10-16-2010, Saat: 09:27 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Sen benimsin…Çünkü; Emeğimsin… Göz nurumsun...
[url=http://www.tatliaskim.com/paylasmak-istediklerim/312034-sen-benimsin.html][/url] Sen benimsin…Çünkü;Ellerimle yaptığım ekmek kadar sevgi verdiğimsin…
Sen benimsin…Çünkü; Değer verdiğimçaba sarfettigimsinadam ettigimsinn..…
Sen benimsin…Çünkü; geç geldiğinde merak ettiğimsinumutla bekledigimsinn…
Sen benimsin…Çünkü;Yanaklarımdaki gamzesin…..Gülümsün gülücüğümsün….
Sen benimsin… Çünkü;En ufak şeydeki tebessümümsün…
Sen benimsin… Çünkü;gelmediğinde dört gözle bekledigimsinn…
Sen benimsin… Çünkü;Mum ışığında oturduğum Kanepenin üzerinde sabahladığımsın..
Sen benimsin… Çünkü; söz verdiğimsöz verenimsin…..
Sen benimsin… Çünkü;Ellerini tuttuğumda hala ilk günkü gibi heyecanlandığımsın……
Sen benimsin… Çünkü;Bir anlık kızgınlığımKızdığımdan dolayı kendimi affedemedigimsinn..
Sen benimsin… Çünkü;Sensiz geçen her saniyeye lanet ettiğimsin……
Sen benimsin…. Çünkü;elimsin ekmeğimsin… Verdiğim yaşam savaşımsın..
Sen benimsin… Çünkü;Amacımsın ulaşmaya çalıştığım hedefimsin….Her saniye düşündüğümsün..
Sen benimsin.. Çünkü; erimsin erkeğimsin..…
Sen benimsin.. Çünkü;Her şeyinle benimsin… Yada her şeyinle seninim………….
Sen benimsin… Çünkü; beklediğimsingelişimi bekleyensin… Hayallerimde mutlulukla beklediğimsin…..
Sen benimsin… Çünkü; dünümdünbugünümsünyarınım olacaksın….
Sen benimsin… Çünkü; oturup ALLAHA yalvardığımsın…
Sen benimsin… Çünkü;Dualarımda bahsettiğim..… Her yerde gururla anlattığımsın..Ölümüne sevdigimsinn…
Sen benimsin… Çünkü;tek dilediğimsin….Umudumsun huzurumsun.…
Saygımsınkendime olan güvenimsinhayata bakış açımsın….Varoluş sebebimsin..
Sen benimsin… Her şeyden önemlisi
BEN SENİNİMM…….
11-01-2010, Saat: 12:36 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Susmalıyım...
Her ne olursa olsun susmalıyım,
İçimde her ne kadar haykırmam gereken bir sen olsa da susmalıyım işte...
Senle doldurduğun bu benden sonra nasıl çekip götürmek istediysen o lanet olası seni,işte o kadar susmalıyım.
Ne kadar istemesemde bu suskunluğu,ne kadar lanet okusamda bu ayrılığa,ne kadar kusmak istesemde geçmişimi bir bir yüzüne karşı; işte o kadar susmalıyım bu gece...
Bir sen köpürdü içimde az önce.Çılgın denizler gibi,aşık sular gibi taşmak istedi belki ama susmalıyım yağmurum,yalnızca susmalı...
Özledim seni ilk defa belki de az önce; çılgın bir mavi gibi,deli bir kırmızı gibi,öfke dolu bir yeşil gibi özledim seni...
Bir şeyler söylemeli desem,korkuyorum konuşmaktan; konuşmaya başlayıp haykırışlarıma ulaşmaktan.Susmalıyım bitanem,yalnızca birazcık susmalı...
Belki sonsuza dek hep susmalıyım ama şimdi sadece birazcık susmalı...
Bazen yeni doğmuş bir ceylanın korkusu kadar,bir rüzgarın esintisi kadar,bir güneşin sıcaklığı kadar çok susmalıyım işte.
