:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Lüzumsuz Bilgi Diyarı (Bütün İlginç Sorularınızın Cevabı Burda)
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Taşıt tutması nasıl oluyor?

Ne kadar hızla ve ne kadar uzak mesafeye gitmelerine bağlı olmadanvirgs.gif insanlar hareket halindeki vasıtaların içinde mide bulandırıcı bir rahatsızlık hissederler. Dış kulağımızın görevi işitmeyi sağlamaktır ama iç kulağımız dengemizden sorumludur. Hareket halinde olduğumuzdavirgs.gif iç kulağımızın içindeki sıvı çalkalanır ve sinir sistemimiz vasıtası ile beynimize sinyal gider. Eğer arabanın içinde bir şey okuyorsanız veya arabanın içinde bir şeye bakıyorsanızvirgs.gif gözlerden beyine hareket halinde olmadığınız sinyali gider ama iç kulaklarınızdan giden sinyal farklıdır. Ovirgs.gif vücudunuzdaki sarsıntıdan dolayı hareket halinde olduğunuzu bildirir. Bu iki sinyal arasındaki farkvirgs.gif halk arasında 'araba tutması' diye adlandırılanvirgs.gif mide bulandırıcı etkiyi yaratır.

Aslında dalgalı denizde seyreden bir gemideki insanı deniz tutması ne ise hareket halindeki bir arabanın içindeki insanı taşıt tutması da aynı şeydir. Denizdeki hareket tam anlamı ile üç boyutlu olduğundan etkisi daha fazladır. Baş ağrısıvirgs.gif baş dönmesivirgs.gif nabızdaki artış ve mide bölgesindeki baskı hissi ile kusma ihtiyacı en belirgin özelliklerdir. Bunlara ilaveten deniz tutmasındavirgs.gif bulantıdan önce stres hormonları da salgılanmaya başladıklarından rahatsızlık ve panik hissi iyice kuvvetlenmektedir.

Arabada iken gözlerinizlevirgs.gif bir uzağavirgs.gif bir yakına bakarsanızvirgs.gif bu taşıt tutma probleminize yardımcı olabilir. Bu nedenledir kivirgs.gif arabayı kullananlarda taşıt tutması olayı görülmez. Çünkü arabavirgs.gif kullananın kontrolü altındadır. Sürücü arabanın ne zaman duracağını veya hızlanacağınıvirgs.gif ne yöne dönüleceğini bilmektedir. Taşıt tutması gençlerde daha çok görülürvirgs.gif çünkü yaşlandıkça ve çok seyahat ettikçevirgs.gif iç kulağın hareketlere karşı hassasiyeti azalır.

Bir görüşe görevirgs.gif taşıt tutmasındaki denge bozukluğuvirgs.gif bulanık görme gibi belirtilerde beyine gönderilen sinyallervirgs.gif zehirlenince beyine yollanan sinyallerle aynı. Bu nedenle de beyin mideye kusma ve içindeki zehiri boşaltma emrini veriyor. Taşıt tutmasına karşı önerilerimiz şöyle: Kitap okumayınvirgs.gif zihniniz başka şeylerle meşgul olsun. Olay aslında beyinde oluştuğundanvirgs.gif onu başka bir şeyle meşgul edin. Zihinsel veya kelime oyunları oynayın. Mide bozucu şeyler yemeyinvirgs.gif çok gerekirse bunun için üretilmiş ilaçlarıvirgs.gif kulak arkasına yapıştırılan bantları kullanın.

Çinli doktorlar yüzyıllardır taşıt tutmasına karşı akapuntur tedavisi uyguluyorlar. Bu uygulamadan siyah ve beyaz ırktan insanların yüzde 50-60'ı etkilendiği halde Asyalıların hemen hepsi etkileniyor. Bu farkın da sinir sistemindeki bir genetik temele dayandığı sanılıyor.
Niçin gülüyoruz?

