:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,696
» Son Üye: Klassohbet
» Toplam Konular: 98,545
» Toplam Yorumlar: 1,065,525

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 305 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 301 Ziyaretçi
Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-21-2025, Saat: 09:37 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 16
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-20-2025, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 15
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 24
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,337
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 31
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 31

 
  Yenidoğan işitme tarama testi
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:24 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorum Yok

bebegim_test.JPG

Her 1000 yenidoğan bebekten yaklaşık 1 ile 3’ ünde ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine alınan bebeklerin %4–6’ sın da çeşitli tip ve derecede işitme kayıpları gözlenmektedir. Bebekte ve çocuklukta işitmenin azalmasısmiliv.gif konuşma yeteneğini azaltmakla birliktesmiliv.gif sosyalsmiliv.gif duygusal ve kavramsal gelişme üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Müdahale edilmemiş ciddi işitme kayıplarının IQ değerlerinin yaklaşık 30 puan azalmasına neden olduğu bilinmektedir. Yenidoğan İşitme Tarama Testismiliv.gif bebeklerin kohlealarından (iç kulak işitme organı) kaynaklanan oto-akustik sinyallerin noninvazif bir yöntemle ölçülmesine dayanmaktadır

Test sırasında bebeğin dış kulak yoluna bir mikrofon yerleştirilereksmiliv.gif iç kulakta oluşan sinyaller ölçülmekte ve bebeğe hiçbir fiziksel veya ruhsal rahatsızlık yaratmadansmiliv.gif Konjenital işitme kaybı için riskli bebekler tanınmaktadır. Bu testin önemli avantajları; bebeğe kesinlikle zarar verme riski bulunmamasısmiliv.gif hızlısmiliv.gif ekonomik ve hata oranının düşük olmasıdır. Yalnız unutulmaması gereken noktasmiliv.gif bunun bir tarama testi olduğusmiliv.gif bu testin yalnızca Konjenital işitme kaybı riski olan bebekleri belirleyebileceği ve bebeklik dönemindesmiliv.gif daha sonradan oluşabilecek işitme kayıpları için bir garanti olmadığı ve ailenin bebeğinin nasıl diğer gelişimini takip ediyorsasmiliv.gif işitme duyusunu da takip etmesi gerekliliğidir

Bu konuyu yazdır

  Bebeklerin kalbini en çok bu hastalıklar yoruyor
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:23 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (2)

Tüm dünyada yaklaşık bin canlı doğumdan 5-6’sı doğumsal kalp hastalığı ile dünyaya geliyor. Türkiye’de kapsamlı bir araştırma yapılmamış olsa da her 100 doğumdan birinde doğumsal kalp hastalığı bulunduğu tahmin ediliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu Türkiye’de bir yılda dünyaya gelen bebek sayısının fazlalığı nedeniyle 100 doğumdan birinde kalp anomalisi bulunmasının ciddi bir oran olduğuna dikkati çekti.

Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu anne karnındaki bebekte hangi anomalilerin olabileceği hakkında şu bilgileri verdi:

En sık görülen anomalilerin başında kalpte ve kalpten çıkan damarlarda olan doğuştan anormallikler geliyor.

Kalp dört odacıklı bir organdır. Bu odacıklar arasında bölmeler vardır. Bu bölmelerde delikler olabilir. Biz bu deliklere VSD ve ASD adını veriyoruz.

Kalpten çıkan damarlarla ilgili anomaliler de vardır. Damarlardan birisi olmayabilir. Damarlar ince veya dar olabilir damarların çıkışı ters olabilir (transpozisyon). Bu anomali de sık görülmektedir. Damarların her ikisi sağ karıncıktan çıkabilir.

Kalp kulakçıkları ve karıncıkları arasında kapaklar var bunlarla ilgili sorunlar görülebilir. Bebekte doğuştan kalp kapağı olmayabilir.

Kapaklarda darlık yetersizlik olabilir.

Kapaktan geriye kan kaçırma olabilir.

Karıncıklar çok küçük olabilir.

Karıncıklar hiç gelişmemiş olabilir.

Kalpten çıkan damarlarda sorunlar olabilir.

Damarın herhangi bir yerinde darlık oluşabilir.

Akciğerlerden kalbe dönen damarlar yanlış yerlere dönebilir.

YÜZDE 90’ININ NEDENİ BİLİNMİYOR

Kalpteki anormalliklerin yüzde 90’ının nedenini bilmediklerini sadece yüzde 10’unun sebebinin bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu bu yüzde 10’luk oranın içinde anne adaylarının hamilelik döneminden önce ve hamileliğin ilk aylarında yaptıkları yanlışların etkili olduğunu söyledi. Hamilelik sırasında gösterilecek özenin hamilelik öncesinde de gösterilmesinin önemine işaret eden Prof. Sarıoğlu “Bu nedenle biz anne adaylarına hamileliklerini planlı bir şekilde gerçekleştirmelerini öneriyoruz. Taşıdıkları birtakım risklerin önceden belirlenebilmesi amacıyla hekim kontrolünden geçmelerini istiyoruz” dedi.

BEBEKTE ANOMALİNİN BİLİNEN NEDENLERİ NELERDİR?

- Ailede bulunan hastalıklar: Ailede kardeşlerden birinde annede babada teyzede halada yani yakın akrabalarda doğumsal kalp hastalığı bulunması bu riski artırıyor.

Enfeksiyon geçirilmesi: Hamileliğin ilk 3 ayında anne adayında döküntülü hastalık görülmesi de bu sorunlara yol açabiliyor. Viral enfeksiyonlar özellikle kızamıkçık olarak bilenen hastalık kalp anomalileri açısından büyük risk yaratıyor. Bu nedenle genç kızlarımızın kızamıkçık aşısıyla aşılanmasını istiyoruz.

