02-06-2008, Saat: 12:04 PM
02-06-2008, Saat: 12:05 PM
Çocuk gibiyim bugünlerde;
Herşeyden alınıyorum
Biri azıcık içime dokunan,
Bir söz söylese;Ağlayacak gibi oluyorum,
Kırıyorum karşımdakini..
Sanki sonu olmayan,
Kapkaranlık bir yoldayım da
Çıkış arıyorum..Gülüşlerim bir türlü
Yansımıyor dudaklarıma.
Hep yarım,hep eksik günler yaşıyorum.
Yüreğim ağır geliyor bana...
Hayata karşı bir yenilmişlik,
Bir boşvermişlik içindeyim
Oysa herkes uzun zaman önce,
Güneşe açtı kucağını
Bense nereye gitsem,
Gri bulutları sürüklüyorum peşimden
Güneş bir benim içime doğmuyor Nedense.....
Nicedir huzurla uyumanın,
Ne demek olduğunu unuttum.
Tatsız,tuzsuz bir hayat işte...
Bu YASAK KELİME,bu saçma,bu delice Mutsuzluktan kurtulmak istiyorum
Ama mümkün olmuyor.Nereye baksam seni görürken
Nasıl yapacağım bunu?
Daha önce çok denedim...
Çok denedim seni unutmayı,
Ama olmadı...
Ben yüreğimden ve beynimden
Çıkardığımı sanarken seni,
Sen saklanmışsın biryerlere...
Meğer hiç çıkmamışsın benden,
Meğer çoğalmışsın,kök salmışsın.
Şimdi yeniden çiçek açıyorsun
Ve yayılıyorsun bütün bedenime...Seni yok sayarken yaşamak daha kolaydı
Kalbimin önüne bir duvar örmüştüm
Aslında ben değil de sen örmüştün,
O duvarı bilmeden...Acı,özlem,hüzün gibi duygular
Giremiyordu yüreğime.Kendimce rahattı
Bir yol tutturmuş gidiyordum
"Olmazdı"diyordum,
"İmkansız bir aşktı"diyordum.
Avutuyordum kendimi.Şimdi seninle
Yaşadığım ne varsa, bir film şeridi
Gibi geçiyor önümden!
Her aynaya baktığımda beni değil,
Seni görüyorum!!!
Söyler misin,bütün bunları yaşarken
Nasıl silebilirim seni?
Nasıl olmadığını varsayabilirim?
Özledim seni birtanem...Özleminle başedemiyorum artık,
Olmuyor...
"Gel"desem,"sev"desem gelir misin?
kollarını açarak koşar mısın bana?
Bu sevdayı ötelere taşır mısın,Benimle?Beni sensizlikten ve
Bu bitip tükenmez acıdan Kurtarır mısın
02-06-2008, Saat: 12:10 PM
Ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim
Parlak bir inciydin benim için, paha biçilmez bir inci…
Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde
Seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da
Beni sardığı bir anda sevdim.
Seni sadece selvi boyun, siyah saçların ya da kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye değil
Fikirlerinle, konuşmandaki güzelliğin
Ve benim o kor halde yanan yüreğimle sevdim...
Ben seni derinden ve hissederek sevdim
Her kalp atışımda vücudumun dört bir köşesine yayıldığını
Beni sardığını her nefes alışımda ciğerlerime işlediğini bilerek sevdim
Yaz sıcağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun
Ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim
Seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı
Kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda
O ıslak dudaklarınla beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Ben seni o sensiz anlardaki boş ve değersiz geçen dakikalarda
Kayıp zamanlarımızda, seni arayıp bulamadığım
Çaresizlik içinde olduğum, içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da,
Aramızdaki kilometreler nasıl çoksa
Bende seni o kadar yoğun ve o denli çok sevdim
Seni kalbimde yanan ateşin ile
Zihnimde oluşan hayallerin o ay parçası çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken
Kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda
Gelip o bu ateşi alevlendirerek
Bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Korkuyorum!
Hakkettiğin mutluluğu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiğinden fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine layık olduktan sonra başkaları tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni kazandım derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha fazla kırmaktan korkuyorum.
O temiz ve masum gözyaşlarını daha fazla akıtmaktan korkuyorum.
Evet, korkuyorum;seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.Ya da yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum.
Dostluğuna doyamadan uluorta yalnız kalmaktan korkuyorum.
Yüreğimdeki o ince sızının bir gün çoğalmasından ve beni sarmasından korkuyorum.
Sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.