Böyle de soru mu olurvirgs.gif tabii ki fıkralaravirgs.gif komik laflara ve olaylara gülüyoruz diyebilirsiniz. Ama araştırmalar olayın bu kadar basit olmadığını gösteriyor. Tabii sizler de haklı olabilirsiniz. Gülmek araştırmacılar tarafından yıllarca araştırıldığı kadar karmaşık olmayıpvirgs.gif ilkel atalarımızdan kalanvirgs.gif çevremize uyum ve sosyal hayatı paylaşmakla ilgili bir davranış biçimi deolabilir.

Bebekler doğar doğmaz içgüdüsel olarak ağlarlar ama ancak dört hafta sonra gülümsemeye başlarlar. Anne ve babanın bundan mutluluk duyduğunu hissettikçe bebeklerin gülmeleri fazla-laşır. Gülmek bir çeşit dışa vurum gibidir. Gülerken kalp atışı hızlanırvirgs.gif derin nefes alınırvirgs.gif beyin tarafından 'endorfin' denilen kimyasallar salgılanır. Endorfin ise vücudumuzda gerginliğivirgs.gif ağrıyı azaltır.

Gülmek de üzüntü veya öfke gibi bir boşalma yoludurvirgs.gif ancak bunun niçin böyle olduğu tam olarak bilinmiyor. Şüphesiz hepimiz güldükten sonra kendimizi daha iyi hissediyoruz. Gülerken bedendeki gerginlikvirgs.gif kaslardaki denetimin yitirildiği noktaya kadar azaldığındanvirgs.gif sandalyeden düşebiliyoruz veya birçok olayda kendimizi tutamıyoruz. Gülmek sosyal ilişkilerde mutluluğu paylaşmak gibi görülebilir ama her zaman mutluluk ifadesi değildir. Hepimiz patronumuzun yaptığı bir şakaya (pek komik olmasa bile) gülme eğili-mindeyizdir. Yani güçvirgs.gif karşısında daima tebessüm eden yüzler görür.

Çok yüksek sesle gülmekvirgs.gif gelebilecek tehlikelere karşı sinirsel bir reaksiyon da olabilir. İki insan arasındaki bir mücadeledevirgs.gif bir oyunda güçlü olan zayıfı ezerken de gülebilir. Yani gülmekvirgs.gif gücün ve saldırganlığın bir göstergesi de olabilir. Gülerken insanın yüz ifadesinden mutlu olduğunu herkes anlar ama o yüz ifadesi ile arkasında yatan duygular arasındaki ilişkiyi psikologlar bile hala tam olarak izah edemiyorlar.

Hala bir müsabakayı kazanıp mutluluktan gülmesi gereken-I' lerin niçin gözyaşları içinde ağladıklarınınvirgs.gif ağlaması gereken bir yerde bir insanın yine gözyaşları içinde kahkahalarla niçin güldüğünün sebebi anlaşılmış değildir. Ancak bu arada kahkaha ile gülmeklevirgs.gif gülümsemeyi ayırt etmek gerekir. Gülümsemek kesinlikle insanınvirgs.gif karşısındaki için iyi şeyler hissetmese bile kendisi için bir mutluluk ifadesidir.

Yapılan bir araştırmaya göre insanlar 50'li yıllarda günde ortalama 18 dakika gülerkenvirgs.gif bu süre günümüzde 6 dakikaya düşmüş bulunmaktadır. Yetişkinlerin günde ortalama 60virgs.gif çocukların ise 500 kez güldüğü ve bir gülüşün ortalama 6 saniye sürdüğü araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
Niçin hapşırıyoruz?

Hapşırmavirgs.gif anivirgs.gif irade dışıvirgs.gif sesli bir şekilde ağızdan ve burundan nefes vermektir. Hapşırma burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu oluşan psikolojik bir reaksiyondur. Aslında burnumuz nefes almamızda çok önemli bir görev yapar. Hava onun dar kanallarından türbülans oluşturarak geçerken hem ısısı ayarlanırvirgs.gif hem de içindeki toz burada filtre edilir.

Buradaki sinirlerin uyarılmasının nedenleri değişiktir. En çok alerjik etkilenmedir ama tozvirgs.gif dumanvirgs.gif parfümler hatta aniden ışığa bakma gibi başka birçok nedenleri daha vardır. Hapşırmadan önce sanki bir yerimiz ısırılmış gibi sinir uçlarının ikaz göndermesi sonucuvirgs.gif burnumuzdan önce bir salgı gelir. Biz bunun pek farkına varamayız.

