| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 331 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 327 Ziyaretçi Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex
|
| Son Aktiviteler |
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-21-2025, Saat: 09:37 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 22
|
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-20-2025, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 18
|
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,337
|
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 32
|
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 32
|
|
|
| Bu Belki Son Günündür "semra" |
|
Yazar: YasSmin - 05-23-2011, Saat: 08:34 PM - Forum: Hikayeler
- Yorumlar (3)
|
 |
Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu. Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti. Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı.
Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu;
-Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!”muş. Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?
-Tamam bey, bitti işte.
Adam açık mavi gömleği hışımla aldı;
-Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.
Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;
-Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.
-Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara ‘Hoş geldiniz’ demeliyim.
Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, “Bir kaza yapmasa bari…”
Eşi uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.
-Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.
Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.
Biraz sonra çocuklarına seslendi
-Kahvaltınız hazııır!
Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo’da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı.
Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikayetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. “Geç kaldım diye acele edip acaba o da…” Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.
-Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?
Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu.
Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Göz yaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.
-Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?
Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.
Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; “Haberleri mi dinledin?” diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi. Hanımı zorlukla sordu;
-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?
-Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim…
O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.
-Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm.
|
|
|
| delinin dilinden deli anlar |
|
Yazar: YasSmin - 05-23-2011, Saat: 03:18 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorum Yok
|
 |
Köyün delisi minareye cikmis atlayacakmis bunu gören millet ikna etmeye calisir sana araba aliriz derler deli istemez kari aliriz derler deli ya yine yok der son care adamin biri delinin dilinden deli anlar demis ve komsu köyün delisini cagirmislar deli gelmis elinde bir bicak minaredekine seslenir: la bilal elimdeki bicagi görüyon mu? Deli görüyom demis. -ula indin indin inmedin keserim minareyi demis. Deli: tamam ula indim kesme sakin düserim yoksa!
|
|
|
| Döner Mi Dönmez Mi xD |
|
Yazar: YasSmin - 05-23-2011, Saat: 03:09 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorumlar (3)
|
 |
Kadının biri hocaya gider. "Kocam kaç gündür eve gelmiyor diye ağlar..." Hoca kitabı açıp ,yakında döneceğini söyler..Orada bulunan yardımcısı "dönmez" der .hoca dönecek der yardımcısı itiraz eder.Sonunda kadına dışarıda cevabı beklemesini önerirler. Hoca yardımcısına kızar ,niye benim dediğimi yalanlıyorsun der. Yardımcısı; hocam der ,siz kitaba bakarak döner dediniz ,ben ise kadına bakarak dönmez dedim.
:funnytought: :funnytought: :funnytought: :funnytought: :funnytought:
|
|
|
| Temelin İcadı |
|
Yazar: YasSmin - 05-23-2011, Saat: 01:41 PM - Forum: Fıkra Genel
- Yorum Yok
|
 |
Temel bilim adamıdır,bulmuş olduğu yeni icadın (fare kapanı) telif
hakkını almak için Dursun'a gitmiş.
-"Ula Dursun, ha bunun telif hakkını bana ver bakayum" demiş.
dursun :
-"hele bi dur bakalım, icadı bana bi anlat."
demiş.
-"tamam"
demiş temel ve başlamış anlatmaya:
-"bak şimdi dursun, fare şu ufak köprünün üstünden geçecek, köprünün sonuna gelecek, jiletin arkasındaki peyniri almak için yerde duran jiletin üstüne gelecek,
jilet kafasını kesecek ve fare ölecek demiş.
dursun:
-"olmaz"
demiş,
-"bu jilet sağa sola hareket etmiyor ki kafasını kessin Farenin"
demiş . Temel de
-"o zaman bu kapanın üzerinde biraz daha çalışayım"
demiş kapanı almış gitmiş. Aradan bir gün geçmiş, temel yine Dursun'un
yanına gelmiş:
-"ula dursun, bu sefer yaptım fare kapanını, ver telif hakkını" demiş.
Dursun kapana bi bakmış kapan aynı kapan ..Sadece peynirin olmadığını görmüş ve temele:
-"anlat bakayım nasıl yaptun oni"
demiş, temel başlamış anlatmaya:
-"bak Dursun demiş fare köprüyü geçecek, jiletin üstüne gelince bakacak ki peynir yok , çok şaşıracak ve Allah Allah diyerek kafasını sağa sola sallayacak ve ölecek"
demiş. )
|
|
|
| Sıraya gec....! |
|
Yazar: YasSmin - 05-23-2011, Saat: 12:37 PM - Forum: Genel
- Yorum Yok
|
 |
Kaba müşterilerle karşılaşan müşteri temsilcileri
ve pazarlamacılar için bir ders....!
Bu olay nedeniyle, Sydney'de Virgin Havayolları biniş kapısı görevlisi
personele ödül verilmeli...
Boing 767 uçağının arızasından sonra, dolu bir Virgin uçuşu iptal
edilir. Bir başka uçak için yolcular kuyruk oluşturmuşlar, sinirler
bir hayli gergin bir şekilde yeni uçakta yer bulmaya çalışmaktadırlar.
Bu sırada çok sinirli bir yolcu bankoya yanaşır ve biletini
fırlattıktan sonra:
"-Bu uçak ile uçmak zorundayım ve bu iş hemen yapılacak " diye bağırır.
Görevli:
"-Özür dilerim beyefendi, size yardım etmeye çalışmaktan memnun olurum
ama öncelikle sırada bekleyenlerle ilgilenmeliyim ve eminim size de
yapacak bir şeyler buluruz. "
Yolcu etkilenmemiştir. Arkadakilerin de duyacağı bir şekilde, yüksek
sesle sorar:
"-SİZ BENİM KİM OLDUÄžUMU BİLİYOR MUSUNUZ? "
Görevli tereddüt etmeden, gülümseyerek dahili anons mikrofonunu önüne çekerek:
"-Lütfen Dikkat, Lütfen Dikkat, " sesi tüm terminal binasında temiz bir şekilde duyulmaktadır.
"Burada, Gate14'te bir yolcumuz bulunmaktadır ve KENDİSİNİN KİM
OLDUÄžUNU BİLMEMEKTEDİR. Kendisine kimliği konusunda yardım edebilecek birisi var ise lütfen Gate14'e gelmesi rica olunur. "
Kuyrukta bekleyenler gülmekten yıkılmaktadır. .
Yolcu Virgin Havayolları görevlisine pis pis bakar ve dişlerini sıkarak:
"kufreder ..Görevli geri adım atmadan ve gülümseyerek:
"Özür dilerim, ama bunun için de sıraya girmeniz gerekecek...
|
|
|
|