Korkuyorum evet;seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum
Uzaktan seyrediyorum çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yaşadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyaşından başka bir şey bırakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten değil;dostluğunu suiistimal etmekten,
Seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve
Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum...
ÇÜNKÜ BEN iLK DEFA SEVİYORUM...
Parlak bir inciydin benim için, paha biçilmez bir inci…
Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde
Seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da
Beni sardığı bir anda sevdim.
Seni sadece selvi boyun, siyah saçların ya da kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye değil
Fikirlerinle, konuşmandaki güzelliğin
Ve benim o kor halde yanan yüreğimle sevdim...
Ben seni derinden ve hissederek sevdim
Her kalp atışımda vücudumun dört bir köşesine yayıldığını
Beni sardığını her nefes alışımda ciğerlerime işlediğini bilerek sevdim
Yaz sıcağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun
Ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim
Seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı
Kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda
O ıslak dudaklarınla beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Ben seni o sensiz anlardaki boş ve değersiz geçen dakikalarda
Kayıp zamanlarımızda, seni arayıp bulamadığım
Çaresizlik içinde olduğum, içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da,
Aramızdaki kilometreler nasıl çoksa
Bende seni o kadar yoğun ve o denli çok sevdim
Seni kalbimde yanan ateşin ile
Zihnimde oluşan hayallerin o ay parçası çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken
Kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda
Gelip o bu ateşi alevlendirerek
Bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Korkuyorum!
Hakkettiğin mutluluğu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiğinden fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine layık olduktan sonra başkaları tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni kazandım derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha fazla kırmaktan korkuyorum.
O temiz ve masum gözyaşlarını daha fazla akıtmaktan korkuyorum.
Evet, korkuyorum;seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.Ya da yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum.
Dostluğuna doyamadan uluorta yalnız kalmaktan korkuyorum.
Yüreğimdeki o ince sızının bir gün çoğalmasından ve beni sarmasından korkuyorum.
Sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.
Korkuyorum evet;seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum
Uzaktan seyrediyorum çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yaşadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyaşından başka bir şey bırakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten değil;dostluğunu suiistimal etmekten,
Seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve
Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum...
ÇÜNKÜ BEN iLK DEFA SEVİYORUM...
02-06-2008, Saat: 12:11 PM
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Şafağın her söküşünde
Saçlarından hayata asılmamın tek nedeni sen varsın
Unutma! ...sana tutku halinde bağlanmam için
Milyonlarca sebebim var....
Şu çirkef dünyada tek parıltı sensin
Ünlü bir heykeltıraşın spatulasından çıkmış gibi
Fakat...sönük bir parıltı değil..
Güneşin tüm ışıklarını silik bırakan bir parıltı
Şu kuru ayazda içimi yakan bir volkan gibisin
Cayır cayır esiyorsun
Yüreğime işleyerek..
Sonrada çekip gidiyorsun
Ne zaman yaktığını ne zaman geldiğini fark etmeden...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Saçlarını gözlerini....seni düşünmekten başka bir şey gelmiyor içimden..
İnan öyle tabi bir duygu ki...
Yüreğimin kuyularında
Sanki dünyaya gözümü açtığımdan buyana var..
Biliyorum bu duygu ortaya çıkmak için seni bekliyordu...
Olmadığın bir anı çektiğim nefesi önemseyemiyorum...
Sensiz...bu yalan çorak alemde olmaktansa
BİTİŞİMİN...soğukluğuna Asılmayı
ASLA! ...saçlarından hayata asılmamaktansa
Şu iğrenç çirkef dünyaya sırtımı dönmeyi Akıl bilirim...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Kulağımda ne zaman bir aşk şarkısı işitsem
Melodilerde sen akıyorsun
Ne zaman nostalji bir aşk şiiri okusam
Damlayan mısraları hep ama hep..
Saçlarını gözlerini getiriyor bana..
Bilmelisin...her an yanımdasın
Seni hissetmem görmem için bir an düşünmem yeterli..
Zannedersem ilk defa bir kızın kokusu yüreğimde fırtınalar estiriyor..
Kendi kendime ferhatın aslıya aşkındaki gibi
O damı..bu tatlı ten kokusuyla avare olmuştu diyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Gözlerinde ki milyonlarca parıltı
Karanlığın zulm yanını darmadağın edip geçiyor
Seni süzerken, kendimi güneşi yukarılardan seyrediyor gibi hissediyorum...
Ruhum sana ait
Hiçe sayıp kaldırıp bir kenara atabilirsin
Yüreğinin içine de alabilirsin
ALLAHIM! ...
