AİLE BÜYÜKLERİYLE ANNE-BABA ÇATIŞMASI
Her
anne-baba çocuğunu kendi doğruları çerçevesinde büyütmek ister. Bu
yüzden çocuklarıyla zaman geçiren ve/ya onlara bakan diğer yetişkinlerle
aralarında sorun çıkabilir. Bu yetişkinler eğer anne-babanın kendi anne
ve babasıysa, bu sorunları gidermek bazen çok güçleşir. Bu sorunlar
nedeniyle, anne-babalar hem çocuklarıyla, hem de kendi anne-babalarıyla
çatışma içine girebilirler. Hatta, bazen bu yüzden eşler kendi
aralarında bile çatışma yaşayabilirler.
Aile büyüklerinin
torunlarını, anne-babanın talep ettiğinin dışında, farklı şekilde
büyütmeye çalışmaları sadece kendilerinin çocuklarıyla olan ilişkilerini
olumsuz şekilde etkilemez, aynı zamanda ve en çok da torunlarını
etkiler. Aşağıdaki şemada, çocuğun böyle bir ortamda büyürken, ne kadar
çok mesaja ve farklı tutumlara maruz kaldığını görebiliriz.
Anne
Baba
Dede ÇOCUK Dede(annenin babası)
(babanın babası)Anneanne
Babaanne
Anne-babasından
ayrı, diğer aile büyüklerinden ayrı meajlar alan ve farklı muamele
gören çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştırmaya
başlayabilir. Hangi yetişkinle, nasıl davranacağını öğrenmeye çalışırken
bocalayabilir. Bu bocalama çocuğun yalnızca yetişkinle kurduğu ilişkide
aksaklık yaratmaz, birçok konuda sorun yaşamasına neden olabilir. Bu
tip çoğul mesajların olduğu ortamlarda büyüyen çocuk, sorunun
büyüklüğüne, şiddetine ve ne kadar zaman sürdüğüne bağlı olarak çok
çeşitli duygusal sorunlar ve davranış bozuklukları geliştirebilir. Bu
sorunlardan bir kaçı aşağıdaki gibidir;
üzerindeki bu baskıyı azaltmak ve bu sorunları yaşamamak için,
anne-babaların hem kendi aralarında, hem de aile büyükleriyle konuşarak,
çocuğa karşı tutumlar ve davranışlar konusunda ortak bir yol izlemeleri
gerekir. Çocukla birlikte olan herkes aynı şekilde düşünmek zorunda
değildir kuşkusuz, ancak çocuğun ruh sağlığı açısından herkes birbirine
yakın tutum ve davranışlar sergilemelidir.
Anne-babalar, aile
büyüklerine saygısızlık yapmadan, onları kırmadan, çocuklarını nasıl
büyütmek istediklerini mutlaka söylemeliler. Aile büyüklerinin de
kendilerinin, kendi çocuklarını büyüttüklerini ve sıranın torunlarının
anne-babalarında olduğunu düşünerek, bu konuda anlayışlı davranmaları
gereki
Her
anne-baba çocuğunu kendi doğruları çerçevesinde büyütmek ister. Bu
yüzden çocuklarıyla zaman geçiren ve/ya onlara bakan diğer yetişkinlerle
aralarında sorun çıkabilir. Bu yetişkinler eğer anne-babanın kendi anne
ve babasıysa, bu sorunları gidermek bazen çok güçleşir. Bu sorunlar
nedeniyle, anne-babalar hem çocuklarıyla, hem de kendi anne-babalarıyla
çatışma içine girebilirler. Hatta, bazen bu yüzden eşler kendi
aralarında bile çatışma yaşayabilirler.
Aile büyüklerinin
torunlarını, anne-babanın talep ettiğinin dışında, farklı şekilde
büyütmeye çalışmaları sadece kendilerinin çocuklarıyla olan ilişkilerini
olumsuz şekilde etkilemez, aynı zamanda ve en çok da torunlarını
etkiler. Aşağıdaki şemada, çocuğun böyle bir ortamda büyürken, ne kadar
çok mesaja ve farklı tutumlara maruz kaldığını görebiliriz.
Anne
Baba
Dede ÇOCUK Dede(annenin babası)
(babanın babası)Anneanne
Babaanne
Anne-babasından
ayrı, diğer aile büyüklerinden ayrı meajlar alan ve farklı muamele
gören çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştırmaya
başlayabilir. Hangi yetişkinle, nasıl davranacağını öğrenmeye çalışırken
bocalayabilir. Bu bocalama çocuğun yalnızca yetişkinle kurduğu ilişkide
aksaklık yaratmaz, birçok konuda sorun yaşamasına neden olabilir. Bu
tip çoğul mesajların olduğu ortamlarda büyüyen çocuk, sorunun
büyüklüğüne, şiddetine ve ne kadar zaman sürdüğüne bağlı olarak çok
çeşitli duygusal sorunlar ve davranış bozuklukları geliştirebilir. Bu
sorunlardan bir kaçı aşağıdaki gibidir;
- sosyal ortamlara uyumda güçlük
- toplum içinde kurallara uygun davranmakta güçlük
- arkadaşlarla iletişim sorunu
- hırçınlık ve söz dinlememe
- anne-babanın koyduğu kurallara uygun davranmaya direnç gösterme
- kendine ve başkalarına saldırgan davranma
- kendine ve diğer insanlara olan güven duygusunu kaybetme
- kendi kendine karar vermekte güçlük
üzerindeki bu baskıyı azaltmak ve bu sorunları yaşamamak için,
anne-babaların hem kendi aralarında, hem de aile büyükleriyle konuşarak,
çocuğa karşı tutumlar ve davranışlar konusunda ortak bir yol izlemeleri
gerekir. Çocukla birlikte olan herkes aynı şekilde düşünmek zorunda
değildir kuşkusuz, ancak çocuğun ruh sağlığı açısından herkes birbirine
yakın tutum ve davranışlar sergilemelidir.
Anne-babalar, aile
büyüklerine saygısızlık yapmadan, onları kırmadan, çocuklarını nasıl
büyütmek istediklerini mutlaka söylemeliler. Aile büyüklerinin de
kendilerinin, kendi çocuklarını büyüttüklerini ve sıranın torunlarının
anne-babalarında olduğunu düşünerek, bu konuda anlayışlı davranmaları
gereki