| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 337 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 332 Ziyaretçi Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex
|
| Son Aktiviteler |
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-21-2025, Saat: 09:37 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 22
|
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-20-2025, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 18
|
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,337
|
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 32
|
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 31
|
|
|
| 'Ömür boyu mutluluk' için canlı gömüldü |
|
Yazar: Hasretiim - 06-09-2011, Saat: 01:45 PM - Forum: Enteresan Olaylar
- Yorumlar (7)
|
 |
Rusya'da arkadaşından kendisini bir akşamlığına gömmesini isteyen adam hayatını kaybetti.
Ölen kişinin, gece boyunca gömülü kalmanın, iyi şans getireceğine inandığı düşünülüyor.
BBC'nin Moskova'daki muhabiri Steve Rosenberg, Rusya'da çok sayıda batıl inanç olduğunu, örneğin masanın kenarında oturan erkeğin evlenemeyeceğine, ya da evde ıslık çalanın tüm parasını kaybedeceğine inanıldığını aktarıyor.
Rosenberg, Blagoveşensk kentinde hayatını kaybeden adamın ise, internetten okuduğu bir akşam boyunca gömülü kalmanın ömür boyu mutluluk getireceği hurafesine inandığını anlatıyor.
Birkaç saat çamur içinde kalmanın, ömür boyu mutluluk için küçük bir bedel olduğunu düşünen adamın, kendisine bir mezar kazdığını ve içini tahta kalaslarla döşediğini de ekliyor Rosenberg.
Arkadaşından mezarın üstünü örtmesini isteyen adamın aldığı önemler ise, acil durumlar için yanında cep telefonunu bulundurmak ve hava alabilmek için mezardan dışarı bir pipet çıkarmak olmuş.
Ancak, sorunlar cep telefonunun kapalı olması ve hava çubuğunun tıkanmasıyla başlamış.
Gece boyunca yağan yağmur da deliği suyla doldurmuş.
Rosenberg, ertesi gün arkadaşını kazmaya giden adamın, arkadaşının cesediyle karşılaştığını aktarıyor.
Rus polisi, olayla ilgili inceleme başlattı
|
|
|
| Dünyanın en 'değişken' canlısı ! |
|
Yazar: Hasretiim - 06-09-2011, Saat: 01:39 PM - Forum: Hayvanlar Alemi
- Yorumlar (5)
|
 |
Dünyanın en 'değişken' canlısı!
İşte Gezegenin en ilginç canlısı! Bir anda deniz yılanına, aslanbalığı, vatoz, deniz yıldızı ya da yassı balığa dönüşebiliyor..
Bir anda istediği pek çok deniz canlısına dönüşebilen bu garip ahtapot, yüzyıllarca kendisini bir başka canlı gibi göstermiş.
İlk bakışta ne olduğunu anlamak çok zor. Bilim adamları zaten bu yüzden 1998'e kadar varlığından haberdar olunmadığını savunuyorlar.
1998'de Güneydoğu Asya açıklarında resmen keşfedildiği kayıtlara geçtiğinde "Mimic Octopus" ya da "taklitci ahtapot" olarak adlandırıldı.
"Taklitçi ahtapot", tehlike anında, duruma göre yılan balığına, yassı balığa, aslanbalığına, deniz yıldızına, dev yengeçe, vatoza, denizanasına dönüşebiliyor.
Sadece görüntüsü değil, hareketleri de onları taklit ediyor.
Bir voleybol topu büyüklüğündeki ahtapot kolaylıkla bir kola kutusuna girebiliyor.
Bu müthiş yeteneği onu, gezegenin en ilginç canlılarından biri yapıyor !









|
|
|
| Ikimize bedel yalnızlık |
|
Yazar: Hasretiim - 06-09-2011, Saat: 01:16 PM - Forum: Aşk (Genel)
- Yorumlar (1)
|
 |
Küçük bir dil yarası aşkımız.
Sustukça dile gelen, kaçtıkça yakalanacağımız cinsten. Şimdi sana sonu gelmez mektuplar yazıyorum ucu yakılmış…
İkimiz de çok uzak şehirlerden. İnsanlar önüm sıra akıp geçerken gözlerimden sen susuyorsun. Hani diyorum bir dinlese, bir sorsa. Tek bildiğin ben, tek bildiğim sen oluyorsun saatler, günler, geceler ilerken ve akıp geçerken ömrümden. İçimde adını koyamadığım bir boşlukla kalakaldım. Yüreğim yalnız yokluğunla dolup taşmakta. Ölesiye özlüyorum seni bakışlarda kıyasladıkça, her kaldırımda yanımdan geçen her hangi biri sanki biraz sen koktukça…
Ben sana değil sende olan aşka âşıktım aslında. Tutunur gözlerine giderdim ölümlere her gece, her gece yaklaşırdım kıyısına dudakların çevirene dek rotamı hayata, öylece sessiz beklerdim seni, ölümümü bekler gibi. Gelemezdin bilirdim oysa, sevemezdin yeniden beni.
Günahkâr ruhlar sevilir mi?
Şimdi bir sahil meyhanesinde düşünüyorum seni… Gözlerin kıyıya vuran dalgalar gibi düşlerimi tokatlıyor. Gel gör ki gelemiyorum kendime, seni her düşündükçe düşlerim kanıyor.