Bu salgının ardından beyine giden ikaz neticesinde baş ve boynumuzdaki kaslar uyarılarak ani nefes boşanması olayı yaşanır. Ses tellerinin olduğu bölüm önce kapanır ve buradaki havanın basıncı iyice yükselir. Sonra aniden açılarak hava yüksek bir sesle dışarı verilir. Tabii beraberinde burnumuzdaki toz gibi yabancı maddeler ve soğuk algınlığı yaratan mikroplar da. Ancak tıp bilimi hapşırma ile yayılan mikroplarınvirgs.gif elle yayılanlardan çok daha az olduğunu saptamış bulunmaktadır. Uyku sırasında özellikle rüya safhasında sinir sisteminin bazı elemanları kapalı olduğundan normal şartlarda hapşırma olmaz. Uyarı çok kuvvetli ise olabilir ama anında uyanılır. Ancak bu beyin tarafından tehlike olarak algılanmaz. Uyurken ayağını gıdıkladığımız kişinin ayağını çekipvirgs.gif arkasını dönüpvirgs.gif uyumağa devam etmesi gibi.

Hapşırma refleksinin detayları tam bilinmese de kesin olarak bilinen bir şey var. Hapşırırken gözlerinizi açık tutamazsınız. Bunu bilim insanları vücudumuzda bir acı veya ağrı duyduğumuzda gözlerimizi kapatmamıza bağlıyor. Kibarlık olsun diye hapşırığı tutmaya çalışmak ise kesinlikle tavsiye edilmiyor. Güneş ışığı ile karşılaşınca hapşırmanın genetik olduğu ileri sürülüyor. Dünya nüfusunun en az yüzde 18'i bu hassasiyete sahip. Hapşırma sayısının da genlerle nakledildiğini ileri süren bilim insanları var. Bazı ailelerde üç kere hapşırılırkenvirgs.gif bazılarında sekizincide duruyormuş.

İnsanlara hapşırdıktan sonra 'çok yaşa' deme adetinin kökeni Hıristiyanların 'God bless you' yani 'Tanrı seni takdis etsin' veya Tanrının hayır duası üzerinde olsun' cümlesine dayanmaktadır. Altıncı yüzyılda hapşıranlara vücutlarındaki şeytanı attıkları için tebrik anlamında söylenen bu söz büyük veba salgını başlayınca Papa tarafından söylenmesi zorunlu kılındı ve kanunlaştırıldı.
Gazeteler niçin enine düzgün yırtılamıyor?

Denerseniz göreceksiniz kivirgs.gif bir gazete sayfasını yukarıdan aşağıya düzgün olarak yırtabilirsiniz. Ancak sağdan sola yani enine yırttığınızda düzgün yırlamazsınızvirgs.gif muhakkak zikzaklar oluşur.Gazete kağıdının ana maddesinin ağaç olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir gazete kağıdında ağacın lifleri yukarıdan aşağıya olacak şekilde gelir.

İşte bu sebeple bir gazete sayfasını düşey olarak yırtarsanızvirgs.gif yırtıkvirgs.gif liflerin yolunu takip ederek düzgün bir şekilde aşağıya kadar iner. Enine yırtıldığındavirgs.gif her life rastlayışında yırtılma zikzak çizer.

Peki lifler niçin düşey doğrultuda? Bunun nedeni kağıdın üretiliş biçiminde yatıyor. Bu lifler çok az su içeriyor ve üretim bandındavirgs.gif bandın hareketi boyunca yayılıyor. Üretim bandı sonunda su kuruyor amavirgs.gif lifler kağıtta uzunlamasına yer alıyor.
Atletler niçin saat yönünün aksine koşuyor?

