- Bir araştırmaya göre, Türkiye’deki kanser hastalarının sadece yüzde 20’si tamamlayıcı tedavi yöntemlerini kullanıyor. Onkologlar memnun, zira ABD’de bile oran yüzde 70’in üzerinde.
VI. Ulusal Onkolojik Araştırmalar Çalıştayı’nda da Türkiye’deki kanser hastalarının bu tür tamamlayıcı tedavi yöntemlerine yaklaşımları araştırıldı. Çalıştay sonuçlarını ntvmsnbc’ye değerlendiren Marmara Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, araştırma sonucunun Türkiye’deki hastaların pozitif bilimlere yaklaşımı açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Benzer çalışmaların daha önce tek tek ve değişik merkezler tarafından yapıldığını belirten Prof. Turhal, “Türkiye genelinde ilk kez böyle bir çalışma yapıldı. Çalışmada, toplam 10 merkezden 900’e yakın hastanın verisi analiz edildi. Hastaların üçte ikisi büyük şehirlerde yaşayan hastalar. Araştırmaya katılan hastalar çoğunlukla mide/bağırsak sistemi, meme ve akciğer kanseri hastaları oldu” diye konuştu.
[b]EN ÇOK BİTKİLERE UMUT BAÄžLANIYOR[/b]
Tamamlayıcı tedavi yöntemlerinin kullanımına yönelik araştırma, son 3 yıl içerisinde tanı almış, hastalığı şifa bulamayacak derecede ileri evrede olan ve yüzde 80’i kemoterapi gören hastalar arasında yapıldı.
Araştırmaya göre, kanser hastalarının kullandığı tamamlayıcı tedavilerin büyük çoğunluğunu bitkisel tedaviler oluşturuyor. Vitamin desteklerinin kullanım oranı yüzde 10’un, hayvansal ürünlerin kullanım oranı ise yüzde 1’in altında.
[b]DOKTORLARA SÖYLENMEDEN KULLANILIYOR[/b]
Hastalar destekleyici tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiyi yüzde 40 oranında yakınlarından, yüzde 25 televizyondan, yüzde 15 internetten, yüzde 15 de tedavi gören diğer kanser hastalardan aldıklarını ifade ediyor. Hastaların üçte ikisi bu tür tedavilerden fayda gördüğüne inanıyor. Hastaların yarısı kullandığı tedaviden doktoruna haber vermediğini söylüyor, çünkü doktorun bu durumu hoş karşılamayacağını düşünüyor. Hastaların hemen hepsi bu tedavilerin herhangi bir yan etki yapmadığı görüşünde. Yüzde 65’i ise destekleyici tedavi yöntemleri hakkında doktorlarından bilgi almak istediğini, böylece kendisini daha güvenli hissedeceğini söylüyor.
Türkiye’de destekleyici tedavilere yaklaşımda bölgesel farklılıklar olduğunu belirten Prof. Turhal, “Tamamlayıcı tedaviye yönelen hastalar arasında yaş, eğitim seviyesi, cinsiyet ve aylık gelir durumu açısından fark yok. Değişik kanser türleri arasında da tamamlayıcı tedavi kullanma arasında öne çıkan bir kanser görülmedi” dedi.
[b]PLASEBO ETKİSİ YAPABİLİR[/b]
Tıbbi tedaviyi olumsuz etkileme riski bulunan yöntemlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Serdar Turhal’ın, ‘Özellikle ileri evre kanserlerde bu tür uygulamaların plasebo etkisi yaparak hastayı rahatlatabileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna cevabı, “Olabilir ancak masum görünen bazı maddeler zararlı da olabilir. Alınmasını bizzat önermiyorum, hasta riskini bildiği halde alırsa da buna saygı duyarım” şeklinde oldu.
[b]BİLİMSEL TEDAVİNİN ETKİNLİÄžİNİ AZALTABİLİR[/b]
Hastaların yarısının kullandıkları bitkisel tedavilerden doktorlarını haberdar etmemesini doğru bulmadığını belirten ve “Bu tedaviler sakıncalı olabilir, tedaviyi aksatabilir ve bilimsel tedavinin yan etkilerini arttırabilir” diyen Prof. Turhal, kanser hastalarına şu öneride bulundu:
“Herhangi bir risk almamak adına ek bir şey kullanmamalarını öneriyorum. Kullanacaklarsa da aklıselimin dışına çıkmamalarını istiyorum.”
Prof. Turhal, “Hastaların ortalama yüzde 90’ının bu tür tedavileri kullandığı yönünde bir beklenti vardı. Bu nedenle sonucun böyle çıkması bizi sevindirdi. Bu iyi bir gelişme. Çünkü ABD’de bile tüm popülâsyon açısından bakıldığında bu oran yüzde 70’in üzerindedir” dedi.