| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 579 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 574 Ziyaretçi Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex
|
| Son Aktiviteler |
Batılı, Hurafeyi Atalarım...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-24-2025, Saat: 10:36 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 12
|
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-21-2025, Saat: 09:37 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27
|
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-20-2025, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 20
|
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 33
|
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,340
|
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 33
|
|
|
| Tırnak hastalıklarından korunmanın yolları |
|
Yazar: sıla - 04-26-2011, Saat: 05:24 PM - Forum: Güzellik
- Yorumlar (1)
|
 |
[SIZE="4"][COLOR="DarkOliveGreen"]Vücutta meydana gelen demir, çinko, folik asit ve B12 vitaminlerinin eksikliği durumlarında tırnaklarda bir takım bozukluklar meydana gelir. Tırnaklarda kırılma, kabalaşma, çatlama ve tabakalaşma gibi durumlara neden olabilen bu eksiklikleri gidermek için neler yapmak gerekir? İşte uzmanların önerileri…
Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ahmet Arpacı, tedavisi çok da kolay olmayan tırnak hastalıkları ve yapılması gerekenleri anlattı.
Tırnak sağlığı için beslenmeye çok dikkat etmek gerekmekte. Kırmızı et, süt ve süt ürünleriyle deniz ürünlerinin tırnak sağlığı için yenmesi şart. Fakat beslenmenin yeterli olmadığı durumlarda bu eksiklikleri karşılamak amacıyla vitamin takviyesi de yapmak gerekir.
El kremi kullanılmalı
Tırnağın yüzde18’i sudan oluşmaktadır. Su yapısını dengelemek için de nemlendirici balsam türü krem ve solüsyonların kullanılması önerilmektedir. Ayrıca kişinin elini çok fazla deterjanla temas ettirmemesi de gerekmektedir.
Manikür pediküre dikkat
Tırnak hastalıklarının önüne geçmek için manikür ve pediküre de dikkat etmek gerekir. Çünkü tırnak hastalıklarının büyük bir çoğunluğu manikür ve pedikürden geçmektedir. Tırnak bakımını yaptırdığınız yerin hijyen kurallarına uyup uymadığını kontrol etmeniz ve mümkün olduğu kadar tırnaklarınızla oynamamanız gerekmektedir.
Oje enfeksiyona neden olur
Kozmetik ürünlerinin çok büyük bir kısmı cilde zarar vermektedir. Oje de bu ürünlerden biridir. Her ne kadar ojeler güzel bir görünüm sergileseler de; tırnağı havasız bırakır ve bazı enfeksiyonların oluşmasına fırsat tanır.
Beyaz noktalar vitamin eksikliği değil
Tırnakların üzerinde bazen beyaz noktacıklar görünebilir. Halk arasında vitamin eksikliği olarak değerlendiren bu durum tırnağın içerisine hava kabarcıklarının girmesiyle oluşur. Fakat bunun vitamin eksikliğiyle hiçbir ilgisi yoktur. Endişe edecek bir durum da oluşturmamaktadır. Sadece görüntü itibariyle insanları tedirgin etmektedir. Hatta bazen tırnağın tamamen beyazladığı durumlar dahi olabilir. Fakat bu beyazlanmadan korkulmamalıdır, bu durumun da herhangi bir zararı yoktur.
Şeytan tırnağı deyip geçmeyin
Şeytan tırnağı kişinin yapısı ve tırnakla çok oynanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Gerekli tedavi yapılmazsa mikrop kapıp dolamaya dahi dönüşebilir. Antibiyotik tedavisi ya da lokal anesteziyle steril bir şekilde kesilerek parmağa müdahale edilebilir.
İç hastalıklar tırnak bozukluğu yapabilir
Bazen iç organ hastalıklarında, romatizmal hastalıklarda, kalp, karaciğer ve akciğer hastalıklarında tırnaklarda bazı bozulmalar olabilir. Tırnağın bazen de genetik olarak küçük kalması ya da batık çıkması durumu söz konusudur.
Tırnak mantarlarının tedavisi zordur
Tırnağı hastalandıran en önemli nedenlerin başında mantarlar gelmektedir. Tırnak hastalıklarının yüzde 60’ı mantarlardır. Tırnağın serbest kenarından girer. Islaklık, nemlilik, karanlık, kapalılık, dar ayakkabı, travma ya da sıkışmayla, başkasının ayakkabısını giymekle, ve manikür- pedikürde vücuda girmektedir. Şayet kişinin vücut direnci düşükse, şeker hastasıysa, uzun süre antibiyotik kullandıysa ya da kortizon kullanmışsa bu mikropların vücuda girmesine ortam hazırlar.