- Kromozom anomalileri: Bazı kromozom anomalileri örneğin Down sendromu tesbit edildiyse Trizomi dediğimiz anomaliler varsa dikkatli olunmalı. Eğer bebeğin bağırsakları ve böbreklerinde doğuştan anomali varsa anne karnında tespit edildiyse bebeğin kalbinde de anomali olabiliyor.

- Sigara ve alkol kullanımı: Bu da sorunlara neden oluyor özellikle alkol kullanımı soruna yol açıyor. Sigara bebeğin gelişmesine de engel oluyor

- İlaç kullanımı: Antibiyotikler bazı ağrı kesiciler sakinleştiriciler epilepsi ilaçları anfetamin ilaç grubu akne ilaçları tiroid ilaçlarının insülin ilaçlarının bebek üzerinde çok etkisi yok ama tiroid ilaçları bazen bebekte hipotirodi (tiroid bezinin yetersiz çalışması) sorunun oluşmasına neden oluyor. Bu nedenle diyabet ve tiroid hastalarının hamileliklerini planlı gerçekleştirmeleri kadın doğum uzmanları ve dahiliye uzmanlarıyla görüşmeleri gerekiyor. Aynı şekilde kalp hastaları da bazı ilaçlar aldıkları için bu kanı sulandırıcı ilaçların kullanımının da düzenlenmesi önem taşıyor.

- Röntgene maruz kalmak: Röntgen ışınları bebeklere zarar veriyor.

Bu konuyu yazdır

  Çocuk ve polenler
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:23 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorum Yok

İlkbaharın gelişiyle birlikte polen alerjisi olanlar özellikle de çocuklar için zor günler kapıda. Polenler sıklıkla havada uçuşurken gördüğümüz çiçek tozarıdır. Bitkilerin üremesi için genetik bilgileri taşıyan polenlerin diğer bitkilere rüzgar veya böceklerle taşınması gereklidir.

Alerjik açıdan önemli olan polen grubu 20-60 mikron büyüklüğünde olup çok uzak mesafelere taşınabilenlerdir. Bu polenler hava değişiklikleri ile daha küçük parçacıklara bölünür ve dağılmaları daha da kolaylaşırken alerjik kişileri hapşırtan öksürten veya kaşındıran yakınmalara yola açar.

Her polen alerjiye yol açmaz. Polen boyutları solunan havadaki polen miktarı ve polenlerin havada kalma süreleri alerjen yapılarını belirler. Ülkemizde bölgesel farklılıklar olmasına rağmen atmosferde en çok polen bulunan aylar nisan ve hazirandır. Bu aylarda sıklıkla çayır polenleri etkilidir. Hedef organları ise burun ve akciğerlerdir. Eylül ve ekim aylarında ise ot polenleri atmosfere yayılır.

Etkilenme burunda ise "alerjik nezle" akciğerde ise "alerjik astım" rahatsızlığı ortaya çıkar. Yeni yaklaşımlara göre burun ve akciğeri tek bir hava yolu olarak değerlendiriyoruz. Çünkü astımlı hastaların yüzde 80'inden fazlasında alerjik nezle gözlenir. Alerjik nezlesi olanların da yüzde 20-40'ında astım vardır.

Alerjik nezle burun akıntısı hapşırma burunda kaşıntı ve tıkanıklık; astım ise tekrarlayan öksürük hırıltı nefes darlığı ve atakları göğüsten ıslık sesi gelmesi koşma ağlama ve gülmekle ortaya çıkan veya gece uyandıran öksürük gibi belirtiler gösterir. Dış ortamda soluduğumuz havada dolaştıklarından polenlerden tam korunma mümkün değildir. Atmosferdeki polen miktarı sıcak kuru ve rüzgarlı havalarda çok fazladır. Yağmurlu günlerde ise polenler su ile yere indiklerinden havadaki miktarları hemen azalır ve alerjik kişiler rahatlar.

Polenlerden korunmanın yolları:

Hangi polenlere alerji geliştiği saptanmalı

Medyada polen mevsimine uygun günlük hava raporları olmalı ve bunlar takip edilmeli

Polenlerine alerjik olduğu bilinen bitkilerden olabildiğince uzaklaşın

Evin kapı ve pencereleri sıkıca kapatın

Evde ve arabada polen filtreleri kullanın

Evdeki polen düzeyi çok yüksek ise hava temizleyicisi kullanılmalı

Polenlerin atmosferde yoğun olduğu zamanlarda çocukları dışarı çıkarmayın

Dış ortamda ağzı ve burnu koruyan maskeler kullanın

Polen zamanı ağaçlık çimenlik yerlerden çok deniz kenarını tercih edin

Dışarıda çocuklarınıza güneş gözlüğü takın ve eve dönünce hemen yüzünü yıkayın

Şapka takın ve yatmadan saçlarını yıkayın çünkü yapışan polenler uykuda yakınmalara yol açabilir.

Eve gelir gelmez dış ortamda kullanılan giysileri çıkarın

Tedavi

Polen alerjilerine bağlı astım ve alerjik nezle hastasının temel tedavisi ilaç tedavisidir. Bunun için de hem polen mevsiminde yakınmaların ortaya çıkmasını önleyici koruyucu hem de yakınmaları ortadan kaldıran kurtarıcı ilaçlar kullanılır.

Sıklıkla polen dönemi süresince tedavi almak yeterlidir.

Polen aşısı

Polen alerjisine bağlı astım ve alerjik nezleye karşı polen aşısının da bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir. Aşı yalnızca ve yalnızca uygun ilaç tedavisine rağmen kontrol altına alınamayan hastalarda düşünülmeli kullanılıp kullanılamayacağına da alerji uzmanları karar vermelidir.

Alerjik nezlesi olan çocuklarda astım gelişme riski olduğundan ailelerin çocukların yakınmalarına duyarlı ve dikkatli olması gerekir. Çünkü alerjik nezle uygun tedavi edildiğinde astım gelişme riski de azaltılabilir.

