| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 326 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 324 Ziyaretçi Bing, GoogleBot
|
| Son Aktiviteler |
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 09:37 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 7
|
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-20-2025, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 10
|
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 21
|
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 24
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 28
|
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
|
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,335
|
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30
|
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30
|
|
|
| Unutmanın adını soruyorum Adı Sende Saklı |
|
Yazar: Aydos37 - 07-01-2011, Saat: 11:36 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (2)
|
 |
[COLOR="Red"]Kaç zaman oldu bilmem hatıralar yorgun düştü gönlümde
Zamanı parçalara bölüyor topluyor
çarpıyorum ama neticeye varamıyorum
Kırık dökük kelimeler kaldı dilimde ama çekip çıkaramıyorum.
Küllenmiş ve yorgun düşmüş anılarımı canlandırmak için çırpınıyor
Yalnızlığın pençesinde kıvranan gönül dünyamı karıştırıyorum
arayışları arıyorum..
Unutmanın adını soruyor tarifini bulamıyorum.. unutmak.. unutulmak..
Yaşanmışları yıpratmakmıdır söküp atmakmıdır hafızalardan
silmekmidir gönülden...
Hatıraları bir çırpıda unutamam
bağrımdan söküp bir kenara atamam
Boşluğa bırakıp rüzgarların önünde savuramam
Mahrum kalmışsa hislerim tekrar özümsemeyi özlerim
Sezgilerimi beklerim umutlarımı düşler hayallerimi gözlerim..
Unutulmak yok olmaktır kaybolmaktır hafızalarda
Silinmektir özlenmemek aranmamaktır
zihinlerde bir daha canlanmamaktır.
Kaybolmanın bir adıdır unutulmak kaybolmanın bir adıdır hatırlanmamak..
Zamanları devirip devranları dönderip duyguları koparmak
söküp atmaktır unutulmuşluğun diğer adı.
Bir köşeye oturup iki elinin arasına başını alıp
saatlerce kaldınmı mazilerin bir köşesinde...
Beklentilerin yerini buldumu?
Hiç gözlerin kan çanağına döndümü?
boğazın düğüm düğüm ağlayamadığın
hep içine attığın hıçkırıkların oldumu?
Hiç akıtamadığın göz yaşlarını kana dönüştürüp içine akıttığın oldumu?
Gözlerin dalıp dalıp giderken bilinmeyen bir meçhulde kaybolurken düşüncelerin
ses verenlerin sesini duymadığın oldumu?
Unutulmuşluğu yaşamadınsa yaşantılarına yansıtmadınsa
gözlerin kan çanağına dönmemişse hala hıçkarıklar boğazında düğümlenmemişse
hala içine kan döküp için kan ağlamamışsa gözlerin dalıp bir umudun ışığına yolculuğa çıkmamış
mesafeler kaybolmamışsa çaresiz kalmamışsın demektir..
hazan çiçeğinin kurumuş yaprakları seni bulmamış Dikenli yolların dikeni sana dokunmamış
yüreğinde sızlayan bir kalbinin atışını duymamış çaresizlikler içinde kıvranıp çare aramamışsın demektir.
Unutulmamış unutulmuşluğu yaşamamışsın demektir..
Sen hala özlenen hala beklenen ve hala hatıralarda yaşanan hatırlanan birisin demektir..
Hala gönüllerde varsın demektir..
Ben yalnızlığın zemherisini taşıyorum bağrımda
Ben unutulmuşlugun acısını çektiklerimin sancısını yaşıyorum.
Hazanlarım hüsranlarım beni yarınlara taşıyor
Hicranlarım suskunluğunu koruyor hasretlerim artıyor.
Suskunluğum unutulmuşluğumun yarası
Hafızalarımı yoran düşünceler boğuyor beni
Aydınlığım karanlığa dönüşüyor ve gündüzüm kayboluyor
ve ufka bir umutla dalıyor gözlerim..
Umudu yıldızlara sarılarak arar oldum gecelerde..
Işığımı kaybettim karanlığa mahkum oldum
Umutlarımı ay ışığına sürükledim sabahları özledim..
Unutulmuşluğumun acısını yüreğime bağrıma sürdüm..
Şimdi yüreğim bir sürgün yeri şimdi yüreğim sürgün diyarı..
Ben sürgünleri yaşıyor sürgünleri taşıyorum hüküm giymeden..
