SAC BITI
Genel Bilgiler|Saç bitleri saçlarda çogalip yaSayan, kafa derisindeki kandan beslenen kuçuk böceklerdir. Bitlerin buyuklugu susam tanesi kadar olup, 6 bacaklari vardir ve renkleri bronzdan grimsi beyaza kadar degiSmektedir. omurleri 30 gundur ve kafa derisinden uzakta sadece 2 gun yaSayabilirler.|Sirke , saç bitinin yumurtasina verilen isimdir. Kuçuk beyazimsi toplu igne baSi buyuklugunde saç tellerine yapiSik duran beneklerdir. Sirkeler önce saç derisine çok yakin bir yere birakilirlar, daha sonra saç uzadikça saç dibinden uzaklaSirlar. Sirkeler yaklaSik 7 ila 10 gun arasinda yumurtadan çikarlar ve 7 gun içinde olgun bir bit halini alirlar.|Saç bitleri tirmanirlar, uçup ziplayamazlar ve hayvanlarin uzerinde yaSamazlar. Bacaklarinin ucundaki kanca benzeri kiskaçlari ile saça tutunurlar. Sirkeler genellikle ensedeki, kahkullerin altindaki ve kulak arkasindaki saç tellerinde bulunurlar.|Nasil Yayilirlar?|Saç biti baS temasi ya da bazen bitlenmiS birisi ile ayni Sapkanin, baSligin giyilmesi, ayni taragin veya firçanin kullanilmasi yoluyla yayilir.|Belirtileri nelerdir?|Belirti olmayabilir, ya da aSagidakiler sayilabilir: Saçta gidiklanma duygusu Bit isirmalarindan dolayi kafada kaSinti KaSinmalardan dolayi kafa derisinde yaralar oluSabilir ve kimi zaman bu yaralar iltihaplanabilir. Yastik uzerinde ince siyah tozlar (bit diSkisi)ya da soluk gri bit derisi görulebilir.|Saç bitinin ve sirkelerinin kontrol edilmesi:|Parlak iSigin altinda buyuteç ve ince diSli tarak ile saçlarin içini ve kafa derisini yakindan inceleyin. Sirkelerin fark edilmesi ve görulmesi genellikle daha kolaydir. Ense ve kulak arkasindaki saç tellerine yapiSik dururlar. Kepeklerden farkli olarak saçin firçalanmasiyla duSmezler.|Eger saç biti bulursaniz:|Evdeki diger kisilerde de olup olmadigini kontrol edin ve bit ilacini sadece kafasinda bit olanlara uygulayin. Bit ilacini bit bulaSmiS herkese ayni gunde uygulayin. Bit ilaci uygulamasini 7 gun sonra tekrarlayin. Yakin temasta bulundugunuz arkadaSlariniza ve iS arkadaSlariniza sizde bit bulundugunu haber verin. BitlenmiS kiSi bit ilacinin ilk uygulanmasindan sonra i. ine veya okuluna dönebilir.|Saç biti nasil tedavi edilir?|12 ayliktan kuçuk bebekler için ya da hamileyseniz veya emziriyorsaniz ya da hassas bir cildiniz varsa, bir doktora daniSiniz. Kimyasal ilaçlarla temizleme yerine elle toplama önerilebilir. Saç biti ilaçlari reçetesiz olarak eczanelerden satin alinabilir. Belirtilen kullanim talimatlarina uyunuz. Kullanilan urunlerin göze kaçmamasina dikkat ediniz;gözleri bir havlu ya da elbezi ile kapatiniz ve urunu uygularken eldiven kullaniniz. Kullandiktan sonra ellerinizi yikayiniz.|Faydali öneriler:|ilaç uygulamasindan önce (ya da sonra)saç kremi kullanmayiniz. Isi ilaci etkisiz hale getirebileceginden, ilaç uygulamasindan sonra saç kurutma makinesi kullanmayiniz. ilaci uyguladiktan sonra 1-2 gun saçi yikamayiniz.|ilaçtan sonra urunun etkili olup olmadigini kontrol edin. Saçi ince diSli bir tarak ile tarayip, taragi kagit mendil veya bir bez ile sildikten sonra her hangi bir hareket görup görmediginize bakin. Bitler hala canli ise, saç biti kullandiginiz ilaca dirençli olabilir. Saçi yikayip farkli bir bile. ime sahip baSka bir urun (eczaciniza sorunuz)ile yeniden ilaçlayin. Eger diger ilaç da etkisiz olursa saçin her gun kontrol edilip, bitlerin ve sirkelerin ince diSli tarak ve tirnak uçlari ile toplanmasi geriye kalan tek seçenektir. Bu iSlem çok zahmetlidir ama dikkatlice uygulanirsa, zamanla saçin butun bitlerden ayiklanmasi mumkun olacaktir. iSlem sirasinda buyuteç kullanilmasi yumurta ve bitlerin daha kolay görulmesinde yardimci olabilir.|Taraklari, firçalari, baSliklari ve yatak takimlarini kontrol ediniz. Taraklar ve firçalar 10 dakika sureyle (50 derecenin uzerinde)deterjanli sicak suya yatirilabilir. Yatak takimlari, giysiler ve havlular çamaSir makinesinin sicak yikama programinda yikanabilir ya da kurutma makinesinin sicak programinda kurutulabilir. Yikanamayan ya da kuru temizleme yapilamayan Seyler -örn. Sapkalar, en az dört gun sureyle bir plastik torbada tutulabilir. Sirkelerin toplanmasi Sart degildir. Saç bitinin toplum içinde yayilmasini azaltmanin en iyi yolu, çocugunuzun saçini haftada bir kontrol etmektir.
SAC DOKULMESI (ALOPESI)
Saç dökülmesi terimi çok farklı problemleri anlatmak için kullanılabilir (saçlardaki hafif bir incelmeden tüm saçların dökülmesine kadar) ve bu durum bir çok nedenden kaynaklanabilir. Normal şartlarda, her gün yaklaşık olarak kafamızdaki saçlardan 50-100 arasında saç telini kaybederiz. Anormal saç dökülmesi durumlarında ise bu sayı artar ve taraklarınızda, banyo ve lavabo giderlerinde ve elbiselerinizde aşırı miktarda saç biriktiğini görürsünüz.
