Ay'da mı Küstü Bu gece
Son [b]rengini alırken mavi ufuklar
İçimdeki kelebeğim bana şarkılar söylüyordu
Dün akşam üzeri apansız bir ses
Seviye sanki son gongunu vuruyordu....
Yine kararacaktı günler
Yine üşüyecek, titreyecektim...
Ah sevgili!
Sevda denilen şey
Gözlere vuran bir yağmurmuydu
Bilemedim...
Yağmurlar kirpiklerimde asılı kaldı
Damla damla, içime aktı akacak
Yoksa sevdanın, donduran anlarımıydı...
Kış kıyamet vurgunu, erken sardı benliğimi
Donan tenimdi
Yanansa yüreğim...
Gönlüne bir sevgi azığı bırakmıştım
Ona, açıp baktın mı sevgili?
Günler gürzünü vurarak geçiyor sineme
Gece uzun, tez geçmiyor can kuşum
Yıldızlar neden suskun ki
Şarkılarını neden söylemiyor yıldızlar?
Yoksa Ay da mı küstü bilmem ki
Yoktu bu gece
Kumrularda ötüşerek nazlaşmıyor artık
Bak ufukdan, güneş doğdu doğacak
Söyle bana ışık kuşum
Neden her yer karanlık?
KÖMEN[/b]
KÖMEN yüreginize sagLik...
Bi çogunu okudum ve biliyorum yine okudum her birini..
Renk kattınız şiirlerinizle....teşekür ederim yüregimden ..
Buda Benden...mavi düşlere aralanır umarım kapı..
Herşey yüreginizce olsun kömen bey..
Sevgilerim ve saygılarımla....
Gözlerine bakmasaydım
Kalbim rotasını böylesine şaşırmamış olsaydı keşke
Kalbim kalbine bu kadar tutsak olmasaydı
Kaybedegim rotamı pusula mı bulmuş olmasaydım
Sevmeseydim seni böyle delicesine
Ne bi beddua nede lanet edebiliyorum gidişine terkedişine beni
Ben seni hala seviyorum hala delice
Pusulam rotam senin kalbim
Seni seviyorum...
ÇiLeK
ÇiLeK Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Bi çogunu okudum ve biliyorum yine okudum her birini..
Renk kattınız şiirlerinizle....teşekür ederim yüregimden ..
Buda Benden...mavi düşlere aralanır umarım kapı..
Herşey yüreginizce olsun kömen bey..
Sevgilerim ve saygılarımla....
Gözlerine bakmasaydım
Kalbim rotasını böylesine şaşırmamış olsaydı keşke
Kalbim kalbine bu kadar tutsak olmasaydı
Kaybedegim rotamı pusula mı bulmuş olmasaydım
Sevmeseydim seni böyle delicesine
Ne bi beddua nede lanet edebiliyorum gidişine terkedişine beni
Ben seni hala seviyorum hala delice
Pusulam rotam senin kalbim
Seni seviyorum...
ÇiLeK
AY IŞIÄžIM
İlk adımını yeryüzüne atmadan önce henüz zaman
Bir ışıktı kalbin söylediği ve hep aranan
Ve usulca bir çıngı düştü ruhuma
Fısıldadı adını kulağıma
Ay dedin, Hilal dedin
Ve döndün yüreğime bay bay dedin
Ve dünya başladığında yeniden dönmeye
Aranır oldun her köşesinde
Asırlara inat özlendin
Ve hissedildin bilinmeyen bir dygunun ötesinde
Ay dedin, Hilal dedin, Mavi düş dedin
Masmavi düştüm yollarına sonra bana yavaş dedin
Ve bir gün rüzgarla geldin
Rüyalarda şekillenmiştin oysa asırlarca
Hani yıldızların yorgunluktan uykuya daldığı
Ay ışığının bile gözlerini kapattığı
Ilık rüzgarların esmekten yorulduğu bir günün sabahında
Ay dedin, Hilal dedin gönle rüzgar olup es dedin
Yıldız yıldız sevgi verdin döndün sonra bana küs dedin
Gözlerimi almıştı, gözlerinden doğan güneş
Yavaşça dokunmuştu ellerin yanaklarıma
Başka dünyalarda büyüyenbir ırmağın suları kadar sakin
Kokunla sarhoş,çıkmazsesim ve titrer elim
Bilmezmişim ki, ben seni bu kadar mı beklerim?
Ay dedin, Hilal dedin
Ve döndün yüreğime bay bay dedin
Sevdana sarılıp yattığımda
Buğulu bir fülüt sesi geçmişten yansıyan kulaklarıma
Özlemin sığmıyor olsa da duygulara
Seni seviyorum ay ışığım diyorum
Haykırıyorum bütün kainata...
Bir nota kadar yalnız
Kalp atışı kadar sessiz, ama bazen gümbür gümbür
Duyulsa da, duyulmasa da
Düşlerin mavi derinliğine başlayan yolculuk bitmez ki... Nerede olursak olalım dugularımız, düşlerimiz, hayallerimiz hep bu düşlerin mavi yolculuğunda olacaktır...
Teşekkür ederim maviliklere kapıyı araladığınız için
Sevgi, saygı ve selamlarımla can dostum
Gece mi ay aydınlatıyor..
Gündüzü mü güneş..
Yüregimse sen aydınlatıyosun
Umutlarıma umutlarını ekleyerek
Filizlendiriyosun her birini
Gözlerimdeki ışık oluveriyorsun
Gece mi ay,gündümüzü güneş
Yüregimi sen aydınlatıyosun...
