..Karşımda bir adam var şu anda; güncesine düştüğü mayınlı satırlarla benli zamanların izini süren.
Sen ki bir dar zaman mutluluğuydun yüreğime sızıveren.
Ben ki yüreğinin kıyısında taşıdığın uçuruma dokunabilen ilk kadın!
Ne kadar sevilir bir adamın kirpik uçları?
Çok sevdim, lânet olsun!
Çok öptüm, dudaklarım kanayana kadar öptüm!
Ben unutmak için sevmedim bayım; hangi tene uyduysa tenim yoldan çıktı, kimle konuştuysa biberler sürüldü vücut dilime, sevgiyle açıldı sandığım kollarda gerildim çarmıha ve duvarlar örüldü kalbimin hicret emri aldığı her kalbe.
Ben kalbimle sevmem bayım, biz ayrı dünyaların - kuyrukları kesilmiş - yalanlarıyız.
Gözlerimi kapayıp bırakıyorum kendimi boşluğa...
Bir gecede yok etmek istiyorum tüm geçmişi
Belki açılır koca bir kanat uçurur beni bu diyarlardan..
Belki de yardım eder boşluğa düşmeme...
İncecik bir aralıktan geçerimde giderim karanlığa
Kimse tutmaz elimden...
Uyanırım boşlukta geri dönemem..!
''Nerdesin bilmiyorum ama kalbimin içinde kalmışsın sanki..''
Yalandı bu işte!
ben hiç sensiz değildim ki..
hep benimle oldun sen!..
hep bendeydin kimseye benzemeden..
hep ‘hiç kimseydin’ bende ki!:
korkularımda yüreğim
acılarımda afyonum
hüzünlerimde gözyaşım
sevinçlerimde müjdem
yıkılışlarımda direğim
uzaklarımda yolum
özlemlerimde elim
sevdalarımda koynum oldun ısındığım ..
teşekkür ederim sevgili!...
Birde
utanmasam cümle alemden!
yıkansam yıkansam yıkansam...
seninle!...
Merhaba
Nasılsın?...?
Ben mi?...
Ben kötüyüm bu aralar…Yağmurda yürümekten olsa gerek üşütmüşüm...
Bu günlerde bir de sıkıntı var içimde...
Nasıl anlatsam ki bilemiyorum...
Baktığım her yer hüzün...
Ya da ben hüzünle bakıyorum, baktığım yerlere!
Biliyorum şimdi burada olsaydın...
O güzel gözlerini bana çevirir....
Tatlı bir kızgınlıkla gözlerime bakıp
“niye bu kadar karamsarsın?” diye sorar,
Biraz azarlar,
sonra o tatlı sesinle başlardın nasihatler etmeye…
geleceğe dair olan planlarını anlatmaya...
Ahh...ne özledim o günleri bi bilsen,
sohbetlerimizi hayallerimizi...
o tadına doyulmaz saatlerimizi
Hatırlıyormusun bana kızardın..
şimdi bana kızışlarını bile özledim...
Ahh ahh...!
Şuanda yine dışarıda yağmur yağıyor.
Hanımelili kokusuyla toprak kokusu karışmış birbirine.
Şimdilerde içimde kocaman bir ayrılığın acemiliğiyle
yine Yürüyorum sen diye sensiz,
Seninle yürürken hangi duyguları yaşıyorduysak
Hâlâ o duyguları hissederek yürüyorum...
ayrılığı yudumluyorum attığım her adımda..
ve senden geriye kalan bir şey daha var yanımda...
İçimdeki hasretin!...,
Ahhh...
Artık yoksun yanımda, biliyorum...
Ve sen olmayınca hayali oluyor sadece o güzelliklerin...
“Biz hiç ayrılmayız ki. Yüreklerimiz buna izin vermez!”
derdin ya hep, bak ayrıldık işte,
bitti bitmeyen sevgimiz oysa...
Yasak mıydın bana...
Ayrılmamalıydık biz....
Ahhhh ne çok özledim eskileri bir bilsen..
O çocuk neşesiyle gülüşünü,
dertlerimi sıkıntılarımı bir bir gibi dinleyişini...
söyle bana Geride beni kimlere bırakıp gittin...
Gittiğin günden beri
bu sana yazıpta gönderemediğim kaçıncı mektubum...
Bu sana kacıncı seslenişim oldu bilmiyorum!...
yine sana sesleniyorum seni çoook Özledim diyorum!
inanmıyorsun yalan kocaman bir yalan diyorsun
oysaki
Ben senin en çok sesini sevdim
ellerini sevdim
gözlerini sevdim
gülüşünü sevdim
sevgi dolu yüreğini sevdim
Çok sevdim seni cok sevdim
bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek
Nice sevgilerin bir pula satıldığı dünyada
Mertliğini yalansızlığını dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim ,ben seni........
İnanmadın,inandıramadım sevgime seni
yalan dedin kocaman bir yalan
Toprağa kök salmışsa bedenim
Ve mahpussa yüreğim
Ölümü beklerken gibi
Son nefeste olsa nefesim
Yalan değil sevdiğim seni
İki kelime zor gelir bana
Tıkanır boğazıma düğümlenir
Boğulurum sanki ses tellerimle
Kızarmasa da yüzüm yinede
Yalan değil sevdiğim seni
Kaçırsam da bakışlarımı senden
gözlerine takılırım yinede
saçların bahar rüzgarı gibi
Savursa da bir yerden bir yere
Yalan değil sevdiğim seni
Bir çekin geçlik var üzerimde
Karabatağa saplanmış gibi sevda
Umudu yok çaresiz çırpınışların
Görmeyecek olsamda seni bir daha
Yalan değil sevdiğim seni
Yalın bir sevgi bu içine kapanık
Siyahın yeri yok beyaza aşık
Yüreğimde bir derin yara gerçi amma
Yaşlansa da yıllar küflense de bedenim
Yalan değil sevdiğim seni
Neyse bitanesi bu mektubumuda burada bitiriyorum...
Geri kalanı da diğer gönderemediğim mektublarıma yazarım!...
hani olurda birgün geri gelirde mektuplarımı okursan
okuman kolay olsun
Her zaman olduğu gibi
Seni Kalplerimize Sevgiyi yerleştiren Sevgiliye Emanet ediyorum...
ve
Seni daha çok sevmek için
Kırıyorum kalemimi.
Her parçasında sevgimi haykırmak için
Kırıyorum kendimi..
Bu aşkın sevaplarını sana bırakıp
Günahlarını sırtıma yüklenip
Suskunluğuna boyun büküyorum..
Beni,başka tenlerin
Terli vücutlarında arama sevgili.
Ya da seni anlatan satırların
Sevda kokulu kelimelerinde..
Beni bulmak istersen;
Ben aldığın nefeste,
Dokunduğun yüreğindeyim sevgili.....
ASLA YALAN OLMAYAN SEVGİMLE
Ben sendeyim..
Siyahımsı bir ömrün grimsi avuntusuydun Sen...
Bembeyaz olmanı istememiştim senden hiçbir zaman.
Griliğinle güzeldin sen çünkü.
Huysuz yanlarınla seviyordum ben seni...
İnatçılığımı inatçılığınla uslandırmıştın.
Sert bakışların korkuturdu beni hep.
O halimi görünce güldüğünde bir oh çekerdim.
Anne . . Küçükken Beni Okuldan Almaya Gelirdin Ya . .
Hadi Şimdide " O " Kuldan Al .
Boğazıma takıldı sevdan..
3 kere sırtıma vur helâl de;
Alışık değilim harama ondan olacak heralde..
