Sen kokusunu alır mısın hüznün? Sonbaharda ıhlamurlarım son çiçeği gibi. İlkbaharın erguvanın son moru gibi. Dalgaların kıyıya yayılan son köpükleri gibi...
Eriyen kar,batmakta olan güneş,kırılan bir dal,gökyüzünde nereye gittiğini bilmediğim bir bulut bir kuş gibi...
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır
Şüpheleriniz,
beynimi kemirirken ‘senaryo yazıyorsun’ dediniz. Şüpheleriniz, içimi
çürütürken ‘zaman’ dediniz. Şüpheleriniz, artık belimi bükerken, yüzüme
kapılar çarptınız! Beni, kendi gözümden düşürdünüz. Acı çekiyordum. Ne
acı ki, acı çektiğimi canınızı yaktığımda anladınız. Ve daha acı ki,
...sizin canınız yanınca, be...nim canım daha çok yandı!
veda -değil ki- bu
hoşçakal niye
bir şiirse bu eğer
ve ben uzanmış
yatıyorsam tozlu mısralarda
çırılçıplak
git değil
kal
şair dur/ma
yaz beni[SIZE=6]...[/SIZE]
../aklım kara kış
ellerim seni üşüyor
bugün günlerden soğuk../
Beş dakika daha ''kal''...
biraz seveyim
sonra ben giderim
yemin ederim.
../Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense.
Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı...
Olamayacağı...
İlk ışıktan sağa dönüyorum hep.
Senden değil, seninle karşılaşmaktan korkuyorum/..
../Diyorlar ki "küsme aşka daha kimler gelecek kimler geçecek"
Bilmiyorlar ki en son giden herşeyimi götürdü..
Bilmiyorlar ki en son giden daha sonra gelecekleri bile götürdü../
../Yolumdan dönemediğim için değil, seninle hiçbir yolda yürüyemeyeceğimi bildiğim için gidiyorum/..
Yeryüzünün bütün aşkları senin ve beni unutabilirsin!
Ben sana yenilmek için sevdim seni.
Hayallerime yakıştığın için sevdim.
Ama artık [SIZE=5]git[SIZE=7]me [/SIZE]vakti. [/SIZE]
Duymadığın sesimi sana emanet ederek, acılarıma yokluğunu ekleyerek ve nereye gidersem gideyim seninle kalarak gitme vakti...