:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Aşka Ve Sevgiye Dair
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37
SEVMEK DEDIGIN NEDIR KI?...

Sevmek,begenmektir. Sevmek, özlemektir. Görmek
istemektir sevmek...
Ve sevmek, görmeden duramamaktir.Sevmek, israr
etmektir. Sevmek, vazgeçmemektir.
Pes etmemektir sevmek...Sevmek, merak etmektir.
Sevmek, sevdigine "Sevgilim" diyebilmektir.
Dokunmak istemektir sevmek.
Sevdigine yakin olmak istemektir. Soludugu havayi
solumaktir. Sevdiginin haliyle hallenmektir.
Ve sevmek, sevdigini yasamaktir. Sevmek, hissetmektir.
Sevmek, üsümektir.
Titremektir sevmek, Sevgiliyi düsünerek...
Sevmek, temmuz günesinde suyu, sicak çöllerde gölgeyi
özlemektir.
Sevmek, atese düsmektir. Kor olmaktir sevmek,
yanmaktir.
Sevmek, ölmektir bazen, Sevgilisizligi düsünerek...
Sevgilinin ölümsüzlügünü düsünmektir.
Sevmek, yok olmaktir Sevgilide...
Sevgilinin yüreginde olmaktir. Yüreiginde tasimaktir
Sevgiliyi...
Ve sevmek, belki bazen sevilmektir.
Sevmek, istemektir, hiçbirsey beklememektir.
Hesaplamamaktir sevmek...
Sevmek, inanmaktir. Sevmek yasamaktir.
Sevdigini kendisi gibi, kendisinden de çok
duyumsamaktir.
Sevmek, sevdigi olmaktir. Sevdigi ile sevdigini
paylasmaktir. Sevdigi ile kalbini bölüsmektir sevmek.

...Ki tek kalp olunsun.

Sevgide son yoktur. Biten sevgi yoktur. Bitmis gibi
görünen sevgi vardir. Vazgeçis de yoktur sevgide.
Yasadikça yasatilir sevilen. Vazgeçmis gibi görünmek
vardir bu yüzden.

Vazgeçmek degil...

Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin oldugu yerde son
bulur istekler. Birsey varsa istedigin bu senin için
degil sevdigin içindir.
Hatta o'dan o'nun adina istersin. o'nu daha sonsuz
sevebilmek için istersin. Istersin ama birgün gelir bu
isteklerde son bulur. Kendinden istersin artik.
Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz
kilmak istersin o'nu... Sonsuzluga götürmek, o'nunla
sonsuzluga varmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu
olmaz mi. Sevgili bunu belirler sadece.
Sevmek, sevgiliden sevgiliyi istemeyi ögrenmektir.
Sevmek, sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek, sevmek istemektir.
Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son buldugu bir
duraktir o...
Öyle ki, tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne
o'dan anlasilmayi beklersin, ne o'nu anlamayi...
Ne o'nun gelmesini beklersin, ne o'nun Leyla,
olmasini...
Bekledigin birsey yoktur. Sevmeyi, daha çok sevmeyi
becermenin disinda...
Sevmek, gücenmemektir. Sevmek, sevgilinin hiçbir
sözüne üzülmememeyi ögrenmek demektir. Sevgilinin ölüm
hançerine bile "hayir" dememektir sevmek. Sevgiliden
gelen her hareketi, her sözü kabullenmektir.
Ihanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden
gelen ölüm emrine, "ölürüm" diyebilmektir.

Sevmek, ÖLMEKTIR.

Sevmek, ölmeyi bilmektir. Sevgili için yasamaktir.
o'nun eli, gözü, kalbi olmaktir. Ama artik o'nun
birseyi olunmadigi zaman ölmesini bilmektir.

Sevmek, vermektir. Almamaya yemin ederek vermektir
Ama almalar kurtaracaksa sevgiliyi, almasini da
bilmektir SEVMEK.
Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar
varolmaktir o sevgiden.
Sevmek, sevgili olmaktir. Sevgilinin yüzündeki gülücük
olmaktir. O'nu yasama döndürecek bir damla su
olmaktir. Sevmek sevgilinin limani olmaktir.
Sevdiginin cani olmaktir. Ölümü istediginde verebilsin
diye ölmeden...
Sevmek, güvenmektir. Sevmek, onaylamaktir.
Sevmek , sevgiliyi bir nefes gibi, bir ses
gibi yakin olmaktir.
Sevmek çok ötelerde olsa bile yakin olmaktir.
Sevgiliye...
Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek, herseyi göze almaktir.
Sevmek, bir olmaktir.
Sevmek, sevmeyi haketmektir.
Sevmek, sevgilisiz geçen gecelerin sabahina varmaktir.
Sevgilisiz geçen gecelerde sevgiliyi yasamaktir.

