09-16-2008, Saat: 07:21 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
Seni tanıdıgımda vazgeçilmezim olucagımı hiç düşünmemiştim herşey sıradandı benim içinn baştaa...
Ama sonra kalbimin kilitinin kırıldıgını anladım içimdeki biri vardı ilkdi bu ilk kez kalbime birisi girmiştii... sen hayatıma giren en mükkemmel en harika şeysin...
Kalbim bana ait degil artık bi başkasına aitt..
İlk kez snein gözlerine baktım ilk kez senin ellerini tuttum ilkleri mutllukları sende yaşadım..
Gözlerine baktıgımda sevgiyi ışıgı gördüm o ışık benim kalbime girdi beni mutluluklara sürükledi.......
Tarihi bi kente başladı korkarak başaldım bu sevdaya gelmeni istemedim ama bu tarihi kentte başladı sevdamız bu tarihi kentte nice aşklar yaşandı ve çogunun sonu ayrılık oldu ya sende bi gün gidersen dedim ama öyle olumıcakı bunuda biliyorum biz bu kentte sevdamızı kazıdık şimdi her sokakta tarihi evlerin arasında tarihi yazılıcak biz varız....
Birisine ilk kez seni seviyorum demiştim,senin yanındayken zaman öyl eçabuk akıyodu ki sensizkende adeta zaman duruyodu hep uyuyodum çünkü rüyalarımdada sen vardın sensizlige bi an bile tahammül edemiyorum...
Sen benim ilk sevdamsın,mutlulugum,umudum,yarınımsın...ilk kalp sızım sana söz veriyorum ilkimdin sonum olucaksın sonuza dek seni sevecegim sonsuza dek ilk sevdam sonsuza dek parmagımdaki bu yüzünler çıkımıcak SONSUZA DEK sen olucaksın yüregimdee
ÇiLeK
09-16-2008, Saat: 07:22 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
Sen hayatımdaki en güzel mucize hayatımın tek anlamı sensizligin içimde yaratabilecegi hüzünleri yaralanmaları biliyorum sensiz yaşamıcagımı ömrümün sonuna kadar sende kalacagımı biliyorumm eger sana olan sevgimi cümlelerim anlatamıyosa gözlerime bak sadece .....
En büyük dilegim sensin megersem ben seni yıllardır bekliyomuşum sadece seni geldin mucizem hayat mucizemsin sen yaşama sevincim herşeyimsin....
Biliyorum sana karşı sevgimi gösteremiyorum çünlü ben içimdeki saklıyorum kimse görmesin kimse bilmesin diye kalbim derinlerindesin sen mucizem hergün her nefes alışımda senin hayat mucizem oldugunu bikez daha anlıyorumm.....
İçimdeki sevgiyi anlayamazsın biliyorum ama birazda olsa anlamak istiyosan ben susıyım sen gözlerime bak gözlerimden kalbime in ve gör yüregimdeki çarpıntıyı gör içimdeki seni gözlerimde görr mucizemm
ÇiLeK
09-17-2008, Saat: 12:04 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Mutluluk Nedir -3
Aşkın yolu yordamı olur mu?
Ecelin dışında ona sınır konulabilir mi...? Bu konuda çeşitli yorumlar yapılabilir,bezeklendirilmiş bir takım çerçeveler içinde tanımlanabilir...Ama, gerçek aşk buralara sığmaz, sığdırılamaz.
Aşk BİR TEK'e, bir objeye çok yönlü ve derinlikli bir yönelişin esrikliğidir. Başına buyruk duygusal bir özgürlüktür. Bu nedenle apansız, başına buyruk öpmeleri severim. Aşkın en tatlı, en sıcak ve en unutulmaz süprızi budur bence... Tenin ericidir bu...
Bir de, salkımsöğüt gölgenin buluşmaları gizleyen dallarını severim... Ya da çiçek bahçelerinin binbir rengini duygulara ve düşlere yükleyişini... Sevgilinin yanaklarından balkıyan pembeliği severim.
Mertliği, açık yürekliliği kişide...Sevda da, sevinçte ve bunlara dönük umutlarda direnmeyi... Düşse de eğilmeyen, başı dik, onurlu ve erdemli duruşları... Bir de içimi ığlım ığlım eriten bakışını sevgilinin...
İnce hüneri aşılamaz sanılan yollarda, şefkati, merhameti, çaresizlere dostça ışımayı severim... Ola ki dost çağrısı olsun.
Sevgilinin düşlerine dalıp gitmeyi... Dahası bütün güzellikleri sevgiliye hasretmeyi severim.
İki yüreğin vuruşu arasındaki zaman az değildir.Yüreğin yüreğe gürz gibi vuruşunu... Kelebek kanatlarınca narin ellerini sevgilinin... Sonra, bir şiirin derinliklerinde yatan güneşli mavi düşler hiç sevilmez mi?
Civcivlerin yumuşacık burunlarıyla oynamayı...Küçücük tayların titrek koşulu oynayışlarını... Canlı-cansız bütün alemi yaratmada Yüceler Yücesi'nin özlere mayaladığı nuru ve sevgisi adına butün bunları kim sevmez ki?
