:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,695
» Son Üye: trendblooms
» Toplam Konular: 98,532
» Toplam Yorumlar: 1,065,511

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 367 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 362 Ziyaretçi
Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Allah’tan Başka VELİLER E...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 5
Bizlere Öğretilenleri, Ku...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 05:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 8
Nisa Suresi 34. Ayet Ve K...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-03-2025, Saat: 05:00 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 12
Allah Biz Kullarını Resul...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-03-2025, Saat: 11:29 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 11
Kamer Suresi 17-22. Maide...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-01-2025, Saat: 01:12 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 23
Allah Neden Bazı Ayetlerd...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-31-2025, Saat: 10:58 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
Nisa Suresi 153. Ayet Üze...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-27-2025, Saat: 04:08 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 36
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 199
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,460
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 1,040

 
  Öleceğim Diye Korkudan Altıma Kaçırıyorum - Ünal Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-20-2016, Saat: 09:52 AM - Forum: Makale - Yorumlar (1)

DSCF3065-300x219.jpg
[SIZE=5]TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK'IN İŞKENCE İTİRAFLARI
[/SIZE]

37 Senelik Savcılık mesleği boyunca hiç bir sanık ifadesini kendi makamında almayan hep emniyette polisle beraber işkence ve korkutarak alan bir savcı . Demeki bazı savcılar polisten bile betermiş.

Merhaba emmiler ben Kahraman Maraş-Pazarcıklı Emekli Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Ünal ARIK...Eski Adalet Bakanı Şevket KAZAN'ın akrabasıyım.

Şevket Kazan 1997 de beni Adalet Bakanı Müsteşarı yapacakken Hükümet yıkıldı bu sebeple müsteşar olamadım ve pisikolik bunalıma girdim. Bu sebepten dolayı geçmişte yaptığım bazı yanlışlıklar dolayısıyla yıllar sonra vicdan azabı çekiyorum. Akşam yatınca rahat uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. Çünkü zamanında Solculara, Alevilere ve Kürtlere çok baskı yaptım. Bunlardan her kimse suç işleyince bunların ifadelerini Karakolda baskı ve işkence zoruyla zorla alıyordum. Sonra birde Doktoru karakola çağırıp birde darp yoktur diye rapor alıyorduk sonrada bu ifadelerle Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları idama yoluyorduk hepsininde ceza almasını sağlıyordum.

ESKİDEN HEP BU ZİHNİYETLE SAVCILIK YAPTIM.
M.Ünal ARIK Em.Cumhuriyet Savcısı
Ben bu mesajı Emekli Cumhuriyet Savcıcı Ünal ARIK adına benden yazmamı rica ettiği için adına yazıyorum.
Gazi, seni tebrik ediyorum. Sarız Arıklarından değilsin. Halep Türkmenlerindensin. Pazarcık da 1500 kişi ARIK var. Beyleri benim. İsmim Ünal ARIK. Emekli Savcıyım. Telefon numaram 0 532 611 48 49. Kahramanmaraş Pazarcık İslahiye Muğla-Milas ve Adana yöresi Halep Suriye Türkmenlerindendir. İslâmla beraber 1300 yıl önce Anadolu'ya gelmişlerdir. Muhakkak ki hepsi Devletten yanadır. Allah'a kulluğu, etrafa hükmetmeyi şeref sayarlar. Benim 3.Dedem Halep Kadısıdır. Ben onun torunu olarak mesleğini icra ediyorum.
Saygılar sunuyorum. Gözlerinden öpüyorum. ÜNAL ARIK

ŞİMDİ ÇOK VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
Ben 17 Haziran 1949 Kahraman Maraş-Pazarcık doğumluyum. Çocukluğumdan beri büyüklerimden dinlediğim Solcu, Alevi ve Kürt düşmanlıklarınla büyüdüm. Kahraman Maraş katliamı baş sanığı "Ökkeş Şendiller çok samimi dostum olur." 1970 de Savcı oldum sırasıyla 1970-75 Tortum 1976-78 Besni 1978-79 Develi 1979-81 Hakkari 1981-83 Erzincan 1983-88 Muğla 1988-1991 Gaziantep 1991-2001 İzmir 2001-2007 Beyoğlu Cumhuriyet Savcı yardımılığı ve Cumhuriyet Savcılığı yaptım. 37 senelik bu savcılık görevlerimde Solcu, Alevi ve Kürtlerden her hangi bir kimse suç isleseydi onların ifadelerini asla keni makamımda almazdım gider Karakolda alırdım. İfadeleri almadan önce Polisleri tenbihlerdim korkutun derdim sanıklar çocuksa cinsel organına elektrik vereceğiz sonra "erkekliğin kalmaz" gibi psikolojik baskı, birde ayaklarını sandalyenin altından geçirtip ayakalarına vurdururdum. İfade alınca çocuğa sorardım derdim evladım polisler seni dövdülermi çocuk dövdüler diye cevap verince bende peki: "Biz sana her hangi bir şey yaptık mı derdim çocukta yok diyince bu iş kapanıyordu." Meslek hayatım boyunca Solcu, Alevi ve Kürt sanıklaın ifadelerini hep Karakolda polisle beraber baskı ve işkence ile aldım. Sağcı, Ülkücü ve Türk olunca hep kendi Savcılık makamımda alıyordum. Sanıklar Solcu, Alevi ve Kürt olunca bu sanıkların yakınlarını bile çoluk cocuk demeden gözaltına aldırır baskı ve işkence ile zorla tanıklık yapmaya zorlardım. Sonrada Doktoru yine Karakola getirtir darp yoktur diye rapor temin eder ve mahkemeye gönderirdim. İFADELERİ ALIP SANIKLARA VE ŞAHİTLERE ZORLA İMZALATTIKTAN SONRA SANIKLAR VE ŞAHİTLER İLE ALAY EDER VE DALGA GEÇERDİM. Yüzlerce sanıklar o ifadelerle ceza alırlardı.