Bu mantarlar tırnakta kalınlaşma, kırılma, sararma ve çizgilenme yapar. Mantarların batması durumunda ise dolama oluşmaktadır. Bu tür mantarlar elden çok ayakta görülmektedir. Tedavisi en zor olan mantar, tırnak mantarlarıdır. Sedef ya da sıkıntı hastalıklar da tırnak bozukluklarına neden olabilir. Bu durumda yüksük tırnak denilen noktacıklı bir görünüm ortaya çıkar, enine ya da boyuna çizgilenme, tırnak yatağının üzerinde kamburlaşma ve bombeleşme meydana gelebilir.
Sağlıklı tırnakların sırrı
Hem güzel görünümlü, hem de sağlıklı tırnaklara sahip olmak alınacak bazı önlemlerle mümkün. İşte sağlıklı tırnakların sırrı: “Tırnakları kısa kesmek, manikür ve pediküre dikkat etmek, elleri ve ayakları nemli bırakmamak gerekir. Tırnak yemek enfeksiyonlara ortam hazırlar, aşırı antibiyotik ve kortizon tüketimi tırnak yapısını bozar. Başkalarının terlik ya da ayakkabılarını giymek sakıncalıdır. Beslenmeye dikkat etmek, et, süt ve balık ürünlerinden tüketmek gerekmektedir.â€[/COLOR][/SIZE]
|
|
|
| Gönlümün doğum lekesi. |
|
Yazar: history - 04-26-2011, Saat: 04:02 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (4)
|
 |
Sevginin bittiği yerde sarıl bana heyecanların tükendiği
Ve artık yapacak hiçbir şeyin kalmadığı bir anda
Çek kolumdan... gözlerimi daya gözlerine
ßir anda dalıp git bana
İsmini anmaktan usanmayan dudaklarımı öp..
Düşlerimizin yorulduğu yerde tutun bana
ßeni çağıramayacak kadar uzakta ol
Ve ben gelemeyecek kadar koşayım sana
İmkansızı iste
Mesela "unut" de
Dudaklarım değil gözlerim boşalsın o dakika
Giderken unutamadığım yerden dönüp bakayım sana
Özlemlerine gebe kalan bedenimi öp..
Üşümeye başladığın yerde ısın bana
Gözlerim ağlamaktan şişmiş olabilir.. aldırma
Her halimle güzel bul beni
Her halimle karış bana
ßir demet papatyayla bile kandırabilirsin beni
Sakın unutma...
|
|
|
| Bana beni anlat sevgili |
|
Yazar: history - 04-26-2011, Saat: 03:31 PM - Forum: Aşk (Genel)
- Yorumlar (3)
|
 |
Kapının zili çaldığı anda yüreğim yerinden fırlayacak sandım. Seni özlemişim sevgili! Bu belki de en değerli gelişindi. Başkalarına ait hiçbir sevda artığı bırakmadı kalbimde gülüşün.
Şimdi döner dünyam benim, sen geldin ya, artık gerisi hikaye, başka bir rüzgar girer odamdan içeri. Bazen bir ses, bazen bir cümle, bazen bir yazı değiştirir ya her şeyi, sen hepsi gibisin. Hasretim ne kadar büyümüş, farkında değilmişim. Neyse, geldin ya, önemli olan bu!
Sayfalar dolusu yazı yazsam, anlatamam. Tüm duygularımı özetleyen iki cümleyi aktarmak çözer belki işi, şöyle diyor Goethe bir mektubunda: “Konuşurken içinizin açıldığını, fikirlerinizin gelişip biçim aldığını duyduğunuz bir insanla yeniden buluşmanın zevki içindeydim.” Tam olarak budur hislerim!
