İstisna bir yara gibi kal bende. Hayra yorulan düşlerim ol, Böl gecemi,
destursuz gir mabedime,şifa niyetine dokun yüzüme.
Gel be, Gel işte!
Küfrüm tövbeme karışsın.
aklım fikrime.
Öyle bir gel ki bana;
Nefes nefese..
Varsın aç kalayım,
ve yüreğim kavrulsun susuzluktan,
ve ölüp yok olayım;
yeter ki senin doldurmadığın bir bardağa
veya senin kutsamadığın bir kaseye uzanmasın elim.
Yalnızım merak etme .
Yeni bir ''memnun oldum''u ziyan etmemek için ,
tanışmadım kimseyle..
"Ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
okyanusta yaşayan
ve yüreğini tahta bir kavalda
usul usul çalan
küçük hüzünlü bir peri
geceleri bir öpücükle ölen
ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..."
Kimse götürmeyecek beni kırlangıçların şölenine...
Uçmayı hayal eden kuş ,
Ölmek üzere!
Demiştim sana hatırlarsan:
"Önemli olan
''zamana bırakmak'' değil,''zamanla bırakmamak''tır..
"Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben,
ben yine bende bittim.
Çoğu zaman her mevsim tekrarlanır bir duyguyu yaşarız.
Yazılan her
kelimenin gittiği bir hedef, her söylenen sözcüğün vardığı bir nokta
mutlaka vardır hayatımızda..
Kırılgan bir ömrün, unutulan yanıydık her paylaşımda..
Hayatın yüzünü aynalarda göremeden..
Kendi sesimize yenildik..İçimizde gizlenen bir aşk vardı..
Ama aşk gibi..Bir aşk yoktu..
A ş k seni ßuLur demiştin .
Peki ßuLduğu qißide kaybeder mi?
Konuşsana!
SessizLiğini suskunLuğunu dinLetme ßana!
ÇığLıkLarına haykırışLarına ßiLe razıyım!
AnLatsana!