Amerikan Hastanesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü
Dr. Elif Altuğ Kolsuk

Bu konuyu yazdır

  Kız çocuğu içine atıyor, depresyona daha çok giriyor
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:22 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Çocuklarda depresyon görülme oranı yüzde 3-5 arasındayken ergenlerde bu oran yüzde 4-8’e kadar çıkabiliyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi'nden Psikolog Reyan Kanyas depresyon belirtilerinin cinsiyete göre de değiştiğini belirtiyor. Araştırmalara göre kız çocuklarının sorunlara karşı tepkisi dışarı vurmaktan çok içine atmak. İşte bu tepki nedeniyle erkeklere göre depresif belirtiler gösterme ihtimallerinin daha fazla olduğunu belirten Psikolog Kanyas çocuklarda depresyon geçirme olasılığını arttıran nedenler arasında şunları sıraladı: Ailede depresyon geçiren bireylerin olması aile içi problemler anne-baba arasındaki sürekli çatışmalar kişiler arası ilişkilerdeki problemler terkedilme korkusu ve kayıplar… Stres altında bulunan çocuklar dikkat eksikliği öğrenme veya davranış bozukluğu olan çocukların da depresyon yaşama riski daha yüksek oluyor.

BEBEKLERDE AŞIRI AÄžLAMA DEPRESYON BELİRTİSİ

Çocuklarda görülen depresyon belirtileri yetişkinlerdekine benzer olabildiği gibi bazen çocukların yaşadığı depresyon kendini farklı şekillerde de belli edebiliyor. Bebeklik döneminde durgunluk aşırı ağlama huzursuzluk hırçınlık iştahta azalma kusma ishal kilo kaybı ve fiziksel gelişimde gecikme çocuktaki depresyonun habercisi olabilirken; daha büyük çocuklarda depresyon mutsuzluk sıkıntı ilgisizlik saldırganlık veya baş/karın ağrısı gibi fiziksel şikayetler şeklinde ortaya çıkabiliyor.

İnsanlar ile vakit geçirmekten hoşlanan bir çocuk artık yalnız kalmak istiyor ve hiçbir şeyle ilgilenmek istemiyorsa; eskiden onu eğlendiren şeyler artık onun için hiç veya çok az eğlenceli bir hal almışsa bu durum depresyon belirtisi olabilir. Depresyon geçiren bir çocuğun sevilmediğini düşünüp ‘kötü bir çocuk’ olduğu gibi söylemlerde bulunabileceğine dikkati çeken Reyan Kanyas “Olaylardan dolayı da sık sık kendini suçlar. Kendine güveni azalır çekingenleşir ölmek istediği gibi söylemlerde bulunup intihardan bahsedebilir. Depresyon yaşayan ergenler ise kendilerini daha iyi hissedebilmek için sigara alkol veya uyuşturucu kullanımında medet umabilirler” diye konuştu. Okulda veya evde düzeni bozan çocuklar da depresyon geçiriyor olabilir. Bazen çocuklar öfke saldırganlık gibi davranış problemleri sergileyerek depresyonlarını maskeliyor olabilirler. Ayrıca depresyon çocuğun okul başarısında düşmelere konsantrasyon ve dikkat eksikliğine sebep olabilir.

Reyan Kanyas çocuklarda görülen depresyon belirtilerini şöyle sıraladı:

Sık sık üzüntülü olma hali ve ağlama
Uyku bozuklukları ve yeme alışkanlıklarında değişim
Sevdiği aktivitelere ilgisizlik zevk almama
Enerji eksikliği
Kendini soyutlama iletişimsizlik
Öz saygı eksikliği suçluluk duygusu
Öfke yıkıcı haraketler saldırganlık
Konsantrasyonda düşüş okulda başarısızlık
Baş ağrısı karın ağrısı gibi bedensel şikayetler
İntihar veya kendine zarar verici davranış düşünceleri

Tanı konulmamış ve tedavi görmeyen kişilerde depresyon kişinin gündelik hayatında aksamalar yarattığı gibi intihar riskini de artırabiliyor. Dolayısıyla depresyonun teşhisi ve tedavisi önem taşıyor. Bu durumda anne-babaların ve öğretmenlerin çocukların ruhsal durumlarıyla ilgili kendilerini eğitmeleri ve çocukların davranışlarıyla ilgili iyi bir gözlemci olmaları; gerektiğinde profesyonel yardıma başvurmaları gerekiyor. Uzmanlar kapsamlı bir tedavi için kişisel terapinin yanında aile ile çalışmayı ve gerektiğinde ilaç kullanımını da önerebiliyorlar.

Bu konuyu yazdır

  Doğumda Oluşan Kol Felci
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:21 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Zor ve makat gelişi doğumlarda çocuğun boynunun zorlanması sonucu kol ve ele giden sinirler zedelenebilir ve felç ortaya çıkabilir.

Felç nadiren sinirlerin kopması sonucu ortaya çıkabilir ; bu durumda sinirlerin dikilmesi gerekir veya sinirlerin zedelenmesi sonucu gelişir ; bu durumda sinir kendiliğinden iyileşir.


Felç sadece omuz ve dirsekte olabilir veya sadece el de olabilir veyahut hepsinde olabilir. İlk 3 ayda hastaların %90 ında iyileşme olur .

İlk iki ayda hiç iyileşme belirtisi olmayan yani elini ve kolunu oynatmaya başlayamayan hastanın boyundan kola giden sinirlerin koptuğuna hükmedilir ve bu durum EMG ve MRI gibi ileri tetkiklerle tesbit edilerek mikro-cerrahi teknikleriyle sinirler dikilir.


Tedavide esas; sinirlerin iyileşme müddeti içersinde eklemlerde sertliklerin adelelerde zayıflamaların önüne geçmektir.

Bunun için çocuğa devamlı olarak egsersiz yaptırılır. Sinir kendiliğinden iyileştiğinde önünde sertleşmemiş bir eklem ve zayıflamamış bir adele bulursa tedavide başarıya ulaşılmış olur

Bu konuyu yazdır

  Ebeveynler bebeklerinin göz tansiyonuna dikkat etmeli !
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:21 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Akyol bazı durumlarda bebeklerin göz tansiyonuyla doğabildiğini anne babanın bu konuda erken teşhis anlamında uyanık olması gerektiğini söyledi.