Tıbbi olarak saç dökülmesi aşağıdaki şekillerde sınıflandırılabilir:
Telogen effluvium: vücudun genel olarak strese (sıkıntıya) maruz kalmasının ardından (uzun süreli yüksek ateş, büyük bir ameliyat veya ciddi bir enfeksiyon) 2-3 ay sonra meydana gelen yaygın saç dökülmesidir. Bu tür saç dökülmesi vücuttaki ani hormon değişiklikleri sonucu da meydana gelebilir; özellikle kadınlarda doğum yaptıktan sonra.
İlaçların yan etkisi: belirli ilaçlar yan etki olarak saç dökülmesine neden olabilir; özellikle lityum, beta blokörler, warfarin, heparin, amfetaminler, levodopa ve diğer bazı ilaçlar. Daunorubicin ve kanser tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar, ani ve yaygın saç kaybına neden olabilirler.
Hastalık belirtisi olarak: saç dökülmesi bazı hastalıklaırn belirtisi olarak meydana gelebilir. Bu hastalıklardan bazıları; lupus eritomotozus, sifiliz, tiroid hastalığı (hipotiroidi veya hipertiroidi), seks hormon dengesizliği, sarkoidoz, kanserin cildi tutması (yayılması), ciddi beslenme bozuklukları (protein, demir, çinko veya biotin eksiklikleri). Bu tür beslenme yetmezlikleri özellikle zayıflama diyeti uygulayan bayanlarda ve adet kanamaları çok ağır geçenlerde sık olarak görülmektedir.
Tinea capitis (kafa serisinin mantar hastalığı): yama şeklinde dökülme meydana gelen bu tip saç dökülmesinde hastalığa neden olan mikrop Trichophyton tonsurans dır. Bu enfeksiyon, saçın tam deriden çıktığı noktada kırılmasına neden olur.
Tarvmaya bağlı saç dökülmesi: bu tür saç dökülmesi insanların kendileri tarafından neden olunan saç dökülmesidir. saçlarını çekiştirmek, saçları aşırı sıcağa maruz bırakmak ve saç maşası ile aşırı kıvırmak, saça kuvvetli kimyasal maddeler sürmek (saç boyaları, spreyler gibi).
Erkek tipi saç dökülmesi: erkeklerde saç dökülmesi tipik bir şekilde meydana gelebilir (ön taraftaki saç çizgisinin geri çekilmesi ve/veya tepedeki saçlarda incelme / azalma). Bu en yaygın saç dökülmesi tipidir ve erkeklerde herhangi bir yaşta başlayabilir, hatta ergenlik çağlarında bile başlayabilir. Bu durum genelde 3 etkenin ortak sonucu olarak meydana gelebilir; ailevi saç dökülmesi şekli, erkek hormonlarının varlığı ve ilerleyen yaş. Tamamen benzer bir şekilde, bir çok kadında da kadın teipi saç dökülmesi meydana gelmektedir. Kadın tipi saç dökülmesinde; ön tarafta seyrekleşme, tepede veya tepenin çevresinde taç şeklinde seyrekleşme meydana gelebilir, dolayısı ile erkek tipi alın açılması meydana gelmez.
Belirtiler
Saç dökülmesi durumunda, yukarıda anlatılanlara ilave olarak; saçlarınızın fazlaca ince olduğunu, alnınızdaki saç çizginizin değiştiğini veya başınızda saçsız yama tarzı alanlar oluştuğunu fark edebilirsiniz.
Saç dökülmesi telogen effluvim veya ilaç yan etkisine bağlı olarak meydana geldiğinde, saç dökülmesi başın her tarafındadır; oysa mantar enfeksiyonlarında saç dökülmesi küçük yamalar şeklinde meydana gelir. Mantar enfeksiyonlarında başka şikayetler de bulunur; saç derisinde pullanma, saçların diplerinden kırıldığı siyah noktalarla kaplı alanlar veya kalınlaşmış deri ile karakterize alanlar. Travmaya bağlı saç dökülmesinde; yöntemin uygulandığı yere bağlı olarak belirli yerlerde saçsız alanlar ortaya çıkar. Erkek tipi saç dökülmesinde, saç çizgisi genelllikle şakaklardan itibaren çekilmeye başlar, bunu tepedeki saçlarda incelme takip eder. Aşamalı olarak, tepedeki alan tamamen saçsız kalır.
Tanı
Doktorunuz, saç dökülmenizin hangi tipte olduğunu saptarken yapacağı fizik muayeneye ilave olarak, kullandığınız ilaçları, geçirdiğiniz hastalıkları, ailenizdeki bireylerde saç dökülmesi olup olmadığını, beslenme alışkanlıklarınızı ve saç bakım alışkanlıklarınızı araştıracaktır. mantardan şüphelenilen durumlarda laboratuvar muayenesi için saçınızdan örnek alınabilir. Başka bir hastalığa bağlı olduğu düşünülüyorsa, kan tahlili gerekli olabilir.
Saç dökülmesinin ne kadar süre ile devam edeceği, sebebine bağlıdır. Örneğin; telogen effluvium tipi saç dökülmesinde süre genelde 1-5 ay kadardır ve daha sonraki aylarda saç tekrar çıkar. İlaç yan etkisine bağlı oalrak meydana gelen saç dökülmesinde, ilaç kesildikten sonra saçlar normal haline dönmeye başlar. Saçları çekmeye bağlı meydana gelen alopeside ve abartılı saç bakım alışnalıklarına bağlı alopeside; alışkanlıklardan kurtulmayı takiben saçlar normal haline dönmeye başlar. Mantar enfeksiyonuna bağlı alopeside ise en az 6-12 hafta süre ile tedavi uygulanmalıdır. Mantar hastalığına bağlı alopeside erken tanı ve tedavi, olası kalıcı bir saç kaybını engellemede önemlidir. Erkek ve kadın tipi saç dökülmesinde durum ilerleme eğilimindedir ve bu durumun problem olduğunu düşünenler için tedavi yöntemleri uygulanabilir.
Önleme
Bazı tür saç dökülmeleri, stesi azaltarak, iyi ve dengeli beslenerek, saç bakım teknikleri konusunda daha bilinçli davranarak ve saç dökülmesine nden olan ilaç kullanımından (mümkünse) kaçınarak engellenebilir. Mantar enfeksiyonlarına bağlı saç dökülmesi; saçları temiz tutarak ve şapka, tarak gibi malzemeleri baçkaları ile paylaşmayarak engellenebilir. Erkek tipi alopesi de bazen bazı ilaçların kullanımı ile engellenebilir.
