09-17-2008, Saat: 06:18 AM
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41
09-17-2008, Saat: 06:19 AM
Neydi Mey Neydi Mey
Ne zaman düşünsem ve ne zaman uzatsam
Mavi ufuklara, mor dağlar ötesine ellerimi
Ellerini tutacaktır sanırım ellerim.
Düşlerin yanılgısımıdır yoksa bu
Kilometrelerce uzaklara taşınan
Seni görmek, sesini duymak istemi
En güzel çiçekleri ellerine vermek umudu muydu
Seraplar gibi beni kendinde alıkoyan
Ya sıralı dağların geçit vermez doruklarında kalışım
Sana ulaşmama engel olan
Ney di mey, ney di mey
Emrah bu nedenle mi delmişti dağları
Çöllerin serabımıydı yoksa Mecnunun Leylası...
Tahir Zühre'sini neden göklerde aramıştı
Ah! Seni ben nerelere koysam
Ve düşlendiğimde, nabzım kadar yakın olsan
Gönlümün perçemine,
Yüreğimin çerçevesine sığmadın
Taştın kabımdan ığlım ığlım meyler gibi...
Esrikleştim sevdanın yönsüz ak bulutlarınca
Hiç sormayın, anlatılmaz, her yanım mey vurgunu
Sayrıklığım ney di Mey
İçmesem bir türlüyüm içsem bir türlü...
Güzelliğin dar geliyor çerçevelere
İnleyen nağmelerden taşan deyişler
De bana ney di mey, ney di mey
Oysa görmemiştim seni
Dokunmamıştım
Varlığımı bile duymamıştım bakışlarında
Öyleyse güllerin en gökçeği
Bir gömüt sessizliğince, içimin devinmesi ney di
Seraların baharıyla susuz kıraçlarıma
Sağnakça yağan ney di o?
Bilmem ki, belki de
Yanıltıcı bir düş havariliği idi
Canevime hüzme hüzme akan sevdalar
Köz kundağına sarmalayan
Aranan, aratan
Onca yıldız kumkuması içinde biricik çolpan
Haydi, bunu sen de bana Mey
Ney di mey, ney di mey
KÖMEN
Ne zaman düşünsem ve ne zaman uzatsam
Mavi ufuklara, mor dağlar ötesine ellerimi
Ellerini tutacaktır sanırım ellerim.
Düşlerin yanılgısımıdır yoksa bu
Kilometrelerce uzaklara taşınan
Seni görmek, sesini duymak istemi
En güzel çiçekleri ellerine vermek umudu muydu
Seraplar gibi beni kendinde alıkoyan
Ya sıralı dağların geçit vermez doruklarında kalışım
Sana ulaşmama engel olan
Ney di mey, ney di mey
Emrah bu nedenle mi delmişti dağları
Çöllerin serabımıydı yoksa Mecnunun Leylası...
Tahir Zühre'sini neden göklerde aramıştı
Ah! Seni ben nerelere koysam
Ve düşlendiğimde, nabzım kadar yakın olsan
Gönlümün perçemine,
Yüreğimin çerçevesine sığmadın
Taştın kabımdan ığlım ığlım meyler gibi...
Esrikleştim sevdanın yönsüz ak bulutlarınca
Hiç sormayın, anlatılmaz, her yanım mey vurgunu
Sayrıklığım ney di Mey
İçmesem bir türlüyüm içsem bir türlü...
Güzelliğin dar geliyor çerçevelere
İnleyen nağmelerden taşan deyişler
De bana ney di mey, ney di mey
Oysa görmemiştim seni
Dokunmamıştım
Varlığımı bile duymamıştım bakışlarında
Öyleyse güllerin en gökçeği
Bir gömüt sessizliğince, içimin devinmesi ney di
Seraların baharıyla susuz kıraçlarıma
Sağnakça yağan ney di o?
Bilmem ki, belki de
Yanıltıcı bir düş havariliği idi
Canevime hüzme hüzme akan sevdalar
Köz kundağına sarmalayan
Aranan, aratan
Onca yıldız kumkuması içinde biricik çolpan
Haydi, bunu sen de bana Mey
Ney di mey, ney di mey
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 06:26 AM
Acisini Atamadiğim Sevdam..
Ayrılık
Dönüşü olmayan terkediş.
Yalnızlık
Yanıp yıkılmış bomboş bir dünya.
Kaç sevda yok oldu böyle
KİMBİLİR!...
Gitmek istesende uzaklara
Umutlarım kal diyor
GÖZYAŞLARIM GİT!...
Bu roman da biter birazdan.
Ne aşklar yıkıldı gururdan
NAZDAN!...
Ağlıyor bestelergüfteler
HİCAZDAN!...
Şarkılar kal diyor
HÜZÜNLER GİT!...
Ne zaman sen gesen aklıma
Acı bir tebessüm oturuyor
DUDAKLARIMA!...
Notası kırılmış melodilerin
Buruk sesi geliyor
KULAKLARIMA!...
Bir kuş çırpınırken yuvasında
Düşüyor sıcak avuçlarıma.