Bebişimin yüreğinin en derin kuyusunda olmak istiyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ....
Belli sen busun
Fakat sen beni
Ben olduğum...öyle yada böyle olduğum için seviyor musun...
Söyle bunu kim bilir
Saçlarını okşamayı
Saçlarımı okşamanı
Boynuma atılışlarını..buselerini
Tenini koklamayı
Sarılıp sarılıp kopmalarını
Seni seviyorum
Bir yıldız gibi gözlerimin önünden kayıp giderken
Sahte dünyada cennette gibiyim
Sadece bir vakit elimde tutuyorum o cenneti
Bilmem bir müddet sonra ne olacak
Kim bilir rezil edip kopup uçup gitmiş olacak
Seni SEVİYORUM
NEDEN Mİ? ...
Bir çok kız için ısmarlama şiirler yazmıştım
Bu bana hep ters gelmişti..
Fakat şu an
Senin için binlerce dize yazsam az geliyor...
İçimde hep bir ülkü var
Bilmem...kim bilir bu şiiri yanından hiç ayırmazsın
Yada beraberinde kan kırmızısı bir gül goncasını..
ALLAH tüm güzellikleri yaratırken
Eminim seni en nadidesi olarak yaratmış
Kır çiçeklerinden güzel
Gülden narin
Menekşeden şeker
Kardelenden daha güzel kokulu
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ..
Eşsiz haline huriler gıpta ediyor
Sahte alemde ise
Beşeriler arasında..
Zannedersem...bir ben...yada bir iki şanslı..
Bu güzelliği algılayabiliyor..
Ömür bitene kadar
Mahvolana kadar
Yanında kollarında saçlarında asılı kalsam
Bunu hissediyorum bu bir işkence olur
En çok yüreğinde senle olamadığım için
Seni Seviyorum
Neden mi? ...
Hayal ma yal olsa dahi
Düşüncelerimde aklımda seviliyorum fikri bile
Senin gibi eşsiz bir varlık tarafından beğenilmek sevilmek
Bu budalayı ömrü boyunca mutlu edebilecek kadar,
Muhteşem, eşsiz, güzel ve bir o kadarda ASİL...
Tatlım bebişim seni anlatmaya bak mısralar bile yetmiyor..
Düşünüyorum şu yalnızlığımı gün ışığına atmadığım odamda
Acaba kaç insan seni sana dünyaya anlatmak için
Milyonlarca dizeler yazdı....
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Bir tebessüm ay ışığında, tek aydınlığım
Bana her şeyi ama her şeyi bir kenara attırıyor
Gülüşünde, gözlerinde, takılıp kalıyorum
Sadece izleyip tadını çıkartma duygusu alevlendiriyor..
Ah! ..bebeğim..seni seviyorum
Bak her şey yetersiz
Bu kadar nedenin ardına bile
Seni ne çok sevdiğimi
Ne çok saçlarında asılı kalmayı
Kollarında uyumayı
Sana dokunmayı...
Gözlerinde tutuklu kalmayı anlatamadım....
NEDEN Mİ? ...
Şafağın her söküşünde
Saçlarından hayata asılmamın tek nedeni sen varsın
Unutma! ...sana tutku halinde bağlanmam için
Milyonlarca sebebim var....
Şu çirkef dünyada tek parıltı sensin
Ünlü bir heykeltıraşın spatulasından çıkmış gibi
Fakat...sönük bir parıltı değil..
Güneşin tüm ışıklarını silik bırakan bir parıltı
Şu kuru ayazda içimi yakan bir volkan gibisin
Cayır cayır esiyorsun
Yüreğime işleyerek..
Sonrada çekip gidiyorsun
Ne zaman yaktığını ne zaman geldiğini fark etmeden...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Saçlarını gözlerini....seni düşünmekten başka bir şey gelmiyor içimden..
İnan öyle tabi bir duygu ki...
Yüreğimin kuyularında
Sanki dünyaya gözümü açtığımdan buyana var..
Biliyorum bu duygu ortaya çıkmak için seni bekliyordu...
Olmadığın bir anı çektiğim nefesi önemseyemiyorum...
Sensiz...bu yalan çorak alemde olmaktansa
BİTİŞİMİN...soğukluğuna Asılmayı
ASLA! ...saçlarından hayata asılmamaktansa
Şu iğrenç çirkef dünyaya sırtımı dönmeyi Akıl bilirim...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Kulağımda ne zaman bir aşk şarkısı işitsem
Melodilerde sen akıyorsun
Ne zaman nostalji bir aşk şiiri okusam
Damlayan mısraları hep ama hep..