Hükümsüz infazdayım şimdi yargısız zindandayım..
Şimdi yüreğimde mahkum kalmış esaret kırıntıları benim bir parçam ..
Ve yüreğime perçinlediğim yüreğime sapladığım ve yüreğime kazıdığım benim bir parçam
Ve benden kopmayan kopamayan koparılamayan yüreğimde saklı ebedi bir müebbet..
Ben unutulmuşluğun fırtınalarında savrulmuş bir yaprağım
Ve ben ayaklar altında ezilmiş ve çiğnenmiş ve buna rağmen gül vermiş bir toprağım..
Unutulmuşluk acısının şimşekleri çakmasın.. bağrımı yakmasın..
Unutmanın adını soruyorum VE Adı Sende Saklı diyorum...
alıntı[/COLOR]
|
|
|
| Hediye Süsü Verdiğin Bu Ayrılık.. |
|
Yazar: Aydos37 - 07-01-2011, Saat: 11:35 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (1)
|
 |
Yüreğimin köhne tahtaları gıcırdar,
Sen adım atınca uzaklarda.
Ayak seslerin gelir kulağıma,
Benim olmadığım yollardan.
Sen uzakta yürüsün,
Benim yüreğimde vurur topukların.
Azalmaz sen uzaklaştıkça sesi,
Artar ruhumun odalarındaki yankısı,
Belki yüzünde başka dertlerin yorgunluğu,
Belki eski günlerin özlemi,
Ya da bu olmayışın mutluluğu
Ne görür, ne bilirim seni
Silinmişsem üzerinden,
Çoktan gitmişsen de benden, bihaberim.
Görsen bu halimi hesap sorarsın bilirim
Ellerim titrer ilk günden beri
Gözlerim gülmez, dudaklarım söylemez
Sorarsın bilirim, ne yaptın kendine diye
Ama tek nedenim,
Hediye süsü verdiğin bu ayrılık
Bu gitmişlik ağır gelir bana
Bu içimdeki yokluk, bağlar elimi ayağımı
Bir köşeye iter beni, göğsüme bastıra bastıra
Soluğumun kesildiği bunca gece,
Yüreğimin dağlandığı bunca gün,
Sorgusuz, izinsiz tüketir beni
İşte her şey bundan, bu yokluktan
Hediye süsü verdiğin bu ayrılıktan
Yüreğimin köhne tahtaları gıcırdar
Sen adım atınca uzaklarda
Benden uzağa gider her adımın bilirim
Ezip geçtiğin o yollardaki taşlar
Ayağını sürüyüp döndüğün her köşe
Kulağıma fısıldar gidişini
Yüreğime çarpar topukların
Benim olmadığım yollardan
Ayak seslerin gelir kulağıma
Sen gidersin,
Ben hediye süsü verdiğin bu ayrılığı yaşarım
|
|
|
| Üç Kuruşluk Şiir |
|
Yazar: Aydos37 - 07-01-2011, Saat: 11:33 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (1)
|
 |
Üç Kuruşluk Şiir
Çok uluslu rakılarla çok uslu şiirlerin
Meziyetli bir mezede buluşmasını seyret;
Sarhoşluğun üç hâlidir, yani arşa üç karış kalması
Baş dönmesi, dil dönmesi, ten dönmesi...
Hafızanın dudaklarına yumulurken anason
‘bir daha anarsam adını iki olsun'
Birincisi; ‘adını da çok sevmiyordum zaten' /di
Üçüncüsü; ‘adam adamlığını, hasret kendi çektiğini bilecek'
‘Acı kör bir bıçak gibi kendini bilemeyecek'
Diyen dilim, sızıyorken o berceste tat, anason
Bu şiir de sana son...
Sakın bana küpeştesine aşık bir şarkının
Bozkır senfonilerini de sevebileceğini söyleme
Saplantılı melodiler sürekli taciz ederken sessizliği
Susmak ihraç duvaklar içinde tutuksuz sevgilidir
Bilirsin susmanın üç hâlidir, yani gözün yaştan ayrı durmayışı
En ıslak, en yere yakın, en bilindik...
