:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,691
» Son Üye: orhand
» Toplam Konular: 98,518
» Toplam Yorumlar: 1,065,494

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 405 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 402 Ziyaretçi
Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Acemhe'den :P
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: ÇiLeK
, Saat: 11:21 AM
» Yorumlar: 1,421
» Okunma: 78,114
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: Gü-lŞ«m-se
05-27-2025, Saat: 09:56 AM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 309
Türk Askeri Çanakkale'de ...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 01:07 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 363
Bıktım Artık Yalnızlıktan...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:56 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 178
Papağan İle Zürafa - Serd...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:51 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 103
Oğlak İle Kartal - Serdar...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 51
Zübeyde Hanım Doğumevi - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:48 PM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 252
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
03-26-2025, Saat: 01:27 PM
» Yorumlar: 10
» Okunma: 824
Ben Serdar Yıldırım. Bu g...
Forum: Sen Yenisin Galiba ?
Son Yorum: Serdar102
03-12-2025, Saat: 11:38 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 373
Ya Atatürk Olmasaydı? - S...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
03-11-2025, Saat: 07:20 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 239

 
  Yalan
Yazar: Xesar - 01-02-2014, Saat: 09:31 PM - Forum: Güzel Sözler - Yorum Yok

Ne yalan söyleyeyim diye başladığımız her cümlenin sonunda yeni bir yalan söylemek bizim için en kestirme çözümdü.Matematikte bile soruları kısa yoldan çözmeyi seviyorduk hatta en kısasından sallayarak

Bu konuyu yazdır

  Simdiki Aklim Olsaydi * Candan Ünal
Yazar: acemhe - 01-02-2014, Saat: 03:29 PM - Forum: Makale - Yorumlar (6)

Geçmişte yaşadığım olayları, tecrübeleri, iyisi ve kötüsüyle cebime koyuyorum. Sonra bakıyorum elimde ne var diye. Bunlarla geleceğe ışık tutabiliyorsam, yaşadığıma, çektiğim sıkıntıya değmiş demektir. Şükrediyorum…

Geçmişte aşık olduğum bir adamın, bana yapmasına izin verdiklerim yüzünden yaşadığım acıları cebime koyuyorum mesela. Dönüp dönüp adama beddua etmemem gerektiğini de bu sayede öğrendim. Baktım yaşadıklarımıza, benim canım kanmak istemiş. İçsesim ve aklım beni sık sık uyarmış ama dinlememişim.

Yaptığı her şeye bahaneler bulmuşum, mantığımı kandırmaya ve kalbimi inandırmaya devam etmişim. Adamda bir sıkıntı yok yani, o zaten kendi gibiymiş. Ben onu aklımda farklı bir hayalin içine resmetmişim.

Şimdi sen bir yılanı, akrebi koynuna alıp yatıyorsan, onun da bir kedi olduğuna kendini inandırıyorsan, o sana dilini ve kıskaçlarını ara ara gösterip ipucu verdiğinde, bunu görmezden geliyorsan; ilk uyuduğun anda sokulman normaldir. Bir yılana, yılan olduğu için kızamazsın. Kendini onun bir kedi olduğuna inandıran sensin, en kötü ihtimalle onun kendini sana bir kedi olarak yutturmasına izin veren sensin.

Şimdi olan oldu diyelim. Yılandır, akreptir, her neyse, belki de sadece insandır ve insani hatalar yapmıştır, sen belki olayı fazla beklenti ve hayalle büyütmüşsündür; her neyse artık. Yorgan gitmiş, kavga bitmiş. Hala söylenip, “ben ona saçımı süpürge ettim, vah benim hayatım gitti” diye ağlanarak geçirdiğin günler, onun sana yaptığından daha büyük ziyandır.

O yüzden geçmiş günlere hayıflanmam ben. Şimdiki aklım olsaydı farklı davranır mıydım? Muhtemelen ama bu akla sahip olmak için, o acılardan geçmek gerek! O yüzden bana kaybolan yıllar yok, her yılım değerli, her anım, her nefesim değerli.

Gözyaşlarım, acılarım, kahkahalarım bile bir servettir. Birilerine bedel ödetmekten, suçlamaktan, sorumlu tutmaktan çok uzun zaman önce vazgeçtim. Yaptıklarımdan ben sorumluyum, sevdiğim adamlardan, seviştiğim gecelerden, içtiğim sigaradan, kurduğum düşlerden, hepsinden sorumluyum. Arkamda bu suçu atacağım hiç kimse yok, olmamalı, bu ömür benim!