Denize çeviriyorum yüzümü sular bulanık. Bu akşamüzeri bu salaş meyhanede seni düşünmekte varmış meğer kaderde. Oysa beraber olmayı en çok sevdiğimiz yer burası değil miydi? Saçlarınla oynardın şu sandalyede otururken, anlamsız şeylerle tokalar yapardın saçlarına, kokusu hâlen vuruyorken saçlarının burnumun ucuna, kıyıya çevirdim yüzümü…
Kirpiklerine kanla mil çekilmiş suretini görebilir mi?
Eksik günlerimden biri…
Sene tanımsız, günlerim senli. Yorgun ellerimle kelimeleri hizalıyorum sana. İçini boşaltıyorum tüm anlamların. Sende dursun istiyorum zaman, bedeninde son bulsun. Affet beni, eskisi gibi sevemeyecek kadar yorgunum seni. Tenimde güneşin bin bir rengiyle soluyorum. Kanım çekiliyor seni özledikçe. Yan masada bir kadın ağlıyor, duyuyorum. Dönüp bakmaya gücüm yok. Kim bilir hangi yaralıdan kanıyor diyorum.
Dilsiz bir yürek seni anlatabilir mi?
Söylesene bana bu aşkı tüm varoluşlarıyla silmeli mi? Yoksa yaslanıp kıyısına ömrümün ölüme taparcasına seni düşlemeli mi. Bir kaç yitik sevda şarkısı dinleyip aşkı kadehlerde boğmak gerekli mi? Tıpkı bir yılan gibi soysam tenimi teninden buna gücüm yeter mi? Yenilen düşler yenilenebilir mi?
Ikimize bedel yalnızlık
Sorduğum sorular sende kalsın sevgili… Bana yıllarımı, bana kelimelerimin anlamlarını, bana gözlerimi, bana bedenimi ver. Şimdi yokluğunu da al ve çek git başımdan.
Yılların, yolların, sözlerin senin olsun. Bana el değmemiş yüreğini, bana bende ki seni geri ver…
Bu yalnızlık ikimize de yeter…
|
|
|
| Seni seviyorum |
|
Yazar: ZencefiL - 06-09-2011, Saat: 01:13 PM - Forum: Şairlerimiz
- Yorumlar (6)
|
 |
Yıkık kent sevdası işte bitiyor...
Oysa sen dokunurken bu şehre, şehir inlerdi.
Adımlarından anlardım gelişini
Bir çok insan yürüyor şimdi adımlarını sürüdüğün caddelerde…
Ama hiçbiri senin yüzündeki tebessümü vermiyor bu kez benim yüzüme
Şimdi gidişini herkes göz yaşlarımdan anlıyor.
Sen olmayınca, hiç kimse olamıyor hiçbirşeyim…
Eyleme dayalı göz yaşlarım akmaktalar bir bir…
Dünyanın umurunda mısın?
Oysa ben seni dünyanın şahdamarı sanırdım.
Yıkılan kent sevdası işte burada biter
Yaşlı gözler elbet bir gün diner
Bir sevda kendini düne armağan eder.
Sayısız sevmelerim şimdi neye yarar
Ya da geç kalmış pişmanlıklarım…
Yaram az artık bana…
Şimdi seni sonbahara sığdırıp tüm mevsimlerimi yaza gebe bırakıyorum.
Sesi değince yüreğime başkalaşan adam!...
Hangi bahar hazır olursun aşkıma?
Bekleyim, sırtımda bıçak gibi keskin duran soğuğumla…
Yaşanmışlıklarını sen biriktir öyle gel!...
Ben yaşayamadıklarımla özlerim seni yine
Kin vurmaz yüzüme bilirsin
Bencillik nedir bilmem ben…
Mart soğuğu değerken tenime, sen yaşa benim sahip olamadıklarımı…
Yarınlar uzak değil biliyorum.
Ellerin arayacak beni zamansız…
Biliyorum…
Sesi değince yüreğime sevda yeminini özleten adam!...
Gideceksin biliyorum.
Gecikmedin gitmek için, geldiğin kadar geç kalmadın yani
Bu kadavra aşkımın yüzüne bile bakmadan
Şehrimi enkaza teslim edip gittin…
Güzel bakışlı, masal yüzlü dev Kahraman!
Ne çok büyüttüm gözümde seni ve ne kadar çok büyüdüm gidişinle
Mevsimsiz bir yalnızlıkla sevdim seni
Sevdiğimden habersiz dolaşırken sen bu caddeleri
Kızıl nehirlerde boğulmamak için düşlerimi can simidi yaptım kendime…
Sen benim tekdüze edilmiş masalımdın…
Ben bir tek senin gözlerine kanardım.
Sen duymasan da ben söylerim, kulaklarında çınlasın…
Yaşıyorum, hep sana kalıyorum
Ve ben hep seni özlüyorum…
Duymadığın tek kelimeyi ödenmesi gecikmiş bir senet gibi
Haczedilmiş kıymetli düş gibi adrese teslim ediyorum…
Borcumun bedeliyse bu sözler
İşte ödüyorum…
SENİ SEVİYORUM...
(Kahraman T. )
|
|
|
|