Hiç sevilmezmi sevgilinin sevinçten kanatlanması...Ve üzüm salkımları üzerinde gezinen uç uç ya da uğur böceği hiç sevilmez mi? Minicik bir bebeğin ilk gülücüğü, kendince konuşması... hiç sevilmez mi? Kim sevmez ki bunları...?
Yaşam serüveni içinde hiç farkında olmadan yaşadığımız mutluluklar.... Hepsini bir araya toplayınız: işte sizlere mutsuzluklarımızdan daha çok yaşadığımız, kocaman bir mutluluklar serüveni...
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 12:06 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Mutluluk Nedir -2
MUTLULUK NEDİR' i sürdürüyoruz.
(1. bölümde mevsimlerin diline değinmiştik.) YaşamıN çeşnisi yalnız mevsimlerin dilinde yaşananlar mı? Elbette ki değil. Yaşamın çeşnisi küçücük gördüğümüz mutluluklarla o kadar doludur ki; hangi birini dillendireyim.
Denizde ışığın dalgalara ve dalga köpüklerine vuruşunu severim... Birbirine değince ırmakta çakılın kayayı eritişini...ve ırmak akıtısında yuvarlanan çakılın seslenişini kıyılara... Ormanın göğü emişini soluk soluk.. Kayalarda kartalın, narlarda bülbülün ötüşünü ve bir de sevgiliyi düşleyerek özlemeyi severim....
Sonrada bir bebeğin sancıdan kurtuluşu ile başlayan neşesini, gülücüklerini... Bunlar hiç sevilmez mi? Ya çiçeklerin renk şöleninde kırlara yaşam vermeleri... Ve diktiğimiz fidelerin yavaş yavaş toprakta canlanmaya başlaması... Dahası yaptığımız aşıların gözelerini açmaya durması...
Bütün bunlar kişinin bilincinde olmadan unutarak yaşamış olduğu mutluluklar değil ise... nedir dersiniz?
Gül aşaısını babamın elleriden öğrendim. Sevgiyi, sevmeyi, merhameti, ilgiyi ve duguyu anamdan... Kardeşlerimden açık yürekliliği... Güveni... Sadakati yani bağlılığı, dostluğu... Özveriyi... Maddi ve manevi değerleri büyüklerimden, çevreden, okuldan ve arkadaşlarımdan öğrendim diyeceğim... ama, diyemiyorum. Çünkü ne öyle büyükler, ne öyle çevre, ne öyle eğitim, ne öyle arkadaşlık ve dostluk bıraktılar...
Yavrulama anlarında canlılaraın hırçınlaşan uysallığını...Kuşların yaşamı kıskanırcasına göklere uçuşunu... Yaşamın onulmazlıklarına karşı, sevenin ve sevilenin sorunlara karşı diklenişlerini severim.
Sözü uzatmayayım... Yaşam bu... sevgi bilincini yitirmeden yaşamak ne güzel değil mi? Bir deneyiniz isterseniz; nasıl güzellikler içinde kalacaksınız... İnanıyorum ki her sevgide, sevinçte bir mutluluk payı ile donanacaktır yaşamınız.
Diyeceklerim daha bitmedi
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 12:08 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Mutluluk Nedir - 1
Her mevsimin ayrı bir dili,apayrı bir güzelliği vardır.Yaşansa da bu güzelikler dört mevsim, her mevsimin güzelliği bir öteki, daha öteki mevsimlerin güzelliğni ansıtır kişiye...Kimileyin BAHAR'sa çiçeğin eğdiği daldaki ağırlığı,dağ koyak ve doruklarını mavi bir buğuyla kaplayışı bulutların..., yavrusuyla karacayı,palazıyla kekliği,oğlağı,kuzuyu... çayırı,çimi ve binbir renkli kır çiçekleriyle baharı ilk kez yaşayan minicik civcivler hiç sevilmezmi?
MEVSİM YAZ'sa söküşünü şafağın,doğuşunu güneşin ve dağ doruklarına vuruşunu...Kuşların şafak şarkılarını söyleyişi,.. Akşamın,akşam meltemlerinin tenlerden ateşi yüzüşü... Sevğilinin incecik parmakları arasında buz gibi meşrubat bardağını tutuşu...Ayın sularla şölene duruşu ve yıldızların şen şakrak körebe oynayışı...Hiç sevilmez mi?
VE GÜZ! Ne denli evecen,ne denli dramatik bir güzellik...Değil mi? Oysa değil. Sonbahar duraklarında sevgilinin beklenişi ve yaşanan umud, heyecan hiç sevilmez mi? KIŞ'sa eğer; sevgilinin saçlarından kar'la geçişini rüzgarın...Gökyüzünün saydamlığı,ağaçların donuk dallarına sıcaklık veren kar öbeklenmesi...
