:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,698
» Son Üye: baker29bruce
» Toplam Konular: 98,562
» Toplam Yorumlar: 1,065,542

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 480 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 475 Ziyaretçi
Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Muhammed Suresi 2 Ve 3. A...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 7
Kur’an’da Geçen HİKMET Sö...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 12:24 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 11
Cin Suresi 26-27-28. Ayet...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-24-2025, Saat: 10:49 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30
Allah'ın Uyarı Ve İkazlar...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-20-2025, Saat: 04:00 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 35
Kur’an’da Geçen Evlatlık ...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-15-2025, Saat: 11:17 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 46
Her Konuda Yaptığımız Gib...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-14-2025, Saat: 02:43 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 34
Bakara Suresi 10. Ayetten...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-10-2025, Saat: 04:55 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 38
Allah’a Açılan Kapı Kur'a...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-09-2025, Saat: 04:40 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 37
Şirk Batağında Yaşadığımı...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-06-2025, Saat: 11:19 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 56
Nahl 44-64. Ayetler. Resu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
12-03-2025, Saat: 04:34 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 52

 
  İkizler 02.02.2012
Yazar: ZencefiL - 02-02-2012, Saat: 10:27 AM - Forum: İkizler - Yorumlar (2)

Ask hayatinizin bir düzene sahip olmasi, sorumluluklarinizi daha iyi anlayabilmenize, daha kolay yerine getirebilmenize ve somut sonuçlar elde edebilmenize yardimci olacaktir. Bugün katilacaginiz toplantida insanlarin dikkatini çekebilir, onlari rahatlikla etkileyebilirsiniz. Kendinizi ve fikirlerinizi rahatlikla ifade edebilir, tezlerinizi savunabilirsiniz. Yeni tanisacaginiz insanlarin is yasaminda oldukça büyük faydalari olabilir. Bir alim satim isinden ciddi anlamda kazançlar söz konusu

Bu konuyu yazdır

  Boğa 02.02.2012
Yazar: ZencefiL - 02-02-2012, Saat: 10:26 AM - Forum: Boğa - Yorum Yok

Ask hayatinizda çok vericisiniz. Bu özelliginiz bugünlerde size zarar getirebilir. Birlikteliginizi daha saglamlastirip kalici bir iliskiye dönüstürme çabalarinizda acele etmeyin. Biraz daha dikkatli olmanizda fayda var. Sorunsuz iliskiler kurmak istiyorsunuz. Bu konudaki kararliliginiz ve titizliliginiz, size problemsiz bir is yasami sunmaya elverisli. Zamansiz masraflar yüzünden elinizde para durmuyor. Ama bugün yerinde bir karar vererek kazançli bir anlasma yapacaksiniz.

Bu konuyu yazdır

  Koç 02.02.2012
Yazar: ZencefiL - 02-02-2012, Saat: 10:25 AM - Forum: Koç - Yorumlar (2)

Iliskinin basindayken düsünmediginiz seyler, simdi zihninizi sürekli mesgul etmeye basladi. Gönül islerindeki rahat karakteriniz, kalici bir iliskiyi, kaygi verici bir olasilik gibi görüyor. Mesleki faaliyetler için sabahtan iyi isaretler, ümitler bulacaksiniz ve kuvvetli bir moralle ise girisip basarili olacaksiniz. Harcama konusundaki dengesizliginiz zaman zaman sizi zor duruma düsürebilir. Detayciliginiz yüzünden kendinize olur olmadik hastaliklar yakistiriyorsunuz. Oysa her sey normal görünüyor

Bu konuyu yazdır

  A’dan Z’ye Kanser …
Yazar: Sağlı@k ve Yaşam - 02-01-2012, Saat: 04:56 PM - Forum: Sağlık - Yorum Yok

kirmizi-reishimantari.jpg
Kanser nedir, nasıl oluşur, çevresel mi kalıtsal faktörler mi tetikleyicidir, günlük yaşamdaki hangi yanlışlar kansere ortam hazırlar, neden öldürücüdür, kemoterapi-radyoterapi iyileştirir mi?...