Saçlarını gözlerini getiriyor bana..
Bilmelisin...her an yanımdasın
Seni hissetmem görmem için bir an düşünmem yeterli..
Zannedersem ilk defa bir kızın kokusu yüreğimde fırtınalar estiriyor..
Kendi kendime ferhatın aslıya aşkındaki gibi
O damı..bu tatlı ten kokusuyla avare olmuştu diyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Gözlerinde ki milyonlarca parıltı
Karanlığın zulm yanını darmadağın edip geçiyor
Seni süzerken, kendimi güneşi yukarılardan seyrediyor gibi hissediyorum...
Ruhum sana ait
Hiçe sayıp kaldırıp bir kenara atabilirsin
Yüreğinin içine de alabilirsin
ALLAHIM! ...
Bebişimin yüreğinin en derin kuyusunda olmak istiyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ....
Belli sen busun
Fakat sen beni
Ben olduğum...öyle yada böyle olduğum için seviyor musun...
Söyle bunu kim bilir
Saçlarını okşamayı
Saçlarımı okşamanı
Boynuma atılışlarını..buselerini
Tenini koklamayı
Sarılıp sarılıp kopmalarını
Seni seviyorum
Bir yıldız gibi gözlerimin önünden kayıp giderken
Sahte dünyada cennette gibiyim
Sadece bir vakit elimde tutuyorum o cenneti
Bilmem bir müddet sonra ne olacak
Kim bilir rezil edip kopup uçup gitmiş olacak
Seni SEVİYORUM
NEDEN Mİ? ...
Bir çok kız için ısmarlama şiirler yazmıştım
Bu bana hep ters gelmişti..
Fakat şu an
Senin için binlerce dize yazsam az geliyor...
İçimde hep bir ülkü var
Bilmem...kim bilir bu şiiri yanından hiç ayırmazsın
Yada beraberinde kan kırmızısı bir gül goncasını..
ALLAH tüm güzellikleri yaratırken
Eminim seni en nadidesi olarak yaratmış
Kır çiçeklerinden güzel
Gülden narin
Menekşeden şeker
Kardelenden daha güzel kokulu
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ..
Eşsiz haline huriler gıpta ediyor
Sahte alemde ise
Beşeriler arasında..
Zannedersem...bir ben...yada bir iki şanslı..
Bu güzelliği algılayabiliyor..
Ömür bitene kadar
Mahvolana kadar
Yanında kollarında saçlarında asılı kalsam
Bunu hissediyorum bu bir işkence olur
En çok yüreğinde senle olamadığım için
Seni Seviyorum
Neden mi? ...
Hayal ma yal olsa dahi
Düşüncelerimde aklımda seviliyorum fikri bile
Senin gibi eşsiz bir varlık tarafından beğenilmek sevilmek
Bu budalayı ömrü boyunca mutlu edebilecek kadar,
Muhteşem, eşsiz, güzel ve bir o kadarda ASİL...
Tatlım bebişim seni anlatmaya bak mısralar bile yetmiyor..
Düşünüyorum şu yalnızlığımı gün ışığına atmadığım odamda
Acaba kaç insan seni sana dünyaya anlatmak için
Milyonlarca dizeler yazdı....
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Bir tebessüm ay ışığında, tek aydınlığım
Bana her şeyi ama her şeyi bir kenara attırıyor
Gülüşünde, gözlerinde, takılıp kalıyorum
Sadece izleyip tadını çıkartma duygusu alevlendiriyor..
Ah! ..bebeğim..seni seviyorum
Bak her şey yetersiz
Bu kadar nedenin ardına bile
Seni ne çok sevdiğimi
Ne çok saçlarında asılı kalmayı
Kollarında uyumayı
Sana dokunmayı...
Gözlerinde tutuklu kalmayı anlatamadım....
02-06-2008, Saat: 12:14 PM
Umudumumu kaybettim ben ,yüregimin acısıyla yanıyorum şimdilerde..
Oysa ne çok sevmiştim seni
hani benim yüregim hiç acımıcaktı hani gözlerimden mutluluk yaşları akıcaktı
Hani bizi ölüm bile ayıramıcaktı
işte sen umutlarımı mutluluklarımı yüremigi acıyla bıraktın ve GİTTİN
bU
Oysa ne çok sevmiştim seni
hani benim yüregim hiç acımıcaktı hani gözlerimden mutluluk yaşları akıcaktı
Hani bizi ölüm bile ayıramıcaktı
işte sen umutlarımı mutluluklarımı yüremigi acıyla bıraktın ve GİTTİN
bU
02-06-2008, Saat: 12:16 PM
Aslında biten degil, bitmeyen asklar acı verirler...