ASK, BIR SEVMEKTIR. BIR KERE SEVMEKTIR.
VE SEVMEK,
BUNLARI GÖRMEDEN BILE HISSEDEBILMEKTIR.
çekilip bir kenara görünmezliğimde saklanmak istiyorken, saklamak istiyorken içerleyişimi, sen oluyorsun önümü kesen.

gitme der gibi bakma. kalmak için gelmiştim oysa ki. ne oldu elalarına ?

boşver be sevgili. ben kaç yenilgiyi örtbas etmedim ki yüreğimde. kaç gözün aldatmışlığını gördüm de görmedim dedim. kaç çatışmanın ortasında direnmedim. oysa cephanesiz yakalandım gözlerine. sen hiç bilmedin...

vur hadi ! elasına kurşuni bakışlar yükle. ağır yaralasın sessizliğin. olanaksız hayallerim kan kaybetsin.

zaten yetimdim sevgili, ben zaten yetimdim. ki bu yaralarıma nikotin basmayı çoktan öğrendim. ama sakın ola ellerinde gül kırmızısıyla gelme! arada umarsız bir selam belki...

kaç gece ay kırıldı dizlerimde,

yüzümde bakır sarısı tutuklu kaldı.

kaç sürgüne kesildi biletim...

kaç vurgunda nefessiz kaldım.

buzlu cam gibi ufalandı hayaller,

imkansızdı...

oysa bilmiyormuydu sanıyorsun bu canım,

cebinde bir misket kadar olduğunu ve oyununda son koz olarak kullanılacak olduğunu.

yetimdim sevgili... alışkındı içimin yıkılmaz dediğim kaleleri. harabelerde harcadığın zamana yandığını biliyorum.

şimdi enkazıma yapmacık hazan sarısı giyinip bakma. zaten yetimdim sevgili! öksüzlüğü de öğrenirim. gidiyorum... ben; isteyerek, bilerek, yavaş yavaş ölüyorum. gitme der gibi bakma şimdi...

ben, aradan çekiliyorum.
bir çıkıştın sen... karanlık dehlizlerimin ucunda ışığına aldanıp, ellerimi uzatttım tutasın diye! bilemezdim sığındığım yüreğin dipsiz uçurumlarla kaplı olduğunu ve yaklaşanı yuttuğunu! oysa geç kalmış baharı bulduğumu sanarak, filiz filiz serpilmişti duygularım dört bir yana. kimi papatya, kimi de gelincikti ümit vadilerimde, kırılıp tarumar oldu hepsi.

nasıl da? aldanmışım bakışlarındaki sihre, büyülenmiş gibiydim baktıkça gözbebeklerinin derinliklerine... ah o gözlerin ah! onlar değil miydi?beni sana ram ettiren, onlar değil miydi? dev gibi kişiliğimi cüceler gibi alçaltan! oysa... gülüşlerindeki engin ziyafet kanasıya , doyasıya değilmiş meğer! ve sen bir tutam zehir bıraktın, yüreğimin tam orta yerine! sancılarındayım yokluğunun...tarifsiz kıvranmalarımla.

her çalan telefonda sensindir diye koşmalarım, ve her sen olmayaşında yıkılışımı bir anlatabilsem sana. paylaştığımız anlar, gezdiğimiz yerler cehennem gibi şimdi... hiç bir şey zevk vermiyor yaşama dair. yürüyen ceset misali bedenim, varlığından mahrumken, yeryüzü ile gökyüzü dar geliyor nedense
içimde katiller üretiyorum! beni öldürmeleri için, beni senden koparmaları için! lakin hepsi sana sevdalanıyorlardı bencileyin, sonrada hepsi intihar ediyor bir bir bakışlarının efsununda!