Ne zaman seni düşlesem
Vene vakit sen gelsen aklıma
Bir yük iniyor yüreğime
KALDIRAMADIÄžIM!...
Kara bulut gibi çöküyorsun
GÖZ KAPAKLARIMA!...
Ve bir çığ gibi düşüyorsun
Henüz yeni filizlenmiş
Tomurcuk UMUTLARIMA!...
alıntıdır...
Ayrılık
Dönüşü olmayan terkediş.
Yalnızlık
Yanıp yıkılmış bomboş bir dünya.
Kaç sevda yok oldu böyle
KİMBİLİR!...
Gitmek istesende uzaklara
Umutlarım kal diyor
GÖZYAŞLARIM GİT!...
Bu roman da biter birazdan.
Ne aşklar yıkıldı gururdan
NAZDAN!...
Ağlıyor bestelergüfteler
HİCAZDAN!...
Şarkılar kal diyor
HÜZÜNLER GİT!...
Ne zaman sen gesen aklıma
Acı bir tebessüm oturuyor
DUDAKLARIMA!...
Notası kırılmış melodilerin
Buruk sesi geliyor
KULAKLARIMA!...
Bir kuş çırpınırken yuvasında
Düşüyor sıcak avuçlarıma.
Ne zaman seni düşlesem
Vene vakit sen gelsen aklıma
Bir yük iniyor yüreğime
KALDIRAMADIÄžIM!...
Kara bulut gibi çöküyorsun
GÖZ KAPAKLARIMA!...
Ve bir çığ gibi düşüyorsun
Henüz yeni filizlenmiş
Tomurcuk UMUTLARIMA!...
alıntıdır...
09-17-2008, Saat: 06:26 AM
gitme
bir güvercin sıcaklığı gibi kal yüreğimde
ben ki sevdamı dağlı bir çiçek gibi göğsümüm üstünde taşıdım hep
namusumun akında...
ne zaman gözlerine baksam beyaz beyaz güvercinler kanat çırpar mavilere;
güller açar ne zaman ellerimi uzatsam saçlarına serin serin eser yeller.
Bu sevdayı alıp gitme benden alıp gitme buralardan gözleri türkülü kuşum...
İçimdeki baharı öldürüp gitme.
Kimsiz kimsesiz kalır türkülerim.
Körpe bir dal gibi koparma sevinçlerimi yüreğimden.
gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme
bir yıldız küser göğüne içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin üzülürüm
gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara üşürüm
gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de ölürüm
gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam
yokluğun ölüm...
alıntıdır..
09-17-2008, Saat: 06:26 AM
09-17-2008, Saat: 06:33 AM
Od Yüreğe Düşünce
Düşünce cananın odu yüreğe
Masmavi alevi sarar her yanı
Kıvılcımlar ağıştıkça havaya
Yıldız şölenice başlar bir anı
Gönül ocağına çıngısı düştü
Külü alevlendi çiçeklendi nar
Kızıl saçlarına güneş vurdukça
Tutşur gündüzler geceler yanar
Ateş bastırmasın gönlü bi kere
İçin için yanar alkor bir alev
Gökçe düşler yağmurlandıkça
Büyülenir seven bengileşir yar
Bir tebessüm ki bin ömre bedel
Baharda alevdir, gökkuşağı yar
İpek tenli okşayan bir bakışla
Yandıkça mut veren güzelliği var
KÖMEN
Düşünce cananın odu yüreğe
Masmavi alevi sarar her yanı
Kıvılcımlar ağıştıkça havaya
Yıldız şölenice başlar bir anı
Gönül ocağına çıngısı düştü
Külü alevlendi çiçeklendi nar
Kızıl saçlarına güneş vurdukça
Tutşur gündüzler geceler yanar
Ateş bastırmasın gönlü bi kere
İçin için yanar alkor bir alev
Gökçe düşler yağmurlandıkça
Büyülenir seven bengileşir yar
Bir tebessüm ki bin ömre bedel
Baharda alevdir, gökkuşağı yar
İpek tenli okşayan bir bakışla
Yandıkça mut veren güzelliği var
KÖMEN
09-17-2008, Saat: 06:42 AM
09-17-2008, Saat: 06:44 AM
Ben seninle var oldum
Seninle yok oldum
Ne zaman oldugunu unutmuşsundur
Bana en büyük yalanını söyledigin gün
Beni kara topraga soktun
Oysa sen benim limanım,dogrulugumdun
Beni öldüren beni yok eden son yalanın oldu be sevgili..
ÇiLeK
Seninle yok oldum
Ne zaman oldugunu unutmuşsundur
Bana en büyük yalanını söyledigin gün
Beni kara topraga soktun
Oysa sen benim limanım,dogrulugumdun
Beni öldüren beni yok eden son yalanın oldu be sevgili..