Rakı kadehim su bardağından kalın diye kavga ederken tercihimle
‘bir daha ağzıma sürersem seni iki olsun'
Birincisi; ‘ağzını da pek görmek istemiyordum' /du
Üçüncüsü; ‘ bak kalbim çoktan devirdi koca bir yeni'yi'
‘yeni nehirlere gebe susuzluğum'
Diyen ben, en yeni, en ince, benden de kırılgan bardağıma
Dolduruyorken çıkan o sesi seviyorum, seni de
Bir nağme getirip bırakıyor ellerime
Önce zarif başlıyor Tatlıses
Adıyla tezat / sesinin haline bak! ‘Karakolda ayna var' derken ne acı
Aynalardan daha sarhoşum senden de...
Az Kordonlu bir İzmir gecesinde
Başım dönüğünde papatyaların gebe kalışına
Deniz kıyısında, rakı kıyısında, aklımın kıyısında
Anlarsın düşmenin üç hâlidir; yani dünyanın ayağıma dolanması
Ay başları, ihtilâl başları, uçurum başları...
Ayak basılmamış yerler doğuştan vesikalı
Görmüş geçirmişlik de saça tüneyen akbaba amenna!
Sutyeni elinde birkaç şiir tehdit ederken ahlâkı
‘bir daha yazarsam sana iki olsun'
‘Birincisi; ‘bitirelim bu şiiri, birazdan ceylanlar suya iner'/di
Üçüncüsü; ‘ gerçek bir elveda mendilin ıslaklığıyla anlaşılır'
‘ en çok rakı sulanır bu durumda , bardakta barış payı'
Kavga eden iki sevgilinin mahkumiyeti
En çok burada tartışılır...
Menije Behravi
|
|
|
| İngilizce |
|
Yazar: Aydos37 - 07-01-2011, Saat: 11:29 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorumlar (1)
|
 |
Temel ingiltere`ye gidecekti. Onun icin bir arkadasindan Ingilizce hakkinda bilgi istemisti. Arkadasi turkce kelimelerin son hecesinin uzatilmasi seklinde Temel`e bilgi verdi. Temel ucaga bindi ve on dakika sonra hostesi cagirmak icin, Hosteeees. O da ne hostes gelmisti. Temel ingilizce`yi sokmeye basladigini dusunuyordu. Havaalanindan cikti...Taksiiiii Vay be taksi de durmustu. Temel agir agir kendini kaptirdi...Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasina cikti, dus aldiktan sonra bara indi...Viskiiiii. Daha snra Londra sokaklarinda dolasmaya basladi. Parkta bir adam gordu:
-Merhabaaaaa,nasilsiniiiiz?
-Iyiyiiiiim,sagoooooool
-Turk musunuuuuz?
-Eveeeeet
-Kardesim Turksun de neden iki saattir Ingilizce konusuyorsun
|
|
|
| 100. Kat |
|
Yazar: Aydos37 - 07-01-2011, Saat: 11:27 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorumlar (1)
|
 |
Temel, birgün oğluyla 100 katlı bir otele gitmiş. Daha 10. katta çocuk:
-Baba, sana birşey söyleyeceğim.
-Oğlum, 100, katta söylersin.
100. kata gelince çocuk babasına şöyle demiş:
-Baba, anahtarı unuttuk...
|
|
|
| Bi ölemedim gitti :) |
|
Yazar: YasSmin - 07-01-2011, Saat: 09:49 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorum Yok
|
 |
ADAM barda oturuyor. Önünde bir türlü içemediği içki bardağı, suratı asık... O sırada barın kapısı açılmış. İriyarı, külhanbeyi tavırlı bir adam, hiç soru sormadan adamın önündeki içki kadehini alıp başına dikmiş. Elinin tersiyle ağzını kuruladıktan sonra, “Ne o, neden böyle surat asıyorsun, gemilerin mi battı?” diye sormuş. O da başlamış anlatmaya;
“Sorma, çok talihsiz bir adamım. Sabah karımla kavga ettik, beni evden kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum zaten bahane arayıp duruyordu, beni işten attı.
İşten çıktım, yolda yürürken araba çarptı. Eve gideyim, belki karımla barışırız dedim, eve gittim ve karımı başka bir erkekle yatakta yakaladım. Bu kadarı da artık fazla deyip, kendimi öldürmeye karar verdim.
Tabanca tutukluk yaptı. İple asmaya kalktım ip koptu.
Doğalgazla öleyim dedim, faturayı ödemediğim için gaz kesikti. Eczaneden fare zehri aldım, buraya geldim, içki bardağıma koydum.
Onu da geldin sen içtin. Oooff... Offff
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
|
|
|
|