Peki, yaşadıklarımdan aldığım derslerim yok mu? Olmaz mı? Pişman mıyım? Bilmem! O zamanın doğrusu oydu, ben de öyle yaptım demektir. Bu zamanın doğrusuna uymaması, onu her an yanlış yapmaz, değil mi?

Şimdi nasıl yaşadığıma gelince, onu da yarın anlatırım…

.Candan Ünal

Bu konuyu yazdır

  Biz üç arkadasiz...
Yazar: acemhe - 01-02-2014, Saat: 11:27 AM - Forum: Güzel Sözler - Yorum Yok

Biz üç arkadaşız. ..
"Mutluluk, Aci ve Ben"
Hergün saklambac oynuyoruz.
Mutluluk hep mızıkcı, saklanıyor bizden...
Bazen ben ebe oluyorum, acıyı buluyorum..
Bazende aci beni buluyor, saklandigim yerden...
Bazen mutlulugu bulduğumu zannediyorum,
Çanak Çömlek patladi diyor aci saklandigi yerden.
Gun bitmek üzere ama,
MUTLULUK hala ortada yok
Ve anlasilan bugun de gelmeye niyeti yok....

Bu konuyu yazdır

  Birine Güvenmeyi Özledim... * Candan Ünal
Yazar: acemhe - 01-02-2014, Saat: 01:06 AM - Forum: Makale - Yorumlar (3)

Ne kadar zorlaştı insanın insana el uzatması, güvenmesi, sırtını dayaması… Oysa bana öyle öğretmedi ailem, öğretmenlerim, yaşadığım mahalle, sosyal hayatım; kimse öyle öğretmemişti.

Bizim mahallenin taksi durağında bir şoförün çocuğu sünnet oluyorsa, bütün mahalleli arabalara doluşur, elimizde baklavalar, yemeklerle giderdik. Birinin cenazesi olursa, o eve yemek yağardı. Çok fazla tanıman da gerekmezdi üstelik!

Benim büyüdüğüm yerde, mahallenin kızına birisi asılırsa, mahallenin erkekleri korurdu. Bize sahip çıkıldığımız öğretilmişti. Babamdan sonra mahallemde güvendiğim başka erkekler vardı. Geç saatte sokakta görürlerse, eve kadar seninle yürürlerdi.

Ben başka bir terbiyede büyüdüm. Benim gençliğimde, erkekler kızları severdi, hem de yürekten. Bu kadar ihanet etmezdi kimse, hatta ihanet ayıptı.

Bize ne oldu böyle? Ne zaman bu kadar kirlendik? Eşini aldatan bir erkek duyulduğunda ayıplanırdı, magazin basınında, mesela sevgilisine aldığı doğum günü hediyesini karısıyla birlikte tüm ülke izlemezdi. O haberi de, o magazinciler güzelmiş gibi yansıtmazdı.

Bizi kim bu hale getirdi bilmem ama düzelmek için herkesin kendinden başlaması gerekiyor. Biz, en son ne zaman gerçekten sevdik birbirimizi, onu hatırlamalıyız.

Sevdiğiniz insanla, eşinizle, hayat arkadaşınızla en son gerçek anlamda yakınlaştığınız anı hatırlayın; ne zamandı?

En son ne zaman birine güvenmiştiniz. Hani biri hakkında konuştuğunda, “o asla yapmaz” diyebilmiş ve bu dediğinize inanmıştınız.

Biz en son ne zaman birbirimize güveniyorduk? Biz en son ne zaman bir söze kefil oluyorduk? Bankalar bile artık kirlendiğimizi fark etmiş olacaklar ki; kredi almak için kefil istemekten vazgeçtiler!

