Kimlerle evlenilir?
Sual: Dinimizde ırk ayrımı var mıdır?
Zenci ile, Alman ile, Japon ile, çingene ile, Sünni ile alevi ile, Hıristiyan ile, Budist ile, ateist ile evlenmenin sakıncası var mıdır?
CEVAP
Erkek veya kadın olduğunuzu yazmamışsınız.
Çünkü cevap farklı olur.
Dinimizde, Müslüman erkeklerin Ehl-i kitap [Hıristiyan veya Yahudi] olan kadın ile evlenmeleri tahrimen mekruh olsa da caizdir.
Fakat Müslüman bir kadının Ehl-i kitap olan erkek ile evlenmesi caiz değildir.
Evlenmeye niyet ettiği an Müslümanlıktan çıkar.
Müslüman erkek de, Müslüman kadın da Budist ile, Ateist ile evlenemez.
Evlenen, Müslümanlıktan çıkmış olur.
Dinimizde ırk ayrımı kesinlikle yoktur.
Din ayrımı vardır.
Çingene olmak, zenci olmak bir ırktır.
Salih bir Müslüman ise evlenmekte hiçbir mahzur yoktur.
Bir kadın, Müslüman olan Alman ile veya Japon ile evlenebilir.
Ancak, o kimsenin salih olması önemlidir.
Namaz kılması ve haramlardan sakınması lazımdır.
Erkeğin de, evleneceği kadın da aradığı özelliklerin içinde, namaz kılması ve tesettüre riayet etme başta gelir.
Ben Müslümanım diyen bir kadın, eğer namaz kılmıyorsa, tesettüre riayet etmiyorsa onunla evlenmek günah olur.
Ben Müslümanım diyen bir erkek de, namaz kılmıyorsa, içki, zina, hırsızlık gibi haramlardan sakınmıyorsa, onunla da evlenmek günah olur.
Çünkü Şir’at-ül İslam kitabındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kızını fasıkla evlendirenin duası ve ibadetleri kabul olmaz.)
(Fasık erkekle evlenmeye razı olan kimsenin, kabrinden kalkarken, alnında, “Allah’ın rahmetinden ümidini kesmiş” yazısı bulunur.)
(Şefaatime kavuşmak isteyen, kızını fasıkla evlendirmesin!)
[Fasık, açıktan günah işleyene denir. Mesela namaz kılmayan, tesettüre riayet etmeyen fasıktır.
Fasıkla, yani açıktan günah işleyenle evlenmek doğru değildir.
Hele inancı bozuk birisi ile evlenmek hiç doğru değildir.]
Müslüman erkek de, edebi, hayâsı, ahlakı güzel olan, dinini, imanını, İslam’ın şartlarını öğrenmiş, İslamiyet’e uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen namuslu bir kız ile evlenmelidir.
İffet sahibi, dinini kayıran saliha bir kız aramalı, illâ da (Malı çok, güzel bir kız olsun) dememelidir.
Mal için, güzellik için, ırk için, renk için iffeti ve salahı [dine olan bağlılığı] elden kaçırmamalı!
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dindarlığı için alınır.
Siz dindar olanını alın!
Malı için alan malına kavuşamaz, yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.)
[Müslim]
(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır.
Dini için, saliha olduğu için evlenene, mal ve güzellik de nasip olur.)
[Taberani]
Netice: Erkek olsun kadın olsun, evleneceği kişinin, haramlardan kaçan, ibadetlerini yapan, güzel ahlaklı biri olması lazımdır.
Sadece boyuna bosuna, kaşına gözüne bakan, ulu sözü dinlemeyen, dünyada ve ahirette uluyakalır.
Ölçü şudur: Evlenilecek kişinin iyi insan yani salih müslüman olmasıdır.
Irkı ve rengi önemli değildir.
Sual: Evlenirken neye dikkat etmeli, ince eleyip sık dokuyunca uygun kimse yok gibi, ne tavsiye edersiniz?
CEVAP
Evlenmek isteyenler, dinimizin bildirdiği tavsiye, emir ve ahlaka önem vermelidir.
Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır.
Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.
Aradığımız vasıfların önemli olanları karşı tarafta var ise, karar vermek için yeterli sayılabilir.
Gereğinden fazla ince eleyip sık dokuyan, kendine bir türlü eş beğenemeyen, kolay kolay evlenemez.
Bulunması gereken vasıflar yoksa, (Onunla evlenmek istiyorum) diye ısrar eden gençlerin, bu yolda şuursuzca hareketlerle ana babalarını üzmeleri çok yanlıştır.
Ana babalar da, aranan gerekli vasıflar var ise, maddi menfaatler gibi basit sebepler yüzünden gençlerin evlenmesine mani olmamalıdır.
Dört dörtlük bir talip bulmak elbette çok zor, hatta imkansızdır.
Kusursuz eş arayan eşsiz kalır.
Sual: Bir gençle konuşuyoruz.
Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim.
Çünkü evlenince hepsini yaparım diyor.
Genç salih biri değil diye babamın bu işe kesinlikle rızası yok.
Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
CEVAP
Flört döneminde, gençler açık vermemeye çalışır.
Nazik, uysal görünür.
Evlendikten sonra, gerçek kimliği ortaya çıkar.
(Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim) diyorsunuz.
Kimin kimi düzelteceği sonra yani evlenince belli olur.
Önce dinini öğrensin! Namaz kılmaya da başlasın.
(Evlenince hepsini yaparım) demesine itibar edilmez.
Babanızın dediği gibi, şu anda onunla evlenmek uygun değildir.
Dinimizde böyle kimseye fasık denir.
Fasık, dinsiz demek değildir.
Açıktan günah işleyen kimse demektir.
Fasıkla evlenmek bile uygun değilken, dinsiz ile evlenmek asla caiz olmaz.
Anne ve babalar, kızlarını fasıkların, kötü kimselerin bulunduğu yere göndermemeliler.
Onlar orada, uygunsuz, hatta dinsiz insanlar ile tanışabilirler.
Böyle yapıp, başlarına felaket gelince, (Şimdi suç bizde mi?) diyen anne babalara, elbette suça sebep sizsiniz diyoruz.
İslam dinine göre müslüman olmadan evlenilmez. (Evlenince müslüman olurum) veya (Evlenince namaz kılarım) gibi sözlere itibar edilmez.
Sual: Çirkin ve fakir biri ile evlenmek uygun mudur?
CEVAP
Evlenilecek kimsenin sadece dindar olması kâfidir.
Zengin ve güzel olursa daha iyidir.
Fakat dindar olmazsa zenginlik, güzellik işe yaramaz.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kadın, malı, güzelliği, asâleti ve dindarlığı için nikah edilir. Sen dindar olanı seç ki, maddi ve manevi nimete kavuşasın!)
[Buhari]
(Kadını güzelliği için alma, güzelliği onu helake sürükleyebilir.
Sırf malı için de alma, malı onu zarara sokabilir. Dindar olanla evlen!)
[İbni Mace]
Salih kimse ile evlenirken fakirlikten korkmamalı.
Çünkü Allahü teâlâ,
(Eğer fakir iseler, Allah onları, [evlenmeleri sayesinde] fazlı ile zengin yapar) buyuruyor.
(Nur 32)
Sual: Teyze çocuklarının evlenmesi mekruh mudur?
CEVAP
Evet tenzihen mekruhtur. Amca çocukları da öyledir.
Sual: Zina etmiş biri ile evlenilir mi?
CEVAP
Dört mezhepte de, zina eden, zina etmemiş birisi ile veya zina etmemiş olan, zina etmiş biri ile evlenebilir.
(Cessas)
Sual: Kızımı oğluna isteyene (Sen de oğluma kızını ver) demek caiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual: Genç bir kızım.
Bir yıllık eşinden ayrılmış bir erkek benimle evlenmek istiyor. Ben de onu sevdim.
Neye dikkat etmemi tavsiye edersiniz?