Prof. Dr. Ahmet Aydın
İstanbul Üni. Cerrahpaşa Tıp Fak.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi

ahmet-aydin.jpg


Kanserde erken teşhis olur mu, mamografi ne zaman çektirmek gerek, prostat kanserini gösteren test var mı, kanserden korunmak mümkün mü, neden artıyor, şekeri sever mi ve kamuoyunda sıkça adı duyulan Kırmızı Reishi Mantarı’nın hangi özelliği kanseri yenmeye yardımcı oluyor? ..
Her geçen gün artan kanser tür ve vakaları, yaş sınırının gittikçe gençleşmesi bu hastalığı hepimiz için korkulu bir rüya haline getirdi. Peki nedir bu illet, bu illetten kurtulmak, korunmak mümkün mü, çaresi var mı?

Hayatımızı sürdürebilmemiz için hücrelerimizin sürekli yenilenmesi yani bölünüp çoğalması gerekir. Yaşam süresini dolduran hücreler vücuttan atılır, yenileri oluşur. Bu denge genlerimizin kontrolü altındadır. Bazı genler hücrelerin bölünüp çoğalmasını sağlarken bazıları da aşırı hücre üremesini dizginler.
*Kanser Nasıl Oluşur?
Çocukluk çağı dışında yaşlanan hücrelerle yeni yapılanlar hemen hemen birbirine eşittir. Yani mekanizma açısından bakarsak kanser, aşırı hücre üremesinin dizginlenememesine, yani yıkımdan çok yapım olmasına verilen addır.
Beslenme, hava kirliliği, radyasyon, sigara, çevre kirliliği, gıda katkı maddeleri ve çeşitli toksinlerin yaptığı hasar gen fonksiyonlarını bozduğu (mütasyon)için hücreler aşırı şekilde ürer. Hücrelerin aşırı şekilde üremesini dizginleyen genler ise aktiviteleri azaldığı ya da bu aşırılıklarla baş edemediği için kanser oluşur.
Yiyeceklerimiz ya da diğer çevresel faktörlerde bulunan kanser ajanları DNA’larımıza bağlanarak hasara uğratır. Hasar kritik düzeye ulaşınca da normal hücreler kanserli hücreler haline dönüşür. Sağlıklı bir insan vücudunda bulunan DNA onarım enzimleri ve diğer gen koruyucu mekanizmaları 24 saat içinde hasarın yüzde 90’ını temizler. Her insan hücresinde günde yaklaşık 10 bin mütasyon olur. Eğer DNA onarım enzimleri yoksa ya da yetersiz çalışıyorlarsa bu mütasyonlar hızla kansere yol açar.
*Hücrelerin DNA onarım kapasiteleri sınırlıdır; sonsuz değildir. Bu nedenle gen koruyucu mekanizmalar son derece önemlidir. Genlerin korunmasındaki en önemli faktör ise onları besleyen besin maddeleri ve vitaminlerdir.

*Kanserdeki hızlı artışın sebebi kalıtsal mı, çevresel faktörler mi?
Kanser tüm dünyada en çok ölüme neden olan ikinci hastalık grubu (ilki kalp-damar hastalıkları). ABD’de 1900 yılında yüzde 3 olan kanserden ölüm oranı, 2000’de yüzde 24’e çıkmış. Yani ABD’de yüzyılda kanserden ölüm oranı 8 kat artmış. Bazı uzmanlar kanserdeki artışı yaşam süresinin uzamasına bağlasa da bu yanlış bir inanıştır. Çünkü aynı zaman içinde 65 yaşın üzerindekilerin total nüfusa oranı yüzde 4’ten yüzde 12’ye çıkmış. Yani üç kat artmış; sekize karşı üç kat. Demek ki kanserin artmasının temel nedeni yaşlı nüfusun artışı değil.
Kanserin gelişimdeki hızlı artışta kalıtsal faktörlerin rolü de fazla değil.
Kanser coğrafyaya göre de değişiyor. Tıbbi imkânların son derece az olduğu gelişmekte olan ülkelerde çok az kanser var. Fakat burada yaşayan insanların gelişmiş ülkelere göç ettikten bir iki yıl sonra kanser sıklığı artıyor. Bu durum kanserin, genetik nedenlerden çok çevresel nedenlere bağlı olduğunu ve bunun önlenebileceğini düşündürüyor. Çünkü akraba evliliklerinde aşırı bir artış olmadıkça genetik hastalıkların artması da mümkün değil.