Akyolhalk arasında "göz tansiyonu karasu hastalığı" olarak da bilinen glokomun sinsi seyirli bir hastalık olduğunu vurguladı.
Her yaşta görülebilen bir hastalık olan glokomun özellikle 40 yaşından sonra çıkan "birincil" tipinin görülme sıklığının diğer türlerine oranla yüzde 85 olduğunu ifade eden Akyol "Tedavi edilmediğinde atlanıldığında hatta tedavinin geç yapıldığı uygun yapılmadığı durumda genelde körlükle sonuçlanan bir hastalık. Bu nedenle glokom önemli bir hak sağlığı sorunu" diye konuştu.
Toplumun tüm kesimlerinin göz sağlığı bakımından göz tansiyonunu bilmesi ve ölçtürmesi gerektiğine dikkati çeken Akyol şöyle devam etti:
"Birincil glokom genelde rutin muayenede göz hekimine gittiğinizde ortaya çıkan bir hastalık. Göz içi basıncını ölçtüğünüzde ki buna göz tansiyonu diyoruz bunun yüksekliği ve buna bağlı olarak ilerlediği durumlarda hasta tarafından fark edilemeyen bizim 'görme alanı' dediğimiz bozuklukla seyreden ve görme sinirini tahrip ederek geriye dönüşümsüz bir durumun ortaya çıkmasıyla oluşuyor. Dolayısıyla hasta bunun farkında olmuyor. Ancak rutin muayenede göz içi basıncını ölçmek gözün yapısındaki kalınlığı ölçmek göz içine ve görme alanına bakmak ve göz dibini aletlerle birlikte değerlendirilerek teşhis konulabiliyor."
Göz tansiyonunun ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirten Akyol "Bu durumun geriye dönüşümü mümkün değil. İlerlemesini engellemek amacıyla yapılıyor tedaviler. İlaç ve lazer tedavisi yapılıyor. Başarısız kalındığında cerrahi tedavi uygulanıyor. Bütün bunlara rağmen hastalık yine de ilerleyebiliyor. Onun için kontrol çok önemli. Bu bakımdan hastaların çok uyanık olması lazım" dedi.
Glokomla ilgili çok çeşitli nedenlerin ileri sürülebileceğini kalıtsal veya bazı hastalıklarla birlikteliklerin olabileceğini ancak bunların kesinleştirilmiş bir araştırma sonucunun olmadığını dile getiren Prof. Dr. Akyol "Hastanın kendi göz yapısı burada çok önemli. Göz içi sıvısının dolanımındaki bozukluk çok önemli. Ama bir ailede glokom varsa o ailenin çocuklarında glokom görülme riski topluma göre 2 kat daha fazla. Ailesinde göz tansiyonu ve diğer göz rahatsızlıkları olanlar daha dikkatli olmalı" diye konuştu.
Dünyada 60 milyon glokomlu insan bulunduğunu bu sayının 2012 yılında 70 ile 80 milyon dolayına ulaşacağının öngörüldüğünü ifade eden Akyol "Bu çok korkunç bir rakam. Bunların birçoğu da teşhis edilmeden yaşıyor. O nedenle göz tansiyonu bilinmeli. Nasıl herkesin evinde tansiyon aleti varsa belki ileride herkesin elinde göz içi basıncını ölçen bir alet olacak" dedi.
Tek tedavi yolu ameliyat
İkincil glokom denilen hastalık türünün ise çocukluk döneminde ortaya çıkabildiğini anlatan Akyol şunları söyledi:
"Bazı durumlarda bebek göz tansiyonuyla doğabiliyor. Bu 10-15 bin doğumda bir oluşabiliyor. Akraba evliliklerinde daha çok olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla anne babanın bu konuda erken teşhis anlamında uyanık olması lazım. Bebeklerde gözde fazla yaşarma gözde büyüme gözde ışığa karşı hassasiyet ışığa karşı göz kırpma varsa bir göz doktoruna başvurularak bu durum araştırılmalı. Bebeklerde ve çocuklarda teşhis daha kolay yapılabilir. Eğer bir bebekte göz tansiyonu varsa tek tedavi yolu ameliyat. İlaçla tedavisi yok. Özellikle erken teşhis edilip müdahalede bulunulan vakalar düzeliyor. Ama glokomla mücadele bitmiyor. Glokomla doğmuşsanız onunla yaşayacaksınız demektir."
Gözün korunması için rutin ve alışılmışın dışına çok çıkmamak gerektiğine işaret eden Akyol şunları kaydetti:
"Gözle ilgili ağrı sinek uçuşması karıncalanma bulanık dalgalı veya bulutlu görme şimşek çakmaları gibi belirtilerde mutlaka hekime başvurulmalı. Ebeveynlerin çocuklarını 0-6 yaş arasında en az bir kez göz doktoruna götürerek muayeneden geçirmesi şart. Bir rahatsızlık olmasa bile çocuklar kontrolden geçirilmelidir. Erişkinlerde ise 35 yaşından sonra glokom veya diğer rahatsızlıklar için yaşlılığa bağlı rutin yıllık muayeneleri yapılmalıdır. Sağlıklı beslenme tüm hastalıklarda olduğu gibi göz için de uygulanmalıdır."
Türk toplumunun göz sağlığına "rahatsızlıklar başlamadan" gereken önemi vermediğini vurgulayan Prof. Dr. Akyol "Çünkü insan gördüğüne inanıyor. İnsanlarımız ancak görmelerinde bir sorun olursa doktora müracaat ediyorlar" diye konuştu.