Aslında, dibine kadar yasadigin degil, doymadan kalktigin asklar ızdırap verirler...
Aslında, karsindakinin suçlu olduguna degil,
Kendinin suclu olduguna inandigin asklar, hayati mahvederler...
Sorumlulugu karsi tarafa degil, kendine de yiktigin asklar,
İcini acitirlar...
Cızz ettirirler...
Askin acisi, keşkelerin sayisiyla orantılıdır...
Keşkeler fazlaysa, askin acısı coktur...
Keskeler yoksa, artik ask da yoktur...
Aski bitirmek, sucun karsi tarafta olduguna inanmaktan gecer...
Sucun karsi tarafta olduguna inanamayanlar,
“keske sunu da yapsaydim” diyenler, aski bitiremezler...
Aski bitirmis gozukseler de, aciyi yok edemezler...
Aslinda biten degil, bitmeyen asklar aci verirler...
“Kalbin cok onemli gordugu birini, sevme, arzulama ve icinde hissetme durumudur ask...”
Dibine kadar yasayip tukettigin degil, doymadan kalktigin, hala arzuladigin asklar izdirap verirler...
Artik ulasamazsin...
Oysa hala ulasmak istersin...
Ask ya direkten dönmüştür...
Ya da bir nebze yasanip, yarim kalmistir...
O durumda yarim kalan ya da direkten donen sevgiliyi gormek istemez insan...
Umudu yoksa gormek istemez...
Umudu varsa, yarim kalan aski takip etmeye devam eder... Kadin ve erkegin yarim kalan asklari...
Kadin yarim kalan askinin, bir baska kadinla mutlu olmasini hic istemez...
Onu biriyle gormek istemez... Mutluluk haberini duymak istemez...
Hele hele evlendigini hic isitmek istemez...
Aci ceker...
Aci ofkeyi biriktirir...
Intikami cagirir... Intikam, nispet yapacak erkekleri buldurur...
Yarim kalan asklar, ihtiras ve intikamlarla dolu egolarca yerlerde suruklenir...
Camura bulanir, balcikla sivanir...
***
Erkek de yarim kalan askinin, bir baskasiyla olmasini arzulamaz...
O gunlerde askin bittigini soyleyen gururu ile askin bitmedigini soyleyen duygusu arasinda huzunlu ve ofkelidir...
Yeni hayattan zevk alamaz, kolay asık olamaz...
Eski hayata gidemez, gururu izin vermez... Bu zamanlar, erkegin en tehlikeli oldugu zamanlardir...
Ofkelidir ve ofkesi siddeti cagirir...
Kötülük etme iştahı kabarir...
Yarim kalan aska, ya da bir baskasina...
Sevgili bir baska erkekle beraber olunca, erkek yikilir, ama rahatlar...
Yenilmistir...
Ama, baska erkege gittigi icin de artik ask bitmistir...
Yenilgi, maçın devamindan daha rahattir... Hic olmazsa onunu gorecektir...
Yeni bir hayata ve asklara gidebilecektir...
Hasta olmayan erkegin ofkesi,
Kadin hayatina bir baska erkegin girmesiyle sonlanir...
Kadinin ofkesi ise, cok daha iyisi bulunmadikca her daim surecektir...
Bazen katlanarak ve aci intikamlar alarak...
Oysa askin bir zamanlar yarim kalmasinin esas nedeni,
sucun ve sorumlulugun kisinin kendisinde olduguna inanmasindadir...
“Keske”lerin coklugundadir...
Zaman, yarım kalan aşka soylenen “keşke”leri,
derin bir iç çekişe cevirir...
En acısı da budur !!
Aslında, dibine kadar yasadigin degil, doymadan kalktigin asklar ızdırap verirler...
Aslında, karsindakinin suçlu olduguna degil,
Kendinin suclu olduguna inandigin asklar, hayati mahvederler...
Sorumlulugu karsi tarafa degil, kendine de yiktigin asklar,
İcini acitirlar...
Cızz ettirirler...
Askin acisi, keşkelerin sayisiyla orantılıdır...
Keşkeler fazlaysa, askin acısı coktur...
Keskeler yoksa, artik ask da yoktur...
Aski bitirmek, sucun karsi tarafta olduguna inanmaktan gecer...