Neleri özlemişim sende? Hiç kuşkusuz, geceler boyu süren sohbetlerimizin tadı kalmış damağımda, içmeyi bir türlü beceremediğim şarap eşliğinde, beni alıp götüren sohbetlerimizi. Seninle konuşmayı ne çok özlemişim, sığ sevdaların karanlık acılarında yalpalanırken anladım. Nietzsche’yi, kadınlığı, ilişkileri, yaşam kavgasını, felsefeyi, Abdülhamit’i, tasavvufu, Dostoyevski’yi, hayvanları, insanları, yolculukları, çatışmaları, erkekliği ve daha nicelerini masaya yatırdığımız karanlık saatlerin bu uzun ve lezzetli paylaşımlarını özlemişim.
Bir erkeğin beynini sevmek önemlidir. Kaç erkek için söylenir ki bu cümle? Sevdiğim adamların nelerini sevdim diye sormalı insan kendine? “Seni seviyorum” derken birine, aslında neresini sevdiğimizi düşünmüyoruz.
Bize nasıl davrandığını, nasıl seviştiğini, yanında nerelere taşıdığını, neler hediye ettiğini sorgulamaktan, başka bir noktaya bakmaya fırsat kalmıyor galiba. Kimi neye göre seviyoruz? Acıtanları, kanatanları, yaralayanları daha çok sevdiğimiz kesin gibi duruyor. Huzuru, aşkı, dinginliği bulduğumuz yerler, ilk başlarda koşarak gittiğimiz limanlar olsa da, sonrasında canımız acısın istiyoruz; duramıyoruz olduğumuz yerde; kirletilmemiş, değerli sevdaların geçerliliğini korumadığı yüreklerimize bakmadan, şikayet ediyoruz.
Beni anlatmanı özlemişim en çok, konuları başka sokaklardan çevirip, hiç çaktırmadan önüme getirip koyduğun, içine beni karıştırdığın lezzetli cümlelerini. Aklımı sıyırıp, fikirlerimden soyarak, teslim olduğum dağınık sevişmelerimizi özlemişim bir de! Dinginliğine kaptırıp ruhumu, seninle kıtalar boyu devam eden, serüven dolu sulara atlamayı sevdiğimi hatırlattı gelişin. Can alıcı yerlerinde bıraktığın hikayelerin tadını, ertesi günün akşamında sabırsızlıkla beklerken, ne heyecanlı ve tatlı bir ızdırap yaşadığımı anımsattın.
Ne güzeldir seninle akşam sefaları, kimse bilmez! Çayın demini kokusundan, canımın tadını gözlerimden, fırtınayı sessizliğinden anlayan sevgilim; sana çiçekler ekmiştim saksılarda, gittiğinde hiçbiri yaşamadı. Oysa umut da aşka dahildi ayrılık gibi, zaman geçtikçe çiçeklerim gibi onlarda soldu. Neyse, şimdi geldin ya, dünya eskisi gibi dönecek, güneş daha parlak doğacak ve ben anlattıklarınla büyüyeceğim yine! Kolunda bazen sevgili, bazen bir eş, bazen öğrenci gibi kalacağım. Seni tekrar sevmeyi hatırlayacağım, ta ki sen gidene kadar. Belki bu sefer, daha büyümüş ve yaralı bir yürekle yaşayacağım için aşkını, gidişinde el sallarım arkandan. Hiçbir yaprak değişmez sen yoksun diye, sular yine berrak akar. Sabrederek ya da kazandıklarıma tebessüm ederek hatırlarım sözcüklerini, yokluğun içime otursa da aklım dingin kalır. Belki de bu sefer beceririz biz olmayı veya sen gitmezsin
Candan ÜNAL
|
|
|
| ÖSYM yöneticisinin "şişkin" hesabı! |
|
Yazar: sıla - 04-26-2011, Saat: 03:26 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorum Yok
|
 |
[SIZE="3"]YGS şifre skandalında savcılık, teknik uzmanlar ve polislerin incelemeleri devam ederken sürpriz bir gelişme yaşandı.
Ankara Emniyeti KOM Şubesi yetkilileri ÖSYM'nin eski bir yöneticisinin hesaplarında yüklü miktarda para olduğunu belirledi. ÖSYM'den emekli olan 50 kadar kişinin de sınav kitaplarının basıldığı METEKSAN Matbaasında çalıştığı anlaşıldı.
Bugün gazetesinde yer alan habere göre, TÜBİTAK ve 5 Uzman polisin METEKSAN'da yaptıkları 52 saatlik incelemede "Köstebek" ya da "Sızıntı" izi arandı. TÜBİTAK bilişim uzmanlarının ÖSYM'nin bilgisayarlarındaki şifreleme işlemlerini inceledikleri belirtildi.