Belki sensizlikten sonra bu suskunluğun,bu sessizliğin,bu korkunun içinde kayboldum,hep sustum ama yinede susmalıyım.Hiç korkmadan susmalıyım.
Biliyordun karanlık ve sessiz gecelerden ne çok korktuğumu.Ama sen yinede bile bile koca bir sessizliğe hakim karanlık bir gece gibiydin.Sende hep bir suskunluk,hep bir bensizlik ve hep bir soğukluk vardı.Ve ben bu bensizliği bir türlü dolduramadım.Hep konuştum,haykırdım sana olan o koca sevgimi ama sen beni hiç duymadın,hiç duymadın...
Madem benim olmayacaktın niye çıkardılar seni karşıma söylesene? Niye anlattılar,niye övdüler seni bir bir bana? Niye yüklediler o kocaman seni bana? Niye?
Pişman değilim taşıdığım için seni.Hiç acımadım o yıllarıma,hiç kızmadım yıllarımı çalan o upuzun yolculuğa.
Baksana şimdi bile bir seni kazanmaya çalışıyorum.Hiç yorulmadan,hiç bıkmadan ve hiç konuşmadan.
Çünkü biliyorsun yağmurum,biliyorsun; ben gitmekten,denizleri aşmaktan hiç yorulmayan bir gemi kadar susmalıyım.
Bir martının özgürlüğü kadar,bir çocuğun çığlıkları kadar ve belkide bir annenin yüreğinde,yüreğinin en merhametli derinliklerinde taşıdığı şevkat kadar susmalıyım bu gece ve her gece.
Bir ben vardım bende,bir de benden çok sen.
Ama bunu ne sen bilebildin ne de,ne de neyse boşver...
sana yağmurum dedim,canım yağmurum.Çünkü sen de bana ''Çiçeğim'' demiştin.
Peki şimdi söyle yağmurum; hangi çiçek yağmursuz açabilir.Ya da hangi ben sensiz yaşayabilir? ? ?
Ben senden yalnızca bir yağmur damlası istemiştim ama sen kalabildiğine kuru kaldın.Bir türlü yağmadın yağmurum,bir türlü yağmadın.Bulutlarını çektin üstümden daha çok yoruldum,daha çok sensiz,daha çok sessiz kaldım.Ve anladım sen hiç benim olmadın. Oysa ben bir senin olmuştum bir de senin.
Şimdi içimde bir sen gizli bir de senin yokluğun.Hani şu alışmak zorunda olduğum ama bir türlü alışmayı başaramadığım senin o derin yokluğun.
Bazen rüzgara dönüyorum yüzümü; olur ya belki senin kokunu,senin sesini,senin sıcaklığını getirir diye.Bekliyorum,bekliyorum ama yüzüme dokunan ne bir koku,ne bir ses ne de bir sıcaklık duyabiliyorum.Ve anlıyorumki sen benden o kadar çok uzaklardasın ki yağmurum o kadar çok uzaktasın ki...
Şimdi koca bir sen var yüreğimde ve unutulmaya yüz tutmuş bir sürü boş anı.
İsyanım ne sana ne de bana.İsyanım sadece şurda duran aptal yüreğime.Şimdi sensiz ve sessiz şuracıkta duran aptal yüreğime.Kim olduğunu ne olduğunu bilmeden aldı ve gömdü en derinlere seni.
Ben kazdıkça o dahada gömüyor,ben aradıkça o dahada gizliyor seni.Sanki her şeyden habersiz yine seni seviyor ve yine seni seviyor.
Biliyorum sevgili,biliyorum ben sadece susmalıyım.Ama söylesene,susan bir ben seni kovmayı nasıl başarabilir yüreğinden,bırakmaya nasıl ikna edebilir yüreğini? Nasıl?
Güneş her gün büyük bir sensizlikle başlatıyor yeni bir günü ve yine büyük bir sensizlikle terkedip beni dönüyor eski yerine.
Ay her gece seni fısıldıyor tüm varlığıma ve yıldızlar her gece şahitlik ediyor gözyaşlarıma birde sana olan aşkımın sonsuzluğuna.