artık ümitsizim.... beklentilerimi derin göllere attım! sevdalarımı toprağa gömdüm! sana dair ne varsa hepsini külleri uçuncaya kadar yaktım, bir umudum vardı sende beni seversin diye onuda öldürüp rafa kaldırdım...
[b][i]yaralarım kabuk bağlıyor bu doğru desem,
ondan daha da canım acıyor desem,
ne anlarsınız bilmiyorum ki?

desem ki yaralarım kabuk bağladıkça,
hayat ile bağım zayıflıyor,
mesela kelimelerim de öte diyarlara gidiyor,
iyice yalınlaşıyorum,
iyice suskunlaşıyorum

desem ki size bu aşk bitti,
desem ki size aşk bitti
desem ki size ben bittim
ne farkı var?

kavramlarımın içi boş…

ben yeni kavramlar üretmeye, türetmeye çalışıyorum.
anlamlarımı değiştirmeye zorluyorum kendimi.

sebepsiz hıncımın sebebi...

anlıyorum cümlelerin özünü,
kelimelerin tüm anlamlarını
ve onların bütünüyle oluşturduğu yeni anlamları.
mesela herhangi bir yerde duyduğum,
şu insanların pek sevdiği
- hiçbir şey eskisi gibi olmayacak-
cümlesini.

anladım artık “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” cümlesini.
anladım artık, sıradanlaşma çabam hayatımın en önemli meselesi.

olmuyor

desem ki size olmuyor?
sahi anlar mısınız?

kalbim yaşlandı biliyorum,
yatağa uzandığım her an hissediyorum bunu desem.
dinleme deseniz,
manalı buğulu bir bakış fırlatsam
sahi anlar mısınız?

başka türlü nasıl yapıldığını hiç bilmiyorum,
demenin ne demek olduğunu
bilseniz de hiçbir şeyin değişmeyeceğini
çaresizliğin ne olduğunu
sahiden güvenli limanların yanlış yolcusunu
yanlış yolcunun hırçın çabasını
havadaki hoyrat rüzgarı
her şeyin birbirine bağımlı olduğunu
hiçbir şeyin bağımsız kalamadığını
zamanın çürüdüğünü

içinizin yığılıp kaldığını
bedeninizin ayakta öylece asılı kaldığını

kelimelerin hayalden ibaret olduğunu
içinizin yığılıp yol ortasında münasip bir yerde
orada kaldığını

geri dönülemez olduğunu girilen yolların
zamanın ve yaşamın saçmalığında
tutunma çabalarınızın
soluksuz bir boşlukta yel değirmenleriyle savaşan don kişotlara dönüştüğünü...

yeniden yığılıp kaldığınızı
sahi söylesem inanır mısınız?

bedeninizin sancıların bir aracı olduğunu,
ölsen değişmeyecek bir kader olduğunu
sonsuzlukta yankılanacak bir acı kaldığını
sonsuz bir acı doğurduğunu
bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını...

erken ölürüm diyen küçük bir adamın büyük yüreğini....

inanmışlığını
imkansızlığını
çaresizliğini

yıllar sonra geliveren “çok üzgünüm” cümlesinin hiçbir şey ifade etmediğini
aklınızda sebepsiz şiirlerin şarkıların süregelişi;
“mutlu aşk yoktur” dizesinde kalakalışı,

çok seviyorum seni,
ve bu çoklar anlatmıyor hiçbir şeyi,
ben bile anlatamam
içimdeki deliyi...
diyenleri

sahi anlar mısınız?

rasyonel dünyanın ince sızılarını üstlenmiş yüreklerin çığlıklarını duymadan yaşayıp giden güruh! hakikati sınamadan inanan saf ruhların sürüklendiği uçurumların inançsız yaban çiçeklerini sular mısınız
[/i][/b]
[b]Ayrılık diye bir şey yok
[/b]

Sevmek var aslinda, Özlemek var,beklemek var. Simdi neredesin? Ne yapiyorsun? Günes çoktan dogdu.


Uyanmis olmalisin. Saçlarini tararken beni hatirladin degil mi..? Öyleyse ayrilmadik. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamani hatirlatan herseyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. Ikiside kötü, ikiside hazin tarafi yasantimizin. Bir çocugun önce dogmasini bekliyorlar, sonra yürümesini, konusmasini,büyümesini. Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasini, kanunlara saygi göstermesini,insanlari sevmesini, aldanmasini, aldatmasini bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoglunun.. Ya o? Ya o? Insanlardan dostluk bekliyor. Sevgilisinden sadakat, çocuklarindan saygi ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yasamaktan. Zaman ilerliyor ve bir gün o da ölümü bekliyor artik. Aradiklarinin Çogunu bulamamis, beklediklerinin çogu gelmemis bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. Iste yasamak maceramiz bu..