Tedavi
Telogen effluvium nedenli alopesi veya ilaç nedenli alopesi tedavi gerektirmez. Kötü beslenmeye veya hastalıklara bağlı alopesi bu etkenler ortadan kalkınca düzelir. Mantara bağlı alopeside 6-12 hafta boyunca ilaç kullanmak ve bazen şampuan (selenyum sülfit veya ketokonazol içeren) ile tedaviyi desteklemek gerekebilir.
Erkek tipi ve kadın tipi saç dökülmesi gelişen bir çok kadın ve erkek genelde mutludur ve tedaviye gereksinim duymazlar. Tıbbi tedavi isteyenler için ise lokal minoksidil (tansiyon düşürücü bir ilaç) veya oral finasteride (sadece erkeker için) kullanılabilir. Yine saç ekimi denilen yöntemleri ve saçsız bölgenin ameliyatla alındığı yöntemleri kullananlar vardır.
FİNASTERİDE : Bu ilaç, Type II 5a-reductase adı verilen bir enzimin çalışmasını engeller; böylece de testosterone hormonunun 5a-dihydrotestosterone (DHT) adı verilen ve erkek tipi saç dökülmesi ile ilgili olduğu iddia edilen maddenin oluşumunu engeller. Ancak kullanımı sonrasında cinsel istekte azalma, sertleşme problemleri, boşalma problemleri, meni sıvı miktarında azalma, memelerde büyüme ve hassaslaşma gibi yan etkiler 12 aylık kullanım sonunda ortalama %1.4 oranında gözlenmiştir.
ALOPECİA AREATA
Alopecia areata denilen durum 2-5 cm çapında, saçlı deride saçsız alanların meydana gelmesidir. Bazı hastalarda bu küçük daireler daha büyük olabilir ve tüm kafada ve hatta tüm vücuttaki kıllı bölgelerde saç dökülmesi gelişebilir. Bu hastalık bazen kortikosteroidli ilaçlarla tedavi edilebilir (krem olarak veya o bölgeye iğne ile enjekte edilerek), ancak garantili bir tedavi yöntemi yoktur. Saçsız bölge çok küçükse etraftaki saçalr tarafından bu bölge zaman içerisinde kapatılacaktır
SAÇ DÖKÜLMESİ
Saç dökülmesi sık rastlanan bir rahatsızlık olup, hemen hemen tümümüz hayatımızın belirli bir döneminde bu sorun ile karşılaşmışızdır. Dış görüntümüzün önemli bir bölümünü oluşturan saçlardali problemler hem fiziksel, hem psikolojik olarak rahatsızlık yaratır. Saç dökülmesi saçlı derinin tümüne yayılabilir veya bir kaç alanda lokalize olabilir; bu kalıcı tahribat veya geçici dönemsel dökülmeler şeklinde de gelişebilir. Toplumda en sık karşılaşılan iki ayrı tip saç dökülmesinin üzerinde durmak gerekir.
Androjenik alopesi(erkek tipi saç dökülmesi)
Saçlı derinin belirli bölümlerinde simetrik gelişen, erkeklerde sıkça rastlanan bir saç kaybı şeklidir. Saç dökülmesi şakaklardan başlayıp , tepeye doğru ilerler. Saç sayısında azalma, incelme, kısalma göze çarpar. Kadınlarda ise genelde saçların cılızlaşması,seyrelmesi şeklinde bulgu verir. Erkeklerin %70 inde rastladığımız bu dökülme kadınların %10 unda karşımıza çıkmaktadır. Genellikle 20 lı uaşların sonunda başlar, dökülmenin hızı bireysel olarak değişik hızlarda ilerler ve bazen çevre faktörlerinınde etkisiyle değişebilir. Bu tip dökülmeler şiddetli vakalarda tüm tepenin açılmasına kadar ilerleyebilir ve kişinin psikolojik sorunlarının da gelişmesine neden olabilir
Etkilenen bölgelerde saçlar inceleşir ve seyrekleşir. Oluşumunda erkeklik hormonu olan testtesteronun cilde temasında oluşan dehidrotestesteronun kıl köklerini inceltici etkisi vardır.
Tedavisi ve takibinde hastalarımızın uzun süreli izlenmeleri ile olumlu sonuçlar alabilmekteyiz. Özellikle minoxidil içeren saç spreyleri veya finasterid içeren tabletler olumlu sonuçlar oluşturmaktadırİlaçlar düzgün olarak kullanıldığında ve destekleyici tedavi ile zenginleştirildiğinde etkinlik artmakta ve öncelikle saç dökülmesi durabilmekte ve hatta bir miktar saç çıkışıda sağlanabilir.
Etkinliklerini uzun sürede ve dikkatli kullanımla göstermektedirler.
Semptomatik (dönemsel) dökülmeler
Kadın ve erkeklerde eş sıklıkta rastlanan saç dökülme şikayetidir. Tek bir hastalık olmayıpbir takım diğer hastalıklarla beraber saç köklerininritmik siklüsünün bozulması sonucu gelişebilir. Doğumm yapan kadınlarda , tiroit bezinin çalışma bozukluklarında ciddi sistemik hastalıklar(zatüre, kan kaybı, böbrek hastalıkları...), büyük üzüntüler ve korkulardan sonra bunu izleyen 5-6 ay içinde döklmeler olabilir, bu tarz dökülmeler 3-5 ay kadar sürebilir. Saç kayıplarının diğe bir sık nedenide vitamin ve mineral eksiklikleri olup bunları diyetle yeterli alınmaması veya kaybın çok olması , vejeteryanlık, emilim bozuklukları saç dökülmelerini hızlandırır. Bütün bu nedenlerin tesbiti için öncelikle hastaları muayene tetikten sonra gerekli tahlilleri yaptırmalıyız. Hastadaki dökülme nedeni saptandıktan sonra sebebe yönelik takviyeler ve destekleyici önerilerle saçlar tekrar kazanılır.