Bu konuyu yazdır

  Bebeklere Mozart terapisi
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:20 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Slovakya'da özel bir hastanesmiliv.gif yeni doğan bebeklere müzik terapi uyguluyor. Kosice-Saca Hastanesi’nde deneme amaçlı başlatılan program 2 yıldır sürdürülüyor

Slovakya'nın Kosice kentinde dünyaya gelen bebekler çok şanslı. Bir hastanenin iki yıl önce başlattığı programa göre bebekler doğumdan hemen sonra alındıkları serviste müzik dinleyerek uyuyor.

Uyum yetenekleri güçleniyor
Doğum stresinin kaldırılması için bu bebeklere Mozart'ın 'Eine Kleine Nachtmusik' adlı eseri dinletiliyor. Ayrıca 'Mozart terapi' uygulanan bebeklerin uyum ve iletişim yeteneklerinin de daha güçlü olduğu bildiriliyor.

Hastanenin doğum koğuşu başkanı Viragovasmiliv.gif ‘Bilimsel araştırmalara göresmiliv.gif müzik dinleyen çocuklar daha akıllı’ dedi.

Bu konuyu yazdır

  Bebeğinizi Kolay Uyutmanın Yolları
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:19 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Bebeğiniz doğduğundan beri iyi bir gece uykusu uyumadıysanızsmiliv.gif yalnız değilsiniz.Uykusuz geceler birçok yeni anne-baba için geçiş dönemidir. Umutsuzluğa düşmeyinsmiliv.gif uykuya dalması için bebeğinize yardımcı olmaya çalışın. Mayo Clinic’in yer alan habere göresmiliv.gif bebeğinizin gece boyunca uyumasına yardımcı olmak için şunlara dikkat etmelisiniz:

Düzen oluşturun: Yeni doğan bebekler gün boyunca 16 saatten fazla uyurlar. Ancaksmiliv.gif her iki saatte bir karınları acıktığı için uyanırlar. Bu durum başlangıçta düzensiz olmasına rağmensmiliv.gif bebeğinizin sinir sistemi geliştikçe ve beslenme aralarındaki süre uzadıkça daha tutarlı bir uyku programı aniden ortaya çıkacaktır. 3 aya kadarsmiliv.gif birçok bebeksmiliv.gif geceleri her seferinde en az 5 saat uyurkensmiliv.gif 6 aylık olduğunda ise gece uykusu aralıksız 9 ile 12 saate kadar çıkabilir.

Uyku alışkanlığı kazandırın: İlk birkaç ay içinsmiliv.gif gece yarısı beslenmeleri ailelerin ve bebeklerin uykusunu bölüyor. Fakat bebeğinize iyi bir uyku alışkanlığı kazandırarak buna yardımcı olabilirsiniz.

Gün boyu çocuğunuzun hareket halinde olmasını sağlayın. Bebeğiniz uyanıkken bebeğinizle konuşaraksmiliv.gif şarkı söyleyerek ve oyun oynayarak oyalanmasını sağlayın. Bebeğinizin yanında ışık açın ve evde gürültü olmasına özen gösterin. Bebeğinizi kendi odasında soyutlamayın. Gün boyunca süren uyarımlar bebeğinizin gece daha rahat uyumasını sağlar.

Bebeğinizin uyukladığı zamanları gözlemleyin. Düzenli uyuklamalar önemlidirsmiliv.gif fakat gün boyunca uzun süren uykular bebeğinizin gece uyanık kalmasına neden olur.

Tutarlı uyku rutini izleyin. Banyosmiliv.gif şarkı söylemeksmiliv.gif kitap okumak ya da sarılmak gibi rahatlatıcı yöntemler deneyin. Yakında bebeğiniz bu yöntemlerle uyumaya alışacaktır. Eğer bebeğinizi uyuturken müzik çalacaksanızsmiliv.gif bebeğinizi beşiğine koyun ve her seferinde aynı müziği çalın.

Bebeğinizi mayıştığında uyanıkken yatağına koyun. Bu bebeğinizin uykuya dalma süreciyle yatak arasında ilişki kurmasına yardımcı olacaktır. Bebeğinizi sırt üstüsmiliv.gif başı yana gelecek şekilde yatırın ve yatağında boğulmasına neden olacak battaniyesmiliv.gif tülbent gibi yumuşak nesneler bulundurmayın.

Bebeğinize yatışması için biraz zaman verin. Bebeğiniz uykuya dalmak için en rahat pozisyonu bulmadan önce sızlanabilir ya da ağlayabilir. Ağlaması durmazsasmiliv.gif bebeğinizle sakin sakin konuşun ve sırtını sıvazlayın.

Emzik vermeyi deneyebilirsiniz. Eğer bebeğiniz sakinleşmekte zorluk çekiyorsasmiliv.gif emzik bebeğinizi oyalayabilir. Gerçektesmiliv.gif uyku boyunca emzik kullanmak ani bebek ölümü riskini azaltabiliyor. Fakatsmiliv.gif burada gizli tehlikeler de var. Eğer bebeğiniz uyumak için emzik kullanıyorsasmiliv.gif gece yarısı emzik ağzından düştüğünde ağlayabilir.

Bebekler uykusunda sık sık sallanabilirsmiliv.gif kıvranabilir ve bacaklarını karnına çekebilir. Bunlar gürültülü de olabilir. Bazen mızıklama ya da ağlama yatışma belirtisi olabilir. Bebeğinizin aç ya da rahatsız olmadığından eminsenizsmiliv.gif birkaç dakika ne olacağını bekleyin.

Bebeğinizin gece boyunca ilgiye ve beslenmeye ihtiyacı olduğundasmiliv.gif loş bir ışıktasmiliv.gif yumuşak bir ses tonuyla ve sakin hareketlerle bunu yapın. Bu şekilde davranmanızsmiliv.gif çocuğunuza oyun değilsmiliv.gif uyku zamanı olduğunu anlatır.

Bebeğinizi uyurken asla yatağınıza almayın. Bu bebeğinizin kendi kendine uykuya dalmasını zorlaştırır ve ani bebek ölümü riskini artırabilir.

