yİne yaÄžmur yaÄžiyor
yİne sensİzİm bu ÖlÜmcÜl sessİzlİÄžİ olan sokaklarda
belkİ gelİrsİn dİye beklİyorum
ama gelmeyeceÄžİnİ bİlİyorum
neden aŞkim,neden bÖyle bİttİ?
Hanİ sonzuza dek ayrilmayacaktik
hanİ ÖlÜm bİle ayiramiycakti bİzİ
hanİ yaÄžmurun altinda simsiki sarilip korkmadan islanacaktik
hanİ kİmseden Çekİnmeden caddelerde el ele dolaŞacaktik
yİne yaÄžmur yaÄžiyor senİ dÜŞÜnÜyorum
yapmak İsteyİpte yapamadiklarimizi dÜŞÜnÜyorum
her yaÄžmurda hayalİnİ buluyorum
sonra dÜŞÜnÜyorum da ne kadar mutluyduk
her yaÄžmurda hayalİnle deÄžİl senİnleydİm
yİne Öyle olmak İstİyorum
yaÄžmurdan kaÇmadan islanmanin senİnle bİrlİkteyken tadina varmak,
senİn kollarinda uyumanin heycanini yaŞamak İstİyorum.
Ve senİ benden almalarindan korkarken
senİ onlara vermemek İÇİn elİnİ simsiki tutarken
alicaklar dİye korkmayi yaŞamak İstİyorum...
Artik her yaÄžmurda hayalİnle dolaŞmak deÄžİl senİnle dolaŞmak İstİyorum
soÄžuktan donduÄžum zamanlarda bİle benİ isitmaya yeten ellerİnİ İstİyorum
o ellerİnİ simsiki tutup bİr daha birakmamak İstİyorum
ve senİ hep sevmek İstİyorum...
Susuyorsun…
Ben anlatıyorum anlatmasına da, kim bilir sen hangi uykusuzlukta, hangi halimi düşlüyorsun? Sigaranı her yakışında bir bulut giriyor aramıza ve sen sol elinle dağıtıyorsun yeniden. Arada bir cebini yokluyorsun, parasızlık sarıyor dört bir yanını, kadere küfür yağdırıyorsun. Yüreğinden binlerce gül vermek geçerken, bir papatya demetinde tutuyorsun beni. Bense saydırıyorum sana “seviyor-sevmiyor” karmaşasında. Gülümsüyorsun, daha önce söyledim mi hatırlamıyorum ama susarak gülümsemek de yakışıyor sana.
Sabahın erken bir vaktinde çıkıyorsun yola, gözlerin nemli… Sahilin mavisinden yürüyorsun, ellerin üşümüş… Ansızın bir şiir dökülüyor dudaklarından, yine papatya demetiyle yolluyorsun bana… Gözlerim gül bahçesine düşüyor, içinde birkaç tutam eylül var bir de ağustos böceklerim. Kokluyorum hayatı, ciğerlerime çekiyorum bu onurlu sevdayı… Sonra bırakıyorum mutluluğu olması gereken yere, uzaklara çok uzaklara belki de bir sürgüne...
Sen susuyorsun…
Susuyoruz
Susmak çare değil
Ki
Geliyor heryerden sesler
Aynı senfoni
Çalıyor parmak uçlarımda
Dokunurken piyanonun tuşlarına
Akıyor zaman
Akıyor insan
Akıyor kan sokaklarda
Sokaklarda barut
Barut ve gözyaşı
Haykırışlar çırpınışlar
Bağrışmalar
Artıyor sokaklarda
Sus
Ma
Sus
Mak çare değil
Ki
Gördüğün
Bunca değil
Korkma
Umut her zaman yanında
Kimbilir belki yarınlarda
Yarınlarda sen ve ben
Biz ve onlar
Bulacağız elbet
Kansız sokakları
Kilitli mahzenleri
Sarılan kolları
Gülümseyen dudakları
Gülleri be
Güzel gülleri
Fakat
Sus
Ma
Sus
Mak çare değil
Ki
Gördüğün
Bunca değil.