Sağ elini kullanan insanlarvirgs.gif ayakla yapılan hareketlerde devirgs.gif sağ bacaklarını öncelikle kullanırlar. Bu nedenle de sağ bacakları daha güçlüdür. Sola kavis çizerek koştuklarındavirgs.gif sağ ayak dışarıda kalır. Özellikle kısa mesafe koşularındavirgs.gif pistin köşelerinde koşucular hafif içe meylederek koştukları için sağ ayağa daha çok yük biner ve koşucu bu kuvvetli ayağı ile sola doğru daha rahat koşar.

İnsanların çoğu sağ ellerini kullanırlar. Erkeklerin sadece yüzde 5'ivirgs.gif kadınların ise yüzde 3'ü solaktır. Çoğunluğun rahatı düşünüldüğü için de atletler pistte saat yönünün aksi yönde koşarlar. Tabii bu durumda ve özellikle 400 metre koşularında solakların şansı biraz azalmış oluyor.
Boks ringleri niçin dört köşedir?

Bilindiği gibivirgs.gif 'ring' kelimesivirgs.gif İngilizce'de dairevirgs.gif halka anlamındadır. Parmağa takılan yüzüğe bile bu nedenle 'ring' denilir. Aslında geçmişte profesyonel bokstavirgs.gif boksörler grup halindevirgs.gif kasabadanvirgs.gif kasabaya dolaşırvirgs.gif oradaki yerli boksörlerle maç yaparlardı.

Boks yapılacak alana seyirciler daire şeklinde yerleştirilirvirgs.gif en önde oturanlara alanı çevreleyen ip tutturularakvirgs.gif başkalarının boks yapılacak yere girmeleri önlenirdi. Ayrıca sahnedeki boksöre meydan okuyan biri kafasını bu ipe çarparak dövüşmek isteğini belirtirdi.

Seyirci miktarı artınca bu usulü uygulamak zorlaştı. Yere dikilen kazıklara ip bağlanarak boks yeri belirlenmeye başlandı. Tabii ki bu iş için en uygun şekil kare idi. Boks yapılan yerlerin dünyanın her yanında kare olmasına rağmen "ring" diye adlandırılmasının hikayesi işte bu!
Asansör düşerken zıplanılsa ne olur ?

Düşünün kivirgs.gif asansörünüz bozuldu ve 60-70 km/saatvirgs.gif yani saniyede 18 metre hızla düşüyor. Siz de son saniyede yukarı zıplıyorsunuz. Yukarı zıplamanız olsa olsa saniyede 4-5 metre hızla olabilir. Yani siz yine de yaklaşık saniyede 13-14 metre hızla yere düşmeye devam ediyorsunuz.

İster saniyede 18 metrevirgs.gif isterse 13 metre hızla yere düşünvirgs.gif sonuç fark etmez. Sizi yerden kazımak zorunda kalabilirler. Lütfen panik yapmayınvirgs.gif asansörü tutan tek bir kablo değildirvirgs.gif en azından 5 veya 6 kablo vardır. Bu kabloların her biri tek başına asansörün ağırlığını taşıyabilir.

Diyelim kivirgs.gif bu kabloların hiçbiri görevini yapmadıvirgs.gif asansörü durduracak bir başka fren donanımı daha vardır. Hatta bazı asansör boşluklarında ilaveten yaylı veya yağlıvirgs.gif hayati tehlikeyi önleyecek özel sistemler de bulunur.

Bu sistemlerin hiçbiri çalışmazsa yine de iyimser olmaya çalışınvirgs.gif hiç olmazsa hayatınızda bir kerevirgs.gif hiçbir katta durmadan doğrudan zemine inmiş oluyorsunuz!
Mum yanınca niçin geriye bir şey kalmıyor?

Gerçi şimdi elektrikler kesilince otomatik olarak devreye giren lambalarvirgs.gif hatta jeneratörler var ama mum hayatımız boyunca evimizin demirbaşı olmuştur. Onu o kadar hayatımızın olağan bir parçası olarak algılamışızdır kivirgs.gif fitiline bir kibrit çaktığımızda onun nasıl yandığınıvirgs.gif yandıkça katı kısmının nereye gittiğini düşünmeyiz bile.