Yürürken karda, ayakların karla visalini... Selvi dalları arasına tüneyen kumruları... Çocukların çığlık çığlığa kar'da oynamaları... Bir de sevgilinin giderken kar da bıraktığı ayak izlerini kim sevmez ki?
Her mevsim kendince bir başka güzelliktir.Seven ve sevilende bu güzelliklerin anlatılamaz mutluluklar yaşattığını da düşünürsek... yaşamın asıl güzelliği dahada netleşir.
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 12:10 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Mutsuzluk Harmanlansın
Gülüm!
Satmışız dünyanın anasını
Neşesini coşkusunu
Bir küçücük mutluluk mu
Geçmiyorsa kapımızdan
Koyver gitsin
Aldırma sakın
Varsın bizde de
Mutsuzluk harmanlansın
Gülüm!
Sevgi aşk, gül güvercin
Herşey sonlu her şey oyun
Mutluluk bir düzmece siren
Varsın zangırdayıp dursun
Düşünü bile kurma sakın
Varsın bizde de
Mutsuzluk harmanlansın
Gülüm!
O bizsiz, biz onsuz olamayız
Etle tırnak gibiyiz
Boş ver
Umursama
Uzadıkça uzasın
Nereye kadar...?
At ipini üstüne
Sat anasını her şeyin
Varsın bizde de
Mutsuzluk harmanlansın
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 05:29 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
09-17-2008, Saat: 05:55 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
ben sigarayı bırakalı hayli bir zaman oldu.... siz sigara içiyormusunuz... O dumanlar ne yazık ki çare olmuyor... afiflettiği sanılıyor sorunları ama ne gezer...candan kaybediyoruz... Bizi dünyaya,bizi sevgiliye, bizi aydılığa bağlayan candan kaybediyoruz...
09-17-2008, Saat: 05:58 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Nasıl Başlamıştı Nasıl Bitti Türkümüz
Aralandın
Gün gülücükler taşımadı penceremden
Buluverdin karanlığın ipucu kendince
Ve bağbozumu korkularından, uzaklaşıverdin böylelikle
Aydınlığa erdin mi şimdi bilemem
Sunağısın artık yasaklı şölenlerin
Zaman ayarlı tutsak kuşlarca...
Çözüverdin düğümlerini özgürlüğün kanatlarını
Özgürlük ne güzel
Oysa, sarsıldı çatısı kentin,
Paramparça ettin duyguların mihrabını
Yerle bir ettin şimdi,
Göz ağrısına tutulmuş bütün sokakları
Ve sözlükçesine kilit vurdun sözcüklerin
Farkım yoktu sana göre ötekilerden
Açılması zor, kilitli kapılara dayandım
Buydu belki de bütün amacın,
Keyfine keyif kat
Haydi yolun açık olsun
Şimdi sana dönenceler kadar uzağım
Şiir iklimi min bulutları göçtedir
Geriye dönüşü de olmaz artık bunun
Anladım ki, sen de alışagelenlerden diniz
Gök gürlemesine hayır
Ve Yağmura evet diyenlerden diniz
Ben de göçündeyim artık erkencil mevsimlerin
Hırçın vuruşların yontarken her yanımı
Kösnül duygulardı sence belliki yaşamın kaynağı
Bu yabanıl mevsimlere hiç girme meliydim
Kanatların tel tel koparıldığında
Bir gün sen de anlayacaksın, sevgiyi ve aşkı,
Arayacaksın, sana dönenceler kadar uzak olanı
Kim bilir hangi gün yanığı,
Şiir bahçelerinde bulacak ahlasra beleneceksin
Antikası değildir bu kopuşlar, bu yontular günümüzün
Ucuzlamasıdır, bit pazarına düşürülen sevdaların
Yarınları yaşama tasasından uzak öngörüyle
Kafa bulmaktı gönül eğlencesi sevdalar...
Tükenişin adımı mıdır başlamak
Aldırmazlık mıdır sence suların devinimi
Yoksa yenilmek midir
Yenilrenmek midir uçarı sevgilere
Olsun, öyle olsun
Sen de solacaksın
Evecenleşecek solgunluğun
Her anışta bir namlu,
Ve bir mermi olacaktır yüreğinde anılar
Solgun iklimleri bahar yeşertmez
Sen de uzak ol dönenceler kadar
Çünkü ben de uzaklaştım
Yıldızlar ötesince sana
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 06:03 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
374
-
Konuları:
11
-
Kayıt Tarihi:
Aug 2008
-
Rep Puanı:
Nazlıcan[SIZE=2](akrostiş)[/SIZE]
N ihavent faslında nazlanır teller
A dı konulmadık güfte Nazlıcan
Z ambaklar açarken gocalanır gül
L alezar içinde güldür Nazlıcan
I rmaklaşır coşkun gönlünde sevgi
C anana can sunan aşktır Nazlıcan
A teştir, alevdir, kordur yürekte
N arlanan yürekte lavdır Nazlıcan
Fırtınan, boranın dindi dinecek
Nazlı kardelenim şurda ne kaldı
Beyaz yorganında az daha uyu
Güneşin sinene girdi girecek
KÖMEN
|