*Kanser neden öldürücü?
Kanserlerin yaklaşık yüzde 80’inde neden bellidir. Vakaların yarısından fazlasını akciğer, kalın bağırsak, meme ve prostat kanserleri oluşturuyor. Akciğer kanseri beslenmeyle de ilgisi olmasına rağmen daha çok sigara tüketimi ile ilişkilidir. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanserleri ise daha çok beslenmeye bağlıdır. AIDS, Ebstein-Barr virüsü (öpücük hastalığı) ve B hepatiti virüsü gibi enfeksiyonlar da başlıca kanser nedenleri arasında yer alır. Bu hastalıklar da sağlıklı beslenen insanlarda nadiren görülür.
Bu arada önemli nedenler arasında radyasyon, elektromanyetik dalgalar, tarım ilaçları, gıda katkı maddeleri, GDO’lu yiyecekler, ağır metaller ve diğer kimyasal toksinler fiziksel ve kimyasal zararlılar başı çekmektedir.

*Kemoterapi ve radyoterapi tümörün büyümesini engelleyebilir mi?
Kemoterapi ve radyoterapi tümörün büyümesini azaltabilir ama her zaman tümörü yok edemez. Yok etse bile tümörün tekrarlama olasılığı vardır. Kemoterapi, radyoterapi ve cerrahiden oluşan klasik kanser tedavisinin etkinliği birçok organ tümöründe artık plato çizmeye başladı. Artık tedavi başarısında hissedilir bir artış olmuyor. Ayrıca standart tedavi sırasında akut bir toksisite oluşması da önemli bir risktir. Bu nedenle klasik tedavinin toksisitesini azaltacak ve tümör eritici etkisini artıracak araçlar kanser tedavisinin başarısını artırabilecektir. İşte makro besinler, vitaminler, mineraller ve flavonoidler bu araçların başında gelmektedir.

*Kanserde erken teşhis tedbirleri (mamografi, tümör belirteçleri vb) hakkında bilgi verir misiniz?
Her kanser için söz konusu olmasa da bazı kanserlerde erken teşhis için bazı tedbirlere başvuruluyor. 40 yaşına gelmiş bir kadının her yıl mamografi yaptırması önerilir. Ama bu kadar sık alınan radyasyonun da kansere davetiye çıkarttığını unutmamak lazım. En iyisi kadınların ayda en az bir kere kendi memelerini elle yoklamalarıdır. Tabii ki bir kitle ele geliyorsa o zaman mamografi mutlaka yapılmalıdır. Kalın bağırsak kanserleri için dışkılamadaki değişiklikler önemli. İshal, kabızlık, dışkıda kan görülürse kolonoskopi yapmak şarttır. Kolonoskopinin bir zararı da yoktur.

*Prostat kanserini gösteren bir test var mı?
Prostat kanserlerinin çok büyük bir bölümü (%99) ölüme yol açmıyor, hastayla beraber mezara kadar sesi sedası çıkmıyor. Buna gizli prostat kanseri denir. Hatta bunların çoğunda parmakla yapılan muayenede de bir kitle ele gelmez. Başka nedenlerle ölmüş erkeklerin otopsilerinde Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi bu gizli kanseri gösterebilir. Fakat bu testi yaptırmanın handikapı da vardır. Yüzde 99 oranla size hiçbir zararı olmayacak bir hastalığı tespiti, sizi ve hekiminizi lüzumsuz yere telaşa sevk edebilir. Gereksiz ve hayatınızı tehlikeye atabilecek tedavilerin yapılmasına yol açabilir.
Aslında erken teşhis için harcadığımız emeğin yarısını erken korunmaya harcasak, kanseri azaltabiliriz.

