İncinecek hal kalmadı bende, sana sadece bir tavsiye;
Vedalar soğuk olur, sıkı giyin!
Üşüyorum...
Dizlerim yara doluydu aşkı yerlere düşürdüğümden, ne zaman aramaya koyulsam hücrelerim ağlardı acı çektiklerinden.
Ben daha küçüğüm bayan...
meğer beni şair, seni vazgeçilmez kılan; yokluğunmuş...
yine aynı yol, yine aynı mevsim,
sen aynı, ben aynı (mı)?..
aşk nerde
...en son bendeydi?
otopsisi yapıldı bu aşkın !!
aşk bitmiş..
konu kapansın !!
Kapı arkasına saklanan hüzünler
Saklambaç oynardı sen varken
Ben yumdum gözlerimi ayrılığa
Sen gittin biraz daha kaybolmaya
Ve sobeledi hüzün, elleri kanla!
...Ve şimdi, yumma sırası Aşk'taydı..
Kapadı gülümsemelerini, kapadı hızlı kalp atışlarını
Yavaş yavaş başladı saymaya..
-Gitti-Gitti-Gitti-Gitti!
Ve durdurdu zamanı! Aşk, ebe olarak kaldı!
Ben, gebe kaldım defalarca mutsuzluklara...
Günler bile yalpalıyor yokluğundan,
Salılar sırılsıklam aşık, perşembeler perme perişan!
Çivi çiviyi sökmüyor artık.
Yalnızlığına yorgunluğumu da veriyorum çekip gitmiyor.
Gittin…
“Asla gidemem” diyendin ve ben bilirdim asıl gidenlerin “asla” diyenler olduğunu
Uzun lafın kısası yoktur
Anlatacağım çok şey var
Hoyrat bir rüzgar gibi geldin
Aklımı, hayatımı dağıttın
Şimdi gidiyorsun
Git...
ne sen bu kalabalıkta yalnızlığı yaşayabildin ne de ben bu yalnızlıkta kalabalığı… yokluğun değil, varlığındır beni yalnızlaştıran.
Kimseyi sevemememin tek suçlusu sendin. Bana dost gözüyle bakarken, sana aşık olduğumu hiç bilmedin! Hep yanımdaydın, bu yüzden kimseyi sevemedim. Evet çok yalnızım; çünkü sen varsın."
Sadece SEN yoksun’u ezberlettim Alfabeye!
SEN’den başkasını yazmaz bu kalem!
Lehçem SEN..
Yanım SEN!
İçim SEN!
...Geçmişim , Bugunüm SEN!
Canım SEN.
Şehrim SEN!
Su olup akıyorum içine! Buruşturup attığın kağıtlarda yazıyorum sana! Afişe etmeden Seni!
Gizli gizli SEVİYORUM SENİ.
“en neşeli kahkahanda bile bir keder gizli.” derken, işte tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Senin şekerle tatlandırılmış göz yaşların var. Kahkahaların en gizli ağlama biçimin aslında. Herkesten gizliyorsun acılarını. Üstelik bu gizlediğin acıların üstünü gülüşünle örtüyorsun. Sorarım şimdi sana; senin acın kaç şekerli?