CEVAP
Namaz kılan, namuslu birisi ise, istihare ettikten sonra kararınızı verin!
Eğer namaz kılmıyorsa, eski karısına yaptığını size de yapabilir.
Çünkü Allah’tan korkmayan kimse, insanları aldatmaktan çekinmez.
Sual: Herhangi bir sebeple evlenemeyen genç, günah işlememek için ne yapmalı?
CEVAP
Evlenene kadar sık sık oruç tutmanız iyi olur.
Çünkü Peygamber efendimiz,
(Evlenmeye gücü yeten evlensin! Evlenmek gözü haramdan korur. Herhangi bir sebeple evlenemeyen oruç tutsun! Çünkü oruç şehveti kırar) buyurmuştur.
(Diyâ)
Sual: Evlenirken kızda hangi özellik aranır?
Ahireti kazanmak için, zenginlik şart mıdır?
CEVAP
Evlenirken saliha olanını aramalıdır!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Saliha bir kadına kavuşan, dinin yarısını korumuş olur. Geri kalan yarısında da Allah’tan korksun!)
[Taberani]
Ahireti kazanmak için, zenginlik mutlaka şart değildir.
Bir kimse, namaz ve oruçtan başka ibadet edemediğini, parası olmadığı için zekat, sadaka veremediğini ve hacca gidemediğini, hayır hasenat yapamadığını, halinin, ne olacağını arz edince,
Peygamber efendimiz,
(Eğer kalbini riya ve hasetten, dilini gıybet ve yalandan, gözünü namahremden ve halka hakaretle bakmaktan korursan, Cennette benimle olursun) buyurdu.
Sual: Resulullahın kızları Ebu Lehebin oğulları ile nişanlı imiş, evlenmeden boşanmışlar. Ebu Lehebin çocukları müşrik değil miydi? Bu iş nasıl oldu?
CEVAP
Ebu Leheb, Resulullahın azılı düşmanı idi.
Tebbet suresi gelerek, kendisinin ve Resulullahın kapısına dikenleri yığan karısının Cehenneme gidecekleri bildirilince çok öfkelendi.
Oğulları Utbe ve Uteybe’ye daha önceleri nişanlı oldukları Resulullahın kızlarını boşamalarını emretti.
Bunlar da babalarının sözlerine uyarak, Resulullahın damatlığı gibi bir şerefi ellerinden çıkardılar, müşrikliklerine devam ettiler.
Uteybe, Resulullahın huzuruna da gelip, hakaret etti.
Resulullah efendimiz de,
(Ya Rabbi, buna bir canavar musallat et) buyurdu.
Cenab-ı Hak, Peygamberinin duasını kabul buyurdu.
Şam’a giderken bir gece, bir aslan gelip, kafile içinde, koklayarak bunu bulup parçaladı.
Bu iki müşrik, o iki hanım kızı boşadıkları zaman, nişanlı idiler, daha düğünleri olmamış idi.
Onları boşayarak Resulullahı geçim sıkıntısına sokmak istemişlerdi.
Fakat, Hazret-i Osman, bu fırsattan istifade edip, Utbenin boşadığı Hazret-i Rukayye’yi kız olarak nikah etmekle, Resulullahın damadı olmak şerefine kavuştu.
Hazret-i Osman, çok yakışıklı ve beyaz bir gençti.
Ebu Lehebin müşrik veletlerinden çok daha zengin idi.
Ebu Lehebin oğulları ile nişanlandıklarında,
Bekara suresinin,
(Kadınlarınızı müşrik erkeklerle evlendirmeyin) mealindeki 221. âyeti henüz inmemişti.
Çünkü o zaman İslamiyet daha yeni gelmişti.
Sual: Müslüman bir arkadaş, komşu kızımıza talip oldu.
Bize de, (Bu kızın kötü huyları var mı?) diye sordu.
Biz de bazı kötü huylarını biliyorduk.
Biz bilmiyoruz diyerek bu kötü huylarını saklamamız caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olmaz. Söylenmesi gerekenleri söylemek gerekir.