Şimdi çok büyük bir şey isteyeceğim her birinden,tek tek ve belkide yalvararak.
Sana; senin için bittiğimi söylesinler olur mu? Her biri ayrı bir gecede,tek tek ve yavaşça kulağına fısıldasın bunu.
Çünkü,çünkü ben bu gece senin için bitiyorum,son varlığımı ve belkide tek varlığımı sana bağışlıyorum.Suskunluğumu yanıma alarak gidiyorum.Sana bütün güzellikleri bırakıyorum.Sırf sen mutlu ol diye,gidiyorum işte.
Hoşçakal,Hoşçakal Yağmurum....
"Ben senin devamın olmak istiyorum"...
11-25-2010, Saat: 02:27 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
En umutsuz,en çaresiz anlardan sonra hayatında aniden birşeyler değişmeye başlar.
Önce anlayamazsın,sadece hissedersin,bir farklılık vardır,
birşeyler olmakdadır.
Sonra bir bakarsın ki ateş çemberinin içindesin,
işte bu anda
AŞK SELAMLAR SENİ..
Sıcaklık ruhunu tutuştururken aynı zamanda korkutur.
Mutlusundur.
Bir kere aşk teslim almışdır seni,
vazgeçemezsin.
Korkarsın,çünkü bir gün bu duygunun seni serbest bırakacağının farkındasındır.
Bu aynı hızlı araba kullanan birisinin ölme ihtimalinin olması gibi...
Yine de denemek istersen,
sonunda üzülebilecek olman korkutmaz seni.
Bu aşkın cesaretidir işte.
Bir anda yaşanmışlıklar geçer gözünün önünden ve hazırsındır vazgeçmek için.
Birisi için geçmişinden vazgeçmek.
anılarla olan alakanı kesmek..
Bu öyle kolay birşey değildir
ama öyle bir an gelir ki hiç bi önemi kalmaz,ondan öncesi yokdur,
birden vazgeçersinherşeyden hiç tereddüt etmeden.
Çünkü bilirsin ki değer,onun için değer..
İçinden tek bir cümle kurarsın;
BENİ GEÇMİŞİMDEN KOPARAN ADAM HOŞGELDİN HAYATIMA!!
12-23-2010, Saat: 11:16 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Benim yaşadığım şehir başka sevgili, benim şehrim de başka insanlar var. Benim şehrimin ağaçları başkadır. Çiçekleri bile başka açar benim şehrimin. Benim şehrimin yolları hep bir yerde kavuşur sevgili. Örneğin hangi yolu seçersem seçeyim sana çıkar bütün yollar. Her köşe başında sen bekliyor olursun beni. Bense ne zaman seni görsem koşarak boynuna sarılırım. Sonra sen kulağıma “Seni seviyorum” diye fısıldarsın. Ben gülümserim sana ve sonsuz bir mutlulukla “Ben de ben de seni seviyorum” derim.
Benim yaşadığım şehirde başka bir sen varsın. Sen bile bendeki seni görsen tanımazsın kendini çünkü o daha dün yeminler etti bana. “Seni asla bırakmam sakın korkma, senden başkası haram bana” dedi. Dizlerime yattı, sonra gözlerini kapadı, ellerimi tuttu. Uyumuş kalmışız ama hiç üşümedik sevgili. O kadar büyüktü ki sevgimiz; hiç üşümedik. Ben senin aşkınla hiç üşümedim ki; hala sıcacık kalbim. Kimsenin dokunmasına izin vermiyorum. İnan kimseyi almıyorum şehrime. Çünkü kapıları kilitli. Hatırladın mı en son sen misafir olmuştun benim şehrime, yüreğime. O kadar sevdim ki senin misafirliğini; şehrimin anahtarlarını sana verdim. “Al sen de dursun ne zaman istersen gel artık senin bu şehir” dedim. Sonra sen hiç gitmedin yüreğimden ta ki o güne kadar.