ÇiLeK
09-18-2008, Saat: 04:23 AM
Orada Biri Var
orada biri var
gece ıssız gece suskun
kapkara bir perde gibi derinleşirken
eteklerinde sürünen bir hüzün
ve son soluk gözyaşı derinliğinde
ortasında buz mavisi donuk bir gül
orada biri var
gece kuşları gibi uğrusuz
yüreğinde tını yok
elinde cellat baltası
kimbilir
kaçıncısını düşürecektir ağına
ve kaçıncısının emecektir kanını
orada biri var
gözlerimin ılgarında tam karşımda
soluğunu duyuyorum
ayaklarında buzul çağını taşıyan
taş olsa erir taşkın olsa akakları bilinirdi
orada biri var
buz mavisi ten buzullara iteleyen
kapkara bir perde gibi derinleşirken
kurtuluşu bekleyen bir hüzün
sonsoluk gözyaşı derinliğinde
ortasında buz mavisi bir gül
orada biri var
KÖMEN
orada biri var
gece ıssız gece suskun
kapkara bir perde gibi derinleşirken
eteklerinde sürünen bir hüzün
ve son soluk gözyaşı derinliğinde
ortasında buz mavisi donuk bir gül
orada biri var
gece kuşları gibi uğrusuz
yüreğinde tını yok
elinde cellat baltası
kimbilir
kaçıncısını düşürecektir ağına
ve kaçıncısının emecektir kanını
orada biri var
gözlerimin ılgarında tam karşımda
soluğunu duyuyorum
ayaklarında buzul çağını taşıyan
taş olsa erir taşkın olsa akakları bilinirdi
orada biri var
buz mavisi ten buzullara iteleyen
kapkara bir perde gibi derinleşirken
kurtuluşu bekleyen bir hüzün
sonsoluk gözyaşı derinliğinde
ortasında buz mavisi bir gül
orada biri var
KÖMEN
09-18-2008, Saat: 04:25 AM
Öğreneceğim Ne Çok Şey Varmış
Söz ustalığım yoktu
Kıvrak kent şarkılarını da bilmezdim
Sözüm özümceydi her zaman
Gülen, güldüren esenli bir insandım
Gözyaşlarının aldatmaca olacağını bilmezdim
Şarkılar, türküler ve şiirler hep yalanmıydı yoksa
Anlamadan, blmeden vuruldum
Gönlümün en ince bir yerinden
Yalanlarla vuruldum...
Dönme dolaplara binmedim hiç
Fırıldak da çevirmedim...
Duygularım coşkun akan bir pınardı
Yüreğim gökçe çiçeklerle masmavi
Vurdular beni
Düşlerimin incecik bir yerinden vuruldum
Sevgiyi, seviyi koparamadılar benden
Uğraşlarına karşın nefreti koyamadılar yüreğime
Biteviye vurdu yar ve yaren bildiklerim
Duygularımı nasırlaştıramadılar
Vurdular öğrendim
Vurdular derinleştim
Ve vurdukça yalanlarla, yüreklendim
Bilendikçe dirildim daha bir
Ölmedim
Meğer her vuran kişi
Kendini vurur gidermiş gönlümden
Farkındalar mı bilmem ki
yüreğmdeki kendileriyle düello ederlermiş
Ve güzelliklerini öldürüp
Çirkinliklerini yaşatırlarmış....
Söz ustalığım yoktu
Kentin o kıvrak şarkılarını da bilmezdim
Dönme dolaplara binmedim daha
Fırıldak da çevirmedim hiç
Sözüm sözdü, özümceydi benim
Öğrendim
Lakin kıvıramadım yalan ve yanlışı...
Heyhat!
Öğreneceğim ne çok şey varmış benim
KÖMEN
Söz ustalığım yoktu
Kıvrak kent şarkılarını da bilmezdim
Sözüm özümceydi her zaman
Gülen, güldüren esenli bir insandım
Gözyaşlarının aldatmaca olacağını bilmezdim
Şarkılar, türküler ve şiirler hep yalanmıydı yoksa
Anlamadan, blmeden vuruldum
Gönlümün en ince bir yerinden
Yalanlarla vuruldum...
Dönme dolaplara binmedim hiç
Fırıldak da çevirmedim...
Duygularım coşkun akan bir pınardı
Yüreğim gökçe çiçeklerle masmavi
Vurdular beni
Düşlerimin incecik bir yerinden vuruldum
Sevgiyi, seviyi koparamadılar benden
Uğraşlarına karşın nefreti koyamadılar yüreğime
Biteviye vurdu yar ve yaren bildiklerim
Duygularımı nasırlaştıramadılar
Vurdular öğrendim
Vurdular derinleştim
Ve vurdukça yalanlarla, yüreklendim
Bilendikçe dirildim daha bir
Ölmedim
Meğer her vuran kişi
Kendini vurur gidermiş gönlümden
Farkındalar mı bilmem ki
yüreğmdeki kendileriyle düello ederlermiş
Ve güzelliklerini öldürüp
Çirkinliklerini yaşatırlarmış....
Söz ustalığım yoktu
Kentin o kıvrak şarkılarını da bilmezdim
Dönme dolaplara binmedim daha
Fırıldak da çevirmedim hiç
Sözüm sözdü, özümceydi benim
Öğrendim
Lakin kıvıramadım yalan ve yanlışı...
Heyhat!
Öğreneceğim ne çok şey varmış benim
KÖMEN