Sucun karsi tarafta olduguna inanamayanlar,
“keske sunu da yapsaydim” diyenler, aski bitiremezler...
Aski bitirmis gozukseler de, aciyi yok edemezler...
Aslinda biten degil, bitmeyen asklar aci verirler...
“Kalbin cok onemli gordugu birini, sevme, arzulama ve icinde hissetme durumudur ask...”
Dibine kadar yasayip tukettigin degil, doymadan kalktigin, hala arzuladigin asklar izdirap verirler...
Artik ulasamazsin...
Oysa hala ulasmak istersin...
Ask ya direkten dönmüştür...
Ya da bir nebze yasanip, yarim kalmistir...
O durumda yarim kalan ya da direkten donen sevgiliyi gormek istemez insan...
Umudu yoksa gormek istemez...
Umudu varsa, yarim kalan aski takip etmeye devam eder... Kadin ve erkegin yarim kalan asklari...
Kadin yarim kalan askinin, bir baska kadinla mutlu olmasini hic istemez...
Onu biriyle gormek istemez... Mutluluk haberini duymak istemez...
Hele hele evlendigini hic isitmek istemez...
Aci ceker...
Aci ofkeyi biriktirir...
Intikami cagirir... Intikam, nispet yapacak erkekleri buldurur...
Yarim kalan asklar, ihtiras ve intikamlarla dolu egolarca yerlerde suruklenir...
Camura bulanir, balcikla sivanir...
***
Erkek de yarim kalan askinin, bir baskasiyla olmasini arzulamaz...
O gunlerde askin bittigini soyleyen gururu ile askin bitmedigini soyleyen duygusu arasinda huzunlu ve ofkelidir...
Yeni hayattan zevk alamaz, kolay asık olamaz...
Eski hayata gidemez, gururu izin vermez... Bu zamanlar, erkegin en tehlikeli oldugu zamanlardir...
Ofkelidir ve ofkesi siddeti cagirir...
Kötülük etme iştahı kabarir...
Yarim kalan aska, ya da bir baskasina...
Sevgili bir baska erkekle beraber olunca, erkek yikilir, ama rahatlar...
Yenilmistir...
Ama, baska erkege gittigi icin de artik ask bitmistir...
Yenilgi, maçın devamindan daha rahattir... Hic olmazsa onunu gorecektir...
Yeni bir hayata ve asklara gidebilecektir...
Hasta olmayan erkegin ofkesi,
Kadin hayatina bir baska erkegin girmesiyle sonlanir...
Kadinin ofkesi ise, cok daha iyisi bulunmadikca her daim surecektir...
Bazen katlanarak ve aci intikamlar alarak...
Oysa askin bir zamanlar yarim kalmasinin esas nedeni,
sucun ve sorumlulugun kisinin kendisinde olduguna inanmasindadir...
“Keske”lerin coklugundadir...
Zaman, yarım kalan aşka soylenen “keşke”leri,
derin bir iç çekişe cevirir...
En acısı da budur !!
02-06-2008, Saat: 12:21 PM
Yolların sana gelirken kısaldığı ve senden giderken uzadığı akşamlarda dokunduk birbirimize. Maskelerimizi kapı girişlerinde bırakarak, seyircisiz ve alkışsız sahnelerde seviştik. Seviştik ve çoğaldık farketmeden. Her buluşma bir coşku, her ayrılık bir acı bıraktı yüreklerimizde. Uyurken seyrettiğim yüzün, hasreti törpüledi kilometreler ötesinden...
Kalabalık korkularımız, evlat edindiğimizi sandığımız acılar ve peşimizden itinayla gelerek bizi takip eden endişelerimiz vardı.Sen umursadın, ben görmemezlikten geldim. Acılar paylaşılır dedim, sen paylaşılamayacağını savundun.Sarıldım sana bu savunmaların içinden. Gülmeni, sevginden önce istedim.Gülmenin gözlerine yakıştığını gördüğüm an..Oysa gülüşlerimiz bile hüzünlüydü gözlerimizde.Gözlerimizdeki bu hüzün çağırmıştı belki de sevdayı yüreklere,hiç beklemediğimiz bir an, ummadığımız bir gecede...
Şimdi gecelerde,babasını arayan bir sevdayı emziriyorum.Nerde diye sorduğunda, işleri var, şimdi gelecek, diyerek yalan söylediğim sevdayı. Bilse seni kırdığımı, incittiğimi, beni bir daha sevmemesinden, ayaklanıp gitmesinden korkuyorum.Kendi söylediğim yalanlara, kendim inanmaya başlıyorum.Gecelerde,sevdam uykuya dalınca, sessizce ağlayıp, affedilmem için dualar ediyorum.Gecelerde, en çok seni özlüyorum...
