İstanbul depremi 19 yıl içinde
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, araştırmalar sonucunda beklenen İstanbul depreminin, 2029 yılına kadar ve 7,2 büyüklüğünde gerçekleşeceğini söyledi.
İSTANBUL (AA)
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Ereğlisi açıkları ile Adalar arasında kalan fayın, 1. derecede risk oluşturduğunu belirterek, "Bu fayın kırılması durumunda Marmara Bölgesi'nde büyük bir deprem olmasını bekliyoruz" dedi. Tekirdağ'ın güneyinde, Marmara Denizi'nin derin çukurluğunda bulunan Kuzey Anadolu Fayı'nın deniz altındaki kısmını incelediklerini ifade eden Görür, 1999'dan beri gemilerle Marmara Denizi'nde araştırmalar yaptıklarını belirtti.
7,2'DEN KÜÇÜK OLMAYACAK
Marmara Bölgesi'nde olabilecek bir depremden Tekirdağ'ın da etkileneceğini belirten Görür, "En fazla Marmara Denizi'nin güney sahillerinde yer alan yerleşim alanları, İstanbul ve Tekirdağ etkilenecek. Dolayısıyla bu bölgelerde alt yapının ve yapı stokunun güvenli hale getirilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yaşanan depremlerin batıya doğru sürüklendiğine dikkati çeken Görür, "En son deprem nerede olmuşsa oranın batısı tehlikeli duruma geliyor. Yani Gölcük depremi, Marmara Bölgesi'ni risk altına sokmuştur. Denizdeki faylarda kırılma olacak ve bölge sakinleşecek. Bu bölgedeki depremin büyüklüğü 7,2'den küçük olmayacak. Yani deprem kaçınılmaz. Marmara'nın altında biriken enerji er ya da geç açığa çıkacak. İstanbul ve Tekirdağ'ı tehdit eden bu fay hattındaki kırılma yapılan araştırmalara göre 2029'a kadar gerçekleşecek."
Tekirdağ fayın en tehlikeli bölgesinde Prof. Dr. Naci Görür, depremin nerede olacağını, nasıl olacağını, hangi zaman diliminde olacağını, olursa ne şekilde hasar vereceğinin bilindiğini, bu bağlamda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, denizin tabanına denizaltı gözlem istasyonu yerleştirdiklerini ve sayılarının artırılacağını da söyledi. Prof. Dr. Görür, Tekirdağ'da 70-80 kilometrelik fay hattı olduğunu ve bunun, fayın en tehlikeli kısmı olduğunu da kaydetti.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, araştırmalar sonucunda beklenen İstanbul depreminin, 2029 yılına kadar ve 7,2 büyüklüğünde gerçekleşeceğini söyledi.
İSTANBUL (AA)
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Ereğlisi açıkları ile Adalar arasında kalan fayın, 1. derecede risk oluşturduğunu belirterek, "Bu fayın kırılması durumunda Marmara Bölgesi'nde büyük bir deprem olmasını bekliyoruz" dedi. Tekirdağ'ın güneyinde, Marmara Denizi'nin derin çukurluğunda bulunan Kuzey Anadolu Fayı'nın deniz altındaki kısmını incelediklerini ifade eden Görür, 1999'dan beri gemilerle Marmara Denizi'nde araştırmalar yaptıklarını belirtti.
7,2'DEN KÜÇÜK OLMAYACAK
Marmara Bölgesi'nde olabilecek bir depremden Tekirdağ'ın da etkileneceğini belirten Görür, "En fazla Marmara Denizi'nin güney sahillerinde yer alan yerleşim alanları, İstanbul ve Tekirdağ etkilenecek. Dolayısıyla bu bölgelerde alt yapının ve yapı stokunun güvenli hale getirilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yaşanan depremlerin batıya doğru sürüklendiğine dikkati çeken Görür, "En son deprem nerede olmuşsa oranın batısı tehlikeli duruma geliyor. Yani Gölcük depremi, Marmara Bölgesi'ni risk altına sokmuştur. Denizdeki faylarda kırılma olacak ve bölge sakinleşecek. Bu bölgedeki depremin büyüklüğü 7,2'den küçük olmayacak. Yani deprem kaçınılmaz. Marmara'nın altında biriken enerji er ya da geç açığa çıkacak. İstanbul ve Tekirdağ'ı tehdit eden bu fay hattındaki kırılma yapılan araştırmalara göre 2029'a kadar gerçekleşecek."
Tekirdağ fayın en tehlikeli bölgesinde Prof. Dr. Naci Görür, depremin nerede olacağını, nasıl olacağını, hangi zaman diliminde olacağını, olursa ne şekilde hasar vereceğinin bilindiğini, bu bağlamda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, denizin tabanına denizaltı gözlem istasyonu yerleştirdiklerini ve sayılarının artırılacağını da söyledi. Prof. Dr. Görür, Tekirdağ'da 70-80 kilometrelik fay hattı olduğunu ve bunun, fayın en tehlikeli kısmı olduğunu da kaydetti.