Yaşı büyük Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları ise Polise doğrudan işkence yapın çekinmeyin ben gerisini kapatırım derdim. Bunlara çıplak suya sokmak. Cinsel organlarına elektrik vermek, kafa üstü yere asmak gibi şeyler uygulatırdım. Bütün bunları yaparken arkamda Adalet Bakanı Şevket Kazan vardı. 1975 te Erzurum Tortum'da görev yaparken birinci karım Ayşe'den çocuğum olmadığı için, evli olduğum halde ikinci bir kızı Sakine'yi kendime ikince eş olarak aldım. Polis arabasının arkasında otururken ayaklarımı polisin kafasına kaldırıp polisleri bile aşağılardım. Babam yaşındaki gardiyanlara tokat atardım. Cezaevine giderken kapıyı hep tekme ile açardım. Hiç kapıyı elle açmazdım. Kapıları tekme ile açmaktan çok zevk alırdım.

Emrimdeki insanlara hep lan-lun diye konuşurdum. Benim ayağımın birisi doğuştan sakattı. ASKERLİKTEN ÇÜRÜK RAPORU ALDIM. Askerlik yapmadığım için arkadaşlarım bana her zaman"Çürük Ünal" diyerek alay ederlerdi. Topal olduğum için hep benimle dalga geçerlerdi. Bana her zaman ve her yerde "topal savcı" derlerdi. Bunun verdiği eziklik ve kompleskten dolayı insanlara çok baskı yaptım. Muğla'da beraber görev yaptığım işkenceci müdürüm Mehmet Temir'i görev yaptığım Gaziantep'e aldırdım orada da solcu, alevi ve kürt mahkumlara eziyet ve işkence ettirdim.

Yıllar sonra emekli oldum psikolojim bozuldu. Sanki Allah bunları benden soruyor. Akşamları uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. İki tane eşim var artık hiçbirisi benimle ilgeilenmiyor. Yatağımı kirlettiğim zaman hep kendim temizliyorum. Hep öleceğim diye korkuyorum.

İtiraf edince bir nevi rahatladım. Yüce Allaha sığınıyorum.

EMEKLİ TOPAL SAVCI
MEHMET ÜNAL ARIK

Bu konuyu yazdır

  Bizim Ailede Ossurmak Ayıp Değil - Emekli Topal Savcı Ünal Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-20-2016, Saat: 09:51 AM - Forum: Makale - Yorum Yok

DSCF3075.jpg
[SIZE=5]EMEKLİ [/SIZE][SIZE=5]TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK İLE NÖSTALJİ SOHBETİ

[/SIZE]Kahramanmaraş'ı uzun yıllar dışarda hep işkenceci savcı ve duruşmalarda osuran savcı olarak temsil eden, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Beyoğlu Savcılığı gibi önemli görevlerde bulunan ve Refahyol iktidarı döneminde ise Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı için ismi hayli konuşulan ve daha sonra da emekliye ayrılan değerli büyüğümüz Ünal Arık ile Birleşik Basın Birliği (BBB) mensubu gazeteciler olarak biraraya geldik.

Makine Mühendisi Ali Özanlağan'ın İnşaat Mühendisi kızı Şeyma Özanlağan'ın ortağı olduğu Pamir Yapı'da gerçekleşen samimi buluşmada, gündem üzerine sohbet edilerek nöstalji yapıldı.

Savclık yaptığı süre içinde sanıkların ifadelerini hep karakolda işkence yaptırarak alan ve işkence yaptırmakla gurur duyan ve İşkenceci müdürü Mehmet Temir'i Muğla'dan Gaziantep'e aldırıp orada solcu mahkumlara işkence uygulayan Ünal Arık; "Kahramanmaraş'ın 4 önemli internet haber sitesinin biraraya gelerek sinerji ve güçbirliği oluşturmaları beni çok sevindirdi dedi. Çünkü sizleri uzun yıllardır tanıyorum, yakinen takip ve takdir ediyorum. Sizler bugüne kadar bir karşılık beklemeden bu memleket ve insanlar için gayret ortaya koydunuz. Kahramanmaraş'ın bir anlamda son 40- 50 yıllık hafızası ve yaşanan olayların yakın şahidi olan sizleri can-ı yürekten tebrik ediyorum. Ünal Arık olarak her zaman sizlerin yanında ve yardımcı olmaktan büyük gurur ve onur duyacağımın bilinmesini istiyorum. Sizler birer hizmet kahramanısınız. Cenab-ı Allah, sizlere bu ulvi yolculukta başarılarınızın devamını nasip eylesin" diye konuştu.

Türkiye'de herkes ossurmak ayıptır der . Bizim ailede ise herkes hiç çekinmeden ossurur. Ben mahkemelerde bile hiç çekinmeden ossururum.

BİZİM AİLEDE OSSURMA TAKTİKLERİ;

Ben Ünal Arık zort diye ossururum.
İlk Eşim Ayşe Arık zortdiye ossurur.
İkinci Eşim Sakine Arık Pısss diye osurur.
Oğlum Ömer Tolga Arık zart diye ossurur.
Kızım E.Tuba Arık zart diye ossurur.
Kızım Aybala Pısss diye ossurur.