Ben ne zaman birine güvenmiştim? Çok oldu sanırım! Şimdi yeni yılda dileklerimi soranlara şunu söylüyorum: “Birine güvenerek sevmeyi çok özledim, bu yıl mümkünse bunu istiyorum…”

Candan Ünal

Bu konuyu yazdır

  Mutlu Yıllar.ı
Yazar: Leader - 01-01-2014, Saat: 01:48 AM - Forum: Özel Günler ve Kutlamalar - Yorumlar (7)

Herkese mutlu yıllar. FlashLight

Bu konuyu yazdır

  ben yeniyim dunden beri
Yazar: onaç - 12-31-2013, Saat: 06:02 PM - Forum: Sen Yenisin Galiba ? - Yorumlar (9)

ben yeniyim ama forum tecrubem çok daha once bi forumda takılırdım askere gittim geldim ise basladım ole gidiyo hayat kısa kuralları yık kolay affet ve yuzunu güldurmeyi basaran hiçbiseye sırtını donmeBlush

Bu konuyu yazdır

  Gözlerine Bakinca Icim Eridi * Candan Ünal
Yazar: acemhe - 12-31-2013, Saat: 01:15 AM - Forum: Makale - Yorumlar (7)

Eğer kader bizi kavuştursaydı, ölene kadar mutlu mesut yaşardık. Gel gör ki; bitmiyor çilesi ne gündüzün, ne gecenin, bizi yan yana koymazlar ve sevdiceğim…

Nice zaman sonra aklıma geldi yine beni kollarına nasıl sarıp sevdiğin, çok özlemişim, herkes sıcacık yorganının altında uyurken, ben bir cam kenarında seni düşünmekteydim, sadece bil istedim.

Hiç bitmedi aslında sana hasretim ama kime söyleseydim? Dün gece gözlerine baktım ya o anda içim titredi, seni doyasıya öpmek istedim.

Nasıl hasret kalmışım sana, suya hasret dudaklar gibi… Elimi uzattım ya, çekip alsaydın keşke kollarına, yemin ederim o an ölebilirdim.

Şimdi yine aklımda gözlerin, sözlerin, kolların, kokun, ellerin… Sana ait her şeyi kaldırıp ortadan içime saklayasım var ama neyleyim ki çaresizim…

Şimdi tutsan elimden, “yürü gidiyoruz” desen, hiç sormam sana nereye diye, ömrümü koyarım ortaya düşerim peşine. Bırakırım ne varsa geride, umurumda olmaz dağ başında yaşamak veya kimsenin bilmediği bir yerde….

Sen sadece tut elimden, götür beni bir geceye, içinde beni seven kalbin olsun, bir de kulağıma fısıldayacağın iki kelime…

Sadece sessizce "seviyorum" de… Ölüm de vız gelir, sen beni sevdiğinde…

Candan Ünal

Bu konuyu yazdır

  Nefes alıyorsak eğer...
Yazar: Xesar - 12-30-2013, Saat: 12:46 PM - Forum: Kişisel Makaleler - Yorumlar (7)

Aşkların acı çekmek için başlamadığını öğrenemedik hiçbir zaman sanırım bu gidişle öğrenemeyeceğiz. Neden diye kendime sorduğumda toplumda çok sevilen hikayeler geliyor aklıma. Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber vs… Hepsinde acı hepsinde ıstırap hepsinde keder. Ne kadar garip bize öğretilen aşk ; aşk acı çekmektir. Oysa aşk çok farklı duygulara gebe tabi anlamasını bilene. Sabah tatlı bir tebessümle uyanmaktır aşk hayata daha pozitif bakabilmektir aşk kendin olabilmektir herşeyden öte. Sadece onun yanında egolarından kurtulup kendini huzura bırakabilmektir. Aşkı acı çekmek için kullanan sadistleriz diye düşünmeden edemiyorum. Nedir bu kendine ıstırap çektirme hevesi buna da bir anlam verebilmiş değilim.
Bu hayatı kendimiz için zorlaştırmak biz insanların çok sevdiği bir duygudur. Oysa yaşamak basittir zor olan basit yaşamayı bilmektir. Kendimiz olabilmek yeterlidir ,başkalarını mutlu etmek için çabalamak yerine kendimizi mutlu ederek yaşamak tek yapmamız gereken şeydir. Çünkü zor olan şey herkesi mutlu etme çabasıdır zira bu çabanın ne kadar boş olduğu hepimiz tarafından bilinmekte ama ne hikmetse uygulamaya gelince sıfırın altında sürünmekteyiz.
Mutlu olmak sabah uyandığında buz gibi soğuk havayı ciğerlerine çekebilmektir. Nefes alıyorsan eğer bu hayat gerçekten yaşamaya değer.