Tarihi çok eskiye uzanan mum ışığının adeta büyülü bir gücü vardır. İnsanda romantik duygular uyandırdığı gibivirgs.gif tüm dinlerde ruhani bir yeri de vardır. Ayin ve adakların vazgeçilmez malzemesidir. Mum tarihin ilk icatlarından biridir. Mısır'da ve Girit adasında milattan 3000 yıl önceden kalma mumlar bulunmuştur ama en yaygın kullanışı ortaçağda Avrupa'da olmuştur. Tarihi bu kadar eski olup da günümüzde de popülaritesini yitirmeyen ve çok yaygın olarak kullanılan başka hiçbir şey yoktur.

Aslında mumun yapısı çok basittir ama yanma mekanizması o kadar basit değildir. Mumun yapısında iki ana eleman vardır. Birincisi yakıt görevini görenvirgs.gif bir çeşit balmumuvirgs.gif ikincisi de emici özelliği olan bir çeşit sicimvirgs.gif yani fitil. Fitilin emici özelliği çok önemlidir. Çünkü mumun yanma sırrı burada gizlidir. Bu özellik gaz lambalarının fitillerinde de vardır ve onlar da aynı prensiple çalışırlar.

Elinize herhangi bir sicim alıp ucundan su dolu bir kaba daldırdığınızda suyun sicim tarafından emildiğini ve suyun sicim boyunca yukarı çıktığını renginin koyulaşmasından anlayabilirsiniz. İşte fitil de mumun üst kısmında alevden dolayı eriyen balmumunu emerek üst kısmına taşır ve bu bölgede yanmanın devamını sağlarvirgs.gif yani burada asıl yanan ve ışığı veren fitil değil balmumunun kendisidir.

Parafin balmumları ham petrolden yapılırvirgs.gif yani koyu bir hidrokarbon olup iyi bir yanıcıdırlar. Çakmağı çakıp fitili tutuşturuncavirgs.gif mumun en üst tabakasının da erimesine ve dolayısıyla mekanizmanın çalışmaya başlamasına sebep olursunuz. Fitilvirgs.gif bu erimiş balmumunu yukarı aleve doğru taşırvirgs.gif balmumu alevin sıcaklığında buharlaşır ve tutuşur. Yanan şey aslında mumun katı kısmı olduğundan mum tümüyle yanıp bittiğinde geriye pek bir şey kalmaz.

Mum yapmada en çok arı balmumuvirgs.gif benzin üretiminde petrolden çıkan bir yan ürün olan parafin veya bitkisel ve hayvansal yağlardan yapılan 'stearin' kullanılır. Günümüzde en fazla kullanılan mumlar bunların karışımı ile elde ediliyor. Mumlar çekme yöntemi ilevirgs.gif dökülerek veya pres edilerek yapılıyor. Her şey tamamlandıktan sonra boya banyolarına sokulurlar ve en sonunda da parlaklık kazandırmak için soğuk suya daldırılırlar.
Yazın niçin açık renk giysiler giyiyoruz?

Yaz günlerivirgs.gif güneşli sıcak günlerde genellikle beyaz veya açık renkli giysiler giyeriz. Beyaz renk güneş ışığı içinde bulunan bütün ışınları yansıtır yani bütün renklerin birleşimidir. Siyah renk ise tam aksine bütün ışınları emer. Siyah renk üzerinde hiçbir ışın yansımazvirgs.gif yani aslında siyah bir renk değildirvirgs.gif renksizliktir.

Siyah renkli kumaşlar ışığın hepsini tuttuklarındanvirgs.gif beyaz kumaşlara göre tenimizi 5 derece daha sıcak tutarlar. Peki öyleyse Sina çöllerindeki bedeviler niçin siyah renkte giysi giymeyi tercih ediyorlar? Çünkü siyah renkli giysivirgs.gif kumaş ile tenin arasındaki havayı ısıtıyor ama aynı anda bir havalandırma mekanizmasının da çalışmasını sağlıyor. Bu ısınan havanın yerini alan hava bedevilerin serinlik hissi duymalarını sağlıyor.