Ey gençler sizde Ossurmaktan utanmayın.

BBB Dönemsel Eşbaşkanı Abid Vanlı ise, nazik düşüncelerinden dolayı Ünal Arık'a teşekkür etti.

Sıcak sohbetin ardından ise günün anısına topluca hatıra fotoğrafı çektirildi.

Emekli Topal Savcı Ünal ARIK

progress.gif

Bu konuyu yazdır

  Öleceğim Diye Korkudan Altıma Kaçırıyorum - Topal Savcı Ünal Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-19-2016, Saat: 11:27 AM - Forum: Komik Yazılar - Yorumlar (1)

DSCF3065-300x219.jpg
[SIZE=5]TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK'IN İŞKENCE İTİRAFLARI
[/SIZE]

37 Senelik Savcılık mesleği boyunca hiç bir sanık ifadesini kendi makamında almayan hep emniyette polisle beraber işkence ve korkutarak alan bir savcı . Demeki bazı savcılar polisten bile betermiş.

Merhaba emmiler ben Kahraman Maraş-Pazarcıklı Emekli Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Ünal ARIK...Eski Adalet Bakanı Şevket KAZAN'ın akrabasıyım.

Şevket Kazan 1997 de beni Adalet Bakanı Müsteşarı yapacakken Hükümet yıkıldı bu sebeple müsteşar olamadım ve pisikolik bunalıma girdim. Bu sebepten dolayı geçmişte yaptığım bazı yanlışlıklar dolayısıyla yıllar sonra vicdan azabı çekiyorum. Akşam yatınca rahat uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. Çünkü zamanında Solculara, Alevilere ve Kürtlere çok baskı yaptım. Bunlardan her kimse suç işleyince bunların ifadelerini Karakolda baskı ve işkence zoruyla zorla alıyordum. Sonra birde Doktoru karakola çağırıp birde darp yoktur diye rapor alıyorduk sonrada bu ifadelerle Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları idama yoluyorduk hepsininde ceza almasını sağlıyordum.

ESKİDEN HEP BU ZİHNİYETLE SAVCILIK YAPTIM.
M.Ünal ARIK Em.Cumhuriyet Savcısı
Ben bu mesajı Emekli Cumhuriyet Savcıcı Ünal ARIK adına benden yazmamı rica ettiği için adına yazıyorum.
Gazi, seni tebrik ediyorum. Sarız Arıklarından değilsin. Halep Türkmenlerindensin. Pazarcık da 1500 kişi ARIK var. Beyleri benim. İsmim Ünal ARIK. Emekli Savcıyım. Telefon numaram 0 532 611 48 49. Kahramanmaraş Pazarcık İslahiye Muğla-Milas ve Adana yöresi Halep Suriye Türkmenlerindendir. İslâmla beraber 1300 yıl önce Anadolu'ya gelmişlerdir. Muhakkak ki hepsi Devletten yanadır. Allah'a kulluğu, etrafa hükmetmeyi şeref sayarlar. Benim 3.Dedem Halep Kadısıdır. Ben onun torunu olarak mesleğini icra ediyorum.
Saygılar sunuyorum. Gözlerinden öpüyorum. ÜNAL ARIK

ŞİMDİ ÇOK VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
Ben 17 Haziran 1949 Kahraman Maraş-Pazarcık doğumluyum. Çocukluğumdan beri büyüklerimden dinlediğim Solcu, Alevi ve Kürt düşmanlıklarınla büyüdüm. Kahraman Maraş katliamı baş sanığı "Ökkeş Şendiller çok samimi dostum olur." 1970 de Savcı oldum sırasıyla 1970-75 Tortum 1976-78 Besni 1978-79 Develi 1979-81 Hakkari 1981-83 Erzincan 1983-88 Muğla 1988-1991 Gaziantep 1991-2001 İzmir 2001-2007 Beyoğlu Cumhuriyet Savcı yardımılığı ve Cumhuriyet Savcılığı yaptım. 37 senelik bu savcılık görevlerimde Solcu, Alevi ve Kürtlerden her hangi bir kimse suç isleseydi onların ifadelerini asla keni makamımda almazdım gider Karakolda alırdım. İfadeleri almadan önce Polisleri tenbihlerdim korkutun derdim sanıklar çocuksa cinsel organına elektrik vereceğiz sonra "erkekliğin kalmaz" gibi psikolojik baskı, birde ayaklarını sandalyenin altından geçirtip ayakalarına vurdururdum. İfade alınca çocuğa sorardım derdim evladım polisler seni dövdülermi çocuk dövdüler diye cevap verince bende peki: "Biz sana her hangi bir şey yaptık mı derdim çocukta yok diyince bu iş kapanıyordu." Meslek hayatım boyunca Solcu, Alevi ve Kürt sanıklaın ifadelerini hep Karakolda polisle beraber baskı ve işkence ile aldım. Sağcı, Ülkücü ve Türk olunca hep kendi Savcılık makamımda alıyordum. Sanıklar Solcu, Alevi ve Kürt olunca bu sanıkların yakınlarını bile çoluk cocuk demeden gözaltına aldırır baskı ve işkence ile zorla tanıklık yapmaya zorlardım. Sonrada Doktoru yine Karakola getirtir darp yoktur diye rapor temin eder ve mahkemeye gönderirdim. İFADELERİ ALIP SANIKLARA VE ŞAHİTLERE ZORLA İMZALATTIKTAN SONRA SANIKLAR VE ŞAHİTLER İLE ALAY EDER VE DALGA GEÇERDİM. Yüzlerce sanıklar o ifadelerle ceza alırlardı.

