Haydi İşin İş
Barışık akan iki ırmak
Biri deli dolu, coşkun mu coşkun
Ya öteki, dingin, durgun ve suskun
Merhaba, nasılsın
Ben iyi, ya sen
Ben de iyiyim
Belli ki mutlusun
Ah dost! coşkunluğum yanıltmasın
Şu çağlayanca akışım
Nedendir bilirmisin
Mutluluğu denizlere
Bir an önce ulaşmak için
Sus! itiraz istemem
Yoksa! ...
Ağzını bir güzel kilitlerim
KÖMEN
Hep Seninle Olacağım
Eşini arayan bir kumuru kuşu gibi tünedim ayaz vurgunu yapraksız bir dala... Keskin bir rüzgarın belediği tüm üşümelerim ve içimin titremesi uzun zamandır uzak kaldığım sevda sözcüklerinin içime doluşması ile son buldu...
Bahar mı geliyor ne, yoksa sevdam mı sarıyor unutulmuşluğun en gizemli bir yerinde...
Sevmek, seviyorum demek, aşk ve sevda yolculuğuna adımlamak... Öyle zor ki...Öyle dillere pelesenk yapıldığı gibi değil... yüreğin dilim dilim dilimlenmesinde benliğin bir özlem, bir arzu ve bir ateş kundağına sarılmasına rıza gösterebilmektir...
Oysan kaç kez bu ateş kundağında piştim, olgunlaştım ve sana uzanmaya çalıştım... Hiçlik duyguları içinde kaç kez ölüşler yaşadım... kaç kez ellerim uzandığı boşlukta öylece asılı kaldı...
Hani, neredeydi ellerimi tutacak sıcacık el... Parmak uçlarıma asılı duran buzlar yalnızlığın üşümeleri idi oysa... Bilemedin...
Ve sıcacaık sevgine, şefkatine susadığım ve seni bulacağım anlarda, sen hep uzak iklimlerin ulaşılmazlığına taşıdın kendini... Yoruldum, dizlerimin feri kalmadı artık... İçimdeki yolların, adımlarımın varışı hep sana gelsede...... adım atacak direnci ve gücü tükettin, ardınsıra açık kalan gözlerimde...
Seni sevmek, ışık kuşlarının kanatlarında çiçekçe sevdalara taşınmaktır bilirim... Güzellikleri ben hep bu düşlerle yaşadım, seni yüreğimde hissederek.. Anlamadın...
Birlikte gitmek... hep hayalimdi... yanyana, yürek yüreğe... adı konulmadık bilinmezlere...Şimdi yeni bir yol açtın önüme... Haydi gel artık nereye değin giderse, nasıl giderse ve her şeye karşın benimle düşlerimizde kurguladığımız mutluluğa yürümeye varmısın...
Olmasan da sevginden, seni umutlanmaktan, seni düşlemekten tek bir zerre dahi kaybetmeyeceğim.Sevdikçe en yakınında, daha yakınında, yüreğinin içinde olacağım....
KÖMEN
Hayır Gitmeyelim
Mutluluk bölüşmekle, sevgi,sevinç ve esenlik paylaşmakla eksilmez. Eksilen acılar, özlemler, sorunlar, incinme ve incitmeler olur. Ama cehaletin, güvensizliğin, bencilliğin, vefasızlığın, değer bilmezliğin, uçarılığın getirdiği anlayış ve davranışlar ne çareki paylaşımı, sırdaşlığı, dostluğu, arkadaşlığı, dayanışma ve ve yardımlaşma gibi tüm toplumsal örgümüzü de silip süpürmüş, süpürmektedir daha...
Bu arayış, bu hıçkırık, bu yalvarı... göklere açılan avuçlar... ve bu aman dileyiş, bu sessiz ses, bu derinden gelen inilti senin mi? O zaman '' dön kendi içine. aradığın her şeyi ilkin orada bulmalı ve sonra da başkalarında aramalısın.'' demeye dilim varmıyor. Çünkü sen insansın. Duyan, düşleyen, düşünen ve düşündüğünce davranan kutlu bir varlıksın...
’’ Eşiğimizi uyandırmadan güneş
Ay kilitlemeden kapımızı
Gidelim
Aşk örseleniyor, epriyor
Bir giysi gibi yüreğimiz
Gidelim
Us kafeste. şehir karangu
Barbarlar geliyor
Gidelim
Yanıyor şair, üşüyor şiir
Gitme! ''
Diyor bir şairimiz. Gitmeyelim. Kaçmayalım, yaşama vurulmuş pırangaları halka halka kırıncaya değin... Kalmakta direnelim, bütün olumsuzluklara ve onulmazlıklara...Yaşamın kılcal damarlarına değin sinmiş bağnazlığın çirkinliklerini güzelliklere ulayıncaya değin gitmeyelim.
Varsın ''şehir karangu'' olsun. Varsın, sevgiye, seviye... kısaca aydınlık bir yaşama yabanlarca kentlerin çiçekli bahçeleri kuşatılsın... Direngence duralım. Hayır! gitmeyelim.
KÖMEN
Her Yan Dipsiz Uçurum
Ben bildiğin Kömen
Duyguların düşlerin adamı
Sinsin ateşleri yanan yüreğinde
Dağ yalnızlığınca bir başına
Bengisu akışlı bir pınarın yolcusu...