Sual: Dinimizde ırk ayrımı var mıdır?
Zenci ile, Alman ile, Japon ile, çingene ile, Sünni ile alevi ile, Hıristiyan ile, Budist ile, ateist ile evlenmenin sakıncası var mıdır?
CEVAP
Erkek veya kadın olduğunuzu yazmamışsınız.
Çünkü cevap farklı olur.
Dinimizde, Müslüman erkeklerin Ehl-i kitap [Hıristiyan veya Yahudi] olan kadın ile evlenmeleri tahrimen mekruh olsa da caizdir.
Fakat Müslüman bir kadının Ehl-i kitap olan erkek ile evlenmesi caiz değildir.
Evlenmeye niyet ettiği an Müslümanlıktan çıkar.
Müslüman erkek de, Müslüman kadın da Budist ile, Ateist ile evlenemez.
Evlenen, Müslümanlıktan çıkmış olur.
Dinimizde ırk ayrımı kesinlikle yoktur.
Din ayrımı vardır.
Çingene olmak, zenci olmak bir ırktır.
Salih bir Müslüman ise evlenmekte hiçbir mahzur yoktur.
Bir kadın, Müslüman olan Alman ile veya Japon ile evlenebilir.
Ancak, o kimsenin salih olması önemlidir.
Namaz kılması ve haramlardan sakınması lazımdır.
Erkeğin de, evleneceği kadın da aradığı özelliklerin içinde, namaz kılması ve tesettüre riayet etme başta gelir.
Ben Müslümanım diyen bir kadın, eğer namaz kılmıyorsa, tesettüre riayet etmiyorsa onunla evlenmek günah olur.
Ben Müslümanım diyen bir erkek de, namaz kılmıyorsa, içki, zina, hırsızlık gibi haramlardan sakınmıyorsa, onunla da evlenmek günah olur.
Çünkü Şir’at-ül İslam kitabındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kızını fasıkla evlendirenin duası ve ibadetleri kabul olmaz.)
(Fasık erkekle evlenmeye razı olan kimsenin, kabrinden kalkarken, alnında, “Allah’ın rahmetinden ümidini kesmiş” yazısı bulunur.)
(Şefaatime kavuşmak isteyen, kızını fasıkla evlendirmesin!)
[Fasık, açıktan günah işleyene denir. Mesela namaz kılmayan, tesettüre riayet etmeyen fasıktır.
Fasıkla, yani açıktan günah işleyenle evlenmek doğru değildir.
Hele inancı bozuk birisi ile evlenmek hiç doğru değildir.]
Müslüman erkek de, edebi, hayâsı, ahlakı güzel olan, dinini, imanını, İslam’ın şartlarını öğrenmiş, İslamiyet’e uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen namuslu bir kız ile evlenmelidir.
İffet sahibi, dinini kayıran saliha bir kız aramalı, illâ da (Malı çok, güzel bir kız olsun) dememelidir.
Mal için, güzellik için, ırk için, renk için iffeti ve salahı [dine olan bağlılığı] elden kaçırmamalı!
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dindarlığı için alınır.
Siz dindar olanını alın!
Malı için alan malına kavuşamaz, yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.)
[Müslim]
(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır.
Dini için, saliha olduğu için evlenene, mal ve güzellik de nasip olur.)
[Taberani]
Netice: Erkek olsun kadın olsun, evleneceği kişinin, haramlardan kaçan, ibadetlerini yapan, güzel ahlaklı biri olması lazımdır.
Sadece boyuna bosuna, kaşına gözüne bakan, ulu sözü dinlemeyen, dünyada ve ahirette uluyakalır.
Ölçü şudur: Evlenilecek kişinin iyi insan yani salih müslüman olmasıdır.
Irkı ve rengi önemli değildir.
Sual: Evlenirken neye dikkat etmeli, ince eleyip sık dokuyunca uygun kimse yok gibi, ne tavsiye edersiniz?
CEVAP
Evlenmek isteyenler, dinimizin bildirdiği tavsiye, emir ve ahlaka önem vermelidir.
Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır.
Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.
Aradığımız vasıfların önemli olanları karşı tarafta var ise, karar vermek için yeterli sayılabilir.
Gereğinden fazla ince eleyip sık dokuyan, kendine bir türlü eş beğenemeyen, kolay kolay evlenemez.
Bulunması gereken vasıflar yoksa, (Onunla evlenmek istiyorum) diye ısrar eden gençlerin, bu yolda şuursuzca hareketlerle ana babalarını üzmeleri çok yanlıştır.
Ana babalar da, aranan gerekli vasıflar var ise, maddi menfaatler gibi basit sebepler yüzünden gençlerin evlenmesine mani olmamalıdır.
Dört dörtlük bir talip bulmak elbette çok zor, hatta imkansızdır.
Kusursuz eş arayan eşsiz kalır.
Sual: Bir gençle konuşuyoruz.
Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim.
Çünkü evlenince hepsini yaparım diyor.
Genç salih biri değil diye babamın bu işe kesinlikle rızası yok.
Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
CEVAP
Flört döneminde, gençler açık vermemeye çalışır.
Nazik, uysal görünür.
Evlendikten sonra, gerçek kimliği ortaya çıkar.
(Dini bilmiyor, namaz kılmıyor, fakat ben onu düzeltirim) diyorsunuz.
Kimin kimi düzelteceği sonra yani evlenince belli olur.
Önce dinini öğrensin! Namaz kılmaya da başlasın.
(Evlenince hepsini yaparım) demesine itibar edilmez.
Babanızın dediği gibi, şu anda onunla evlenmek uygun değildir.
Dinimizde böyle kimseye fasık denir.
Fasık, dinsiz demek değildir.
Açıktan günah işleyen kimse demektir.
Fasıkla evlenmek bile uygun değilken, dinsiz ile evlenmek asla caiz olmaz.
Anne ve babalar, kızlarını fasıkların, kötü kimselerin bulunduğu yere göndermemeliler.
Onlar orada, uygunsuz, hatta dinsiz insanlar ile tanışabilirler.
Böyle yapıp, başlarına felaket gelince, (Şimdi suç bizde mi?) diyen anne babalara, elbette suça sebep sizsiniz diyoruz.
İslam dinine göre müslüman olmadan evlenilmez. (Evlenince müslüman olurum) veya (Evlenince namaz kılarım) gibi sözlere itibar edilmez.
Sual: Çirkin ve fakir biri ile evlenmek uygun mudur?
CEVAP
Evlenilecek kimsenin sadece dindar olması kâfidir.
Zengin ve güzel olursa daha iyidir.
Fakat dindar olmazsa zenginlik, güzellik işe yaramaz.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kadın, malı, güzelliği, asâleti ve dindarlığı için nikah edilir. Sen dindar olanı seç ki, maddi ve manevi nimete kavuşasın!)
[Buhari]
(Kadını güzelliği için alma, güzelliği onu helake sürükleyebilir.
Sırf malı için de alma, malı onu zarara sokabilir. Dindar olanla evlen!)
[İbni Mace]
Salih kimse ile evlenirken fakirlikten korkmamalı.
Çünkü Allahü teâlâ,
(Eğer fakir iseler, Allah onları, [evlenmeleri sayesinde] fazlı ile zengin yapar) buyuruyor.
(Nur 32)
Sual: Teyze çocuklarının evlenmesi mekruh mudur?
CEVAP
Evet tenzihen mekruhtur. Amca çocukları da öyledir.
Sual: Zina etmiş biri ile evlenilir mi?
CEVAP
Dört mezhepte de, zina eden, zina etmemiş birisi ile veya zina etmemiş olan, zina etmiş biri ile evlenebilir.
(Cessas)
Sual: Kızımı oğluna isteyene (Sen de oğluma kızını ver) demek caiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual: Genç bir kızım.
Bir yıllık eşinden ayrılmış bir erkek benimle evlenmek istiyor. Ben de onu sevdim.
Neye dikkat etmemi tavsiye edersiniz?