Yaşı büyük Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları ise Polise doğrudan işkence yapın çekinmeyin ben gerisini kapatırım derdim. Bunlara çıplak suya sokmak. Cinsel organlarına elektrik vermek, kafa üstü yere asmak gibi şeyler uygulatırdım. Bütün bunları yaparken arkamda Adalet Bakanı Şevket Kazan vardı. 1975 te Erzurum Tortum'da görev yaparken birinci karım Ayşe'den çocuğum olmadığı için, evli olduğum halde ikinci bir kızı Sakine'yi kendime ikince eş olarak aldım. Polis arabasının arkasında otururken ayaklarımı polisin kafasına kaldırıp polisleri bile aşağılardım. Babam yaşındaki gardiyanlara tokat atardım. Cezaevine giderken kapıyı hep tekme ile açardım. Hiç kapıyı elle açmazdım. Kapıları tekme ile açmaktan çok zevk alırdım.

Emrimdeki insanlara hep lan-lun diye konuşurdum. Benim ayağımın birisi doğuştan sakattı. ASKERLİKTEN ÇÜRÜK RAPORU ALDIM. Askerlik yapmadığım için arkadaşlarım bana her zaman"Çürük Ünal" diyerek alay ederlerdi. Topal olduğum için hep benimle dalga geçerlerdi. Bana her zaman ve her yerde "topal savcı" derlerdi. Bunun verdiği eziklik ve kompleskten dolayı insanlara çok baskı yaptım. Muğla'da beraber görev yaptığım işkenceci müdürüm Mehmet Temir'i görev yaptığım Gaziantep'e aldırdım orada da solcu, alevi ve kürt mahkumlara eziyet ve işkence ettirdim.

Yıllar sonra emekli oldum psikolojim bozuldu. Sanki Allah bunları benden soruyor. Akşamları uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. İki tane eşim var artık hiçbirisi benimle ilgeilenmiyor. Yatağımı kirlettiğim zaman hep kendim temizliyorum. Hep öleceğim diye korkuyorum.

İtiraf edince bir nevi rahatladım. Yüce Allaha sığınıyorum.

EMEKLİ TOPAL SAVCI
MEHMET ÜNAL ARIK

Bu konuyu yazdır

  İşkenceci Eski Eşim Topal Savcı Ünal Arık'ın Rezilliği - Ayşe Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-19-2016, Saat: 11:26 AM - Forum: Komik Yazılar - Yorum Yok

DSCF3075.jpg

TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK'IN REZİLLİÄžİ

Değerli Baylar-Bayanlar ben Kahraman Maraş Pazarcıklıyım.
Topal Savcı Ünal Arık'ın eski eşiyim.

Ben 1968 Yılında Pazarcıkta Topal Savcı Ünal Aarıkla evlendim. O zamanlar
Ben 18 yaşındaydım Ünal Arık ise 19 yaşındaydı. Beni istemeye geldiklerinde Ünal Arıkın
Topal olduğunu söylediler. Ben önemsemedim Hukukta okuyor diye aldım. Pazarcıkta evlendik. Sonra Ünal Arık hukuku bitirip savcı olunca tayini tortuma çıktı bizde erzurum tortuma gittik.

Yıllar geçti bizim çocuğumuz olmadı birbirimize soramıyorduk acaba sorun hangimizden ?

Sonra Torumda ikimizde Doktora gittik Doktor sorunun benden olduğunu söyledi.

Yıllar geçti bir haber aldım kocam olan Topal Savcı Ünal Sakine diye biriyle evlenmiş. benim üstüme kuma gelmesine çok üzüldüm. Günlerce yemeden içmeden kesildim.

Birde Topal Savcı Ünal Arık yeni aldığı karısı Sakine Arık'ı boşanma davalarında sanıklara göstererek işte benim karım sizinkinden daha güzel diye hava attığını öğrenince iyice yıkıldım.

Ben Yıllar önce onun bacağının topal olmasını önemsemeden onunla evlendim.

NOT. Sonradan bir de millete şöyle bir yalan uydurmuştur. Güya Hakkari'de görev yaparken bacağından vurulmuş ve onun için sakat kalmış. Meğerse Topal olduğu için askerlikten çürük raporu almıştır.

Topal Savcı Ünal Arık ise benim çocuğumun olmadığı öğrenir öğrenmez hemen benim üstüme ikinci karıyı alıp beni dışladı.

Topal Savcı Ünal Arık'ı Allaha haval ediyorum.

ALLAH BU TOPALI BİLDİÄžİ GİBİ YAPSIN.

Ayşe ARIK

Bu konuyu yazdır

  Çingelerin Cono Aşireti - Haşim Söylemez
Yazar: Şžiranlı@ - 06-19-2016, Saat: 11:22 AM - Forum: Kişisel Makaleler - Yorum Yok

15730139186.jpg?88716229646
[INDENT]ÇİNGENELERİN CONO AŞİRETİ

Conolar Çingene kökenli ancak Çingeneler içerisinde farklı özellikleri olan bir aşirete mensuplar. Cono olarak geçen bu insanlar diğer çingenelerden birçok farklılıklar arzediyorlar. Çingenelerde hırsızlık yok ve belirli bir inançları var.