Kanser oranları sizce neden artıyor?
Bence iki temel neden var; 1. Beslenmede yapılan hatalar, 2. Toksinler. Son yarım yüzyılda piyasaya 80.000 kimyasal maddenin girdiğini düşünürseniz sorunun büyüklüğünü anlayabilirsiniz.
Kanser neden en çok şekeri sever?
Son yıllarda beslenme düzenimizdeki en olumsuz değişim rafine şeker ve unlu gıdaların aşırı bir şekilde tüketilmesidir. Örneğin İngiltere’de 1815’te 5 kg civarında olan kişi başına yıllık çay şekeri tüketimi 1970’te 50kg’ın üzerine çıkmış. Daha sonraki yıllarda un ve şeker tüketimi çılgınca artmaya devam etmiş. Örneğin 1970-2000 yılları arasında ABD vatandaşlar önceki yıllara oranla yılda 100 litre daha fazla şekerli meşrubat tüketmişler.

Unlu, şekerli gıdaları aşırı tüketmek birçok hastalığın temel nedenidir. Kanser de bunların başında geliyor!
Aşırı şeker tüketimi ile kanser arasındaki ilişki iki kez Nobel Tıp Ödülü alan (1931 ve 1944) Alman Otto Warburg tarafından ortaya koyuldu. Warburg kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden farklı bir metabolizması olduğunu göstermiştir. Vücudun normal hücreleri, enerjileri için hem oksijenli (aerobik), hem de oksijensiz (anaerobik) metabolizma yollarını kullanırlarken kanser hücreleri sadece oksijensiz (anaerobik) metabolizma yolunu kullanabilir.
Vücut, kanseri beslemeye çalışırken sürekli kapasitesinin üstünde çalışır. Eğer sevdiği besini (yani şekeri) vermezseniz kanser açlıktan ölmeye başlar. Bu nedenle kanser hücreleri şekeri kuru bir süngerin suyu emmesi gibi emer. Kanser hücreleri sağlıklı hücrelere göre 3-5 kat daha fazla şeker kullanır.
Bildiğimiz gibi onkologlar bazı kanser metastazlarını (sıçrama) saptamak için PETtaramaları yapar. Bunun için hastaya damardan radyoaktif bir madde ile işaretlenmiş glükoz verilir! Çünkü işaretlenmiş glükoz molekülünün öncelikle gideceği yer kanser dokusudur. Fakat onkologların çoğu nedense bu bilgiyi hastalarından gizler! Şeker kanser yapar’ diyen hekimlere de şarlatan gözü ile bakılır.
Şekerin tek zararı kanser dokusunu beslemesi değil. Aşırı un ve şeker tüketimi insülin direncine (metabolik sendrom) yani hiperinsülinizme yol açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü (IGF-1) düzeyini artırır. Serbest IGF-1 hemen hemen bütün dokularda hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde artırarak kansere neden olur. Normal tartılılarla kıyaslandığında vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olanlarda, yüzde 50-60 oranında daha fazla kanser görülmektedir. Sadece son 10 yılda Türkiye’deki şişmanlık iki kat arttı. Kanserdeki artıştan sorumlu olan faktörlerin başında da şişmanlık gelir.
Kanser tedavisinde C vitamininin yararı var mıdır?
Bilindiği gibi her kronik hastada C vitamini düzeyleri düşüktür. Fakat kanserli hastalarda bu oran çok daha düşüktür. Çünkü kanser hücreleri C vitaminini tıpkı bir vantuz gibi içlerine çeker ve vücudun zaten az olan C vitamini depolarını iyice tüketir. Peki kanser hücreleri C vitaminini severler mi? Aslında hayır. Ama onu glükoz zannederler. Çünkü C vitamininin molekül yapısı glükoza çok benzer. Bu nedenle kanser hücreleri C vitaminini glükoz zannederek içlerine çeker. Yani eğer kanda çok yüksek miktarda askorbik asit varsa kanserli dokuya geçen C vitamini miktarı da artar.
Son yıllarda birçok hastalığın destek tedavisinde kullanılan Kırmızı Reishi Mantarı’nın kanserdeki tedavi edici ve koruyucu özellikleri nelerdir?