Sessizce gelişin, sessizce gidişin oldu. Dudaklarım cezasını konuşmayarak çekecek, gitmene sebep onlar oldu.Kadınlığımı çıkarttım, yıkadım ve askıya astım. Kimse görmesin, beğenmesin diye. Geldiğin gün giyinip, karşına öyle çıkacağım.
Biliyor musun, ben hiç yağmurda dans etmedim. Belki de yağmur olan sendin, seninle dans etmek istedim...
Kalabalık korkularımız, evlat edindiğimizi sandığımız acılar ve peşimizden itinayla gelerek bizi takip eden endişelerimiz vardı.Sen umursadın, ben görmemezlikten geldim. Acılar paylaşılır dedim, sen paylaşılamayacağını savundun.Sarıldım sana bu savunmaların içinden. Gülmeni, sevginden önce istedim.Gülmenin gözlerine yakıştığını gördüğüm an..Oysa gülüşlerimiz bile hüzünlüydü gözlerimizde.Gözlerimizdeki bu hüzün çağırmıştı belki de sevdayı yüreklere,hiç beklemediğimiz bir an, ummadığımız bir gecede...
Şimdi gecelerde,babasını arayan bir sevdayı emziriyorum.Nerde diye sorduğunda, işleri var, şimdi gelecek, diyerek yalan söylediğim sevdayı. Bilse seni kırdığımı, incittiğimi, beni bir daha sevmemesinden, ayaklanıp gitmesinden korkuyorum.Kendi söylediğim yalanlara, kendim inanmaya başlıyorum.Gecelerde,sevdam uykuya dalınca, sessizce ağlayıp, affedilmem için dualar ediyorum.Gecelerde, en çok seni özlüyorum...
Sessizce gelişin, sessizce gidişin oldu. Dudaklarım cezasını konuşmayarak çekecek, gitmene sebep onlar oldu.Kadınlığımı çıkarttım, yıkadım ve askıya astım. Kimse görmesin, beğenmesin diye. Geldiğin gün giyinip, karşına öyle çıkacağım.
Biliyor musun, ben hiç yağmurda dans etmedim. Belki de yağmur olan sendin, seninle dans etmek istedim...
02-06-2008, Saat: 03:27 PM
sana bakıp da söyleyemediklerime yanıyor yüreğim
içimden gelen onca çağlayan sesini kulağına fısıldayamamak kahrediyor nefesimi
seni istedim ben en çok
seni
uyuyup uyandığımda yanımda olmanı
terim alnımın kenarından saçlarına aksın istedim
zor değil, sadece tutacaktın elimi
sadece…
hayatla arama girdin
canım yanmıyor, aksine canımı sana veresim geliyor
bir ömrü değil toplayıp da binlerce ömrü ayağının altına seresim geliyor…
bana ak
vadinin kuytusuna gizlenen aşk sessizliğini düşür yüreğime.
seni istiyorum
hepsi bu
ama gerçekti hep
canının koynunda uyu hadi bu gecede
ben sana bakarım yine
uzağından
dokunduğun ten ben kokacaksa bir gün; ben seni beklerim yüreğimin satır aralarında
yabangülüm
bakıp da okumak değildir benim amacım, okuduklarımı yaşamaktır seninle
kırmadan, incitmeden, her gün aynı tazelikte
seni sevmeler durağında bekliyorum
gelecek misin,
yoksa ben donayım mı sensizlikte?
içimden gelen onca çağlayan sesini kulağına fısıldayamamak kahrediyor nefesimi
seni istedim ben en çok
seni
uyuyup uyandığımda yanımda olmanı
terim alnımın kenarından saçlarına aksın istedim
zor değil, sadece tutacaktın elimi
sadece…
hayatla arama girdin
canım yanmıyor, aksine canımı sana veresim geliyor
bir ömrü değil toplayıp da binlerce ömrü ayağının altına seresim geliyor…
bana ak
vadinin kuytusuna gizlenen aşk sessizliğini düşür yüreğime.
seni istiyorum
hepsi bu
ama gerçekti hep
canının koynunda uyu hadi bu gecede
ben sana bakarım yine
uzağından
dokunduğun ten ben kokacaksa bir gün; ben seni beklerim yüreğimin satır aralarında
yabangülüm
bakıp da okumak değildir benim amacım, okuduklarımı yaşamaktır seninle
kırmadan, incitmeden, her gün aynı tazelikte
seni sevmeler durağında bekliyorum
gelecek misin,
yoksa ben donayım mı sensizlikte?