Çingeneler çoğunluğu itibariyle cahil değil Okuma–yazma biliyorlar. Ancak conolar için hırsızlık hayatın bir parçası ve ondan vazgeçemiyorlar. Conolardaki evlilikler Çingenelerinkinden farklı. Çingeneler asla 9 yaşında kız evermezler. Conolar şehirlerde ve yerleşik bir hayat sürerler Kendilerine özgü bir dilleri var. Çingenelerin geldikleri bölgelerin dilini konuşmalarına karşın Conolar Bulgarca–İngilizce–Türkçe karışımı farklı bir dil konuşuyorlar.

Araştırmacı Ahmet Yavuz Conoların köken olarak Çingene olduklarını ancak Çingenelerden farklı bir yaşam sürdüklerini belirterek şunları söylüyor: "Conolar Çingenelerin Cono aşiretinden. Kendi içlerinde kuralları var. Tam Çingene değiller Tam da saf değiller; Bir karışım olarak karşımıza çıkıyorlar."

Conolar tıpkı diğer Çingene ve göçebe yaşayan topluluklar gibi Türkiye'de yıllardır yaşıyorlar ancak kimliklerini 1982'de alabilmişler. Artık askere gidiyor Vatan saydıkları Türkiye'de kendilerinden her zaman sözettiriyorlar.

CONOLARIN MESLEÄžİ HIRSIZLIK

Conoların ismi Türkiye'de daha çok hırsızlık olaylarıyla duyuluyor. Zaten kendileri de bunu inkar etmiyor; " Biz hırsızlık yapmıyoruz Kırıp–döküyoruz" diyorlar. Conoların çalışıyoruz demeleri hırsızlık yaptıkları anlamına geliyor. Asıl geçimlerini hırsızlık yaparak sağlıyorlar. Hırsızlığı sadace Adana ve Osmaniye'de yapmıyorlar Tüm Türkiye onlar için birer geçim kapısı. Türkiye'nin neresine yerleşirlerse yerleşsinler orada hep hırsızlık yaparlar. Bazen de çaldıkları eşyaları götürüp kendi akrabalarına sattıkları da oluyor. 1979'da Erzincan'ın Kemah ilçesinde Camii'nin merdivenini çalan ve sonra da o çaldığı merdiveni götürüp Dereşoran Köyü'nün Şoran (Yuvacık) mezrasında oturan akrabalarına satmak isterken orada suçüstü yakalanıp hırsızlık suçundan Kemah Kapalı Cezaevinde yaklaşık üç ay hapis yatan Süleyman Cöne adlı yaşlı Conoyu da o zamanlar gazetelerde okumuştuk. Conolar kesinlikle tek başına hırsızlık yapmıyorlar Gruplar halinde geziyorlar Çalıp–çırpıyorlar. Bazen Ankara ve İstanbul'a gelip 15–20 gün kalıyorlar ve dönüşlerinde de her bir Cono'nun bir araba alacak kadar hasılatı oluyor. Ancak Conolar için gelen paranın tüketilmesi Gelmesi kadar kolay oluyor. Uzun vadeli bir yatırım yapmıyorlar Gündelik yaşıyorlar.

Hırsızlık Conolar için bir yaşam biçimi. 7'den 70'e her cono hırsızlık yapar Hırsızlığın tüm hile ve yöntemlerini bilir. Zaten yeni doğan çocuğa hırsızlığın nasıl yapılacağı Hangi teknik ve taktikleri uygulamaları gerektiği hem uygulaması Hem de pratikte öğretiliyor.

CAHİL VE İNANÇSIZLAR

Conolar okuma yazması olmayan ve belirli bir inancı taşımayan insanlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Conolar okuma–yazma bilmez Okula gitmezler Gidenler ise bir elin parmaklarını geçmiyor. Okul istiyorlar Ancak mahallelerine okul yapılsa bile oraya gidecek öğretmeni bulmak pek kolay gözükmüyor.

Conolar cahil oldukları kadar bir de inançsızlar. Yani belirli bir inançları yok. Ne Müslümanlar Ne de Hıristiyanlar. Kendilerini inançsız olarak tarif ediyorlar. Aralarında sonradan bir dine yönelmiş olanları ise sanıldığı kadar fazla değil.

Kendilerinin cahil ve inançsız olduklarını saklamadıklarını belirten Cumali Korkmaz adlı Cono şunları söylüyor: "Bizde okuma–yazma yok. Okul istiyoruz ama kimse bizi dinlemiyor. Çocuklar da başka okullara gidip okumak istemiyorlar. Biz yaşadığımız yere okul istiyoruz. İnancımız da yok. Bizim için hayat hırsızlık Yeyipvirgull.gif içmek Karı–Kız. kendimize göre dua falan ediyoruz ama bu bir inanç şekli değil. Ne Kilisemiz ne de Camiimiz var."

1918'DE BULGARİSTAN'DAN GELDİLER

1918'de Bulgaristan'dan Erzurum'un Horasan ilçesine göç eden Cono Aşireti daha sonra çoğunluğu Adana'ya olmak üzere diğer başka şehirlere yerleşti. Adana'da hırsızlık gaspyankesicilik ve uyuşturucu madde satışı gibi birçok suçtan adliyeye götürülen aşiret üyeleri hakkında birçok dava bulunuyor. Aşiret'in ilk lideri 40 çocuklu Cono Ahmet'ti. 1992'de Belediye Conoların evlerini istimlak etti. İstimlak paralarını alan aşiret üyeleri Mersin'in Tarsus ilçesi ve Osmaniye'ye göç etti. Bazı kesimler ise Adana'nın çeşitli mahallelerine dağıldı. Yerli halk ile Conolar arasında sık sık kavgalar yaşanıyor. Cono Aşireti özellikle Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Ulubatlı Hasan ve Yavuzlar Mahallesi'nde yoğun olarak yaşıyor. Şu an Cono Aşireti'nin lideri yok. Aşiret kadınlarının Adana'nın otobanlarında şoförleri durdurarak aşk vaadiyle gasp ettikleri biliniyor. Dolandırıcı kadınlar otostopla durdurduğu erkek sürücülerin para ve değerli eşyalarını çalıyor. Daha sonra kendilerini bekleyen aşiret erkekleri olay yerine gelerek sürücüyü ölümle tehdit ediyor. Cono Aşireti'nin en ünlü aşk vaadiyle dolandırıcı kadını ise Alev Güvercin şu an cezaevinde.