Hani arkandan bile bakmaya cesaret edemediğim her yerin zifiri karanlığa büründüğü günü anımsıyor musun? İstesem de bakamazdım arkandan, çünkü şehrimin kapılarını kilitleyip gitmiştin. Defalarca vurdum kapının ardından; “Beni bırakma gitme” dedim, ağladım ama senden gelen tek ses ayak seslerindi. Duyuyordum 1. adım 2. adım 3. adım ve yoksun. Kendimle bir oyuna başladım olmayan seninle. Tekrar başka bir sen aldım yanıma. Senin hayalini aldım, onunla yaşıyorum artık. Bu şehir de, yüreğimde bir hayalle yaşıyorum, sen varmışsın gibi yapıyorum hep. Zaten ben olmazsam benim şehrim olmazsa sende olmazsın ki Sevgili seni ben yaşatıyorum.
Bir evcilik oynuyorum kendimle. Ne zaman biter bu oyun, ben ne zaman büyürüm bilemiyorum. Belli bir yaşı var mı, bir yıl iki yıl sonra geçer mi, bilemiyorum. Ama ben bu oyun bitsin istemiyorum sevgili. Çünkü oyunun bittiği o gün ben büyürsem eğer seni kim sevecek? Hiç düşündün mü; kim şehrimin yollarında seninle kavuşacak sevgili? Kim uyutacak seni dizlerinde? Sen üzülmez misin, ağlamaz mısın arkamdan? Ben sana kıyamam ki, üzemem ki seni. O kadar seviyorum ki seni, hayaline bile kıyamıyorum sevgili.
Gittiğin gün zar zor gitmiştin. Sen de söyleyememiştin gideceğini. Ya ben, ya ben sevgili; dudaklarından çıkacak bir söze öyle umut bağladım ki; ömrümü verebilirdim bir sözüne. Deseydin ki “yalan gitmiyorum”. Bir söz sevgili, bir sözünü bekledim, hiçbir şey demedin. Ben de umutlarımı senin sözlerine değil bir ipin ucuna bağladım, sonra şehrin en ücra köşesinde tıpkı benim gibi yalnız kalan bir ağaca astım. Oysa o ağaçta umutlarımı öldürmeyi değil sevdamızı yaşatmayı isterdim. Ama olmadı, yapamadım sevgili. Sevdamızı ağaçlara yazamadım ama şimdi sayfa sayfa seni yazıyorum. Şiirlerimiz var sana dair yazılan, sevda sözcüklerimiz var, ama hiç şarkımız yok. Aslında ben bir şarkı seçecektim ama bütün şarkılarda ayrılık vardı seçemedim. Ama nasıl sayfa sayfa seni yazıyorsam bir şarkı bile yapabilirim sana.
Şimdilik hoşça kal sevgili, şimdilik benim şehrimde kal.
İleri zamanlar ne alır ne götürür bilinmez ama şimdilik benle kal, hayal bile olsan benle kal sevgili.
05-15-2012, Saat: 11:32 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Hoşça kaldın yuregimde...
02-09-2014, Saat: 09:49 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
373
-
Konuları:
13
-
Kayıt Tarihi:
Dec 2013
-
Rep Puanı:
02-09-2014, Saat: 10:35 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
9,198
-
Konuları:
682
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2007
-
Rep Puanı:
Güzeldi,teşekkürler acemhe...
02-10-2014, Saat: 11:24 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Ben teşekkür ederim history...
"Ben senin devamın olmak istiyorum"...
02-10-2014, Saat: 03:56 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
373
-
Konuları:
13
-
Kayıt Tarihi:
Dec 2013
-
Rep Puanı:
bana tesekkur yok demek ole olsun yeniyim diye
02-10-2014, Saat: 05:24 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
onaç Adlı Kullanıcıdan Alıntı:bana tesekkur yok demek ole olsun yeniyim diye
Ben telefondan giriyorum bu foruma...
Ve cok dikkat etmiyorum yorumlara genel olarak son mesaji goruyorum.
Teşekkür ederim. ..
"Ben senin devamın olmak istiyorum"...
|