Kırmızı Reishi Mantarı (G. Lucidum) çeşitli hastalıkların tedavisinde en çok kullanılan mantardır ve hastalıkların tedavisinde rol oyanayan birçok mekanizması vardır. Bu özellikleri büyük ölçüde polisakkaritlerden çok zengin olmasına bağlıdır. Mantarın yaklaşık %40’ı beta glukandır. Triterpenoidlerden de oldukça zengindir.
Kırmızı Reishi Mantarı aşağıdaki özellikleri nedeni ile birçok hastalığın tedavisinde etkilidir.
- Histamin salgısını azaltmak
- Karaciğer koruyucusu
- Tansiyonu düşürmek (ACE inhibisyonu)
- Kolesterol sentezini azaltmak
- İltihabı azaltmak
- Apoptozu sağlamak
- Antioksidan etki
- Antimikrobik etki
- Immün modülasyon
- Sakinleştirici etki
- Anti-kanser etki
Bu hastalıkların başında alerji, karaciğer hastalıkları, hipertansiyon romatoid artit ve en önemlisi kanserler gelmektedir. Kırmızı Reishi Mantarı’na ‘Ölümsüzlük Mantarı’ diyenler de vardır.
Kanserin yaygınlaşması ile birlikte insanlar doğal destek tedavilere ve de Kırmızı Reishi Mantarı’na yöneldi. Neden?
Kanser tedavisinde en çok kullanılan mantar Kırmızı Reishi Mantarı’dır. Kırmızı Reishi Mantarı’nın kansere karşı etkisi kanser hücrelerine karşı toksik olmasına, iltihap azaltıcı etkisine ve immün modülatör etkisine bağlanmaktadır. En çok etkili olduğu kanserlerin başında meme, prostat ve akciğer kanserleri gelmektedir.
Kemoterapi ve radyoterapi süresinde Kırmızı Reishi Mantarı kullanılabilir mi?
Kırmızı Reishi Mantarı’nın kanser tedavisine destekleyici olduğu, kemoterapinin yan etkilerini azalttığı yönünde bilimsel araştırma sonuçları var. Ben de bu görüşü paylaşıyorum ve hastalarıma öneriyorum.
Kanserden korunmak için nelere dikkat edelim?
Günlük hayatımızda bazı tedbirler alırsak kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir:

  • Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin.
  • Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren ‘light’ hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.
  • Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin.
  • Bol taze sebze ve meyve yiyin
  • Yeterli omega-3 alın. Ayçiçeği, mısır, kanola, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, kaymak, iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin.
  • Kefir, ekşiyebilen yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalarla beslenin. Bu gıdaların fabrikasyon değil, doğal yöntemlerle üretilmiş olmasına özen gösterin.
  • Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
  • Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse mandıra sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin.
  • Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin.
  • Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin.
  • Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz).
  • Stresten uzak durun.
  • İyi uyuyun.
  • Çevresel toksin ve sigaradan uzak durun.
  • D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın.
  • Yeteri derecede egzersiz yapın.
  • Aşırı alkol kullanmayın.
  • İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
  • Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
  • Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler.
  • Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir. Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın. Yemeklerinizi ve içeceklerinizi plastik kaplarda muhafaza etmeyin.