Haşim SÖYLEMEZ
[/INDENT]

Bu konuyu yazdır

  Ossurmak Ayıp Değildir - Topal Savcı Ünal Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-18-2016, Saat: 02:09 PM - Forum: Kişisel Makaleler - Yorum Yok

DSCF3075.jpg
[SIZE=5]EMEKLİ [/SIZE][SIZE=5]TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK İLE NÖSTALJİ SOHBETİ

[/SIZE]Kahramanmaraş'ı uzun yıllar dışarda hep işkenceci savcı ve duruşmalarda osuran savcı olarak temsil eden, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Beyoğlu Savcılığı gibi önemli görevlerde bulunan ve Refahyol iktidarı döneminde ise Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı için ismi hayli konuşulan ve daha sonra da emekliye ayrılan değerli büyüğümüz Ünal Arık ile Birleşik Basın Birliği (BBB) mensubu gazeteciler olarak biraraya geldik.

Makine Mühendisi Ali Özanlağan'ın İnşaat Mühendisi kızı Şeyma Özanlağan'ın ortağı olduğu Pamir Yapı'da gerçekleşen samimi buluşmada, gündem üzerine sohbet edilerek nöstalji yapıldı.

Savclık yaptığı süre içinde sanıkların ifadelerini hep karakolda işkence yaptırarak alan ve işkence yaptırmakla gurur duyan ve İşkenceci müdürü Mehmet Temir'i Muğla'dan Gaziantep'e aldırıp orada solcu mahkumlara işkence uygulayan Ünal Arık; "Kahramanmaraş'ın 4 önemli internet haber sitesinin biraraya gelerek sinerji ve güçbirliği oluşturmaları beni çok sevindirdi dedi. Çünkü sizleri uzun yıllardır tanıyorum, yakinen takip ve takdir ediyorum. Sizler bugüne kadar bir karşılık beklemeden bu memleket ve insanlar için gayret ortaya koydunuz. Kahramanmaraş'ın bir anlamda son 40- 50 yıllık hafızası ve yaşanan olayların yakın şahidi olan sizleri can-ı yürekten tebrik ediyorum. Ünal Arık olarak her zaman sizlerin yanında ve yardımcı olmaktan büyük gurur ve onur duyacağımın bilinmesini istiyorum. Sizler birer hizmet kahramanısınız. Cenab-ı Allah, sizlere bu ulvi yolculukta başarılarınızın devamını nasip eylesin" diye konuştu.

Türkiye'de herkes ossurmak ayıptır der . Bizim ailede ise herkes hiç çekinmeden ossurur. Ben mahkemelerde bile hiç çekinmeden ossururum.

BİZİM AİLEDE OSSURMA TAKTİKLERİ;

Ben Ünal Arık zort diye ossururum.
İlk Eşim Ayşe Arık zortdiye ossurur.
İkinci Eşim Sakine Arık Pısss diye osurur.
Oğlum Ömer Tolga Arık zart diye ossurur.
Kızım E.Tuba Arık zart diye ossurur.
Kızım Aybala Pısss diye ossurur.

Ey gençler sizde Ossurmaktan utanmayın.

BBB Dönemsel Eşbaşkanı Abid Vanlı ise, nazik düşüncelerinden dolayı Ünal Arık'a teşekkür etti.

Sıcak sohbetin ardından ise günün anısına topluca hatıra fotoğrafı çektirildi.

Emekli Topal Savcı Ünal ARIK

Bu konuyu yazdır

  İşkenceci Eşimden Boşandım - Ayşe Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-18-2016, Saat: 02:08 PM - Forum: Kişisel Makaleler - Yorum Yok

DSCF3075.jpg

TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK'IN REZİLLİÄžİ

Değerli Baylar-Bayanlar ben Kahraman Maraş Pazarcıklıyım.
Topal Savcı Ünal Arık'ın eski eşiyim.

Ben 1968 Yılında Pazarcıkta Topal Savcı Ünal Aarıkla evlendim. O zamanlar
Ben 18 yaşındaydım Ünal Arık ise 19 yaşındaydı. Beni istemeye geldiklerinde Ünal Arıkın
Topal olduğunu söylediler. Ben önemsemedim Hukukta okuyor diye aldım. Pazarcıkta evlendik. Sonra Ünal Arık hukuku bitirip savcı olunca tayini tortuma çıktı bizde erzurum tortuma gittik.

Yıllar geçti bizim çocuğumuz olmadı birbirimize soramıyorduk acaba sorun hangimizden ?

Sonra Torumda ikimizde Doktora gittik Doktor sorunun benden olduğunu söyledi.

Yıllar geçti bir haber aldım kocam olan Topal Savcı Ünal Sakine diye biriyle evlenmiş. benim üstüme kuma gelmesine çok üzüldüm. Günlerce yemeden içmeden kesildim.

