Her solukta ciğerimi yakıyor sensizlik. Issız, tanıdık bir karanlıkta sıkışıp kaldım, kurtar beni. Acımasız günler dolanırken boğazıma, bana kaldı suskun hüzünler. Gecenin gölgesinde kamaşırken içim soğuk güz nefeslerini attım dudaklarımdan. Rüzgarına sokulurken usulca, daha da derine saplandın yar. Çift kapılı bir yalnızlıkken yaşanan, kapalı pencerelerden sızdı aydınlığın. Ateş bastı her yanımı. Gözlerimi diktim yıldızlara, söktüm korkularını yüreğinden. Yoklukta yankılanırken sesim, hüzün gözlerim sana emanet. Hayatın özünü usulca bıraktım kirpiklerinin arasına, aydınlığın olsun yar.
Aşkın zehirinde
Dalga dalga güz'düm
Lakin,
Hüzünler,
Beni bıraktılar…
Umutlar,
Kal dediler öz'üme.
Tabii kalırım dedim
Toprağa verdim gitmeleri
Gözüm değdiğinde gözüne…
Yüreğim yeniden çarpmaya başladı. Karartılar dolaşırken içimde, sevdalı bir yağmur büyüdü gözlerimde. Rüzgarda savrulan, kurumuş yaprakların sesi geldi bahçeden. Damlalar okşuyordu güzelliklerini. Eteğimdeki çiçekler, açtı avuçlarında. Hüzünleri yatırdım sonbahara, seni beklemeyi öğrendim yar.
Hadi kalk dedi yapraklar.
Elimi uzattım beyaz gecelere
Kanadı düş kırıntıları
Cümleler sabırla kuruldu
Yağmur birikti soru işaretlerinde
Kımıltısız durdu sular dipsiz kuyularda
Hayatın tam ortasında
Sevda fısıldadı kulağıma
Hükümsüz gelişleri giyindim
Hep o şarkıdan ötürü sevdim bahçendeki sardunyaları. O bahar, o son sardunyalar ah yar… Ah… Az çekmedim kahrını sevdanın. Damla damla biriktiğim düşlerim kırıldı, örselendim acıların alazında.
Dönüp dolaştı gece gurbet vapuruyla,
Eskimiş bir iskele gibi yanaştı yıldızlara
O güzel ellerinde ölümüm duruyordu
Uyuyordu nehirlerin yatakları
Öksürdü gece kesik cümlelerde
Yıldızlar şahitti
Gün uyandı yüreğimin kudretiyle.
Işıklar çağırdı söylenmemiş sözlerimi. Çizgilerle güzelleşti yüzüm yıllar geçtikçe. Gölgelere değmeden gezindik. Kesik bir türkünün kanamalarında dinlendik. Bir elimde heyecanlar, diğeriyle eyvallah'ımı koyuyorum sol yanıma. Heyecanımın elinden tutarken sen, bahçedeki sararmış yapraklar sevda dansına durdu. Bu hazan sarısı ne güzelmiş meğer, istemem bundan gayrı mavileri, gecenin kör karanlıklarını istemem yar. Denizlerin ardında bizi bekler ıssız adalar
Yokluğun içinde üşüyerek yürüsen
de ısınma başka ellerde. Kaldır yakalarını, bırak bembeyaz nefesini, hafiften gözlerini kapat ve kanayan ellerini satırlarıma uzat. Her liman birbirine benzese de yarenlik et martılara. Rüzgarla söyleş özlemin en koyu deminde. Sevdanın gece nöbetine yazıl gönüllü. Gözlerimin ışıklı kahvesinde sabahla. Gözlerim yüzünden umutlara sarıl. Sol cebindeki resmime soluk ol, yolunu kesse de karanlık pusular bir şarkı tut alevler içinde. Adı yitik sensizlikler içinde kalsam da öksüz bırakma öykülerimi. Bana kendini göster felaketim başlamadan. Ay büyüse de kanayan dudaklarımın alevine dokun, bu ürkütücü sessizliği topla gecelerimden. Yüreğime süzülen alacakaranlıklardan kurtar beni yar
Yıldızlar gibi uzan hüzün karası geceme,
Güneş gibi ak içime sevda gözlüm
Yırt karanlıklarımı, kanat eremediklerimi
Kader ol dolan saçlarıma
Kent uyurken yüklen tüm suçları
Dökül gül yapraklarıma çiğ çiğ
Gözlerimin ışıklı kahvesinde sabahla…
Aşkın zehirinde
Dalga dalga güz'düm
Lakin,
Hüzünler,
Beni bıraktılar…
Umutlar,
Kal dediler öz'üme.
