir. Öfkeyi ,çevreye ve kendimize zarar vermeyecek şekilde yansıtmalıyız. Öfkenin zararsız şekli; iletişim, duyguların direkt ifade edilmesi, durumun üzerine gitmek,mantıksal çıkarımlar yapmak gibi. Öfke kontrolünde; öfke yaratan nedenlerden o an için uzak durmak, 3-5 saniye ara vermek, burundan nefes alıp ağızdan vermek,öfkenin bize kayıplarını düşünmek(zor olsa da) gibi uygulamalar yapılabilir. Unutulmamalıdır ki; öfkeli davranışlar; sadece iletişim kesen,gerginleştiren,bizi yetersiz bırakan, aciz gösteren bir durumdur.
Ayrıca öfkeni en büyük düşmanı kendine zaman ayırmaktır.