Bazı bebeklersmiliv.gif uzun süre aralıksız uyuyabilirsmiliv.gif sadece karınları acıkınca uyanırlar. Diğerleri ise tekrar uykuya dalmakta zorluk çeker. Bebeğinizin uyku düzenini ve iletişim şeklini anlamak biraz zaman alabilir.

Eğer bebeğinizin uyku alışkanlığı hakkında endişeleniyorsanızsmiliv.gif bir çocuk doktorunun önerilerini dinleyebilirsiniz. Bebeğinizin gece boyunca uyumasısmiliv.gif anne-babanın yeteneklerini göstermez. Bu sizin çalışaraksmiliv.gif farklı yöntemleri deneyerek öğreneceğiniz basit bir süreçtir. Her şey yoluna girdiğinde herkes için iyi bir gece uykusu olacaktır.

Bu konuyu yazdır

  Çocuğunuz için en ideal bilgisayar hangisi?
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:18 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

Bilgisayar kullanımı çocukların yaşlarına bağlı olaraksmiliv.gif beş yaşlarında basit oyunlar oynamaktan ileri yıllarda birer ergen olarak istatistik verilerle görsel sunumlar yaratmaya kadar değişiklik gösteriyor. Çocuğunuzun yaşına uygun bir bilgisayar onun becerilerini geliştirmesine olanak tanıyacağındansmiliv.gif doğru bilgisayarı seçmek büyük önem taşıyor. Okulların açıldığı şu günlerde Intel çocuklarına nasıl bir bilgisayar almaları gerektiği sorusu aklını kurcalayan ailelere cevap verecek bir çalışma hazırladı.
Bilgisayarlar çocuklar için oyun ve eğlenceden fazlasısmiliv.gif hayal gücüne ve yaratıcılığa açılan sanal kapılardır. Bilgisayar kullanımı çocuklara erken yaşta gelişmiş el ve göz koordinasyonundan bilgilerin değerlendirilmesi karar alma takım çalışması ve yaratıcılığa kadarsmiliv.gif bugün ve gelecekte hayati öneme sahip gelişimsel beceriler kazandırır. Intel gibi teknoloji şirketlerinin farklı tip bilgisayarlara yönelik sunduğu işlemciler kullanıcıların farklı ihtiyaçlara yönelik farklı bilgisayarlara sahip olmasına olanak tanıyor.
Dünyanın lider işlemci teknolojisi şirketi Intel farklı tiplerdeki bilgisayarların çocuğunuzun bilgisayar kullanımıyla nasıl uyumlu olduğu ve büyük oranda yaşı tarafından nasıl şekillendiğini açıklamak amacıyla bir çalışma hazırladı. Bu çalışma ile Intelsmiliv.gif bilgisayarın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığına bağlı olaraksmiliv.gif bazı bilgisayar özelliklerinin neden daha önemli olduğunu açıklamayı amaçladı. Genel amaçlı hazırlanmış olan bu çalışma aynı zamanda okulların açıldığı şu günlerde çocuğunuza nasıl bir bilgisayar alacağınıza karar vermeye çalışırken kullanabileceğiniz doğru ve pratik bir başvuru kaynağı olma özelliğini taşıyor.
Okul öncesi: Keşfetmeyi öğrenen minikler için oyuncak bilgisayarları tercih edin
Yürümeye yeni başlayan çocukların bitmek bilmeyen bir keşfetme dürtüleri vardır. Bu yaş grubundaki çocuklardasmiliv.gif çevrelerindeki şeylere karşı yoğun bir düşkünlük bulunur. Okul öncesi çocuklar içinsmiliv.gif bilgisayardan çok daha uygun olansmiliv.gif çok farklı çeşitlerde oyuncak bilgisayarlar bulunuyor. Oyuncak bilgisayarlarsmiliv.gif klavye formatında basit etkileşimli bir öğrenme sağlıyor. Bu yaştaki çocukların ebeveynlerininsmiliv.gif kullanımı kolay taklit bir klavye ve basit bir ekran gibismiliv.gif gerçeklerini yansıtan oyuncakları tercih etmeleri uygun olacaktır. Kuşkusuz çocuklar tarafından sağa sola atılacakları için bu oyuncakların sağlam olması da önem taşır. Bu cihazlar çocuğunuzun el ve göz koordinasyonunu önemli derecede geliştirir; çocuğunuza erken dil gelişimismiliv.gif sayısal beceriler ve şekilleri tanıma yetisi kazandırır.
Klavye becerilerismiliv.gif hızlı hareket etme kabiliyetinin yanı sıra çocuğun gördükleri ile el hareketleri arasında bağlantı kurmasını da gerektirir. Bu bilgisayarlarda ayrıca basit sesli komutlar bulunur. Muhtemelen çevresinde zaten mevcut bulunan teknoloji ile onu tanıştırırkensmiliv.gif bir yandan da çocuğunuzun gelişimini teşvik edensmiliv.gif konuşan kitaplar gibidirler.
Beş - sekiz yaş: Protestocu küçük çocuklar için en ideali netbook’lar…
Bu yaş aralığındaki çocuklar çoğunlukla güçlü bir benlik duygusu geliştirmişlerdir. Çocuklar bilgisayar önüne oturtulduğundasmiliv.gif daha da önemlisi bilgisayardan uzaklaştırılmaya çalışıldıklarında ciddi bir protestoyla karşılaşırsınız. Erken bir yaş gibi görünse de bu yaş grubundaki bazı çocukların bir bilgisayarın nasıl çalıştığına dair ebeveynlerinden daha bilgili olduklarını görmek şaşırtıcı değildir. Web sitelerini yüklemeksmiliv.gif araştırmaksmiliv.gif bunlar arasında gezinmek onlar için sokakta zıplamaksmiliv.gif yuvarlanmaksmiliv.gif takla atmaksmiliv.gif hatta bazıları için yürümek kadar doğaldır. Bu yaş aralığındaki çocuklar daha çok Ben10smiliv.gif Hannah Montana ve Star Wars gibi oyunlarasmiliv.gif sanal dünya “Second Life”ın bir çeşit çocuk versiyonuna ilgi duyarlar.
Bu yaş grubu için okuma ve yazmayı geliştiren öğretici ve sesli haritalar gibi kullanılabilecek çok sayıda yazılım bulunur. Bu aynı zamanda okulda bilişim teknolojilerinin kullanımı ile bağlantılıdır ve çocuklar zaten faresmiliv.gif klavye ve basit uygulamalarda rahat olacaktır. E-posta ve mesajlaşma bu yaş aralığındaki çocukların çevrimiçi etkinliklerinde nadiren görülür. Etkileşimli çevrimiçi oyunlarsmiliv.gif imge ve karakterlerin yaratılması gibi dolaylı eğitim yoludur.
Görüntü olarak küçük dizüstü bilgisayarlara benzeyen ama daha küçük klavye ve ekranı olan yeni internet bilgisayarı netbook’lar bu yaş grubu için idealdir. Intel® Atom™ işlemciler ile çalışan netbook’larsmiliv.gif uzun batarya ömrüne sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Taşınabilir cihazlar için önemli bir özellik olan uzun batarya ömrüsmiliv.gif netbook’ların yüksek performans sağlayan ve internete erişim ve temel görevleri yerine getiren ideal cihazlar olmalarını sağlar. Kablosuz bağlantı olanağı sunan netbook’larsmiliv.gif küçük klavyeleri ile minik ellere olduğu kadar yetişkin ellerine de uygundur. Ekran çözünürlüğü ve ses kalitesi çocukların kullanımı için yeterli olacaktır. Daha yüksek ses kalitesine İhtiyacınız olduğu takdirde bilgisayarınıza hoparlör de bağlayabilirsiniz.
Eğer daha uzun dönemde veya tüm aileniz tarafından kullanılabilecek bir bilgisayar düşünüyorsanızsmiliv.gif örneğin Intel® Core™ 2 Duo işlemci ile çalışan orta seviye bir bilgisayar uygun olacaktır. Standart oyunlar oynanmasına ve kelime işlemciler ile elektronik tablolardan müzik dosyalarının indirilmesinesmiliv.gif 3 boyutlu harita okuyucu yazılımlara kadar değişen farklı bir dizi uygulamayı yürütmeye uygun olan böyle bir bilgisayarsmiliv.gif tüm ailenin bilgisayarla bağlantılı ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Dokuz – on [b]bir yaş: Eğlence ve okul için orta seviye bir bilgisayar[/b]