Yollar kıvrım kıvrım dağlara dayandı
Her yan dipsiz uçurum
Her yanı elle tutulamaz yar
Doruklarında çağıl çağıl
Türkülenir pınar
Susuzlar uzanır tas tas
Kömen yaz yanığı...
Dünlerden susuz
Börtü böcek can bulur sularından
Kömen bulamaz...
Ah can pınar, canan pınar
Kısır döngülü bulutlardan yağmur bekleme
Senin için ne yağmurlar, ne göller biriktirdim
Sana taşıyorum ve sana akıyorum
Sessiz ve derinden gökçek Pınar
KÖMEN
Her Şey Yalanmış Bu Alemde
Ne ebemkuşağınca aşk
Ne yaprağın yeşili
Ne çiçeğin kelebeğin
Binbir çeşit rengi
Tek mevsim varmış
Bu alemde
Yalancı birer düşmüş meğer
Dört mevsimin ahengi
KÖMEN
Hicretim Sanadır Ey Yar
her gecede yalnızlığın
deli bir sınavı başlar
bir mengenedir zaman
sıkar sıkıştırır dağ dağ
karanlıklar bitimsiz
sevgine ihtiyacım var
hicretim sanadır ey yar
visalim sana
de bana yakamoz ışıltılım
senden özge kimim var
ışığım senden gelir
esinim senden
bana sevini gönder
sevgine ihtiyacım var
KÖMEN
Hiç Bu Kadar Kanamamıştı Sensizliğim
Hiç bu kadar acıtmamıştı hüzzamın tınısı
hangi oylumlarında bırakmıştı
hangi oylumlarında aşk bizi
uzak ufuklara dalıp giden düşlerim
hiç bu kadar yakmamıştı içimi
hiç bu kadar...
Uzak bilinmezlerde oluşun
mutlu mu ediyor seni bilmem
dinmiyorsa feryadı yüreğinin
hiç bu kadar kanamamıştı sensizliğim
hiç bu kadar...
Haydi gel desem gelirmisin yeniden
gidişinin izleri silinmedi ki daha
taş basmıştım bağrıma o günden beri
hiç bu kadar erimemişti yüreğim
hiç bu kadar...
Sevmeye ayrılık dermiş ustalar
ayrılığa ölüm
bu nasıl bir sevgidir ki
biteviye kanatıyor içimizi...
hiç bu kadar acıtmamıştı hüzzamın tınısı
hiç bu kadar
hangi oylumlarında bırakmıştı
hangi oylumlarında aşk bizi
KÖMEN
Hiç Uzak Değilsin ki Bana
Ulaşılamaz sanılan uzaklığın
Sen değilsin mavilim
Ne sesin, soluğundur
Ne de tenimi yalımlayan
Sıcaklığında kayboluşumdur...
Suskun gecelerime ses ve soluk
Karanlıklarıma yıldızlarca doğan ışık
Issızlığıma çalkapı bir yürek
Apansız gelişlerin
Ve serapça gidişlerindir...
Ulaşılamaz sanılan uzaklığın
Sen değilsin mavilim
O benim içimde derinleşen anafor
Tutku adına devinen bir ukde
Ve vuslatı yudumlayan ulaşılmazlığındır...
SEN HİÇ UZAK DEÄžİLSİN BANA
SERAPÇA GELİŞLERİN
VE SUSKUNCA GİDİŞLERİN KADAR
KÖMEN
Hilalim Sen Ol Yar
Bırakmam ellerini, can bedenden çıkmayınca
Andım olsun sana yar, bu yazdığım bu dizeler
Ay dünyadan vaz geçer de bir gün ırarsa
Bir uydu gibi dönerim, özleminin cazibesinde
Yüreğim sana adaklı, tutuklu kaldı sevdam sana yar
Kilit vurdum duygularımın kapılarına, tek sana açık yar
Al anahtarı senin olsun, senin olsun masmavi duygularım
Senden başkasına yar diyemem,yar diyemem ki yar
Uzat kollarını benden yana, sarındığın beden ben olayım
Ben olayım gözlerini çevirdiğin en yakın ve en uzak umutların
Güneş mi istiyorsun karanlığına, aç sineni güneşin ben olayım
Donduran sensiz gecelerime hilalim, dolunayım sen ol yar
Hilalim, dolunyım sen ol yar
KÖMEN
Hormonludur Çiçekler
Bütün aşkların gökçe çiçekleri
Sarp yamaçlarda çok daha güzeldiniz
Bin gönül uzanır tutamazdı sizleri
Şimdi uç uç böceklerine kanıyorsunuz
Sevdaların çeşit çeşit gülleri
Evlerin balkonlarını süslerdiniz
Ellerinde gezinir oldunuz yalan düşlerin
Kaldırım sefalarında sevgi arıyorsunuz.
Bülbüller de geçmez oldu
Tan basımlarında kapınızdan
Şimdi bülbül değil ağlayan sizlersiniz
Ah! yüce aşkların bakir, gökçek çiçekleri
Ellerin uzanamadığı sarp yamaçlarda
Ne güzel açıyordunuz
KÖMEN