Bu konuyu yazdır

  Bugün Doğanlar 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:43 AM - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Kendi düsüncelerini savunan yapilari ile ön plana çikmaktan hoslanirlar. Inatçi yönleri belirgin seyreder. Olaylari savunma sekli kendine özgü oldugu için, çevresel olaylarda aykiri davranislari yüzünden tepki alirlar.

Bu konuyu yazdır

  Balık 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:42 AM - Forum: Balık - Yorum Yok

Kismet dolu bir gün. Sansiniz ve olaylarin akisi sizi hedefinize dogru hizla götürmektedir. Maddi ve manevi bakimdan kazançlar saglamaniz artik kolay olacak. Bazi is arkadaslarinizdaki önyargili yaklasimlari çalisma hayatinin klasik devinimleri olarak ele almak, zaman içersinde problemsiz iliskileri getirebilir. Bu aralar içtiginiz seylere dikkat etmeli, soguk gidalardan uzak durmalisiniz. Bogaz ve ses kisilmalari bir süre sizi ugrastirabilir.

Bu konuyu yazdır

  Kova 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:42 AM - Forum: Kova - Yorum Yok

Iliskinizdeki sorunlari çözmek adina partneriniz birçok adim atti, ama sizin bunlari görmediginiz seklindeki görüslerde, haklilik payi olabilir. Yeniden sicak iliskiler için ilk adimi, bu kez de sizin atmaniz bekleniyor. Kisa bir süre sonra çikmayi düsündügünüz is yolculugu, kariyer anlaminda ufkunuzu genisletecek. Is yaptiginiz kisilerle kurdugunuz sicak iliskiler sizi gelecekteki bir ortakliga hazirliyor. Yakin bir arkadasinizla para konulu gerginlikler yasayabilirsiniz, hazirlikli olun.

Bu konuyu yazdır

  Oğlak 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:42 AM - Forum: Oğlak - Yorum Yok

Çevrenizde yasanan yorucu ask iliskileri cesaretinizi kirsa da, aska zaman ayirmaya çalisin. Birinin, gittikçe cazibe odagi oldugunuzu göremiyorsunuz. Is hayatiniz disindaki ilgisiz kalamadiginiz yerlesmis gündelik sorunlar, yalniz is yasaminizda degil, hayatin her alaninda sizi isteksiz kiliyor. Bugünlerde islerinizi biraz daha fazla önemsemelisiniz. Beklemediginiz bazi para girdileri, uzun süreli rahatlamalar getirebilir. Gün içinde kendinize zaman ayirip dinlenmeye özen göstermelisiniz.

Bu konuyu yazdır

  Yay 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:41 AM - Forum: Yay - Yorum Yok

Iliskinizi çevrenizde gereginden fazla tartistiriyorsunuz. Bu davranisiniz sorun yaratabilir. Sorunlari daha çok içerde çözme egilimleri, rahatsizlik veren dis müdahaleleri en aza indirebilir. Meslek hayatinizda yeni olanaklar var. Uzun süredir yolunda gitmeyen is hayatiniz, karsiniza çikacak bir firsatla degisecek. Zekaniza güvenerek olumlu kararlar verirseniz, bu imkani iyi sekilde degerlendirmis olacaksiniz. Harcamalarinizi kontrol edecek birine ihtiyaciniz var.

Bu konuyu yazdır

  Akrep 01.02.2012
Yazar: sıla - 02-01-2012, Saat: 11:40 AM - Forum: Akrep - Yorumlar (2)

Hayatinizin tüm sorumluluklarini üstlenerek, kararlarinizi kendiniz vermek istediginiz bir devredesiniz. Duygusalliga pek yer vermediginiz ve enerji harcamak istemediginiz bu devrede, mantik daha fazla is basinda. Koruyucu, otoriter, kural koyan yapiniz, insanlarla problem yasamaniza neden olabilir. Bir dostunuz kefil olmaniz istenecek. Arkadasiniz kötü niyetli olmasa bile bu iste sizi biraz üzecek gibi görünüyor. Saglik konularinda geçici hareketlenmeler olabilir.

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 12-30-2025, 10:09 PM