Mavilikler hiç bitmez....
Saygılarım ve sevgilerimle..
Kalın saglıcakla..
Ayrılık
Kaygan kırılganlıkların suskunluğunda
fırtınayla düşüyor sevdalara ayrılık
örtük bir ateşin yalımında için için
çığlıklara dönüşüyor ayrılık
Ayrılk bu
dağları eritir dağdağasında
hüzzama ulanır sevdanın tınıları
notalarında feryat
güftelerinde hıçkırık yazılı
ve islim islim bun çöker yüreklere
kavurur duyguların sarnıcını ayrılık
Düşler özlemler
umutsuzluğa umut diyerek sarılır
kırağı vurgunlarında
dayanılmaz bir acıdır ayrılık
Ayrılık bu
terk edilmişliğin namlusunda yiv
ve yüreği hedefine alan namluda
öldürücü bir mermidir ayrılık
KÖMEN
Ayrılık çırpıntısı
Bir kanser virüsü gibi kemiriyor ayrılığın ezintisi..
Ben ığlım ığlım tükendikçe sen çoğalıyorsun içimde.
Nasıl büyür, nasıl çoğalırsa şehir...
Ve nasıl bir depremle çökerse her şey...
İşte öyle çöküyor kalesi bedenimin...
Parlıyor duygularımda biriken ateş..
Umut diyorum..
Acaba diyorum...
Belki de düşlerimin umutlarıma yansıması ile avunuyorum..
Bir başka tınılıyor sözcükler ahlara beleli,
Ayrılığın alazında kavrulan yüreğimin devinimi,
Alev rengi erguvanlar gibi...
Yakıyor acısı derinden derine
Hangi çekincelerdi, hangi korkulardı sesimizi tutsak alan...
Artık çekince, korku tınmıyorum,
Umursamıyorum
Simsiyah tüllere bürünmüş kara tinler gibi
Üzerime abanmış karanlıkları...
Başkaldırının bam telinde titriyorum.
Çılgınlığın, çıldırmanın bıçak sırtı çizgilerinde yaşıyorum;
Seslendikçe kuş üzümü adını...
Sana dönüyor alıcı kuşların bakışları...
Beni korkutan düşünceler bir başka acıtıyor,
Bir başka ölüşler yaşatıyor içimde...
Korku çukuruna siniyorum senden yana...
Kendimle cebelleşmenin ayazlarında üşüyorum..
Üşüyorum,
Üşüyorum...
Oysa zaman su gibi akıp gidiyor bilinen sona doğru...
Kişi olduğunca kalmıyor..
Eriyor, tükeniyor için için...
Bir alev damlası düşüyor gözlerimden...
Geride kalacak olan bir anı, bir düşüm
Bir de şiirleşmemiş bu yazı kalıyor...
Sonra bir bozgun yaşıyorum,
Ürkek yılkı tayları gibi..
Ayrılığın ve dayanılmaz yalnızlığımın
Acıları içimi buruyor, içimi yakıyor...
Özlem ve acılar kundağında bir beden
Sarı dolamalı sancılar içinde boğulan
Düşlerimin bütün gözlerden kaçarak gizlerime,
Yalnızlığıma ve senli düşlerime sığınç oluyorum...
Kanamalı ve sayrık yüreğim
Bunca üzünçlere daha ne kadar direnecek,
Daha ne denli dayana bilecekti..?
Bir yerlerde her şeyin bir bir gitmesi,
Bir bir yitirilmesi gibi...
Bir son nefes çırpıntısı içinde yok olup gidecekti...
Olsun!
Bir taziye ilanının, göçeri olmaktan ne çıkar!
Ben duruyordum oysa her şey gidiyordu..
Eskiyen yanlarıma eskimeyen türküleri bırakarak...
Bir de benden içerde bir ben'in
Çöl tamusuna bedenimi bırakarak...
Bu çöl olacak benim sonum sevgili...
KÖMEN
Ayrılıkları Sayıklamanın Zamanı mı
Sabahın kuşlar korosunu dinliyorum
Bir çağlayanın uğultusu yanıbaşımda
Müthiç bir uçurum sesi
Gecelerin burukluğundan kalma
Yeni sabahlarda yeller sel oluyor
Boşluk, genişlik, uzaklık...
Ürperti diyorum
Durup beklemek...
Hep beklemek diyorum
Binektaşları gibi bir köşede...
Yokoluş diyorum sonra
İlla da bir şey demelimiyim?
Ya da zamanı mı
Ayrılıkları sayıklamanın
KÖMEN
Baharına Susadım
Yıldız oluyorsun gözlerimde
Iradıkça gönül göğümden
Dolunay doru atın, tunçtan kanatlı...
Üstünde altınışık bir yolcusun
Gecelerin munis sezsizliğinde
Simli, sırmalı tellerle bağlıyorsun
Sevmek zor, kopmak çok daha zor
Doğuşunu bekliyorum ufuklardan
Her yan kar-buz, ayaz vurgunu
Zemheri bulutlarına sitemim var
Baharına susadım
Karanfil pembesi gülüşlerine
''Sevmiyor''da kaldı
Papatyanın son yaparağı
Gölgesiz karanlıklar gibi
Bu son yaparakta yitiyorum
Bana üşümek kalıyor sadece
Üşüyorum, üşüyorum...
KÖMEN