SAGIRLIK (DOGUSTAN)
Sağırlık irsi bozukluklardan (anormalliklerden) kaynaklanabilir. Kalıtıma bağlı bir böbrek hastalığı olan irsi nefritle (Alport Sendromu) beraber gelişmiş olabilir. Kalıtıma bağlı daha birçok sağırlık türleri vardır. Guatrla birlikte sağırlık (Pendred Sendromu), dış kulak, yüz ve boyun sakatlıklarının doğurduğu sağırlık, cilt anormalliklerinden kaynak!anan sağırlık, zihinsel geriliğin neden olduğu sağırlık; retinitis pigmentosa (gece körlüğü) ve periferal nöropatiye bağlı sağırlık (duyma özürü) bu tür sağırlıklardır.
Sık rastlanmayan ve başka anormalliklerle (bozukluklarla) ilgisi olmayan sağırlık türleri de vardır. Bunlar yaygın sayılmaz. Eğer ailenizden birinde veya çocuğunuzda bu tür bir sağırlık belirlenirse bir uzmandan genetik konuda bilgi edinin. Sağır bir bebek veya çocuk için uygun tedavi ve eğitime gecikmeden başlanmalıdır.
Eğer bir hamile anne adayı kızamıkçık geçirirse, gelişen bebeğin etkilenme riski vardır. Eğer kızamıkçık (German measles) hamileliğin ilk üç ayı içinde olursa, çocuğun sağır olarak doğma olasılığı vardır. Ayrıca katarakt, kalp problemleri ve beyin veya sinir sistemi bozuklukları gibi başka ciddi sakatlıklar da olabilir. Hamileliğin daha sonraki aylarında geçirilen kızamıkçık işitme kaybı yapabilir, fakat diğer sakatlıklara neden olma olasılığı azdır. Erken doğum (prematüre), doğum sırasında veya hemen doğum sonrası oksijensiz kalmak, kan uyuşmazlıkları ve menenjit genç yaşlarda sağırlık yapabilir
SAP HASTALIGI
Tanım
Halk arasında tabak hastalığı olarak bilinen, bütün çift tırnaklı hayvan türlerinde görülebilen bulaşıcı bir hastalıktır.
Aft Humması, ayak-ağız hastalığı (foot-mouth disease) isimleri de kullanılmaktadır.
Sığırlar, domuzlar, koyunlar ve keçiler hastalığa çok çabuk yakalanırlar. Bunun yanı sıra hayvanat bahçesindeki bazı hayvanlarla doğal hayattaki kirpi, fare, ceylan gibi hayvanlar da hastalığa yakalanabilmekte.
Öncelikli olarak hayvanın ağız içi, tırnaklar, memeler, işkembe de çeşitli (kesecikler) yaralarla karakterizedir. Hayvan, yaşına ve cinsiyetine gore hassasiyet gösterir. Şap hastalığının etkeni bir virüs olup, birbirinden farklı 7 tipi mevcuttur. Bunlar A, O, C, Sat 2, Sat 3 ve Asya 1 Tipi olarak adlandırır. Tiplerin içinde ayrıca çok sayıda alt tipler mevcuttur. Koruyucu aşılar buna göre hazırlanır.|Bulaşma
Hasta hayvanların sağlamlara teması, idrar, gübre, süt, sparma ile bulaşma olur. Ayrıca hastalık etkeninin bulaşmış olduğu deri, yem, yataklık, ot, su, bakıcı, nakil vasıtaları, hastalıklı etlerden yapılan salam, sosis, gibi ürünler ile fare, kuş, yılan, kaplumbağa, gibi taşıyıcılarla da bulaştırma mümkündür.
Sap, sürüler arasında direk temas ve havadaki virüsün teneffüs edilmesiyle bulaşıyor. Sap virüsü, karada rüzgar yoluyla kilometrelerce uzaklara taşınabiliyor. Suda ise mesafe daha da artıyor. Hasta hayvanların hareket etmesi şapı ayrı sürülere bulaştırabiliyor. Araçlar, aletler, tarım ürünleri ve insanlar da taşıma görevi görüyor. Virüs uzun süre etlerde,iliklerde, iç organlarda ve pastörize edilmemiş ürünlerde yaşayabiliyor. |Hastalık Belirtileri
İçi su dolu kabarcıklar ilk belirtiler. Diğer belirtiler arasında ise topallık, uyuşukluk, iştah kaybı ve sütten kesilme bulunuyor.
Hastaların ağızlarından ip gibi salya akar, ateş 40 -41 C, ağız şapırdartması ve sütten kesilme, dilinde, dişetlerinde, dudağın iç kısmında mercimek veya fındık büyüklüğünde su keseleri (veziküller) görülür. Takip eden günlerde ayak tırnak aralarında, memelerde, boynuz diplerinde, burunda enfekte yaralar oluşur.
Kültür ırkı sığırlarda ve körpe buzağılarda hastalık çok çabuk seyreder. Hastalık belirtileri tam olarak meydana çıkmadan solunum güçlüğü ve kalp yetmezliğinden aniden ölebilirler.
İNSANLARDA HASTALIK BELİRTİLERİ
Hastalıklı hayvanların sütünü içen küçük çocuklarda, bulaşık yer ve eşyaları kullanan yetişkinlerde de ağız, göz ve parmak aralarında küçük su kesecikleri görülebilir.
İnsanlar için tehlikeli olmadigi düsünülmekteir. İngiltere de 1966 yılında, insanda sadece bir vakaya rastlandı. Nezlenin belirtilerine benziyordu ve ellerde kabarcıklar oluşmuştu.
İnsanlar, virüsten etkilenmiş bir hayvanın etini tüketmekle veya diğer insanlardan hastalığı kapamaz.|Etkenin (Virüsün) Dayanıklılığı:
1) Direkt güneş ışınları karşısında kısa zamanda harap olur.
2) Isıya dayanıksız olup, 60- 65 oC de, 30 dak. 85 oC de se derhal ölür.
3) Çevre şartları: Etken, kuruluğu, soğuk ve karanlığı sever
4) Sığır derisi ve kıllarda, 4 hafta; Lastik çizmelerde, 14 hafta; Samanda, 15 hafta; Toprakta, 4 hafta; Kuru otlarda ve danelerde, 5 ay hastalık yapma gücünü korur.