Şifre soruşturması kapsamında ÖSYM'nin gerçekleştirdiği sınavların soru kitapçıklarını basan METEKSAN yönetimi, YGS'de gizli şifre iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Şadan Sakınan'a bilirkişi ön raporunun sunulmasının ardından 3 saat toplu ifade verdi. YGS soru kitapçıklarını basan METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altın ve METEKSAN yöneticilerinin adliyeden çıkarken yaptıkları açıklamalar ise bir o kadar tuhaf oldu.
ÖSYM BAŞKANINA SORUN
METEKSAN'da 6 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında, YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili "Eğer bir hata aranacaksa o bizden kaynaklanıyor" diyen METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altın'ın ve diğer yöneticilerin Ankara Adalet Sarayından ayrılırken rahat tavırları dikkat çekti. Bugün'ün sorularını "Bizim verecek bir hesabımız yok" diyerek geçiştiren Altın ve METEKSAN yöneticileri "YGS'deki şifre iddialarını ÖSYM Başkanı Ali Demir'e sorun" diye konuştu. Altın ve yöneticiler, "Tüm cevaplarınız ÖSYM Başkanı'ndadır" dedi.
Altın'la birlikte ifadeye gelen bir başka METEKSAN yöneticisinin ilginç sözleri ise dikkat çekti. Altın'ın "Şifre iddialarını ÖSYM Başkanına sorun" sözlerine karşılık METAKSAN yöneticisi "Herkesin tatmin olması gerekir elbette. Tatmin edemezsek bu iş biter" dedi. Altın ise "METEKSAN'a yönelik ciddi eleştiriler var" sorusuna kendinden emin bir cevap verdi. Altın, "5 yıldır bu işi yapıyoruz. Güven verilmese bu iş yapılmaz" diye konuştu. METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altın'ın makam aracıyla geldiği Adalet Sarayı'nda ise polis tarafından olağanüstü güvenlik tedbirleri alınması ise dikkatlerden kaçmadı. Engelli öğrencilere hazırladıkları kitapçıklardan dolayı hatayı ilk başta kendilerinde arayan METEKSAN yönetiminin bu sözleri ise bilirkişi ön raporunun Sakınan'a ulaşmasının ardından yapması dikkat çekti.
İLGİNÇ METEKSAN-ÖSYM İLİŞKİSİ
Ankara Emniyeti KOM Şubesi'nin, YGS'deki şifre iddiaları kapsamında hazırladığı raporda önemli bir ayrıntıya dikkat çekildi. Buna göre ÖSYM'nin eski bir üst düzey yöneticisinin hesaplarında yüklü miktarda para hareketleri tespit edildi. KOM bu yöneticinin hesaplarını inceleme altına aldı. Öte yandan, METEKSAN'ın personel yapısının ÖSYM ile doğrudan ilişkili olduğu da belirlendi. ÖSYM'den emekli olan kişilerin soruların basıldığı METEKSAN'da iş hayatına devam ettiği öğrenildi. ÖSYM çıkışlı yaklaşık 50 personelin METEKSAN'da görev yaptığı kaydedildi.
ÖN RAPOR SAVCIDA
Ankara Emniyeti'ne bağlı KOM Şubesi'nde görevli polisler ile TÜBİTAK kriptoloji uzmanlarından oluşan 8 kişilik bilirkişi heyeti sınav sorularının basıldığı METEKSAN'da ALES bitimine kadar 1 milyon 700 bin kitapçığın veri tabanı üzerinde inceleme yapmıştı. Ayrıca bilirkişi ve polis METAKSAN'da detaylı incelemelerde bulunmuştu.
YGS'deki şifre iddialarına ilişkin bilirkişi heyeti ve polis tarafından yapılan ilk incelemelerin ön raporunun ise Başsavcı Vekili Şadan Sakınan'a sunulduğu öğrenildi. Sakı-nan'ın ön rapor doğrultusunda ekstra ifadelere başvuracağı kaydedildi.[/SIZE]
|
|
|
| İzmir'e çamur yağacak |
|
Yazar: sıla - 04-26-2011, Saat: 03:23 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorumlar (6)
|
 |
[SIZE="4"]İzmir Valiliği, vatandaşları çamur yağışı konusunda uyardı.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgi çerçevesinde bugün öğlen saatlerinden itibaren toz taşınımı beklendiği belirtildi.