Siyah giysiler güneşin tüm ışınlarını tenimize geçirirler ama beraberlerinde enfraruj ışınlarını da. Bu nedenle çok güneşli bir günde açık renk giymek kesinlikle faydalıdır. Kapalı bir yerde ise enfraruj ışınları nüfuz edemeyeceği için siyah rengin ısıyı daha fazla iletmesi avantaj yaratabilir. Belki de dışa beyazvirgs.gif içe siyah giymekvirgs.gif giysivirgs.gif ten ve hava arasındaki ısı alışverişi için en ideal kombinasyondur. Tabii kışın da tam tersi.

Kışın üst üste giyinmenin asıl faydası iki giysi arasında hava tabakası oluşmasıdır. Bilindiği gibi hava iyi bir izolatördür. Yani ısı iletkenliği iyi değildir. Bu şekilde güneşin ışığı tutulduğu gibi vücuttan da ısı kaybı olmaz. Yani kışın iki kat giyinildiğin-de dıştakinin siyahvirgs.gif içteki giysinin ise beyaz renk olması gerçekten faydalıdır.
Camın arkasında güneşte bronzlaşabilir miyiz?

Hayır. Güneşte cildimizin renginin değişmesini sağlayan güneş ışığının içindeki ültraviyole (UV) ışınlarıdır ki bunlar camdan geçemez. UV ışınları görünmeyenvirgs.gif yüksek enerjilivirgs.gif kısa dalga boylu ve görebildiğimiz renk dağılımında mor rengin ötesinde yer alan ışınlardır. Bunun için çok güneşli bir havadavirgs.gif güneş tam karşıdan gelirken araba kullandığımızda yüzümüz değil de açık olan pencereye yaslı kolumuz kızarır.

Bizim bronzlaşma ve çok sağlıklı görünüyoruz diye beğendiğimizvirgs.gif derimizin güneş altında rengini değiştirmesi olayı aslında 'derma' diye bilinen cildimizin ikinci tabakasındaki pigment hücrelerinin bir reaksiyonudur. Bu hücreler UV ışınlarına maruz kaldıklarında 'melanin' denilen daha koyu pigmentlerin miktarım artırırlar. Bu koyu pigmentler derimizin üst tabakalarına gelirler ve böylece derimizin rengi koyulaşır. Melaninvirgs.gif UV ışınlarını emervirgs.gif yani vücudun melanin üretimini artırmasıvirgs.gif vücudumuzu UV ışınlarının tehlikeli etkilerinden korumak içindir. Ama bir noktadan sonra bu da geçerli değildir. Güneşin altında ne kadar yanmış olursak olalımvirgs.gif derimizin rengi ne kadar koyulaşırsa koyulaşsınvirgs.gif yine de güneş ışığının içindeki UV ışınlarının yarısını derimiz içine almaya devam edebilir.

Aşırı UV ışınlarına maruz kalmak sonunda deri kanserine bile yol açabilir. Her yıl yarım milyon insanda bu hastalık görülmektedir. Özellikle gençler arasında giderek artmaktadır. Gerçi bu türvirgs.gif genellikle başarı ile tedavi edilmektedir ama ciğere veya beyine yayılabilecek çok daha kötü türleri de vardır.

Çok güneşli havalarda UV ışınlarından korunmakvirgs.gif şapka ve gözlük takmak tavsiye edilir. UV ışınları gözlerimize de çok zararlıdır. Unutmayalım kivirgs.gif vücudumuzdaki en ince deri göz ka-paklarımızdadır. Güneşe çıkmak zorunda kalınacaksa koruma faktörü yüksek krem ve yağlar kullanılmalıdır.

UV ışınları cisimlerden de yansır. Bu nedenle gölgede kalmak da çare değildir. İnsan gölgede de yanabilir. Güneş enerjisi tahmin edilenden çok daha güçlüdür. Yeryüzünde 3 kilometrekarelik bir tarlanın bir gün boyunca güneşten aldığı enerjivirgs.gif Hiroşima üzerinde patlatılan atom bombasının salıverdiği enerjiye eşittir. Bombadan enerji bir anda boşaltıldığındanvirgs.gif şok dalgalan oluşmuş ve ölümcül olmuştur.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14