5) 1 / 2000 lik konsantre formol; % 3-5 Çamaşır Sodası; % 4-5 lik Sodyum Karbonat (Soda); 1 / 10 oranında sulandırılmış sirke yahut %4 lük Alkol; 1 / 200 lük Potasyum Permanganat; 1 / 250 lik lodophore gibi antisepliklere karşı hassastırlar.|Hasta hayvanların ağız, ayak ve memelerinde meydana gelen yaraların çabuk iyileşmesi için yukarıdaki antisepliklerle yıkanması yanında, güçlü antibiyotikler ve pomatlar tatbik edilerek iyileşme hızlandırılır.
Sürü tedavilerinde, ahırın kapısına 15 -20 cm derinlikte uygun uzunlukta beton havuzlar yapılarak, içerisine %2 lik çamaşır sodası veya %5 lik formolün göz taşı doldurarak hayvanlar içerisinden geçirilir.|Hayvanlarda Koruyucu Önlemler:
1. Bir yaşına kadar olanlara 4 ayda bir, bir yaşından sonra 6 ayda bir kombine aşılar yapılmalıdır. Aşılar soğuk zincir içerisinde taşınmalı ve ve kurallara uygun tatbik edilmeli
2. Yeni satın alınan hayvanlar en az 10 gün karantinaya alınmalı.
3. Ahırlara hayvan bakıcısından başkasının girmemesi, bakıcının ahırda özel elbise, çizme kullanması
4. Sağım öncesi ve sonrası malzemelerin mutlaka sıcak su ile yıkanması
5. Hastalıklı bölgelerden asla hayvan alınmamalı
6. Ölen hayvanların yakılarak yahut derin çukurlara gömülüp üzerine kireç dökülmeli, kullanılan, malzemeler 70-80 oC kaynatılmalıdır.
SARBON (ANTHRAX)
Şarbon genelde keçi, koyun, sığır gibi hayvanların hastalığıdır. Bacillus anthracis isimli bakteri tarafından meydana getirilen, insanlarda deride kötü karakterli yaralara neden olan, solunum sistemi, sindirim sistemi ve kan yoluyla yayılarak beyin zarlarında da enfeksiyon oluşturabilen bir hastalıktır.
ETKEN:
Hastalığın etkeni Bacillus anthracis isimli, hareketsiz, çomak şeklinde, havalı ve havasız ortamda üreyebilen, havalı ortamda ve 20-30 OC de üreyince ısıya dayanıklı sporlar oluşturan bir bakteridir. 12-44 OC de özellikle 37 OC de üreyebilirler. Dayanıklı sporları su ve sıvılarda yıllarca yaşayabilir.
BULAŞMA YOLLARI:
Şarbon basilleri insan vücuduna deriden temas yoluyla veya solunum ve sindirim yoluyla bulaşırlar. İnsandan insana bulaşma nadirdir. En sık görülen şekli deri şarbonudur. Deri şarbonu bulaşık saç, tüy ve yünlere temas yoluyla bulaşabilir. Solunum ve sindirim yoluyla bulaşmaya daha az rastlanır. Sindirim yolu ile bulaşma sporlar vasıtasıyla olur. Ot yiyen hayvan türleri ve bunlardan elde edilen ürünler bulaşmaya neden olabilir. Mikrop sporları su, yağmur ve rüzgarlarla çok uzaklara yayılabilir.
KULUÇKA SÜRESİ:
1-7 gündür. 10 güne kadar uzayabilir.
HASTALIK BELİRTİLERİ:
Deri şarbonunda daha çok vücudun çıplak yerlerinde oluşan çevresi kızarık kabartılar, sonradan içi sarı veya kanlı sıvı ile dolu kara çıbanlara dönüşür. Sızıntı ve siyah kabuklar oluşur.
Hafif vakalarda ateş olmayabilir. Ağır vakalarda yorgunluk, baş ve eklem ağrıları, orta dereceli ateş, hatta kusma ve kanlı ishal görülebilir. Çok ağır vakalarda hastalığın birinci haftası sonunda veya ikinci hafta başında hasta ölebilir.
Akciğer şarbonunda yüksek ateş, nefes darlığı ve morarma, halsizlik, öksürük, kanlı ve pis kokulu balgam, boyun ve göğüs derisi altında ödemler ve kollaps görülür. Bir veya birkaç gün içinde ölümler olabilir.
Sindirim sistemi şarbonunda şiddetli ve bazen kanlı kusmalar, karın ağrıları, şişkinlik ve kanlı ishal görülür. 2-3 gün içerisinde barsak delinmesiyle şekillenen peritonit veya kollaps sonucu hasta kaybedilebilir.
Tedavi edilen vakalarda ölüm %1 düzeyindedir. Buna karşılık tedavi edilmeyen vakalarda ölüm çok yüksek oranlardadır.
TANI YÖNTEMLERİ:
Hastalık için temel tanı klinik seyir ile konur. Laboratuvarlarda mikroorganizmanın izole edilmesi tanıyı kesinleştirir. PCR yöntemi ile mikroorganizmanın genetik materyali saptanarak hızlı tanı konulabilir.
TEDAVİ
Penisilin, tetrasiklin, kloramfenikol, eritromisin ve sulfonamidler tedavide kullanılabilecek ilaçlardır. En yüksek başarı penisilinlerle elde edilmektedir.
KORUNMA:
Bulaşmayı önleyecek tedbirler alınmalıdır. Solunum maskeleri kullanılması, tehlikeye maruz insanların aşılanması yararlıdır. Bulaşık yerlerin ve malzemelerin uzun ve etkili dezenfeksiyonu gereklidir. Bulaşan yerlerin ve malzemelerin uzun ve etkili dezenfeksiyonu gereklidir. Bulaşan yerler sabunlu krezol, kireç kaymaklı su veya kostik soda ile ıslatılıp bu şekilde 1-2 saat bırakılmalıdır. Kaynama sırasında sporlar 10 dakika dayanabilmektedir.
ŞARBON SABOTAJI NASIL OLABİLİR?
· Uçaklardan aerosol tarzında püskürtme ile,
· Özellikle bakterinin sporları sulara bulaştırılarak,
· Enfekte edilmiş hayvanlar ve bunların ürünleri ile,
· Mikroorganizma sporları bulaştırılmış cisimlerle,
· Havalandırma sistemleri ile.
