
İnce belli bir bardağın
dudağın ile buluştuğu noktada

...aklım herhangi bir hayale dalış hazırlığında…
Kalp nikelaj kaplı plastik bir acıda

Çıplak bir tevazu

Pardon?
Biraz

Kulağımda barut uğultusu

karşımda flu bir aşk.
Dinleyin lütfen!
Bakın bakın yine sesinize bürünmüş kuşlar.
Fermanım yazılmış kahpe bir elle

avucumda mermi çekirdekleri
ölüm teorileri besliyorum ellerimle
ve iki el silah sesi:
Big bang!
Gözünüz aydın; revolver galip geldi
ruhum paramparça…
Daha anlaşılır bir dilde


daha lüzumsuz bir vurguya konu olsanız hani…
Ben sizi bütün “sıhhatler olsun”lu dileklerle karşılayabilirdim

padişahların döndüğü Viyana kapılarında…
Lütfen bana biraz

kanunlardan bahseder misiniz?
Sahibi olduğunuz coğrafyanın surlarından atlamak

kaç ölüm ediyor?.
Acaba biraz

siner misiniz
içime?
Ben öyle güzel severim ki sizi

kokunuz ikinci ten olur tenimin üzerine.
Dinolar’ın Abidin bile bakakalır elindeki samur fırçayla
ve sözlükler mutluluğu tarif edemez
bknz: ile işaret ederler beni.
Yedi köyün delisi gelip muntazaman akıl alır benden.
İntihar kalkar aşkın müfredatından yerine gözlerinizi eklerler bir köşeye.
Hişşş!
Şimdi siz susunuz

içimin misafirlerini göndermeliyim bir tas suya.
Hepsi yedi uyurlar ve iyi sıhhatte olurlar inşallah….
İçinde"umman"ın geçtiği bir masalı
Ankara’nın karasal ikliminde uyuyan bir çocuğa izah etmek gibi sizi sezmek..
Hani “deniz nedir?” dese
gözlerininizi tarif etmem gerekecek…
Afedersiniz?
Biraz tanımlar mısınız kendinizi?
Hiç bir edebi ağıza sığmaz sıfatlar sizi tarif ediyorsa

eliniz örneğin

saçlarınız mesela…
Daha önce rica etmiştim

lütfen biraZ

mütevazı olur musunuz..?
Sizi

seviyorum da…
Küçükken gök gürleyince bilinçaltıma kaçardım ben

şimdi aklımın en ücra köşelerinde bile gözleriniz var…
Ne mutlu!
Gözleriniz;
akıl coğrafyamda sürgün yemiş bir devlet memuru

her kıvrımında beynimin varlığı ve birliği!
İki dünya arasında kayıp kıta gözleriniz

Atlantis dedikleri
koskoca bir yalan sizi görebilenlere…
Siz aslında
aşkın en yalın halisiniz

siz aslında
annemin birkaç nesil uzaktan benzerisiniz…
Size komik gelebilir ama


numaranızın isabet ettiği bütün harflerden anlamlar çıkarıp
cevaplamadığınız aramalarıma nedenler yaratıyorum.
"Duymadı"önce..
"Sessizde"sonra..
"Açmıyor" eylemine yaklaşılamıyor akılda...
Siz eskiden ne güzel "alo "derdiniz...
Hatırlıyorum ses tonunuzda Orpheus’un lir'i vardı

susuşunuzda Artemis'in oku..
Size gelinse deniz yoluyla

Atina ne dost bir liman

deniz ne dalgasız

barış ne sıcak kelime…
Bakar mısınız?
Cürmünüz


örneğin antartika

eridi..
Çokça güler misiniz?
"Nazım" hayalinizle şiir yazmakta…
Şair dediğin zaten
bir çift göze gezegenleri sığdırabilmekte usta olmalı…
Fakat Tanrı sizi yaratırken öyle cömertçe
ve beni yaratırken öyle cimrice davranmış ki

akıl fakirhanemde
size benzetilecek bir tek söz öbeği dahi bulamıyorum bu karda kışta!
Siz aslında bir gamzeye saklanmış cennet kokususunuz

kim bilir belki de evrenin yaradılış sebebisiniz…
Sizin sebebinize yaratıldı belki Havva ana kaburga kemiğinden Adem babanın

sırf siz bir başkasına aşık olun diye yaratıldım ben belki de
Belki de hüzün benim göbek adımdır…
Belki de babanız şairdir

ve şiir koymuştur adınızı…
Belki de bu yüzden gece gündüz şiir okuyuşum

Sebebinizedir…
Bayan


Ki

Lütfen…
Saat geç oldu…
Bütün çocuklar uyumaklı ve inanmıyor artık Ankara’da çocuklar
suyun oluşturduğuna denizi

gözlerinizin yanında..
Siz en iyisi mi İzmir olun

gözleriniz denize nazır bi sayfiye yeri olsun mesela…
Bense emekli ikramiyemle yatıya geleyim gözlerinize…
Sarma tütün olsun cigaram

teneşirden önce siz paklayın mesela beni…
Siz en iyisi mi sevin beni çokça

benim sizi
deniz kadar sevdiğim gibi…