Toz taşınımının yarın sabah saatlerine kadar etkili olacağı belirtilen açıklamada, vatandaşlar bu nedenle yaşanabilecek hava kalitesindeki azalma ve hafif çamur yağışına karşı uyarıldı.[/SIZE]
|
|
|
| Kocasını öldürüp yaktı! |
|
Yazar: sıla - 04-26-2011, Saat: 03:19 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorum Yok
|
 |
[SIZE="3"]Ankara’da 2 çocuk annesi 33 yaşındaki Dilek S.'nin, sevgilisi 42 yaşındaki Adnan Y. ile birlikte eşi 34 yaşındaki Engin S.'yi öldürdükten sonra yakıp gömdüğü ortaya çıktı.
Keçiören'de oturan Engin S., 15 gün önce ortadan kayboldu. Bir firmada özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Engin S.'nin 11 yaşındaki oğlu, polis merkezine giderek babasının kaybolduğunu bildirdi. Bunun üzerine polis ekipleri araştırma başlatırken, Cinayet Büro ekipleri de Saraçoğlu’nun kaybolmasıyla ilgili eşinin yerine oğlunun polise başvurmasında şüphelenerek inceleme başlattı.
Polisler Saraçoğlu’nun eşi Dilek S.'yi takibe aldı. Evliliklerinde 8 ve 11 yaşlarında iki çocuğu olan Dilek S.'nin birçok suçtan sabıkası bulunan Adnan Y. ile görüştüğü belirlendi. Cinayet Büro dedektifleri, Dilek S. ile ilişkisi olduğu belirlenen Adnan Y.'yi takibe alarak, gittikleri yerlerde araştırma başlattı. Bu arada polis ekipleri Dilek S.'nin eşinin kaybolmasıyla ilgili bilgisine başvurdu. Dilek S. eşi Engin S.'nin kaybolmasını soğukkanlılıkla polise anlattı.
Dilek S. ile sevgilisi Adnan Y.'nin Bağlum bölgesinde gittiklerini tespit eden ekipler, Çevre Yolu ile dere yataklarının da bulunduğu bölgede arama başlattı. Günlerce süren aramaların sonunda öldürüldükten sonra yakılmış ve üzeri taşlarla örtülmüş bir kişiye ait ceset bulundu. Cesedin hemen yanında yakılmış elbiseler arasında Engin S.'nin kimliğini de bulan ekipler, daha önce takibe aldıkları Dilek S. ve sevgilisi Adnan Y.'yi gözaltına aldı.
İki şüpheli polisteki ilk ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Bunun üzerine iki sevgili çapraz sorguya alındı. Çapraz sorguda birbirlerini suçlayan sevgililer, cinayeti itiraf etti. Dilek S.'nin Adnan Y. ile birlikte eşi Engin S.'nin başını taşla ezerek öldürdükten sonra cesedi Bağlum’da dere yatağına götürerek yakmaya çalıştıkları anlaşıldı. Cesedin tamamı yanmayınca da iki sevgili, cesedin üstünü taşlarla kapatarak bölgeden ayrıldıkları belirlendi. Dilek S. polisteki ifadesinde, Adnan Y. ile aralarında uzun süreden bu yana ilişki bulunduğunu itiraf ederken, şunları söyledi:
"Kocamın bundan haberi oldu ve olay gecesi de eve alkolü geldi. Adnan’ı öldüreceğini söyledi. Ben kendisine bir ağrı kesici hap verdim, sonra da yatak odasına geçti. Bende Adnan’ı aradım. Adnan geldiğinden Engin yatakta sızıp kalmıştı. Adnan onu uyandırdı, ardından aralarında tartışma çıktı. Adnan’da yanında getirdiği leviye ile Engin’in başına vurdu, o sırada bayıldı. Engin’i kucaklayarak Adnan’ın kiraladığı araca taşıdık ve Bağlum’a götürdük."
Adnan Y. ise polis ifadesinde Engin S'yi Bağlum’daki boş araziye götürdüklerinde hala yaşadığını belirterek, "Orada başına taşla vurduk, öldüğünden emin olduktan sonra tanınmaması için üstündeki eşyaları ateşe verdik ve ardından cesedin üzerini taşlarla kapattık" dediği ifade edildi.