02-06-2008, Saat: 04:04 PM
Fotoğraflar sahte olurlar hep. Resim çektiren insanlar en güzel gülüşlerini takınırlar ve kendilerini en güzel oldukları açıdan gösterirler.
Kokunu duyamam resminden ya da nefes alışında ki o ritmi hissedemem. Sadece Bakarım. Sende bana bakarsın bir `hiç`liğe bakar gibi. Ya da her şeye bakar gibi bakarsın ama bana baktığın gibi bakmazsın fotoğrafında. Bakmazsın, bakamazsın ya da bakmak istemezsin bilemem ama beni göremediğini bilirim ve gözetlerim seni resminde.
Fotoğraflar sahte olurlar hep. Her fotoğrafında güler insan, hiç bıkmamacasına. Bazen MonaLisa gibi gizemli, bazen çocuklar gibi saf, bazen istediğini elde etmiş bir insan gibi içten… Her zaman gülersin. En sevdiğini kaybetmiş olsan da, istediğini elde edememiş olsan da, isteyecek bir şeyin kalmamış olsa da gülersin.
Resmine bakarak kilo almışsın ya da daha bi güzelleşmişsin diyebiliyorum ama resmine bakarken gözlerini okuyamıyorum. O gözler kimin için, nereye bakıyor bilmiyorum. Orada bana ait bir şeyler var mı bilmiyorum?
Tenine dokunmak istiyorum. Elimi fotoğraf kâğıdında ki sen`in üzerinde gezdiriyorum. Hep o kâğıtsı tat geliyor tenime. Senin tadın senin kokun yok o kâğıtta. Bazen o kâğıtsı tat o kadar bıktırıyor ki beni; tüm yaşama isteğimi, kalbimi, hislerimi, düşüncelerimi ve sen`i koparıp alıyor sanki benden.
Seni seviyorum ama fotoğrafını sevmiyorum. Sevemedim. Ve sevmeyeceğim.
Kokunu duyamam resminden ya da nefes alışında ki o ritmi hissedemem. Sadece Bakarım. Sende bana bakarsın bir `hiç`liğe bakar gibi. Ya da her şeye bakar gibi bakarsın ama bana baktığın gibi bakmazsın fotoğrafında. Bakmazsın, bakamazsın ya da bakmak istemezsin bilemem ama beni göremediğini bilirim ve gözetlerim seni resminde.
Fotoğraflar sahte olurlar hep. Her fotoğrafında güler insan, hiç bıkmamacasına. Bazen MonaLisa gibi gizemli, bazen çocuklar gibi saf, bazen istediğini elde etmiş bir insan gibi içten… Her zaman gülersin. En sevdiğini kaybetmiş olsan da, istediğini elde edememiş olsan da, isteyecek bir şeyin kalmamış olsa da gülersin.
Resmine bakarak kilo almışsın ya da daha bi güzelleşmişsin diyebiliyorum ama resmine bakarken gözlerini okuyamıyorum. O gözler kimin için, nereye bakıyor bilmiyorum. Orada bana ait bir şeyler var mı bilmiyorum?
Tenine dokunmak istiyorum. Elimi fotoğraf kâğıdında ki sen`in üzerinde gezdiriyorum. Hep o kâğıtsı tat geliyor tenime. Senin tadın senin kokun yok o kâğıtta. Bazen o kâğıtsı tat o kadar bıktırıyor ki beni; tüm yaşama isteğimi, kalbimi, hislerimi, düşüncelerimi ve sen`i koparıp alıyor sanki benden.
Seni seviyorum ama fotoğrafını sevmiyorum. Sevemedim. Ve sevmeyeceğim.
02-06-2008, Saat: 04:04 PM
Gidişin de çok ani oldu ya, Gelişin gibi..
İşin doğrusu;
Varlığına alışmaktan daha zor oldu, Yokluğuna alışmak.
Alıştım mı bilmiyorum,
Ama mecbur olduğumu biliyorum.
Boşver...
Coşkusuda çok güzeldi varlığının,
Yokluğunun acısı da, hiç fena değil hani...
İşin doğrusu;
Varlığına alışmaktan daha zor oldu, Yokluğuna alışmak.
Alıştım mı bilmiyorum,
Ama mecbur olduğumu biliyorum.
Boşver...
Coşkusuda çok güzeldi varlığının,
Yokluğunun acısı da, hiç fena değil hani...