Dalgalı bir denizin durgunlaşması gibi oldu umutlarım.
Yani hiç bir ümidim ve ümit edeceğim bir hayatım kalmadı.
Tabii senin gözlerini görene kadar......
Tanrım!!!
Nasıl bir duygu bune biçim şey...
Daha önce hiç böyle olmamıştım.
Hiç böyle boş düşlerle süslememiştim gecelerimi.
Sen;
uzun boyunsiyah saçların ve rengine bir ad koyamadığım gözlerinle
beni kendine aşık ettin.
Evet;gözlerine bir ad veremedim çünkü hiç kimsenin gözleri seninkiler gibi değil.
Rüzgarlı bir havada
açık penceremin önünde perdemin dans etmesi gibi bir şey sana bakmak.
Ruhumu teslim ettiğim bir rüzgar gelir hep pencereme
beni tekrar geri al der gibisine.İstemiyorum ruhum seni...
Artık kapatmam gerek perdemi.
*Bir örtü örtebilsem keşke soğuk rüzgara.
Rüzgarın seni alıp götürmesinden korkmam o zaman.
İstediği kadar çarpsın kapıları ve pencereleriumrumda bile değil.
Sen adi rüzgar !!! Korkmuyorum şiddetinden.
Şimdi sen söyle;o zaman ben neyden korkuyorum?
Yağmurdan olabilir mi?
Üzerime yağdığı an ya yüreğime girerseya sevgimi eritirse
ya çamur bulaştırırsa kalbime....
Şimdi sen varsın ve sana kapı açmamı bekliyorsun.
Seni çok beklettim sanırım hadi gel artık kalbime ama sakın yağmur getirme . . .