ŞÜPHELİ PAKET VE POSTALAR İÇİN İPUÇLARI:
· El yazısı ile veya anlaşılmaz şekilde yazılmış adresler,
· İade adresi bulunmazyan zarflar,
· Gerçekçi olmayan iade adresleri,
· Ağırlık-büyüklük arasında orantısızlık
· Yağlı damga, renk bozuklukları veya kötü koku,
· Alüminyum folyo veya hışırtı sesi
· Nereden geldiği belli olmayan veya iade adresi ile tutarsız damgalar
ŞARBON ŞÜPHELİ BİR PAKETLE KARŞILAŞINCA YAPILMASI GEREKENLER:
· Şüpheli paketi sallamayın veya boşaltmayın,
· Paketi plastik bir ambalaj veya benzeri bir kutuya koyun,
· Bu kutuya temas etmemeye gayret edin ve çevrenizdekileri bu hususta uyarın,
· Kutuyu düşmeyecek, devrilmeyecek bir yere koyun, odayı boşaltın, güvenliğe haber verin,
· Ellerinizi bol sabunlu su ile yıkayın,
· Paketi dokunanların bir listesini çıkartın, bu listeyi güvenliğe ve olayı değerlendirecek sağlık ekibine verin.
ŞARBON ŞÜPHELİ TOZLA KARŞILAŞINCA YAPILMASI GEREKENLER
· Tozu temizlemek için uğraşmayın. Üstünüzü silkelemeyin. Tozun havalanmasına engel olun,
· Çalışan klima, havalandırma ve vantilatörleri durdurun,
· Paketi plastik bir ambalaj veya benzeri bir kutuya koyun,
· Bu kutuya temas etmemeye gayret edin ve çevrenizdekileri bu hususta uyarın,
· Kutuyu düşmeyecek, devrilmeyecek bir yere koyun, odayı boşaltın, güvenliğe haber verin,
· Ellerinizi bol sabunlu su ile yıkayın,
· Elbiselerinizi bir an önce üzerinizden çıkartın ve plastik bir torbaya koyun,
· Bol su ve sabunla duş alın,
· Paketi dokunanların bir listesini çıkartın, bu listeyi güvenliğe ve olayı değerlendirecek sağlık ekibine verin.
HAVALANDIRMA İLE SABOTAJ ŞÜPHESİNDE YAPILMASI GEREKENLER:
· Havalandırma sistemlerini kapatın
· Odayı hızla terk edin, kapıyı kapayın ve insanların girmesini engelleyecek uyarıları koyun,
· Güvenliğe haber verin, merkezi sistem havalandırmalar için kontrol merkezini haberdar edin,
· Sabotaja maruz kalmış olabileceklerin bir isimlerini belirlemeye çalışın, bu listeyi güvenliğe ve olayı değerlendirecek sağlık
SARKOIDOZ
Sarkoidozun nedeni bilinmemektedir. Vücudun deri, göz, çevresel sinirler, karaciğer, lenf düğümleri ve kalp de dahil hemen hemen her tarafını etkileyebilir, ancak vakaların %90 ında akciğerleri etkiler.
Belirtiler
- Hiç belirti olmayabilir
- Genel kırgınlık
- Ateş
- Nefes darlığı, özellikle egzersiz sırasında
- Kilo kaybı
Sarkoidoz bağışıklık sistemini de tutuyor gibi görünmektedir. Vücudunuzu hastalıklardan koruyan akyuvarların bir tipi olan yardımcı T lenfositler aşırı çalışarak dokularda iltihap hücrelerin birikmesine neden oluyor gibi görünmektedir. Akciğerlerde bu hücre birikimi, alveol (akciğerdeki küçük hava torbacıkları) duvarlarına, bronşlara ve kan damarlarına zarar vererek akciğerdeki normal oksijen dağılımını değiştirir.
Sarkoidoz kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Nadir olarak çocuklarda ve yaşlılarda da görülmesine rağmen, hastaların çoğu 20 ile 40 yaş arasındadır.
Teşhis
Sarkoidoz, özelikle beden hareketleri sırasında ve sonrasında genel bir yorgunluğa, ateşe ve nefes darlığına neden olabilir. Bununla billikte, özellikle hastalığın erken döneminde belirti vermeyebilir. Çoğu kez başka bir nedenle akciğer filmi çektirilirken sarkoidozun varlığından kuşkularıılır. Teşhisi doğrulamak için fiberoptik bir bronkoskopla akciğer dokusundan biyopsi ile örnek alınır (laboratuvarda incelemek amacıyla alınan doku örneği). Bazen bu dokularda tutulursa, deri, lenf düğümü, göz akında da biyopsi yapılır. Ara sıra kan kalsiyum düzeyi normalden yüksek bulunur.
Sarkoidoz genellikle yavaş seyirli bir hastalıktır. Hastaların çoğu tedavi yapılmadan tam olarak iyileşirler ya da yalnızca birkaç hafif belirti kalır. Ancak, hastaların % 10-15inde hastalık kronikleşir ve yıllar boyu aktif olarak kalır ya da ara sıra hastalık nöbetleri ortaya çıkar. % 5-10 da, sarkoidoz yıllar sonra ölüme neden olur.
İlaç tedavisi
Eğer ciddi şikayetleriniz var ya da hastalık 4-6 ay içinde kendiliğinden iyileşmediyse doktorunuz kortikosteroid ilaçlar verebilir.
SARS : CİDDİ AKUT SOLUNUM YOLU SENDROMU
Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘dünya çapında bir sağlık tehdidi’ olarak ilan ettiği, akut solunum yolu yetersizliği sendromu (SARS=Serious Acute Respiratory Syndrome) adı verilen gizemli hastalık, nedenini belirleyerek yayılmasını kontrol etmeye ve hayat kurtarmaya çalışan araştırmacıların aklını karıştırıyor.
SARS nedir?
SARS yakın zamanda Asya’da, Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da görüldüğü bildirilen bir solunum yolları rahatsızlığıdır.
Akut solunum yolu yetersizliği sendromunun (SARS) semptomları nelerdir?
Hastalık genellikle ateşle başlar (38 derecenin üzerinde). Ateşe zaman zaman titreme ya da baş ağrısı, genel bir rahatsızlık hissi ve vücutta ağrılar da dahil olmak üzere başka belirtiler eşlik eder. Bazı kişilerde, hastalığın başlangıcında solunum yollarıyla ilgili hafif belirtiler de görülebilir.