TUTUKLANDILAR
Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgu ardından adliyeye sevk edilen Dilek S. ile Adnan Y., tutuklandı.[/SIZE]
|
|
|
| Boğaz'da tekne kazası |
|
Yazar: sıla - 04-26-2011, Saat: 03:14 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorumlar (8)
|
 |
[SIZE="4"]Dümeni kilitlenerek Galata Köprüsü'ne çarpan yolcu teknesinde 9 kişi yaralandı.
İstanbul’da, Üsküdar-Eminönü seferini yapan yolcu teknesinin, Galata Köprüsü’ne sürtmesi sonucunda yaralanan 2 kişi hastaneye kaldırıldı.
Üsküdar Eminönü seferini yapan Turyol’a bağlı "Altınkaya-1" adlı tekne, dümenin kitlenmesi sonucu Galata Köprüsü’nün ayağına sürtündü. Yaralanan 2 yolcu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı.[/SIZE]
|
|
|
| Marmelatlı Bisküvi |
|
Yazar: MaSaL - 04-26-2011, Saat: 03:07 PM - Forum: Yemek Tarifleri
- Yorum Yok
|
 |
Marmelatlı Bisküvi
Malzemeler:
- 1,5 su bardağı un
- 1/3 su bardağı mısır nişastası
- 1/4 çay kaşığı kabartma tozu
- 1/4 çay kaşığı karbonat
- 1/4 çay kaşığı tuz
- 1 paket toz vanilya
- 3,5 yemek kaşığı margarin
- 3 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 yemek kaşığı mısır şurubu (corn syrup/Amerika için: marketlerin "baking" bölümünde bulabilirsiniz.)
- 1/2 su bardağı toz şeker
- 1 yumurta
- 1/4 yemek kaşığı ince rendelenmiş limon kabuğu rendesi
- Katı marmelat yada reçel (çilek, vişne, kayısı vs.). Reçelin katı olması gerekli yoksa akabilir.
- Üzerine serpmek için kıyılmış badem
Yapılışı:
İlk 6 malzemeyi birlikte eleyin.
Oda ısısında yumuşatılmış margarin, sıvı yağ, şeker, yumurta, limon rendesi ve mısır şurubunu mikser ile orta hızda karışana dek çırpın.
Diğer kuru malzemeleri ekleyip bir araya gelip hamur haline alana kadar elinizle karıştırın.
Elinizle cevizden küçük parçalar koparıp yuvarlak şekil verin. (çok büyük yapmayın, küçük olması lazım ve de pişerken kabaracaklardır
Yağlanmış tepsiye aralıklı olarak dizin.
Baş parmağınızla hamurun ortasından bastırıp derince yer açın.
|
|
|
| Kerebiç |
|
Yazar: MaSaL - 04-26-2011, Saat: 03:06 PM - Forum: Yemek Tarifleri
- Yorum Yok
|
 |
Kerebiç
Malzemeler:
- 3 çorba kaşığı irmik
- 2 adet yumurta sarısı
- 200gr. tereyağı (oda ısısında)
- 1 çay bardağı mısırözü veya zeytinyağı
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 1 çay kaşığı kabartma tozu
- 3-4 su bardağı arası un
- içine:
- 1 su bardağı kadar ceviz veya yeşil fıstık içi
- 2-3 yemek kaşığı tozşeker
- 1 çay kaşığı tarçın
Yapılışı:
Tereyağı ve pudra şekerini alıp mikserle krema gibi olana kadar çırpın.
Sıvıyağı ekleyip karıştırın.
Yumurta sarılarını tek tek ekleyip tekrar çırpın.
Kabartma tozunu 3 su bardağı unla eleyip karışıma ekleyin ve elinizle yoğurun. Yeterince un ilavesiyle orta yumuşak bir hamur elde edin.
İç malzemeleri mutfak robotundan geçirip karıştırın.
Cevizden iri parçalar koparıp elinizde açın ve 1 tatlı kaşığı kadar içten koyun. Tekrar poğaça gibi kapatıp uç kısımlarını alta getirin. kalıbınız varsa yerleştirip bastırarak yağlı tepsiye hafif burarak çıkartın ve yerleştirin.
Kalıbınız yoksada sade poğaça şekli verebilirsiniz.
Tüm hamur bittikten sonra 170C dereceli fırında üstü kızarana kadar pişirip pudra şekeri serperek servis yapın.
|
|
|
|