CEVAP
Namaz kılan, namuslu birisi ise, istihare ettikten sonra kararınızı verin!
Eğer namaz kılmıyorsa, eski karısına yaptığını size de yapabilir.
Çünkü Allah’tan korkmayan kimse, insanları aldatmaktan çekinmez.
Sual: Herhangi bir sebeple evlenemeyen genç, günah işlememek için ne yapmalı?
CEVAP
Evlenene kadar sık sık oruç tutmanız iyi olur.
Çünkü Peygamber efendimiz,
(Evlenmeye gücü yeten evlensin! Evlenmek gözü haramdan korur. Herhangi bir sebeple evlenemeyen oruç tutsun! Çünkü oruç şehveti kırar) buyurmuştur.
(Diyâ)
Sual: Evlenirken kızda hangi özellik aranır?
Ahireti kazanmak için, zenginlik şart mıdır?
CEVAP
Evlenirken saliha olanını aramalıdır!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Saliha bir kadına kavuşan, dinin yarısını korumuş olur. Geri kalan yarısında da Allah’tan korksun!)
[Taberani]
Ahireti kazanmak için, zenginlik mutlaka şart değildir.
Bir kimse, namaz ve oruçtan başka ibadet edemediğini, parası olmadığı için zekat, sadaka veremediğini ve hacca gidemediğini, hayır hasenat yapamadığını, halinin, ne olacağını arz edince,
Peygamber efendimiz,
(Eğer kalbini riya ve hasetten, dilini gıybet ve yalandan, gözünü namahremden ve halka hakaretle bakmaktan korursan, Cennette benimle olursun) buyurdu.
Sual: Resulullahın kızları Ebu Lehebin oğulları ile nişanlı imiş, evlenmeden boşanmışlar. Ebu Lehebin çocukları müşrik değil miydi? Bu iş nasıl oldu?
CEVAP
Ebu Leheb, Resulullahın azılı düşmanı idi.
Tebbet suresi gelerek, kendisinin ve Resulullahın kapısına dikenleri yığan karısının Cehenneme gidecekleri bildirilince çok öfkelendi.
Oğulları Utbe ve Uteybe’ye daha önceleri nişanlı oldukları Resulullahın kızlarını boşamalarını emretti.
Bunlar da babalarının sözlerine uyarak, Resulullahın damatlığı gibi bir şerefi ellerinden çıkardılar, müşrikliklerine devam ettiler.
Uteybe, Resulullahın huzuruna da gelip, hakaret etti.
Resulullah efendimiz de,
(Ya Rabbi, buna bir canavar musallat et) buyurdu.
Cenab-ı Hak, Peygamberinin duasını kabul buyurdu.
Şam’a giderken bir gece, bir aslan gelip, kafile içinde, koklayarak bunu bulup parçaladı.
Bu iki müşrik, o iki hanım kızı boşadıkları zaman, nişanlı idiler, daha düğünleri olmamış idi.
Onları boşayarak Resulullahı geçim sıkıntısına sokmak istemişlerdi.
Fakat, Hazret-i Osman, bu fırsattan istifade edip, Utbenin boşadığı Hazret-i Rukayye’yi kız olarak nikah etmekle, Resulullahın damadı olmak şerefine kavuştu.
Hazret-i Osman, çok yakışıklı ve beyaz bir gençti.
Ebu Lehebin müşrik veletlerinden çok daha zengin idi.
Ebu Lehebin oğulları ile nişanlandıklarında,
Bekara suresinin,
(Kadınlarınızı müşrik erkeklerle evlendirmeyin) mealindeki 221. âyeti henüz inmemişti.
Çünkü o zaman İslamiyet daha yeni gelmişti.
Sual: Müslüman bir arkadaş, komşu kızımıza talip oldu.
Bize de, (Bu kızın kötü huyları var mı?) diye sordu.
Biz de bazı kötü huylarını biliyorduk.
Biz bilmiyoruz diyerek bu kötü huylarını saklamamız caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olmaz. Söylenmesi gerekenleri söylemek gerekir.