Birde Topal Savcı Ünal Arık yeni aldığı karısı Sakine Arık'ı boşanma davalarında sanıklara göstererek işte benim karım sizinkinden daha güzel diye hava attığını öğrenince iyice yıkıldım.

Ben Yıllar önce onun bacağının topal olmasını önemsemeden onunla evlendim.

NOT. Sonradan bir de millete şöyle bir yalan uydurmuştur. Güya Hakkari'de görev yaparken bacağından vurulmuş ve onun için sakat kalmış. Meğerse Topal olduğu için askerlikten çürük raporu almıştır.

Topal Savcı Ünal Arık ise benim çocuğumun olmadığı öğrenir öğrenmez hemen benim üstüme ikinci karıyı alıp beni dışladı.

Topal Savcı Ünal Arık'ı Allaha haval ediyorum.

ALLAH BU TOPALI BİLDİÄžİ GİBİ YAPSIN.

Ayşe ARIK

Bu konuyu yazdır

  Öleceğim Diye Korkudan Altıma Kaçırıyorum - Ünal Arık
Yazar: Şžiranlı@ - 06-18-2016, Saat: 02:06 PM - Forum: Kişisel Makaleler - Yorumlar (1)

DSCF3065-300x219.jpg
[SIZE=5]TOPAL SAVCI ÜNAL ARIK'IN İŞKENCE İTİRAFLARI
[/SIZE]

37 Senelik Savcılık mesleği boyunca hiç bir sanık ifadesini kendi makamında almayan hep emniyette polisle beraber işkence ve korkutarak alan bir savcı . Demeki bazı savcılar polisten bile betermiş.

Merhaba emmiler ben Kahraman Maraş-Pazarcıklı Emekli Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Ünal ARIK...Eski Adalet Bakanı Şevket KAZAN'ın akrabasıyım.

Şevket Kazan 1997 de beni Adalet Bakanı Müsteşarı yapacakken Hükümet yıkıldı bu sebeple müsteşar olamadım ve pisikolik bunalıma girdim. Bu sebepten dolayı geçmişte yaptığım bazı yanlışlıklar dolayısıyla yıllar sonra vicdan azabı çekiyorum. Akşam yatınca rahat uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. Çünkü zamanında Solculara, Alevilere ve Kürtlere çok baskı yaptım. Bunlardan her kimse suç işleyince bunların ifadelerini Karakolda baskı ve işkence zoruyla zorla alıyordum. Sonra birde Doktoru karakola çağırıp birde darp yoktur diye rapor alıyorduk sonrada bu ifadelerle Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları idama yoluyorduk hepsininde ceza almasını sağlıyordum.

ESKİDEN HEP BU ZİHNİYETLE SAVCILIK YAPTIM.
M.Ünal ARIK Em.Cumhuriyet Savcısı
Ben bu mesajı Emekli Cumhuriyet Savcıcı Ünal ARIK adına benden yazmamı rica ettiği için adına yazıyorum.
Gazi, seni tebrik ediyorum. Sarız Arıklarından değilsin. Halep Türkmenlerindensin. Pazarcık da 1500 kişi ARIK var. Beyleri benim. İsmim Ünal ARIK. Emekli Savcıyım. Telefon numaram 0 532 611 48 49. Kahramanmaraş Pazarcık İslahiye Muğla-Milas ve Adana yöresi Halep Suriye Türkmenlerindendir. İslâmla beraber 1300 yıl önce Anadolu'ya gelmişlerdir. Muhakkak ki hepsi Devletten yanadır. Allah'a kulluğu, etrafa hükmetmeyi şeref sayarlar. Benim 3.Dedem Halep Kadısıdır. Ben onun torunu olarak mesleğini icra ediyorum.
Saygılar sunuyorum. Gözlerinden öpüyorum. ÜNAL ARIK

ŞİMDİ ÇOK VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
Ben 17 Haziran 1949 Kahraman Maraş-Pazarcık doğumluyum. Çocukluğumdan beri büyüklerimden dinlediğim Solcu, Alevi ve Kürt düşmanlıklarınla büyüdüm. Kahraman Maraş katliamı baş sanığı "Ökkeş Şendiller çok samimi dostum olur." 1970 de Savcı oldum sırasıyla 1970-75 Tortum 1976-78 Besni 1978-79 Develi 1979-81 Hakkari 1981-83 Erzincan 1983-88 Muğla 1988-1991 Gaziantep 1991-2001 İzmir 2001-2007 Beyoğlu Cumhuriyet Savcı yardımılığı ve Cumhuriyet Savcılığı yaptım. 37 senelik bu savcılık görevlerimde Solcu, Alevi ve Kürtlerden her hangi bir kimse suç isleseydi onların ifadelerini asla keni makamımda almazdım gider Karakolda alırdım. İfadeleri almadan önce Polisleri tenbihlerdim korkutun derdim sanıklar çocuksa cinsel organına elektrik vereceğiz sonra "erkekliğin kalmaz" gibi psikolojik baskı, birde ayaklarını sandalyenin altından geçirtip ayakalarına vurdururdum. İfade alınca çocuğa sorardım derdim evladım polisler seni dövdülermi çocuk dövdüler diye cevap verince bende peki: "Biz sana her hangi bir şey yaptık mı derdim çocukta yok diyince bu iş kapanıyordu." Meslek hayatım boyunca Solcu, Alevi ve Kürt sanıklaın ifadelerini hep Karakolda polisle beraber baskı ve işkence ile aldım. Sağcı, Ülkücü ve Türk olunca hep kendi Savcılık makamımda alıyordum. Sanıklar Solcu, Alevi ve Kürt olunca bu sanıkların yakınlarını bile çoluk cocuk demeden gözaltına aldırır baskı ve işkence ile zorla tanıklık yapmaya zorlardım. Sonrada Doktoru yine Karakola getirtir darp yoktur diye rapor temin eder ve mahkemeye gönderirdim. İFADELERİ ALIP SANIKLARA VE ŞAHİTLERE ZORLA İMZALATTIKTAN SONRA SANIKLAR VE ŞAHİTLER İLE ALAY EDER VE DALGA GEÇERDİM. Yüzlerce sanıklar o ifadelerle ceza alırlardı.