Bu konuyu yazdır

  İnmemiştir Hele Kur'an, Bunu Hakkıyla Bilin......
Yazar: halukgta - 12-28-2013, Saat: 01:31 PM - Forum: İslam - Yorumlar (1)

Bizler dinimizi öğrenmek ve onun öğretisinde yaşamak için, bizzat elde Kur’an çaba harcıyor muyuz? Eğer hiçbir çaba harcamıyor da, birilerinin sözleriyle yaşıyorsak imanımızı, doğru bir yol üzerinde olduğumuza, asla emin olamamayız. Bu çok büyük bir risk, değil mi sizce?


Allah sizleri doğru yola ulaştıracak, FURKAN ı gönderdim diyorsa, onu anlayarak ve düşünerek mutlaka okumalı ve yalnız Kur’an ın hükümleri doğrultusunda mutlaka yaşamalıyız. Çünkü peygamberimiz ümmetine, yalnız Kur’an ile hükmetmiştir.


Nur 54: “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. PEYGAMBERE DÜŞEN ANCAK APAÇIK BİR TEBLİÄžDİR.


Bizler bu konuda büyük yanlışlar yapıyoruz. Her yazımda bu konuya dikkat çekmeye çalışıyorum. Bu yazımda fazla yorum yapmadan, yazarımız, şairimiz merhum Mehmet Akif in bir şiiriyle sizleri baş başa bırakıp düşünmeye davet etmek istiyorum. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana ne söylesem az.


—Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,

—Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.

—Böyle gördük dedemizden!” diye izmihlali

—Boylayan bir sürü milletlerin olsun hali,

—İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!

—Yoksa bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?

—Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın:

—Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın

—Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;

—Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

—İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,

—Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.

Mehmet Akif (Safahat, s. 153 )


Ne dersiniz, Mehmet Akif ne güzel anlatmış değil mi, içinde yaşadığımız acıklı halimizi. Allah ın bizlere rehber olsun diye indirdiği kitabı, bizler eğer anlamadan okumaya devam ederde aklı, düşünmeyi devre dışı bırakırsak, mutlaka birileri bizleri Allah ile aldatacak ve kendi şahsi emellerine alet edecektir. Bu kaçınılmaz bir sondur.


Onun içindir ki Rabbimiz, bizlerin Kur’an ın ipine sarılarak, ayetler üzerinde düşünmemizi ve Kur’an ın sınırlarını asla aşmadan inancımızı yaşamamızı emreder. Çünkü Allah çok açık bir hüküm vermiş ve sizleri yalnız Kur’an dan hesaba çekeceğim diye bizlere bildirmiştir.


Mehmet Akif in söylediği gibi, ne yazık ki bizler dinimizi bilmiyoruz. Eğer bilmiş olsaydık, bu kadar sersemlik yapmazdık diyor. Atalarımızdan intikal eden inançları hiç sorgulamadık, Kur’an a danışmadık, onun içindir ki bugün bu haldeyiz.


Her gün Kur’an ı okuyoruz ama ibret alamıyoruz, çünkü anlamadan okumanın faydasını göremiyoruz diyerek, bu konuya dikkat çekiyor. Çünkü okuduklarımızı anlamadığımız için, ayetlerin hikmetini de, maksadını da düşünemiyoruz.


Yaptığımız en büyük yanlışta, hayatımıza yön vermek için kendimize okumamız gereken Kur’an ı, bizler ölülerimize okuyoruz. Hâlbuki Allah elçisine, sen Kur’an ı ölmüşlere duyuramazsın, dediği ayetleri gören ve duyan mı var.


Kur’an ın iniş amacı, ölülerin ardından okumak için değil, dirilere doğru yolu göstermek için indirilmiştir diyerek, yapılan yanlışlarımızı çok güzel şiirinde dile getirmiştir Mehmet Akif. Mekânı cennet olsun inşallah.


İbret alıp, kısadan hisse çıkartana ne mutlu.


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Bu konuyu yazdır

  Kitabın ortası...
Yazar: Xesar - 12-28-2013, Saat: 12:19 PM - Forum: Güzel Sözler - Yorumlar (19)

Bu sabah kitabın ortasından konuşayım dedim kalktım baktım kitabın ortasını da çalmışlar.

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 06-19-2025, 08:24 PM