Zaman geçip yaşları ilerledikçesmiliv.gif bilgisayar çocukların doğal çevrelerinin bir parçası haline gelir. Bu yaş gurubundaki çocuklar geliştikçe bilgisayar hem eğlence hem eğitim aracı olarak kullanılır. Bilişim teknolojisi okullarda yaygındır ve müfredat ile bütünleşiktir. Dış dünyada neler olup bittiğini yansıttığındansmiliv.gif bilgisayara neredeyse okuma yazma kadar önem verilmektedir. Okullarda fen matematik ve coğrafya gibi konularda öğrenime destek olan bir araç olarak ve çok taraflı eğitim projelerinde diğer okul ve kuruluşlarla bağlantı oluşturma amacıyla kullanılan bilgisayar okul dışında daha çok bir oyun aracıdır.
Bu yaş aralığındaki çocukların etkileşim seviyesi daha fazladır. Oyun oynamaksmiliv.gif karar alma yeteneğini geliştirir ve yüksek oranda görselin işlenmesini gerektirir. Bilgisayar oyunlar aracılığıyla böyle analitik yetenekleri öne çıkartacaktır. Intel® Core™ 2 Duo işlemci ile çalışan orta seviye özelliklere sahip dizüstü bilgisayarlarsmiliv.gif çocuğunuz büyüdükçe artan bilgisayar kullanımı ve buna bağlı olarak artan yoğun işlemci ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli kapasiteyi sağlayacaktır.
Oyun ihtiyaçlarını karşılayan bu sağlam cihazlarsmiliv.gif bünyelerindeki CD/DVD yazıcılar sayesinde bir yandan ekranda yüksek çözünürlüklü teknolojiye sahip net görüntüler dururken diğer yandan film izlenmesine ve müzik dinlenmesine olanak tanır. Yüksek işleme gcü etkileşimli moda sitelerismiliv.gif Nickelodeon ve Cartoon Network gibi TV yayıncıları tarafından geliştirilen web siteleri ve çoğunlukla sporla ilgili bedava oyunlar sunan web sitelerine erişerek karmaşık oyunlar oynanmasına olanak verir.
Kendi sosyal internet ağı sayfalarını oluşturan daha maceracı kişiler için faydalısmiliv.gif oldukça yüksek kapasitede 80GB ve üzeri sabit diskler bulabilirsiniz. Dizüstü bilgisayarlar çocuklarınıza evde dolaşabilme ve istediklerini yapabilme özgürlüğü de sunar.
On iki – on dört yaş: [b]İletişim kurması için ona bir ultra ince dizüstü verin…[/b]
İlk ergenlik dönemindekiler iletişim kurmaya bayılır. Birbirleriyle iletişimleri zaman zaman korkutucu olabilecek yoğunluktadır. Keşfetmeksmiliv.gif ifade etmek ve birbirlerini aydınlatmak yönündeki arzularını mekan bağımsız olarak ifade etmelerine olanak veren her türlü cihazı büyük bir sevinç ile karşılarlar. Bu iletişim dürtüsü onları bilgisayarı SMSsmiliv.gif e-posta ve gitgide daha önemli hale gelen anlık mesajlaşma (SMS) gibi iletişim yöntemleri ve etkileşimli birden fazla katılımcıyla oynanan oyunlar ve sosyal ağ siteleri gibi olanaklar sunan eğlence sitelerinden yararlanmaya iter. Interneti aynı zamandasmiliv.gif spor ve moda ile bağlantılı konuları araştırmak ve taşınabilir müzik aletlerine şarkı indirmek için de kullanırlar.
Ultra-ince dizüstü bilgisayarlar bu yaş grubu için en uygun seçenektir. Yakın zamana kadar daha yüksek fiyatları nedeniyle daha az kullanıcının ulaşabildiği ultra-ince dizüstü bilgisayarlar günümüzde düşen fiyatları ile artık daha geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından alınabilir hale geldi. Çocuğunuzun büyüyen ihtiyaçlarına cevap verebilecek performansı sunan ultra-ince bilgisayarlarsmiliv.gif ideal bir uzun dönem yatırımıdır. Genellikle 2 kg ağırlık ve 25mm kalınlığın altında olan bu bilgisayarlarsmiliv.gif rahatlıkla taşınabilecek ve havalı görüntü sunacak kadar incesmiliv.gif hafif ve şıktırlar. Bütçe ve ihtiyaçlarınız doğrultusundasmiliv.gif temel Intel® Celeron®’dan Intel® Core™ 2 Duo’ya kadar değişik işlemciler üzerinde çalışan bu bilgisayarlar arasında seçim yapabilirsiniz. Daha gelişmiş işlemci sayesinde alacağınız bilgisayarı birkaç yıl rahatlıkla kullanabilirsiniz.

