Uyuşturucu ticareti yaptığı ve kullanmak için uyuşturucu satın aldığı gerekçesi ile tutuklanan şarkıcı Deniz Seki'nin uzun tutukluluk sürecine ilişkin Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na yaptığı şikayet üzerine bilgisine başvuruldu.
KELEPÇELİ DENİZ SEKİ
DENİZ SEKİ ADLİYEYE BÖYLE GETİRİLMİŞTİ
Bugün sabah saatlerinde örgütlü suçlara bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş'taki adliye binasına getirilen Deniz Seki İnsan Hakları Başkanlığı tarafından talimatla görevlendirilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Turan Çolakkadı ile 45 dakika görüştü. Deniz Seki'nin Başsavcı vekili Turan Çolakkadı’ya uzun tutukluluk sürecinden dolayı mağdur olduğunu, kimseden değil ama süreçten şikayetçi olduğunu söylediği belirtildi.
17 Haziran 2009'da Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na başvuru yaptıklarını yaptıkları belirten Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya, yaptıkları başvuruda 218 günlük makul olmayan tutukluluk sürecinden ve yargılamanın görevsiz mahkemede yapıldığından şikayetçi olduklarını söyledi. Yaptıkları şikayet üzerine Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın incelme başlattığını belirten Avukat Naim Karakaya bu incelemenin bir yaptırımının olmadığını ancak yapılacak tespitin insan hakları ihlallerine katkıda bulunabileceğini ifade etti.
Deniz Seki’nin 24 Şubat 2009'da tutuklandığını ve 1 Ekim 2009'da hakim karşısına çıkacağını hatırlatan Avukat Naim Karakaya, “Deniz Seki hakkında bireysel olarak uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesi ile dava açıldı. Bu yüzden de yargılamanın örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesinde yapılmaması gerekir. 218 günlük uzun tutukluluk süreci yargılamanın yapılacağı örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesindeki iş yoğunluğundan kaynaklanmaktadır. Örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesinde tutukluluk incelmeleri duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden yapılmaktadır. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) tarafından ihlal olarak kabul edilmektedir. Örgütlü suçlara bakmayan diğer ağır ceza mahkemelerinde ise yargılama 30 günlük periyotlarla yapılır“ dedi.
Uzun tutukluluk ve yargılamanın görevsiz mahkemede yapıldığına dair AİHM'ne de başvurduklarını belirten avukat Naim Karakaya şunları söyledi:
“Deniz Seki'nin serbest bırakıldıktan sonra savcılık tarafından yapılan itiraz üzerine tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan bir kişinin tutuklama kararını yüzüne okuyan hakimin onu serbest bırakma yetkisi yok. Bir hakim bir kişiyi tutuklayabilme yetkisine sahipse serbest bırakma yetkisine de sahip olmalıdır. AİHM'ne göre bu bir ihlal sebebidir. İç hukukumuzda yaşanan ihlaller nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti'ne çağrı yapılması ve tedbir uygulanması konusunda talepte bulunduk.“
KELEPÇELİ DENİZ SEKİ
DENİZ SEKİ ADLİYEYE BÖYLE GETİRİLMİŞTİ
Bugün sabah saatlerinde örgütlü suçlara bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş'taki adliye binasına getirilen Deniz Seki İnsan Hakları Başkanlığı tarafından talimatla görevlendirilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Turan Çolakkadı ile 45 dakika görüştü. Deniz Seki'nin Başsavcı vekili Turan Çolakkadı’ya uzun tutukluluk sürecinden dolayı mağdur olduğunu, kimseden değil ama süreçten şikayetçi olduğunu söylediği belirtildi.
17 Haziran 2009'da Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na başvuru yaptıklarını yaptıkları belirten Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya, yaptıkları başvuruda 218 günlük makul olmayan tutukluluk sürecinden ve yargılamanın görevsiz mahkemede yapıldığından şikayetçi olduklarını söyledi. Yaptıkları şikayet üzerine Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın incelme başlattığını belirten Avukat Naim Karakaya bu incelemenin bir yaptırımının olmadığını ancak yapılacak tespitin insan hakları ihlallerine katkıda bulunabileceğini ifade etti.
Deniz Seki’nin 24 Şubat 2009'da tutuklandığını ve 1 Ekim 2009'da hakim karşısına çıkacağını hatırlatan Avukat Naim Karakaya, “Deniz Seki hakkında bireysel olarak uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesi ile dava açıldı. Bu yüzden de yargılamanın örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesinde yapılmaması gerekir. 218 günlük uzun tutukluluk süreci yargılamanın yapılacağı örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesindeki iş yoğunluğundan kaynaklanmaktadır. Örgütlü suçlara bakan ağır ceza mahkemesinde tutukluluk incelmeleri duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden yapılmaktadır. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) tarafından ihlal olarak kabul edilmektedir. Örgütlü suçlara bakmayan diğer ağır ceza mahkemelerinde ise yargılama 30 günlük periyotlarla yapılır“ dedi.
Uzun tutukluluk ve yargılamanın görevsiz mahkemede yapıldığına dair AİHM'ne de başvurduklarını belirten avukat Naim Karakaya şunları söyledi:
“Deniz Seki'nin serbest bırakıldıktan sonra savcılık tarafından yapılan itiraz üzerine tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan bir kişinin tutuklama kararını yüzüne okuyan hakimin onu serbest bırakma yetkisi yok. Bir hakim bir kişiyi tutuklayabilme yetkisine sahipse serbest bırakma yetkisine de sahip olmalıdır. AİHM'ne göre bu bir ihlal sebebidir. İç hukukumuzda yaşanan ihlaller nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti'ne çağrı yapılması ve tedbir uygulanması konusunda talepte bulunduk.“