SARS hastaları iki ila yedi gün arasında, kuru bir öksürüğe tutulabilirler. Bu duruma kana yeterince oksijen gitmemesi eşlik edebilir ya da durum o noktaya varabilir. Vakaların %10 ila %20’sinde, hastaların yapay yollardan solunuma gereksinimleri olacaktır.
SARS’a maruz kalırsam, hasta olmam ne kadar sürer?
SARS’ın kuluçka dönemi genellikle 2 ila 7 gündür; öte yandan, birbirinden ayrı haberlere göre, yumurtlama dönemi 10 güne kadar uzayabilir.
SARS hastalarına nasıl bir tıbbi tedavi tavsiye edilmektedir?
CDC (Communicable Disease Center- Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi) halen SARS hastalarının, bilinmeyen bir nedene dayalı, topluluk içinde bulaşan, tipik olmayan, ağır zaatürreye yakalanmış her hastaya uygulanan tedavinin aynısını görmelerini tavsiye ediyor. SARS hastalarında sayısız tedavi yöntemleri kullanıldı, ancak şu anda bunun yararını görüp görmediklerni anlamak için yeterli bilgi mevcut değil.
Uygulandığı belirtilen tedavi yöntemleri arasında, antibiyotikler önde geliyor. Tedavilerin arasında oseltavimir ya da ribavirin gibi antiviral ajanlar da yer alıyor. Sterodiler de oseltavimir ya da ribavirinle birlikte ağızdan ya da damar yoluyla hastalara uygulanıyor.
SARS nasıl yayılıyor?
SARS’ın temel yayılma yolu, görünüşe bakılırsa damlacıkların aktarılması. Yani SARS hastası olan biri öksürerek ya da hapşırarak havaya damlacıklar saçması ve başka birinin onları soluması yoluyla yayılır.
SARS’ın hava yoluyla ya da virüsün bulaştığı nesnelerden daha geniş çapta yayılması mümkün.
SARS hastası olan birinin etrafındakilere bu hastalığı bulaştırması tehlikesi ne kadar sürer?
Bugüne kadar gelen bilgilere göre, bu insanların ateş ya da öksürme gibi belirtiler sergilemeye başladıkları zaman, hastalığı bulaştırma olasılıkları en yüksektir. Öte yandan, SARS hastalarının, semptomların başlamasından ne kadar zaman önce ya da sonra, hastalığı diğerlerine bulaştırdıkları bilinmemektedir.
SARS’a yakalanma riski en yüksek olanlar kimlerdir?
SARS vakalarının, öncelikle hastalığı taşıyan biri ile doğrudan temas halinde olan, örneğin SARS hastasının aile fertleri ya da SARS hastasına bakarken enfeksiyon kontrol süreçlerini takip etmeyen sağlık görevlileri gibi insanlar arasında görüldüğü bildirilmektedir.
SARS’ın nedeni nedir?
CDC’de ve başka laboratuvarlardaki bilim adamları SARS hastalarında bundan önce bilinmeyen bir koronavirüs tespit ettiler. Yeni koronavirüs SARS’ın nedeni konusunda hala önde gelen varsayım olsa da, olası nedenler arasında yer alabilecek, başka virüsler de hala araştırılıyor.
Koronavirüsler nedir?
Koronavirüsler mikroskopta bakıldığında hale ya da tacı andıran bir görünüme sahip olan virüs gruplarıdır. İnsanlarda hafiften, orta ve üstü ağırlığa uzanan solunum yolu rahatsızlıklarının yaygın nedeni olan bu virüsler, hayvanlarda ise mide ve bağırsak, karaciğer ve sinir sistemi hastalıklarıyla ilişkilendiriliyor. Koronavirüsler dış ortamda üç saat gibi uzun bir süre boyunca hayatta kalabiliyorlar.
SARS için geliştirilen bir test var mı?
SARS için henüz elde hiçbir test bulunmuyor. Öte yandan, Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi Dünya Sağlık Örgütü’yle işbirliği içinde, yeni koronavisürün antikorlarının tespit edilmesinde son derece umut vadedici görünüyor.
SARS’tan korunmak için ne Yapmalısınız?
Hastalık, akut solunum yolu yetersizliği sendromu (SARS) hastası olan birinin öksürerek ya da hapşırarak havaya damlacıklar saçması ve başka birinin onları soluması yoluyla yayılır. SARS’ın hava yoluyla ya da virüsün bulaştığı nesnelerden daha geniş çapta yayılması mümkün.
Merkezi ABD’de bulunan sağlık kuruluşu CDC (Communicable Disease Center - Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi) hastalığın yakın temas halinde bulunulan kişilere ya da iyileşmekte olan SARS hastalarıyla ilgilenen sağlık görevlilerine bulaşmasını denetlemek amacıyla, solunum yollarındaki belirtilerin ve ateşin geçmesinden en az on gün sonra, aşağıdaki güvenlik önlemlerinin alınmasını tavsiye ediyor:
1. SARS hastaları ev dışındaki etkileşimlerini sınırlamalılar, işe, okula, evin dışındaki günlük bakım birimlerine ya da başka kamusal alanlara gitmemeliler.
2. Bu on günlük süre boyunca, SARS hastasının bulunduğu ailenin bütün fertleri ellerin sık sık yıkanması ya da alkol bazlı temizleyicilerin kullanılması gibi, el hijyeni ile ilgili tavsiyelere büyük bir dikkatle uymalılar.
3. Her SARS hastası öksürmeden ya da hapşurmadan önce ağzını ve burnunu mendille kapamalıdır. Mümkünse, SARS’ı atlatmakta olan hasta virüsün bulunmadığı insanlarla yakın temas halindeyken ameliyat maskesi takmalıdır. Hasta ameliyat maskesi takamıyorsa, evdeki diğer insanlar hastayla yakın temas halindeyken maske takmalılar.
4. SARS hastasının vücudundan çıkan sıvılarla gerçekleşecek her türlü temasta, bir kez kullanılıp atılan eldivenler tercih edilmelidir. Öte yandan, vücut sıvılarıyla teması gerektiren faaliyetlerin hemen ardından, eldivenler çıkarılarak atılmalı, eller yıkanmalıdır. Eldivenler yeniden kullanılmamalı, gerçek el hijyeninin yerine geçecekleri düşünülmemelidir.