On dört – on yedi yaş: Artık üst seviye bir bilgisayarı hak ediyor
Birçok yeni internet trendi ondört – onyedi yaş grubundaki çocuklar tarafından kullanılır. Bu yaş aralığındaki çocuklar YouTubesmiliv.gif Instant Messenger ve Facebook gibi sosyal ağlarda çok aktif konumdadırlar ve tüm bu teknolojileri akranları ile iletişim kurmakta yaratıcı biçimde kullanırlar. Müzik bu yaş grubunda belirleyici özellikkensmiliv.gif video görüntüleme de son derece popülerdir. Hatta video görüntülemesmiliv.gif kendi videolarını yapıp çevrimiçi paylaşan bu yaş grubundaki birçok çocuk için TV’nin yerini almıştır. Blogging (internet günlüğü) de popüler bir etkinliktirsmiliv.gif dünyadaki en iyi blogların bazıları bu yastaki gencler tarafından yaratılmıştır. Okul ve üniversite eğitiminin büyük bölümüsmiliv.gif öğretmenlerinin yol gösterdiği çevrimiçi etkinliklere dayalı olacaktır.
Bu yoğun bilgisayar kullanımını sağlaması ve değişken ihtiyaçları karşılaması açısındansmiliv.gif bu yaş aralığındaki çocuğunuz için yüksek özellikli bir dizüstü bilgisayarı tercih etmeniz daha uygun olacaktır. Böyle bir cihazsmiliv.gif bu yaş grubuna okul ödevlerismiliv.gif ev kullanımı ve arkadaşlarının evinde kullanmaya uygun hareket özgürlüğünü sağlayacaktır.
Video kurgulamasmiliv.gif Photoshop ve veri-yoğunluklu 3 boyutlu oyunlar bu gruptaki yaygın uygulamalardır. Dolayısıyla 100 GB sabit disksmiliv.gif yüksek çözünürlükte ekransmiliv.gif güçlü ve duyarlı bir işlemci kesinlikle asgari gerekliliklerdir. Masaüstü bilgisayarların yerini tutabilen bu seviyedeki dizüstü bilgisayarlarsmiliv.gif aynı zamanda DVD yazıcıların yanı sıra MP3 çalarsmiliv.gif harici hafıza gibi cihazların bağlanmasına olanak veren ikiden fazla USB çıkışı bulunan cihazlardır. Intel® Core™2 Duo işlemciler üzerinde çalışan bu dizüstü bilgisayarlarsmiliv.gif gereken gücün sağlanmış olması sayesinde okuldan üniversiteye ve hatta iş dünyasına uzanan mükemmel bir köprüdürler.
Evinde tüm ailenin kullanımı için performanslı bir masaüstü bilgisayar olmasını isteyen kullanıcılar ise Intel’in Core i5 işlemcileri üzerinde çalışan bilgisayarları tercih edebilirler.

Bu konuyu yazdır

  Bebekte Gaz Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır
Yazar: MaSaL - 06-15-2011, Saat: 07:15 PM - Forum: Anne ve Bebek - Yorumlar (1)

bebeklerde-gaz.jpeg
Eğer bebeğiniz ağlıyorsa bunun sebeplerinden birisi de bebekte gaz olması olabilir.Bebeğin ağlayış şekillerine göre anlatmak istediği şeyler farklı olabilir.Gaz olan bebeklerin de ağlaması farklı şekillerde olur.
Bebeklerde en çok gece saatlerinde ve akşamüstleri gaz rahatsızlığı olmaktadır.Genellikle gaz ağlamaları bebek anne kucağına alındığında ya da alınıp mekanı değiştirildiğinde azalır.Eğer böyle oluyorsa anne bebeğin sırtını iyice ovalayarak gaz çıkarmasına yardımcı olmalıdır.
Bu ağlamalar çocuğun sırtı ovalandıktan sonra geçmiyorsa bebek ağlamaya devam ediyorsa ve bu ağlamalar uzun sürelerde oluyorsa o zaman daha ciddi bir şeyden şüphelenmek doğru olacaktır.Bu durumda mutlaka bir doktora diğer sebeplerin incelenmesi için muayene ettirilmelidir.
Eğer bebek sıkça gaz problemi yaşıyor ve sık sık bu sebepten dolayı ağlıyorsa akşam saatlerinde karnına sıcak havlu konulmalıdır.Yine gaz sebebi ile bu tedavi uygunlandıktan sonra ağlamalar sık sık devam etmekte ise mutlaka bir uzmana iç organlarının incelenmesi için götürülmelidir.

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-23-2025, 04:41 AM