Yine gece oldu, yine bir gün bitti ve ben
yine kendimle başbaşa kaldım.
Bir maskem var benim. Sabahları onsuz evden çıkmadığım,
geceleri yatağımda başbaşa kalana kadar çıkarmadığım bir maskem var.
Adı mı ne?
Adı : MUTLULUK!
Taktığımda kahkalara boğulduğum, tadından gözlerimin dolduğu,
sesinden huzur bulduğum bir maskem var.
Gün geceye döndü yine. Karanlık çöktü buralara,
sessizlik hakim oldu sokaklara
ve ben teslim oldum sana.
Soyutu dışladım, somutu yakaladım.
Soyuta tutkun kaldım, somuta ağladım.
Sahi, soyutmuydun sen somutmuydun?
Hoş! Ben soyuta tutkunken sende bunu bilirken somut olmanı nasıl beklerim?
Soyuta tutkun olduğumu bilir, somut olmak istemezsin ki sen...
Gitmek için mi gelmiştin, kalmak için mi?
Ömürlük mü sevmiştin, mevsimlik mi?
Baharım olup açtırcakmıydın gönül bahçemdeki gülleri, sonum olup soldurcakmıydın?
Canım olup huzur mu bulcaktın ruhumda, kanım olup durmayacakmıydın bedenimde?
Vakit gece... Her yer karanlık... Kokun sinmiş odama...
Saat her şey için geç kalındığını söylüyor bana... Maskemi çıkartmak vakti şimdi.
Adı "mutluluk"olan maskemden soyunup, sahte tebessümlerden soyutlanıp
acılara boğulma, gerçeklerle yüzleşme vakti.
Hüzün! Hadi çal kapımı!
Her gece olduğu gibi bu gecede hazırım acılara...
Beni maskem olmadan tanıyan bilen tek şey yastığım sanırım.
İnsanların zihinlerinde yarattığı "ßen"i değil gerçek "ßen"i gören tek şey yastığım.
Ahhh ne çok hüznü paylaştık biz onunla...
Sevinçlerimi maskemle, hüzünlerimi yastığımla paylaştım.
Senli anlarıma maskem şahit oldu, sensiz anlarıma yastığım...
Fazla yormamalı kendimi... Maskemi fazla yıpratmamalı...
Yarın yeniden gün doğacak ve ben doğan güneşe rağmen yine karanlıkta kalacağım.
Bana yoldaşlık eden tek şey ise maskem olacak.
Ona sahip çıkmalı, korumalıyım.
Bir gecenin daha katili oldum şimdi.
Acılarımı her gece olduğu gibi bu gecede yastığıma gömdüm.
Şimdi meleklerin koruması altında güzel rüyalar görme zamanı...
Doğacak olan her güne benden ve maskemden
yine kendimle başbaşa kaldım.
Bir maskem var benim. Sabahları onsuz evden çıkmadığım,
geceleri yatağımda başbaşa kalana kadar çıkarmadığım bir maskem var.
Adı mı ne?
Adı : MUTLULUK!
Taktığımda kahkalara boğulduğum, tadından gözlerimin dolduğu,
sesinden huzur bulduğum bir maskem var.
Gün geceye döndü yine. Karanlık çöktü buralara,
sessizlik hakim oldu sokaklara
ve ben teslim oldum sana.
Soyutu dışladım, somutu yakaladım.
Soyuta tutkun kaldım, somuta ağladım.
Sahi, soyutmuydun sen somutmuydun?
Hoş! Ben soyuta tutkunken sende bunu bilirken somut olmanı nasıl beklerim?
Soyuta tutkun olduğumu bilir, somut olmak istemezsin ki sen...
Gitmek için mi gelmiştin, kalmak için mi?
Ömürlük mü sevmiştin, mevsimlik mi?
Baharım olup açtırcakmıydın gönül bahçemdeki gülleri, sonum olup soldurcakmıydın?
Canım olup huzur mu bulcaktın ruhumda, kanım olup durmayacakmıydın bedenimde?
Vakit gece... Her yer karanlık... Kokun sinmiş odama...
Saat her şey için geç kalındığını söylüyor bana... Maskemi çıkartmak vakti şimdi.
Adı "mutluluk"olan maskemden soyunup, sahte tebessümlerden soyutlanıp
acılara boğulma, gerçeklerle yüzleşme vakti.
Hüzün! Hadi çal kapımı!
Her gece olduğu gibi bu gecede hazırım acılara...
Beni maskem olmadan tanıyan bilen tek şey yastığım sanırım.
İnsanların zihinlerinde yarattığı "ßen"i değil gerçek "ßen"i gören tek şey yastığım.
Ahhh ne çok hüznü paylaştık biz onunla...
Sevinçlerimi maskemle, hüzünlerimi yastığımla paylaştım.
Senli anlarıma maskem şahit oldu, sensiz anlarıma yastığım...
Fazla yormamalı kendimi... Maskemi fazla yıpratmamalı...
Yarın yeniden gün doğacak ve ben doğan güneşe rağmen yine karanlıkta kalacağım.
Bana yoldaşlık eden tek şey ise maskem olacak.
Ona sahip çıkmalı, korumalıyım.
Bir gecenin daha katili oldum şimdi.
Acılarımı her gece olduğu gibi bu gecede yastığıma gömdüm.
Şimdi meleklerin koruması altında güzel rüyalar görme zamanı...
Doğacak olan her güne benden ve maskemden
büyük bir mutlulukla " Merhaba! "