Ayrılık Ayrı;
Aşk Bitişik Yazılır...
../kayıp adresten yazıyorum son kez
sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık
dönsem yıkılış, dönmesem yokoluş...
şimdi ben susuyorum, yalnızlığa talip
sende sus bana
sus ki, bir daha ölmeyeyim…
Ben hiç mutluluktan delirmedim ama delirmekten mutluyum. Herkes bana acıyor, asıl şizofrenin kendileri olduğunu bilmeden. Biliyorum çok çirkinim. Kentin içine girersem beni dışarı kusar. Oysa ben iç kanamalı bir hastayım ve kendime gölgesiz bir akşamüstü arıyorum. Sürgün yayınlarımdan vurgun yemek hoşuma gidiyor her gece ölü bir kıza mektuplar yazıyorum. Fırtına yüklü gemileri kanımda yüzdürüyorum. Artık adımı unutmaya başladım. Ne mutlu…
Sanma ki,
Gözlerinin feri sönmüş her kadın,
Bir erkeğin terk etmesine maruz kalmıştır.
Olsa olsa,
Bir erkek tarafından aldatılıp,
...Terk etmek zorunda kalmıştır.
Unutma,
Gitmek, geçmişi öldüren bir intihar şeklidir,
Ve sırf bu yüzden her kadın,
Geleceği doğuran bir cennettir...
“Ne zaman lafın bir ucu sana çıksa sonuna gelemeden heba oluyor gülümseyişlerim”.
"Birbirimize birkaç aşk kadar, geç kalmış olmasaydık..." eğer,
kaybetme korkum olmadan sahip olabilir miydim sana?
.../günler bile yalpaliyor yokluğundan. Salılar sırılsıklam aşık, perşembeler perme perişan! Çivi çiviyi sökmuyor artık.Yalnızlığına yorgunluğumu da veriyorum çekip gitmiyor..
Aşk büyüktür ve büyükler konuşurken karşılık verilmez. Sanırım bu yüzden büyük aşklar karşılıksızdır...