Tabii kalırım dedim
Toprağa verdim gitmeleri
Gözüm değdiğinde gözüne…
Yüreğim yeniden çarpmaya başladı. Karartılar dolaşırken içimde, sevdalı bir yağmur büyüdü gözlerimde. Rüzgarda savrulan, kurumuş yaprakların sesi geldi bahçeden. Damlalar okşuyordu güzelliklerini. Eteğimdeki çiçekler, açtı avuçlarında. Hüzünleri yatırdım sonbahara, seni beklemeyi öğrendim yar.
Hadi kalk dedi yapraklar.
Elimi uzattım beyaz gecelere
Kanadı düş kırıntıları
Cümleler sabırla kuruldu
Yağmur birikti soru işaretlerinde
Kımıltısız durdu sular dipsiz kuyularda
Hayatın tam ortasında
Sevda fısıldadı kulağıma
Hükümsüz gelişleri giyindim
Hep o şarkıdan ötürü sevdim bahçendeki sardunyaları. O bahar, o son sardunyalar ah yar… Ah… Az çekmedim kahrını sevdanın. Damla damla biriktiğim düşlerim kırıldı, örselendim acıların alazında.
Dönüp dolaştı gece gurbet vapuruyla,
Eskimiş bir iskele gibi yanaştı yıldızlara
O güzel ellerinde ölümüm duruyordu
Uyuyordu nehirlerin yatakları
Öksürdü gece kesik cümlelerde
Yıldızlar şahitti
Gün uyandı yüreğimin kudretiyle.
Işıklar çağırdı söylenmemiş sözlerimi. Çizgilerle güzelleşti yüzüm yıllar geçtikçe. Gölgelere değmeden gezindik. Kesik bir türkünün kanamalarında dinlendik. Bir elimde heyecanlar, diğeriyle eyvallah'ımı koyuyorum sol yanıma. Heyecanımın elinden tutarken sen, bahçedeki sararmış yapraklar sevda dansına durdu. Bu hazan sarısı ne güzelmiş meğer, istemem bundan gayrı mavileri, gecenin kör karanlıklarını istemem yar. Denizlerin ardında bizi bekler ıssız adalar
Yokluğun içinde üşüyerek yürüsen
de ısınma başka ellerde. Kaldır yakalarını, bırak bembeyaz nefesini, hafiften gözlerini kapat ve kanayan ellerini satırlarıma uzat. Her liman birbirine benzese de yarenlik et martılara. Rüzgarla söyleş özlemin en koyu deminde. Sevdanın gece nöbetine yazıl gönüllü. Gözlerimin ışıklı kahvesinde sabahla. Gözlerim yüzünden umutlara sarıl. Sol cebindeki resmime soluk ol, yolunu kesse de karanlık pusular bir şarkı tut alevler içinde. Adı yitik sensizlikler içinde kalsam da öksüz bırakma öykülerimi. Bana kendini göster felaketim başlamadan. Ay büyüse de kanayan dudaklarımın alevine dokun, bu ürkütücü sessizliği topla gecelerimden. Yüreğime süzülen alacakaranlıklardan kurtar beni yar
Yıldızlar gibi uzan hüzün karası geceme,
Güneş gibi ak içime sevda gözlüm
Yırt karanlıklarımı, kanat eremediklerimi
Kader ol dolan saçlarıma
Kent uyurken yüklen tüm suçları
Dökül gül yapraklarıma çiğ çiğ
Gözlerimin ışıklı kahvesinde sabahla…