5. SARS hastaları ailenin öbür fertleriyle yemek araç-gereçlerini, havlularını paylaşmaktan, onlarla birlikte yatmaktan kaçınmalıdır; bununla birlikte, bu eşyalar su ya da sıcak sabunla yıkanmak veya çamaşır makinesine atmak gibi rutin temizliklerden sonra kullanılabilir.
6. Ailenin diğer fertlerinin, ateş ya da solunum yolu rahatsızlıkları gibi SARS belirtileri göstermedikleri sürece, dışarıdaki faaliyetlerini sınırlamalarına gerek yoktur.
7. CDC’de görevli bir seyahat danışmanı kıta Çin’i, Hong Kong, Hanoi, Vietnam ya da Singapur’a, gerekli olmayan bir seyahat yapmayı planlayan kişilerin, seyahatlerini bir dahaki duyuruya dek ertelemelerini tavsiye ediyor.
SARS hastası olabileceğinizi düşünüyorsanız
Gizemli zaatürreye ilişkin söylentiler dünyanın her yanında gitgide yayılırken, sağlık görevlileri acil serviste ya da muayenehanelerinde, SARS’a yakalanmış olabileceklerinden korkan, endişeli ama aslında sağlıklı insanlarla, gitgide artan bir oranda karşılaşıyorlar.
Yetkililer öksürme, solunum zorluğu ve ateş gibi belirtilerin hüküm sürmekte olan soğuk algınlığı ve grip mevsiminde çok yaygın olduğunu söylüyorlar.
Ancak yakın bir tarihte Güneydoğu Asya’ya seyahat etmediyseniz ya da bu hastalığı taşıyan biriyle yakın temasta bulunmadıysanız, SARS hastası olmanız son derece uzak bir olasılık.
Dünya Sağlık Örgütü hastalığın nedeni belirlenene dek, akut solunum yolu yetersizliği vakasını, ana hatlarıyla, aşağıdaki belirtilerle tarif ediyorlar:
1. 38 derecenin üzerinde ateş
2. Şu solunum yolu belirtilerinden biri ya da daha fazlası: öksürme, nefes darlığı ya da nefes zorluğu
3. SARS hastası olduğu bilinen biri ile yakın temas ya da belirtilerin ortaya çıkmasından önceki son on gün içinde, hastalığın etkilediği alanlarda birine seyahat etmiş olmak.
Yetkililer yakın tarihte seyahat ya da hastalığı taşıyan bireylerle temasın ardından, bu zaatürre belirtilerini gösteren herkesi bir sağlık görevlisiyle temasa geçmesi, seyahatine ve temasın türüne ilişkin ayrıntıları eksiksiz olarak vermesi konusunda uyarıyor.
Sağlık görevlisi akut solunum yolu yetersizliği sendromuna maruz kalmış olabileceğinizi düşünüyorsa, hastalığın diğer olası nedenlerini elemek için daha fazla test uygulaması gerekir.
Bu gizemli zaatürreye ilişkin daha fazla bilgi elde edilene dek, yetkililer doktorların SARS’ta, zaatürrenin bilinmeyen her türünde uyguladıkları tedavileri uygulamalarını tavsiye ediyorlar.
Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyelerine göre, SARS hastalığına yakalandığı düşünülen kişiler, standart bulaşıcı hastalık tedavisi genel ilkelerine göre, hastaneye yatırılmalı ve diğer hastalardan tecrit edilmeli.
SASILIK
Göz küresini oynatan kasların fazla ya da az ça1ışması sonucu beliren bir göz bozuk1uğudur. şaşı1ık nedenleri, tek taraflı görme zayıf1ığı ya da tek taraflı kırma bozukluğu olabilir. Şaşı1ık genellikle yakını görememeyle ilgili bir bozukluk o1duğundan, çoğu kez yakına bakarken ortaya çıkar. Tek yanlı görme zayıf1ığı ya da kırma bozuk1uğu tek taraflı şaşı1ığın oluşumuna neden olur.
Belirtileri:
Genellikle çocukluk dönemlerinde ortaya çıkan şaşılık, içe doğru şaşılıktır. Çocuk, yakına bakmaya ça1ıştığı zaman gözler içeri doğru kayar.
Tedavi:
Şaşı1ığın tedavisi, duruş anormalliklerinin şekline ve nedenine yöneliktir. Tedavide, kırılma kusurunun gözlükle düzeltilmesi, bir gözün bantla kapatılması, şaşılık sapma açısının prizmalarla düzeltilmesi, uygun alet ve apareyler kullanılarak özel görme çalışmaları gibi yöntemler uygulanır. Bazı vakalarda durumun ameliyatla düzeltilmesi gerekmektedir
SEDEF HASTALIGI (PSORIAZIS)
Nedeni tam olarak bilinmeyen sedef hastalığında, vücudun bazı bölgelerindeki deride aşırı bir büyüme ve bunun sonucunda kalınlaşmış, kırmızı, yama görünümünde kaşıntılı, göze hoş görünmeyen alanlar meydana gelmektedir. Kafa derisi, dizler ve dirsekler en sık tutulan yerlerdir, ancak hastalık tüm vücutta geniş alanları kaplayan lezyonlar meydana getirebileceği gibi eklem iltihaplarına da neden olabilir. Genetik bir yatkınlık olabilir. Hastalığın şiddeti zaman içerisinde değişiklik gösterebilir, azalma ve artışlar stres ve psikolojik durumla ilişkilidir. Kullanılan tedavi yöntemleri kesin tedavide yetersizdir.
Aşağıdaki yöntemler tedaviye yardımcı olarak önerilebilir:
Güneşte daha çok zaman geçirin, mümkünse güneşi bol bir yere yerleşin. Güeş ışığı, sedef hastalığında son derece faydalıdır.
Daha az yağ ve daha az protein tüketin; karbonhidrat tüketimini arttırın.
Tedavi amacı ile devedikeni (Silybum marianum) bitkisinin ekstresini deneyin. Bu bitki ekstresi zararsızdır ve alkol kullanımına bağlı meydana gelen karaciğer hastalıklarına karşı kullanılmaktadır. Bir litre kaynar suya 50 gram meyvesinden konularak demlenir ve günde 2 kez birer çay bardağı, 3 ay boyunca içilir. Eğer hazır hapları bulunabilirse, günde 2 kez birer tablet, 3 ay süresince alınır.
Stres azaltma tekniklerini deneyin; hipnoz sonucu hastalığın gerilefiğini gösteren çalışmalar mevcuttur.