Yasarken beklemeyi beklerken yasamak ve yasayip beklerken ölmek. Özleme bir diyecegim yok. O kömür kirintilari arasinda parlayan bir Cam parçasi. O nefes alisi sevgimizin, kavusmalarimizin anlami. O tek Güzel yönü bekleyislerimizin.. Insanligimiz özleyislerimizle alimli, yasantimiz özlemlerle güzel.

Özlemin buruk bir tadi var, hele seni özlemenin bir kokusu var bütün çiçeklere degismem. Bir isigi var, bir rengi var seni özlemenin, anlatilmaz.

Verdigin bütün acilara dayaniyorsam; seni özledigim içindir. Beklemenin korkunç zehiri öldürmüyorsa beni; seni özledigim içindir.

Yasiyorsam; içimde umut varsa, yine seni özledigim içindir. Seni bunca özlemesem, bunca sevmezdim ki !
Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana
[SIZE=2]sadece sen

Sadece Kendini Getir Bana

Gelirsen piril piril bakislarinla gelmelisin ve mutlulugu asmalisin sol
omzuna. Bakislarina kan dökmemelisin, kinden, nefretten, her tür
tuzaktan arinarak çikmalisin yola. Hayati tasiyacak kadar yürekli
olmali
küçük parmaklarin, avuçlarinin içiyse her dem islak olmali.

Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacagim umut
dolu gözbebeklerini de almalisin yanina. Bir ceylani bile kiskandiracak
o nefis yürüyüsünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüslerini de
almalisin yanina ve akmalisin yüregime daha ilk merhaba demek için
hazirlik
yaptigim anda.

Ardinda biraktigin sözcüklerin tümünü silerek hafizandan, o öpmeye
kiyamadigim dudaklarinla gelmelisin. Günesi getirmelisin gelirken,
karanliklarin üzerine çullanmaliyiz seninle ve içimize gömmeliyiz
karanligi.
Hayatla basa çikabilecek kadar sert, en küçük kirilmada parçalanacak
kadar yumusak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen.

Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar
yirtici olmalisin yola çiktigin andan itibaren. Seni dinleme zevkini de
getirmelisin bana, dudaklarindan dökülen her sözcügü içmeliyim kana
kana.

Feslegen kokulu saçlarinla gel gelirsen ve içinden topladigin
çiçeklerini ver bana. Yüreginden sessizce süzülen nehirlerini getir
bana,
utangaçliklarini, sokulganliklarini, çilginliklarini da yanina yoldas
yaparak.

Ama neyse sen bana aldirma. Unut yukarida istediklerimin tümünü.
'' Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana "
[/SIZE]
Saklandığın duvarlar gizlemiyor inanki
Kapatamadığın yüreğin ele veriyor seni
Taş duvarlar örmüşsün bedenine
Kokun ele veriyor seni
ÇOCUK OLMAK İSTİYORUM

Asilmaz daglarim var benim…

Ve icimde benzersiz renk ve kokulari olan kir ciceklerim var…
Çocuklugumu dusunuyorum, bir an yuzumde beliren bir tebessumle
Sonra birden kirlarda heyecanla, coskuyla kosusan minik cocuklarin siluetlerini goruyorum

Seslerini duyabiliyorum…

Bende katiliyorum sonra onlara, cosku dolu kahkahalarla gulusuyoruz birlikte
Ve ben cocuk olmak, halâ cocuk safligini tasimak istiyorum yuregimde...
Eski gunleri animsiyor, icimde ki cocuk olmak istiyorum

Taptaze bir bahar gununde…


alıntı
SEVGISIZ SEVGILER

Ne kadar kolaydır 'Seni Seviyorum' u söyleyebilmek..
Ne kadar kolaydır karsımızdakinin gözlerinin ta derinliklerine bakarken bu sözü fısıldayı vermek.
Ne kadar kolaydır karsımızdakini sevgimize inandırıvermek.
Ne kadar kolaydır bir şeylerin tıkandığı yerde 'bu olmadı, bende şansımı başka sevgililerde denerim' diyebilmek.