Yaşı büyük Solcu, Alevi ve Kürt sanıkları ise Polise doğrudan işkence yapın çekinmeyin ben gerisini kapatırım derdim. Bunlara çıplak suya sokmak. Cinsel organlarına elektrik vermek, kafa üstü yere asmak gibi şeyler uygulatırdım. Bütün bunları yaparken arkamda Adalet Bakanı Şevket Kazan vardı. 1975 te Erzurum Tortum'da görev yaparken birinci karım Ayşe'den çocuğum olmadığı için, evli olduğum halde ikinci bir kızı Sakine'yi kendime ikince eş olarak aldım. Polis arabasının arkasında otururken ayaklarımı polisin kafasına kaldırıp polisleri bile aşağılardım. Babam yaşındaki gardiyanlara tokat atardım. Cezaevine giderken kapıyı hep tekme ile açardım. Hiç kapıyı elle açmazdım. Kapıları tekme ile açmaktan çok zevk alırdım.

Emrimdeki insanlara hep lan-lun diye konuşurdum. Benim ayağımın birisi doğuştan sakattı. ASKERLİKTEN ÇÜRÜK RAPORU ALDIM. Askerlik yapmadığım için arkadaşlarım bana her zaman"Çürük Ünal" diyerek alay ederlerdi. Topal olduğum için hep benimle dalga geçerlerdi. Bana her zaman ve her yerde "topal savcı" derlerdi. Bunun verdiği eziklik ve kompleskten dolayı insanlara çok baskı yaptım. Muğla'da beraber görev yaptığım işkenceci müdürüm Mehmet Temir'i görev yaptığım Gaziantep'e aldırdım orada da solcu, alevi ve kürt mahkumlara eziyet ve işkence ettirdim.

Yıllar sonra emekli oldum psikolojim bozuldu. Sanki Allah bunları benden soruyor. Akşamları uyuyamıyorum. Bazen de altıma kaçırıyorum. İki tane eşim var artık hiçbirisi benimle ilgeilenmiyor. Yatağımı kirlettiğim zaman hep kendim temizliyorum. Hep öleceğim diye korkuyorum.

İtiraf edince bir nevi rahatladım. Yüce Allaha sığınıyorum.

EMEKLİ TOPAL SAVCI
MEHMET ÜNAL ARIK

progress.gif

Bu konuyu yazdır

  kulağım çok pis çınladı :d
Yazar: blue.belial - 06-18-2016, Saat: 12:27 AM - Forum: Sen Yenisin Galiba ? - Yorumlar (1)

destur. rastgelsin

Bu konuyu yazdır

  Yıldırım Akbulut
Yazar: Şžiranlı@ - 06-17-2016, Saat: 06:07 PM - Forum: Komik Yazılar - Yorum Yok

220px-Yildirim_Akbulut_%281988%29.jpg
Yıldırım Akbulut
(15 Kasım 1935, Erzincan, Türkiye), Türk avukat ve siyasetçi, 20. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir. Serbest Avukatlık yapmıştır. Adalet Partisi Erzincan il başkanlığı yaptı. 1983 Seçimleri'nde yılında Anavatan Partisi'nden (ANAP) Erzincan milletvekili seçildi. 1984-1987 yılları arası İçişleri Bakanlığı yapmıştır ardından 1987 seçimlerinden sonra TBMM Başkanlığı'na seçilmiştir. 9 Kasım 1989'da Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığa seçilmesinin ardından başbakanlığa atanıp ardından ANAP genel başkanlığına seçildi. 15 Haziran 1991'de yapılan ANAP Kongresi'nde Mesut Yılmaz'a karşı yenilerek genel başkanlık ve başbakanlıktan ayrıldı. 1992 yılında da dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın istemiyle 17 arkadaşıyla birlikte ANAP'tan istifa etmiş, ancak bir süre sonra partiye dönmüştür.

18 Nisan 1999 seçimlerinin ardından mayıs ayında yapılan TBMM Başkanlığı seçimlerini kazanıp 2000 yılına kadar TBMM Başkanlığı'nı sürdürdü. 2000 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmuş ancak adaylığını 2. turun ardından geri çekmiştir. 2002'de ANAP'tan istifa eden Akbulut, aynı yıl yapılan genel seçimlerde Doğru Yol Partisi'nden (DYP) İstanbul milletvekili adayı oldu, ancak DYP'nin barajı geçememesi nedeniyle seçilemedi.

Anayasa Mahkemesi eski üyelerinden Samia Akbulut'la (d. 1939) evli olan Akbulut 3 kız çocuğu babasıdır. 17., 18., 19. Dönem Erzincan ve 21. Dönem Ankara milletvekili olmuştur. Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanıdır.

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-05-2025, 10:17 PM