:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Kömen şiirleri
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41
Nefret Doğuran Sevgiler

Anıların defterini sevi, sevgi ve güzellik denilen teranelere nice vurgunlardan, nice yanılgılardan sonra tümden kapatmıştım. Kapağının üzerine kocaman bir yazıyla ''NEFRET DOÄžURAN SEVGİLER'' yazarak.
Ama gördüm ki; hangi ucunda tutarsanız tutunuz güzellik ve çirkinkinlik yaşam denilen bir bütünün iki yanı imiş. Ne hepten çirkinlik, ne hepten güzellik olabiliyormuş. Tıpkı günahla sevap gibi... Ve gördüm ki; kişi hangi durumda, hangi yaşta olursa olsun sevmeye, sevilmeye mutaç bir varlık imiş.
Yaşamın onulmazlıkları, sevilenin pervasızlıkları, binbir yüzlülüğü taşısa da sevgilerin içine... direnerek bunlara, hoşgörerek... kimileyin de nisbetini düşünerek yüreğimin kapılarını hep açık tuttum. Ama, olmadı. Olmuyor!
Sırttan vurulmanın ve yürek vurgunun sayısını anımsamıyorum... Anlaşılması zor şeyler yaşadım biteviye... Çoğu kez '' YAŞASIN ÇİRKİNLİK, ACIMASIZLIK VE KÖTÜLÜK! ! ! '' diye haykırmak geçti içimden. Ama, bunu bile beceremedim. Diyemedim insanların yüzüne karşı. Hoş, içimde de barındıramadım bu duyguyu...''VİCDAN ve ŞEFKAT'' denilen duygu ve davranış var ya... Aşamadım, aşamıyorum bunları bir türlü. Bilemiyorum, kimilerine göre bu olgumla aptal-enayinin birimiyim? Yoksa kişiler erdem ve erdemlilik nedir bilmiyorlar mı, biliyorlar da işlerine mi öyle geliyor? Anlamak gerçekten zor.
Güzellik ve sevgi denilen nesne ve duyguları tek yanlı yaşamak yetmiyor. Bir yanı eksik, kör, topal ve sağır kalıyor. Kişi ne denli çaba içinde olursa olsun, bir yerlerde bir şeyler oluşuyor... ya da oluşturuluyor ve içinizde yaşattığınız güzellikler, sevgiler paramparça ediliyor.
İşte o birileri, bir yerde; görünürde hiç bir neden olmadan o güzelim sevgi, sevda ve güzelliklerin üstüne gölge düşürüyor... Öyleki; dartınma desen değil, bir beş, on yüz değil... Nedenlerini anlamak hiç olanaklı değil... Ve bunlara habire katlanmak, hoşgörmek bunları... Nereye değin?
Sevgi ve sevi, iki efsunlu sözcük. Yaşamı bu denli törpüleyen bir işkenceye dönüşürse, sevmenin, severek yaşamanın anlamı kalır mı? Sevmek yaşamı acımasızca törpülemekse nereye değin? Öyle bir an gelir ki, bir başkaldırıda, bir kopuş ve ayrılıkta bu törpü törpüleyenin elinde kalıverir. Ve kendi yaşamını törpülemeye başlar bu apansızlık karşısında. Açıkçası, kişi ettiğini bulur kendinde, bir başkasında zaman içinde.
Çevremizde kimileyin duyarız, tanığı oluruz; sevenlerin, sevilenlerin yanılgılar, kopuş ve ayrılıklar yaşadığını... Bu denli sorunların yoğunlaştığı bir ortamda sevginin, sevinin ve güzelliklerin erdemlerini anlatmak laf-ı güzaftan öteye gider mi bilemem. Bildiğim o ki, sevinin mayası olan romantizm ve lirizm şiir ve öykülerde birer nostalji olarak yerini almaya başladığıdır. Yani romantizm ölmeye başlamıştır. Lirizm kendini yaşamın dışına atmıştır... Bunlar yaşamla içiçeliğini sürdürmüyorsa hangi sevgi, sevi ve güzellikten söz edilebilir.
Bugün sevgi, sevi, güzellik denilen duygu ve nesnellikler adam harcama makinası gibi kullanılmaktadır. Bu durum uçarıların, uçarılıkların yolunu açmaktadır.
Bıkkınlık, yılgınlık, yorgunluk veren, yanıltan, aldatan sevgi ve seviler nefret doğurmaktan başka bir işlevi varmıdır acaba?
SEVGİLER VE SEVİLER GÜVEN VERMİYOR ARTIK. Mehmet Akif'in deyişiyle yazı ve söz kalabalığı ile sadece '' maskaralıklarımızı, maskara ediyoruz''