Seni Seviyorum.................

Aramızda kaç kişi bu sözü söylerken inanarak söylüyor?
Aramızda kaç kişi sevgiyi en gerçek ve en yalın haliyle duyumsuyor
yüreğinde?
Aramızda kaç kişi sevgisinin üzerinde menfaat tohumlarının yeşermesine izin vermeden sevmeyi becerebiliyor?
Aramızda kaç kişi sevgisi uğruna, almadan vermeyi erdem sayıyor?
Aramızda kaç kişi sevgisini tek bir kadına/erkeğe yoğunlaştırıp, 'biri giderse diğeriyle idare ederim' zafiyetine düşmeden besleyebiliyor?

Bizler sevmeyi yanlış öğrendik. Yanlış benimsedik.
Sevmek; sadece sevgiliyle yatakta geçirilen birkaç saat demek değildir.
Sevmek; sadece 'işte yatak dışında da birlikteyiz' deyip, sağda solda gezinmek demek değildir.
Sevmek; sadece sevgiliyi koluna takip, çevreye caka satmak demek değildir.
Sevmek; sadece patlamış mısır yiyerek ya da el ele tutuşarak film seyretmek değildir.
Sevmek; otomatiğe bindirilmişcesine sadece hafta içi, sadece hafta sonu, sadece belli saatlerde buluşmak değildir.
Sevmek; 'seviyorsa beni bırakıp gitmez, giderse zaten sevmiyordur 'felsefesini savunarak sevgiyi kendi kaderine terk etmek demek değildir.
Sevmek; 'O bana nasıl davranırsa, ben de ona öyle davranırım' demek de değildir.
Sevgide yalan olmaz, rutin olmaz, menfaat olmaz.
Sevmek; bazen hiç sebepsiz, sırf sesini duymak için aramaktır.
Sevmek; gecenin bir yarısında uyanıp 'Seni Çok Seviyorum' mesajı yollayabilmektir.
Sevmek; hiç beklemediği bir anda, hiç birşey demeden sarılabilmek, saçlarını okşayabilmektir.
Sevmek; zor anında yanında olduğunu hissettirebilmektir.
Sevmek; sıkıntılı zamanlarda sözle değil, özle destek olabilmektir.
Sevmek; kaybetmemek için kıyasıya mücadele edebilmektir.
Sevmek; 'tekrar tekrar ne gereği var ki' diye düşünmeden defalarca 'Seni Seviyorum' diyebilmektir.
Sevmek; arabayı birden durdurup, kösedeki çiçekçiden bir çiçek alıp verebilmektir.
Sevmek; hiç gereği yokken bile ona küçücükte olsa bir şey almak, onu sevindirmek isteğidir.
Sevmek; alışkanlıklardan seve seve vazgeçebilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alabilecek yüreği taşıyabilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alarak, size koşan
sevgiliye yüreğinizi açabilmektir.
Sevmek; koşullar ne olursa olsun, bir dilim ekmeği, bir meteliği paylaşabilmektir.
Sevmek; merak etmek, merak edildiğini bilmek istemektir.
Sevmek; özlemek, özlendiğini duymak istemektir.
Sevmek; başkalarına bakmak, başka birilerini düşünmek, başkalarıyla da gönül eğlendirmek düşüncesinin içinden gelmemesidir.

Böyle hissetmiyorsak, sevgimizi böyle yaşamıyorsak 'seviyorum' demeyelim.
Hiçbir Pul Hiçbir Zarfa Yakışmıyor
Hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmiyor
Hicbir zarf ucbes satira
Ne zaman yanyanayiz iste o zaman
Doyamıyoruz tenlerimizin bitmez tükenmez sorgusuna.

Bırakmak bırakılmak demeyelim
Durmadan yer değiştiriyor anlamlar da
Ben ki bir bosluk kadar büyümüsüm bu yüzden
Sanki kış aylarında bir uçurumda.

Anlariım sedir ağacinin dilinden
Ve usta bir aslan terbiyecisinin ruhundan da
Hiç anlamaz olur muyum öpüsünü de
kalbimi O öpen sensen bir de dalgaları çekistiren bir kiz çocuğuyla.

Hepsini biliyorum, hepsi aklimda
Hepsi de hiç kımıldamayan bir duman gibi havada.



E. Cansever
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37