KÖMEN
Çok şükür hiç içmedim içmemde..

Saygılarımla..
Neslihan(akrostiş)

N e bir düştür, ne de bir hayal
-çiçeğe bürünüp yağdı NESLİHAN
E n onulmaz anlarında umudun
-ığılım ığlım gelip sardı NESLİHAN
S ohbeti tatlıdır. sözler çiçekli
-goncalanıp renk renk açtı NESLİHAN
L ale, gül, karanfil, kekik kokulu
-çiğdemlenip baharlandı NESLİHAN
İ smiyle anılan hanlar ecesi
-gökçek gönlü doruklandı NESLİHAN
H üznünde tutuşur yazın güneşi
-sevda özlemiyle yandı NESLİHAN
A y mehtabı yıldızlardan kıskanır
-çıngı çıngı aydınlatır NESLİHAN
N azenin gülüşle bal rengi gözle
-yüreklerde şiir tadı NESLİHAN

KÖMEN
Avuçlarımda tutacağım mayınların yerine...
Acele giden gece zamanlarında çarpacağım

bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana...

Düşerken dibe soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana...

Tercüme edilmemiş öfkeler seyrelsin ömründe
Yüksek sesler alçakça dinlenir
Bana usul sessizliğini ver...

Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince
Adının anlamını ver bana...
Telaffuzunda özlemlerin dindiği adını ver bana...



Başkaları bu aşkı oyalamak için var olur
Ne kadar durdururlarsa nefesini* o kadar hızlanırlar
Bana kendini ver...

Her şeyden ayıkladığın kendini&
En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler
Seninle gerçeklerin intizamlı duruşunda


Yalanlar yumağını çözmek için varım.

Bana gücünü ver...
Yaralar değil canı yakan

İzin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardımseverliği
Yaralarını göster ve bana izlerini ver...

Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde
Baktıkça seni gördüm
Bana var oluşunun sırrını ver...


Günbatımlarında gözümün değdiği yerlere kurul
Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım
Bana zamanını ver...

Atlardan daha hızlı koş oraya
Soluk soluğa kaldıkça koş
Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat

Vaktinde yetişmek için bana
Bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya

Bana verdiklerinle bekliyorum seni

Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde

Kuşlara takılmasın ayakların.
Takatini zorla ve koş oraya


Ben bütün gemileri uğurladım* gitmeyeceğim
İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına

Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim
Yazılmış sözleri susuyorum
Konuşarak* yazılmamışları siliyorum
Bana hecelerini ver...


Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç
Bana başlangıçlara yeter hevesini ver...

Susacak var edilen bir yemin* sözle tutulamayan
Bana yüzünden çizgiler ver...

Gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan.

Suya yazılmaktan kurudu kelimeler&
Bana bir cevap ver..!

alıntı
birbulsamaklimiqf0.jpg
tuball7.jpg
1fgh6.jpg
ÇiLeK Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Çok şükür hiç içmedim içmemde..

Saygılarımla..

Sizin adınıza sevindim dost.
Biz genelde sigarayı erkeklerin içtiği bir unsur olarak görmeye alışmışız. Ama son yıllarda gencecik çocuklarımızı bir ahtapot gibi sarıp sarmaladığını görüyoruz... Ne deyim Allah kurtarsın...
sevgi ve saygılarımla
Bu konuda haklısınız..

Amin amin...
sitem345ss.gif
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41